kamera - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kamera



Bedeutungen von dem Begriff "kamera" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kamera camera n.
General
kamera cinecamera n.
Technical
kamera cine camera n.
Cinema
kamera motion picture camera n.
kamera movie camera n.
kamera film camera n.

Bedeutungen, die der Begriff "kamera" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 371 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
çekim yapmak (kamera) shoot v.
General
iğne deliği kamera pinhole camera n.
kamera şakası camera prank n.
kamera arabası camera dolly n.
kamera şakası candid camera n.
gizli kamera candid camera n.
gizli kamera hidden camera n.
kamera kolu boom n.
kamera taşıyıcı dolly n.
kamera ayağı camera stand n.
kol (mikrofon, kamera, vinç) boom n.
gizli kamera secret filming n.
elektronik kamera electronic camera n.
kamera şakaları candid camera n.
kablo şeklinde objektifi olan video kamera video probe n.
kamera arkası behind the scenes n.
video kamera webcam n.
kamera ekipmanı camera equipment n.
video kamera video camera n.
gezdirme (kamera) panning n.
kamera aracı dolly n.
kamera kaydedici camera recorder n.
portatif kamera hand camera n.
aynalı kamera mirror camera n.
minyatür kamera miniature camera n.
portatif kamera portable camera n.
kapalı devre kamera sistemi closed circuit camera system (cctv) n.
kapalı devre kamera sistemi closed circuit camera system n.
hareketli kamera movable camera n.
hareketli kamera moving camera n.
hareketli kamera mobile video camera n.
kamera izleme sistemi camera surveillance system n.
kapalı devre kamera izleme sistemi closed circuit camera monitoring system n.
gizli kamera şakası hidden camera prank n.
kamera sistemi monitor system n.
gizli kamera çekimi hidden camera shooting n.
örümcek kamera spidercam n.
kamera ışığı camera light n.
kamera görüntüleri footage n.
güvenlik kamera sistemi video surveillance system n.
kamera çekim mekanı camera shooting location n.
kamera görüntüsü footage n.
aksiyon kamera gopro camera n.
kamera önü oyunculuğu on-camera acting n.
kamera kullanma sanatı camerawork n.
cep tipi video kamera pocket-sized camcorder n.
gizli kamera concealed camera n.
(kamera gibi) birtakım ek özelliklere sahip olmayan telefonlar feature phones n.
kamera, yazıcı veya projektörün mat örtü kağıdı, diyafram açıklığı ve filmin konumlanmasına yardımcı olan yol ve yüzeyleri içeren bölümü gate n.
kurgulanmış kamera şakası staged prank n.
giysiye takılı kamera bodycam (body camera) n.
sahte kamera şakası staged prank n.
eğik duran bir kamera açısı dutch angle n.
gizli kamera spycam n.
casus kamera spycam n.
kamera çekimi yapmak shoot v.
çevirmek (silah/kamera/projektör vb'ni) train on v.
(odaya vb) (gizli) kamera yerleştirmek install a hidden camera v.
(odaya vb) (gizli) kamera koymak install a hidden camera v.
(odaya vb) (gizli) kamera yerleştirmek secretly install a hidden camera in a room v.
(odaya vb) (gizli) kamera koymak secretly install a hidden camera in a room v.
kamera açmak turn on the camera v.
gizli kamera koymak install a hidden camera v.
gizli kamera yerleştirmek install a hidden camera v.
gizli kamera yerleştirmek place a hidden camera v.
gizli kamera koymak place a hidden camera v.
birinin yatak odasına kamera yerleştirmek put a camera in someone's bedroom v.
(kamera) çekmek run v.
televizyon kamera tüpünün mozaiğine ait mosaic adj.
televizyon kamera tüpünün mozaiği ile ilgili mosaic adj.
kamera arkasında offstage adv.
Colloquial
insanların belli bir süre bir manken gibi hareketsiz durup hareketli bir kamera vasıtasyla bu anların filme alındığı bir internet video virali mannequin challenge n.
ışıklar, kamera ve motor! lights, camera, and action! expr.
Idioms
titrek kamera shaky cam n.
titrek kamera shaky-cam n.
titrek kamera shaky camera n.
(radar/kamera vb) (birisini bir suç vb işlerken) uluorta yakalamak have somebody dead to rights v.
