kano - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kano



Bedeutungen von dem Begriff "kano" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Geography
kano n. kuzey nijerya'da bir eyalet
kano n. kuzey nijerya'da bir şehir

Bedeutungen von dem Begriff "kano" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kano canoe n.
General
kano kayak n.
Marine
kano canoe n.
Sport
kano canoe n.

Bedeutungen, die der Begriff "kano" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 86 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
(ağaç gövdesinden yapılan) kano dugout n.
kano kullanan kimse canoeist n.
kano kullanan kimse kayaker n.
ağaç kütüğünden yapılmış kano dugout canoe n.
kano ile taşıma canoeing n.
kano kullanan canoeman n.
kano ile seyahat eden kişi canoer n.
kano ile gönderme canoeing n.
kano ile seyahat eden canoeman n.
kano ile seyahat canoeing n.
arka arkaya oturan iki veya daha fazla kişi tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış bisiklet veya kano benzeri araç tandem n.
huş kabuğundan yapılan kano birch n.
huş kabuğundan yapılan kano birchbark n.
huş kabuğundan yapılan kano birch bark n.
huş ağacı kabuğundan yapılan kano birchbark canoe n.
guyana'daki yerli kabilelerce kullanılan ağaç kabuğundan yapılmış kano woodskin n.
içi boş ağaç gövdesinden yapılan kano dug-out n.
içi boş ağaç gövdesinden yapılan kano dugout n.
amerika'da görülen büyük bir kano veya kayık bongo n.
amerika'da kullanılan büyük bir kano veya kayık bungo n.
kayar kano oturağı slide n.
kano sporu canoeing n.
kano kullanmak paddle v.
kano kullanmak canoe v.
kürekle kano kullanmak paddle v.
kano ile gezmek canoe v.
kano ile taşımak canoe v.
kano ile göndermek canoe v.
kano ile geçilebilir (nehir) canoeable adj.
kano ile gidilebilir canoeable adj.
kano kullanılabilir canoeable adj.
Technical
kano taşıyıcı kayak carrier n.
Marine
yap adasında kullanılan büyük bir yelkenli kano tipi tsukupin n.
afrikalıların kullandığı ağaç kabuğundan yapılmış kano almadia n.
alaskalıların kullandığı hayvan derisiyle kaplı bir tür kano bidarkee n.
yekpare ahşaptan yapılmış brezilya menşeli bir kano montaria n.
içi boş ağaç kütüğünden yapılmış kano piragua n.
eskiden abd'nin chesapeake körfezi'nde yaygın bir şekilde kullanılan bir tür kano cunner n.
özellikle orta amerika'da kullanılan uzun ve düz tabanlı bir kano çeşidi pitpan n.
temel faaliyetleri kano ile seyretmek olan bir dizi keşif birliğine mensup er sea scout n.
temel faaliyetleri kano ile seyretmek olan bir dizi keşif birliğine mensup er seascout n.
Gastronomy
minyatür kano şeklinde makarna pirogue n.
katlanmış küçük bir kano şeklindeki makarna periauger n.
Botanic
kano ve sepet yapımında kullanılan beyaz gövdeli kuzey amerika huş ağacı canoe birch (betula papyrifera) n.
kano ve sepet yapımında kullanılan beyaz gövdeli kuzey amerika huş ağacı paper birch (betula papyrifera) n.
kano ve sepet yapımında kullanılan beyaz gövdeli kuzey amerika huş ağacı white birch n.
tropik kıyılarda yaygın olarak bulunan özellikle kano için kullanılan hafif sert kerestesi olan çalımsı bir ağaç algodoncillo (hibiscus tiliaceus) n.
tropik kıyılarda yaygın olarak bulunan özellikle kano için kullanılan hafif sert kerestesi olan çalımsı bir ağaç majagua n.
tropik kıyılarda yaygın olarak bulunan özellikle kano için kullanılan hafif sert kerestesi olan çalımsı bir ağaç mahagua n.
tropik kıyılarda yaygın olarak bulunan özellikle kano için kullanılan hafif sert kerestesi olan çalımsı bir ağaç purau n.
