shelf - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

shelf

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "shelf" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 18 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
shelf n. raf
General
shelf n. sığlık
shelf n. kaya tabakası
shelf n. pervaz
shelf n. denizde sığlık
shelf n. sergen
shelf n. rafta bulunanlar
shelf n. raf dolusu içerik
shelf n. yay tutan elde okun çekilirken dayandığı üst kenar
shelf v. rafa kaldırmak
shelf v. emekliye ayırmak
shelf v. kadro dışı bırakmak
shelf v. aktif görevden almak
shelf v. azletmek
Construction
shelf n. ahşap geminin tüm uzunluğu boyunca uzanan bir tür yapı elemanı
Mining
shelf n. sondaj yaparken ulaşılan ana kayaç tabakası
Marine Biology
shelf n. sahanlık
Geography
shelf n. bir kıta veya adanın suyun altında yer alan ve kıyıdan başlayıp deniz tabanının dik şekilde okyanus tabanına doğru alçaldığı yere kadar uzanan bölümünün sınırı

Bedeutungen, die der Begriff "shelf" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 196 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
continental shelf n. kara sahanlığı
shelf number n. raf numarası
continental shelf n. kıta sahanlığı
sea shelf n. deniz sahanlığı
marine shelf n. deniz sahanlığı
book shelf n. kitap rafı
revolving shelf n. döner raf
off-the-shelf procurement n. hazır alım
claimed shelf-life n. belirtilen raf ömrü
angled shelf n. eğik raf
angled shelf n. eğimli raf
sloped shelf n. eğimli raf
sloped shelf n. eğik raf
top shelf n. üst raf
spice shelf n. baharat rafı
middle shelf n. orta raf
shelf space n. raf aralığı
shelf stacker n. ürünleri raflara yerleştiren personel
shelf stacker n. rafçı
put someone on the shelf v. birini emekliye ayırmak
put someone on the shelf v. birini kızağa çekmek
put somebody on the shelf v. kızağa çekmek
be on the shelf v. kızağa çekilmiş olmak
be on the shelf v. emekliye ayrılmış olmak
remove something from the shelf v. reyondan kaldırmak
be on the shelf v. kısmeti kapanmak
be on the shelf v. kısmeti bağlanmak
fall from the top shelf v. üst raftan düşmek
roll off the shelf v. raftan yuvarlanmak
on the shelf adj. ıskarta edilmiş
on the shelf adj. bir tarafa atılmış
on the shelf adj. evde kalmış (kız)
shelf mounted adj. rafa monte
off-the-shelf adj. üretime hazır
off-the-shelf adj. kullanıma hazır
off-the-shelf adj. hazır giyim (ürünler)
off-the-shelf adj. stokta mevcut
off-the-shelf adj. hazır
off-the-shelf adj. hemen teslim edilebilir
off the shelf adj. özel olarak tasarlanmamış
off the shelf adj. özel yapılmamış
off the shelf adj. özel yapım olmayan
Idioms
lay on the shelf v. gereksiz olarak kenara ayırmak
lay on the shelf v. kapı dışarı etmek
lay on the shelf v. çöpe atmak
lay on the shelf v. klasöre geçirmek
buy (something) off the shelf v. rafta veya stokta olan ürünü satın almak
buy (something) off the shelf v. hazır yapılmış/standart ürün satın almak
buy (something) off the shelf v. kişiye özel olmayan ürünü satın almak
buy/get something off the shelf v. rafta veya stokta olan ürünü satın almak
buy/get something off the shelf v. hazır yapılmış/standart ürün satın almak
buy/get something off the shelf v. kişiye özel olmayan ürünü satın almak
be on the shelf v. evde kalmak
be left on the shelf v. evde kalmak
lay on the shelf v. kızağa çekmek
be left on the shelf v. kocaya varamamak
put something on the shelf v. rafa kaldırmak
pull off the shelf v. toplatmak (kitap vb)
buy (something) off the shelf v. rafta bulunan hazır bir ürünü almak
buy (something) off the shelf v. stokta bulunan hazır bir ürünü almak
buy (something) off the shelf v. hazır bir ürün satın almak
buy (something) off the shelf v. hazır satılan bir ürün almak
buy (something) off the shelf v. el yapımı/kişiye özel olmayan bir ürün satın almak
buy (something) off the shelf v. seri üretim/fabrikasyon bir ürün satın almak
get (something) off the shelf v. rafta bulunan hazır bir ürünü almak
get (something) off the shelf v. stokta bulunan hazır bir ürünü almak
get (something) off the shelf v. hazır bir ürün satın almak
get (something) off the shelf v. hazır satılan bir ürün almak
get (something) off the shelf v. el yapımı/kişiye özel olmayan bir ürün satın almak
get (something) off the shelf v. seri üretim/fabrikasyon bir ürün satın almak
buy, get, something off the shelf v. bir şeyi hazır satın almak
buy, get, something off the shelf v. hazır yapılmış/standart bir ürün satın almak
buy, get, something off the shelf v. kişiye özel olmayan bir ürün satın almak
buy, get, something off the shelf v. rafta bulunan hazır bir ürünü satın almak
buy, get, something off the shelf v. hazır satılan bir ürün almak
buy, get, something off the shelf v. seri üretim/fabrikasyon bir ürün satın almak
put (one) on the shelf v. (birini) kızağa çekmek
put (one) on the shelf v. (birini) iş göremez hale getirmek
on the shelf expr. rafa kalkmış