(radar/kamera vb) (birisini bir suç vb işlerken) uluorta yakalamak catch somebody dead to rights v.
(radar/kamera vb) (birisini bir suç vb işlerken) uluorta yakalamak catch somebody bang to rights v.
(radar/kamera vb) (birisini bir suç vb işlerken) uluorta yakalamak have somebody bang to rights v.
(radar/kamera) (birisini bir suç işlerken) uluorta yakalamak have (one) bang to rights v.
kamera dışında kalan off camera adv.
kamera dışında off camera adv.
kamera dışındaki off camera adv.
kamera arkasında off camera adv.
kamera arkasındaki off camera adv.
kamera içinde kalan on camera adv.
kamera içinde on camera adv.
kamera içindeki on camera adv.
kamera önü on camera adv.
kamera önündeki on camera adv.
kamera önü on camera adv.
kamera önündeki on camera adv.
(kamera) kayda başlama on camera adv.
(kamera) kayda geçme on camera adv.
kamera arkasında off camera adv.
kamera arkasındaki off camera adv.
(kamera) kayda başlamama off camera adv.
(kamera) kayda geçmeme off camera adv.
kamera dışında kalan off camera adv.
kamera dışında off camera adv.
kamera dışındaki off camera adv.
ışık, kamera, oyun lights, camera, action [cliché] expr.
Speaking
odada kamera var there is a camera in the room expr.
kamera yalan söylemez the camera cannot lie expr.
kamera var mı do you have a camera expr.
sende kamera yok mu don't you have a web-cam expr.
sende kamera yok mu don't you have a camera expr.
Chat Usage
kamera var mı? do you have a webcam? expr.
Law
kamera kayıtları camera records n.
Media
tv programlarında karakterlerin tek başlarına kamera karşısına geçip duygu ve düşüncelerini aktardıkları kısım confessional n.
(kamera veya ses aleti) bir diğer alet ortadan kaybolurken ortaya çıkmak cross-fade v.
Technical
kamera ile bir nesne arasındaki mesafeyi optik olarak ölçen eklenti rangefinder n.
kamera ile bir nesne arasındaki mesafeyi optik olarak ölçen eklenti range finder n.
uzaktaki nesneleri çizmeye ve ölçmeye yarayan, kamera ve teleskobun birleşimi bir tür araç telemetrograph n.
anger tipi gama kamera anger type gamma camera n.
baskılı kamera hard copy camera n.
bellekli kamera tüpü storage camera tube n.
derinlik ölçen kamera range camera n.
dijital video kamera digital camcorder n.
dikeç arkası kamera post-column camera n.
dört lambalı kamera four tube camera n.
dikeç içi kamera in-column camera n.
fotoiletken kamera tübü photoconductive camera tube n.
fotosalıcı kamera tübü photoemissive camera tube n.
görüntü ortikon kamera image-orthicon camera n.
ışığa hassas bir elektronik levha veya kamera çeşidi charge coupled device n.
imaj ortikon kamera image-orthicon camera n.
ikonoskop kamera iconoscope camera n.
ince yarıklı kamera metodu slit camera method n.
iğne deliği kamera radyografik metot pinhole camera radiographic method n.
ince yarıklı kamera radyografik metodu slit camera radiographic method n.
içersine küçük bir kamera sokularak mide içinin fotoğrafını çekme yöntemi gastrophotography n.
ince yarıklı kamera radyografik metot slit camera radiographic method n.
kamera değişmezi camera constant n.
kamera tüpü camera tube n.
kamera çantası camera bag n.
kamera izleme sistemi camera surveillance system n.
kamera arabası camera car n.
kamera kontrol vision control n.
kamera çantası camcorder bag n.
kamera yerleştirmesi camera alignment n.
kamera gezdirme panning n.
kamera tüpü image pick-up tube n.
kamera sabitleme sistemi steadicam n.
kamera lambası camera tube n.
kamera kablosu camera cable n.
kamera haznesi camera chamber n.
kamera yer ayarı camera alignment n.
kapalı devre kamera sistemi closed circuit camera system n.
katot ışınlı kamera cathode ray camera n.
kutu kamera box camera n.
odaklayıcı kamera focusing camera n.
otomatik kamera automatic camera n.
sabit kamera steadicam n.
refleks kamera reflex camera n.
renkli kamera color camera n.
sayısal kamera digital camera n.
sütun içi kamera in-column camera n.
süper ikonoskop kamera supericonoscope camera n.
sütun arkası kamera post-column camera n.
süperortikon kamera superorthicon camera n.
taramaçlı kamera iconoscope camera n.
telsiz bağlantılı kamera radio television camera n.
tv kamera tüpü orthicon n.
termal kamera thermal camera n.
tek mercekli yansıtmalı kamera single lens reflex camera n.
vidikon kamera vidicon camera n.