tropik kıyılarda yaygın olarak bulunan özellikle kano için kullanılan hafif sert kerestesi olan çalımsı bir ağaç balibago n.
kuzey amerika'da yetişen kano ve sepet yapımında kullanılan beyaz gövdeli bir huş ağacı american white birch (betula cordifolia) n.
kuzey amerika'da yetişen kano ve sepet yapımında kullanılan beyaz gövdeli bir huş ağacı paperbark birch n.
tropik kıyılarda yaygın olarak bulunan, hafif sert kerestesinden kano yapılan, lifleri ile halat ve kalafat üretilen çalımsı bir ağaç coast cottonwood (hibiscus tiliaceus) n.
marangozlukta ve kano yapımında kullanılan kokulu bir ahşap white cedar n.
eski dünya'nın tropikal kıyı bölgelerine özgü, ebegümecigiller familyasından olan hafif ve sert odunu kano yapımında ve lifleri halat ve kalafat yapımında kullanılan çalımsı bir ağaç hinahina n.
eski dünya'nın tropikal kıyı bölgelerine özgü, ebegümecigiller familyasından olan hafif ve sert odunu kano yapımında ve lifleri halat ve kalafat yapımında kullanılan çalımsı bir ağaç sea hibiscus n.
eski dünya'nın tropikal kıyı bölgelerine özgü, ebegümecigiller familyasından olan hafif ve sert odunu kano yapımında ve lifleri halat ve kalafat yapımında kullanılan çalımsı bir ağaç beach hibiscus n.
eski dünya'nın tropikal kıyı bölgelerine özgü, ebegümecigiller familyasından olan hafif ve sert odunu kano yapımında ve lifleri halat ve kalafat yapımında kullanılan çalımsı bir ağaç coastal hibiscus n.
eski dünya'nın tropikal kıyı bölgelerine özgü, ebegümecigiller familyasından olan hafif ve sert odunu kano yapımında ve lifleri halat ve kalafat yapımında kullanılan çalımsı bir ağaç green cottonwood n.
eski dünya'nın tropikal kıyı bölgelerine özgü, ebegümecigiller familyasından olan hafif ve sert odunu kano yapımında ve lifleri halat ve kalafat yapımında kullanılan çalımsı bir ağaç hibiscus tiliaceus n.
eski dünya'nın tropikal kıyı bölgelerine özgü, ebegümecigiller familyasından olan hafif ve sert odunu kano yapımında ve lifleri halat ve kalafat yapımında kullanılan çalımsı bir ağaç native hibiscus n.
Social Sciences
(botsvana'da) okavango deltası'nda yaşayan bir halkın kullandığı ağaç kütüğünden yapılan geleneksel bir kano mokoro n.
Geography
kuzeydoğu nijerya'da kano'nun doğusunda deri işleme merkezi olan bir şehir maiduguri n.
Sport
kütük, kano veya tekne üzerinde sopalarla mücadele içeren bir su sporu tilt n.
akarsu kano sporu whitewater kayaking n.
kanolar ve kano sporu canoes and canoeing n.
uluslararası kano federasyonu federation internationale de canoe (fic) n.
(akıntısı yüksek dere/nehirde) kano ile gezinti whitewater kayaking n.
kano sporunda botun kürekten uzaklaştığı bir kürek vuruşu push–away n.
kano sporunda botun kürekten uzaklaştığı bir kürek vuruşu pushover n.
(kano sporunda) teknenin burnu suya bastırılıp arkası kaldırılarak dik pozisyona getirildiği manevra ender n.
kano dönüşü eskimo roll n.
tek bir ağaç kütüğünün şekillendirilip oyulmasıyla yapılmış bir kano log canoe n.
ağaç kütüğünden yapılmış kano log canoe n.
dirsekli kano sporu outrigging n.
dirsekli kano aktivitesi outrigging n.
hareketli kano oturağı sliding seat n.
kayar kano oturağı sliding seat n.
(akarsu kano sporunda) çağlayanda kürek çekmek huck v.
(akarsu kano sporunda) yüksekten düşerken kanonun ucunu kaldırmak huck v.
(kano küreğini) kanoya dik şekilde suya vurmak square v.
(kano sporu/küreği) kare pozisyona getirmek square v.
(kano sporu/küreği) dikleştirmek square v.
durgun suda yapılan kano sürat yarışlarına ait flat-water adj.
durgun suda yapılan kano sürat yarışları ile ilişkili flat-water adj.