on the shelf expr. rafa kaldırılmış
Trade/Economic
shelf life n. bir malın raf süresi
off-the-shelf procurement n. doğrudan alım
continental shelf n. kıta sahanlığı
market shelf n. market rafı
preferred shelf space n. öncelikli raf yeri
off-the-shelf n. raf ömürsüz malzeme
shelf products n. raf ürünleri
shelf life n. saklama ömrü
off-the-shelf n. raf dışı malzeme
shelf life n. raf ömrü
shelf screamer n. raf teşhir kartı
shelf talker n. raf teşhir kartı
shelf item n. raf maddesi
supermarket shelf n. süpermarket rafı
off the shelf company n. tescili ve işlemleri yapılmış ama ticari faaliyeti başlamamış, alınmaya hazır şirket
extended shelf life n. uzatılmış raf ömrü
off the shelf adj. satışa hazır ürüne ait veya ilgili
off the shelf adj. şirketler mukayyidi'ne yalnızca satış amacıyla tescil edilmiş (şirket)
off the shelf adv. stokta ve mevcut şekilde
off the shelf adv. stoktan ve satışa hazır bir şekilde
off the shelf expr. yığın olarak üretilen
Politics
continental shelf n. kıta sahanlığı
delimitation of continental shelf n. kıta sahanlığının sınırlandırılması
shelf registration system n. raf kayıt sistemi
Media
top-shelf [uk] adj. çıplak kadın fotoğrafları içerdiğinden çocukların erişemeyeceği raflarda saklanan (dergi)
Technical
parcel shelf n. arka raf
flying shelf n. asma raf
impact shelf energy n. çarpma tavan erki
storage shelf n. depo rafı
storage shelf n. depolama rafı
rotating shelf oven n. döner raflı fırınlar
low shelf energy n. düşük tavan erki
access multiplexer shelf n. erişim çoğaltıcı rafı
led in shelf n. elektro ışıklı diod
led in shelf n. led lambası
shelf weight n. öz ağırlık
limited shelf-life material n. raf ömrü sınırlanmış malzemeler
shelf life n. raf yaşam süresi
shelf plate n. raf plakası
shelf part n. raf parçası
shelf life n. raf ömrü
radio shelf n. radyo rafı
determination of shelf life n. raf ömrünün tayini
shelf panel n. raf paneli
valve shelf n. supap rafı
roof shelf by n. tavan paneli
shelf-life n. taze ürün
upper shelf n. üst konsol
crane shelf n. vinç rafı
off the shelf adj. satışa hazır
off the shelf adj. rafta hazır
off the shelf adj. satılmaya hazır
Computer
equipment shelf n. donanım rafı
off-the-shelf software n. kullanıma hazır yazılım
shelf number n. raf numarası
commercial off-the-shelf n. ticari kullanıma hazır
off the shelf adj. satılmaya hazır
off the shelf adj. satışa hazır
off the shelf adj. rafta hazır
Informatics
shelf life n. raf ömrü
off-the-shelf adj. kullanıma hazır
off-the-shelf expr. al-kullan
Telecom
off the shelf expr. direkt raftan
Construction
bathroom shelf n. banyo rafı
side shelf of a fireplace n. baca kulağı
washbasin with shelf n. etajerli lavabo
Woodworking
shelf systems n. raf sistemleri
Furniture
wall shelf n. duvar rafı
shelf cupboard n. raflı dolap
shelf bracket n. rafı destekleyen köşebent
Automotive
parcel shelf/blinds n. arka raf/panjurları
rear side shelf n. arka hoparlör kapağı
rear parcel shelf n. arka bagajlık
parts shelf n. parça rafı
shelf life n. raf ömrü
rear parcel shelf n. şapkalık
rear parcel shelf n. şapkalık
parcel shelf n. pandizot
Aeronautic
commercial off-the shelf n. piyasadan hazır temin edilebilen malzeme
Marine
insular shelf n. bir adayı çevreleyen sığ bölge
shelf channel n. kıta sahanlığı vadisi
shelf waves n. kıta sahanlığında oluşan dalgalar
Medical
shelf life after first opening n. ilk açıldıktan sonra raf ömrü
shelf-life n. raf ömrü
Food Engineering
shelf stable food n. oda sıcaklığında saklanabilir gıda ürünü
shelf life n. raf ömrü
shelf life extender n. raf ömrü uzatıcı
shelf-stable product n. uzun raf ömrüne sahip gıda
Biology
shelf fungus n. polipor
Marine Biology
shelf break n. sahanlık sınırı
shelf fauna n. sahanlık faunası
shelf area n. sahanlık alanı
shelf reef n. sahanlık resifi
Geography
outer continental shelf n. dış kıta sahanlığı
east siberian arctic shelf n. doğu sibirya arktik sahanlığı
continental shelf n. kıta sahanlığı
shelf seiche n. kıta sahanlığında uzun dönemli salınım
filchner ice shelf n. filchner-ronne buz sahanlığı
filchner ice shelf n. antarktika'da bir buz sahanlığı
ronne ice shelf n. filchner-ronne buz sahanlığı
shelf ice n. karada oluştuktan sonra ayrılarak deniz tabanına oturmuş geniş buz tabakası
shelf ice n. buz sahanlığının deniz tarafında bulunan ve gemi geçişlerini zorlaştıran kenarı
ocs (outer continental shelf) abrev. dış kıta sahanlığı
Meteorology
continental shelf n. kıtasal kabuk
shelf cloud n. raf bulutu
Geology
ice shelf n. buz sahanlığı
carbonate shelf n. karbonat şelfi
continental shelf n. kıtasal şelf
Military
off-the-shelf item n. kullanıma hazır madde
cartridge shelf n. mermi rafı
Librarianship
shelf mark n. kitap sırtının en alt kısmında görünen raf bilgileri
Slang
top shelf n. en iyi kalite
top shelf n. en iyi
shelf [australia] v. ispiyonlamak
shelf [australia] v. ele vermek
on the shelf expr. evlenmemiş orta yaşlı kadın