üçrenkli kamera tricolour camera n.
video kameralarının ve kamera kaydedicilerinin otomatik fonksiyonları automatic functions of video cameras and camera recorders n.
yandan girişli kamera side-entry camera n.
yayında kullanılmayan kamera kaydedici non-broadcast camera-recorder n.
yayın dışı tek sönsörlü kamera non-broadcast single-sensor camera n.
yansımalı kamera reflex camera n.
yüksek hızlı kamera high-speed camera n.
uçak veya gemilerdeki video kamera sistemlerinin kaydettiği görüntüler weapon system video n.
elektron tabancası ve fotosalıcı mozaik ekranı bulunan bir tür kamera tüpü ike n.
nesnenin fotoğraf çerçevesindeymiş gibi görünmesini sağlayan kamera aksesuarı finder n.
kadrajı düzelten bir kamera aparatı finder n.
düşük hızlı bir elektron demetinin ışık salımlı mozaiği taradığı bir televizyon kamera tüpü orthiconoscope n.
astronomi ve fotofluorografide yaygın kullanılan bir kamera schmidt camera n.
(kamera için) fon perdesi scrim n.
kamera çentiği notch n.
Computer
dijital kamera digital camera n.
gezdirme kamera panning n.
kamera kullanımda ışığı camera on led n.
kamera belleği camera memory n.
kamera kumandası camera control n.
kamera modeli camera model n.
kamera görevleri camera tasks n.
kamera durumu camera status n.
kamera denetimleri camera controls n.
kamera saati camera time n.
kamera tarihi camera date n.
kamera ayarları camera settings n.
kamera olayları camera events n.
kamera açıları camera angles n.
kamera hatası camera error n.
kamera kullanım dışı ışığı camera off led n.
kaydedici kamera camcorder n.
sanal kamera virtual camera n.
sayısal kamera digital camera n.
sony video kamera sony camcorder n.
tarayıcı/kamera scanner/camera n.
video kamera video camera n.
video kamera ile film çeken kimse videographer n.
video kamera ile film çekme sanatı videography n.
video kamera ile film çekme süreci videography n.
kamera al get a camera expr.
Informatics
asma kamera overhead camera n.
geniş açılı kamera wide-angle camera n.
kamera açısı camera angle n.
kamera açısı shooting angle n.
sayısal kamera digital camera n.
Telecom
başka bir yerde olan çocukların görüntülerini izlenmek üzere bilgisayara aktaran kamera nanny cam n.
uzaktaki nesneleri çizmeye ve ölçmeye yarayan, kamera ve teleskobun birleşimi bir tür araç telemetrograf n.
kamera kaydedicisi camcorder (camera+recorder) n.
kamera denetim birimi camera control unit n.
hareketli görüntüleri kaydeden taşınabilir kamera videocam n.
Television
elektron ışını tarafından taranan televizyon kamera tüpü elektrodu target n.
dört adet lensi tutan ve kamera tüpü ile birlikte kullanılan bir televizyon cihazı turret n.
elektronik kamera electron camera n.
elektronik kamera electronic camera n.
gizli kamera candid n.
ikonoskop kamera iconoscope camera n.
kamera kontrol ünitesi camera control unit n.
kamera yer ayarı camera alignment n.
kamera tüpü camera tube n.
kamera yerleştirmesi camera alignment n.
kamera kablosu camera cable n.
kamera kontrol vision control n.
kamera lambası camera tube n.
katot ışınlı kamera cathode ray camera n.
kayıt özelliği olan kamera camcorder n.
süperikonoskop kamera supericonoscope camera n.
süperortikon kamera superorthicon camera n.
telsiz bağlantılı kamera radio television camera n.
vidikon kamera vidicon camera n.
video kamera tüpü vidicon n.
televizyon kamera platformu rostrum n.
kamera platformu rostrum n.
kamera tüpü image tube n.
dönebilir kamera başlığı pan and tilt head n.
yüksek çözünürlüklü televizyon kamera tüpü saticon n.
ışığa duyarlı madde olarak kurşun oksit kullanılan video kamera tüpü markası plumbicon® n.
kamera önünde çalışan on-air adj.
kamera önünde çalışan on-camera adj.
Automotive
kamera tabanlı araç kontrolü camera-based vehicle control n.
video kamera video camera n.
kamera ayna mirror-cam n.
Aeronautic
balistik kamera ballistic camera n.
bir termal kamera çeşidi forward-looking infrared n.
Medical
nükleer tıp’da kullanılan ve gamma ışını yayan izotopu tesbit eden kamera gamma camera n.
ucunda ışıklı kamera bulunan ince bir cihaz kullanılarak iç organların incelenmesi endoscopy n.
Dermatology
bir kişinin vücudundaki benlerin yerlerini ve görüntülerini dijital kamera ile kaydetme işlemi mole mapping n.
Optics
uzaktaki nesneleri çizmeye ve ölçmeye yarayan, kamera ve teleskobun birleşimi bir tür araç teliconograph n.
kadraj ve kamera lensi arasındaki görüntü farklılığı parallax n.
ahşap top içine monte edilmiş kamera obskura merceği scioptic ball n.
Physics
termal kameranın önündeki nesne kameranın önünden çekilse bile, termal gradyan nedeniyle kamera görüntüsünde gözükmeye devam eden gölge thermal shadow n.
kamera deliği camera obscura n.
Astronomy
dünyanın uydularını izlemek için kullanılan büyük bir kamera baker-nunn camera n.
Literature
kamera-göz anlatısı camera-eye narration n.
Geology
kamera sıvısı cameral fluid n.
Military
bindirmeli çift kamera split cameras n.
termal kamera thermal camera n.
yelpaze kamera fotoğrafı fan camera photography n.
(daha detaylı olay kaydı tutmak için) sabit açıda üç veya daha fazla kamera düzeneğiyle eş zamanlı çekilen fotoğraf fan camera photography n.
Sport
spor müsabakaları esnasında kalabalığı tarayarak öpüşen çiftlerin görüntülerini dev ekranlarda gösteren kamera kiss cam n.
Cinema
kamera kaydırmalı çekim track n.
hareketli kamera ile görüntü alma tracking n.
hareketli bir kamera taşıyıcı ile alınan kamera kaydı tracking shot n.
kamera taşıyıcı ile yapılan hareketli film çekimi travel shot n.
hareket eden bir kamera ile çekilen sahne trucking shot n.
hareket eden bir kamera ile çekilen sahne truck shot n.
hareket eden bir kamera ile çekilen sahne tracking shot n.
iki kişinin içinde bulunduğu kamera çekimi two-shot n.
değişik hızlı kamera multiple speed camera n.
elektrik motorlu kamera electric driven camera n.
hareketli resim kamera kartuşu motion picture camera cartridge n.
kamera yerleştirmesi set-up n.
kamera uzaklığı camera distance n.
kamera makarası take-up spool n.
kamera ayağı camera stand n.
kamera yerleştirmesi camera set-up n.
kamera hızı camera speed n.
kamera hızı speed of taking n.
kamera desteği camera support n.
kamera açısı camera angle n.
kamera hızı speed of shooting n.
kamera yönetmeni cameraman n.
kamera açısı angle n.
kamera arabası camera dolly n.
kamera yönetmeni yardımcısı second cameraman n.
kamera merceği camera lens n.
kamera yönetmeni yardımcısı asistant operator n.
kamera takımı camera crew n.
kamera ekseni take-up axis n.
kamera yönetmeni yardımcısı assistant cameraman n.
kamera arkası görüntüleri behind the scenes images n.
kamera arkası behind the camera n.
kamera penceresi picture gate n.
kamera açısı shooting angle n.
kamera ekibi camera crew n.
kamera gürültüsü camera noise n.
kamera görüş noktası camera viewpoint n.
kamera çerçevesi picture gate n.
kamera vinci camera crane n.
uzak bir mesafeden kamera ile fotoğraflanan sahne long shot n.
film setinde dış kamera birimleri, muhabirler vb. ile bağlantı kuran kadın anchorwoman n.
film setinde dış kamera birimleri, muhabirler vb. ile bağlantı kuran kadın anchor n.
film setinde dış kamera birimleri, muhabirler vb. ile bağlantı kuran kadın presenter n.
kesikli veya aralıklı bir hareket görüntüsü malta haçı şeklinde bir kamera düzeneği maltese cross n.
minyatür kamera minicam n.
minyatür kamera minicamera n.
sinema filmi yapımında sesi ve kamera motorlarını ayarlayan kimse motorman n.
sinema filmlerinde çekilen kamera görüntülerinin kaydı log n.
sine kamera cine-camera n.
parlamayı engellemek için kamera ve ışık arasına yerleştiren delikli palet cokuloris n.
filmlerde veya televizyonda kullanılmak üzere tutulan kamera görüntüsü file footage n.
filmi ileri sarmaya yarayan kamera veya projektör düzeneği film advance n.
birinci kamera asistanı focus puller n.
tekerlekli mekanizma üstüne konan kamera ile izleyerek görüntü almak track v.
Photography
kamera bakımı ve temizliği camera care n.
pozlama sırasında kamera eğilmesinin neden olduğu çarpıklıkları düzeltme prosedürü rectification n.
kamera diyaframlarını t sayıları ile gösteren bir sistem t-stop system n.
çift ​​lensli kamera twin-lens camera n.
ay ışığının bulunmadığı veya çok az olduğu ortamlarda yıldız ışığından faydalanalarak görüntüleme yapan kamera. yıldız ışığı kamerası starlight camera n.
aktüel kamera camcorder n.
ışık yükseltici bir kamera starlight camera n.
kamera ekseni yönü camera axis direction n.
kamera ekseni camera axis n.
kamera desteği camera support n.
kamera açısı camera angle n.
kamera devir hızı camera cycling rate n.
kamera obskura camera obscura n.
kamera vinci camera crane n.
kamera ekibi camera crew n.
kamera penceresi camera window n.
kamera merceği camera lens n.
kamera masası camera stand n.
kamera arabası camera car n.
kamera filmi camera film n.
polaroid kamera filmi instant film n.
kamera lensinin odak uzunluğunu değiştiren ek lens amplifier n.
körüklü kamera bellows camera n.
yeniden yüklemeye gerek olmaksızın belirli bir sayıdaki fotoğraf camını gösteren kamera magazine camera n.
küçük kamera miniature n.
hareket eden nesneleri hızlı pozlandırmaya uyarlanmış, kenarları delikli film şeridi olan kamera motion-picture camera n.
görüntüyü odaklayan kamera lensi optical lens n.
kompakt kamera compact camera n.
35 mm'lik basit bir şipşak kamera compact camera n.
kompakt kamera compact n.
35 mm'lik basit bir şipşak kamera compact n.
(kamera) sonsuza netleme ayarı infinity n.
panoramik kamera pantascope n.
panoramik kamera pantoscope [obsolete] n.
portre kamera portrait camera n.
portre lensli kamera portrait camera n.
dönebilir disk şeklinde bir filmle çalışan bir kamera çeşidi disc camera n.
ufkun dairesel görüntüsünü elde etmede kullanılan bir tür kamera oroheliograph n.
kamera zamanlayıcı self-timer n.
polaroid kamera polaroid n.
saniyeler içinde pozitif baskı oluşturan bir kamera polaroid land camera n.
polaroid kamera polaroid land camera n.
fotoğrafta parlama ve patlama etkisi yaratan bir kamera lens donatısı starburst n.
en az 5 inçe 4 inçlik ölçülerde görüntü alanı bulunan kamera ile ilişkili large-format adj.
kamera ekseni yatay veya aşağı yönlendirilip dikey olarak yönlendirilmemiş bir uçaktan çekilen (fotoğraf) oblique adj.
kamera ana ışık kaynağına doğru veya yakınında tutularak çekilen (fotoğraf) contre-jour adj.
otomatik odaklı (kamera) point-and-shoot adj.
Slang
kamera önüne yerleştirilen ve televizyon konuşmacısına sufle veren bir cihaz idiot board n.
kamera striptizcisi kız camgirl n.