lifli - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

lifli



Bedeutungen von dem Begriff "lifli" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
lifli fibrous adj.
General
lifli stringy adj.
lifli funicular adj.
lifli fibroid adj.
lifli fibery adj.
lifli fibered adj.
Technical
lifli fibroid adj.
lifli fibrous adj.
Medical
lifli fibrous adj.
lifli fibrose adj.
Meteorology
lifli fibratus adj.

Bedeutungen, die der Begriff "lifli" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 167 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tümör lifli fibroid n.
lifli doku fibrous tissue n.
lifli gıdalar fibrous foods n.
lifli besinler fibrous foods n.
lifli olma stringiness n.
lifli gıda fibrous food n.
ince lifli bir kumaştan yapılan süslemeler bunting n.
yağı erittikten sonra geriye kalan lifli madde graves n.
işlenmemiş lifli sert kumaş felt n.
lifli doku fibrous tissue n.
lifli bileşenlerine ayırmak fiberize v.
lifli bileşenlerine ayırmak fiberise v.
kalın lifli rough-grained adj.
(ahşap yapısı) kıvrımlı lifli curly adj.
kıvrımlı lifli ahşap yapısına sahip curly adj.
yüksek lifli high-fiber adj.
yüksek lifli high-fibre adj.
lifli ve anlamı veren ön ek fibr- pref.
lifli doku anlamına gelen son ek -ino suf.
Industry
lifli hindistan cevizi kabuğundan yapılmış coco adj.
lifli hindistan cevizi kabuğundan yapılmış cocoa adj.
Technical
aramid lifli kağıt aramid fibre paper n.
çok lifli tel half wire n.
çelik lifli ve donatılı beton muayene bacası steel fibre and reinforced concrete manhole n.
devamlı lifli iplikler continuous filament yarns n.
fabrika yapımı odun lifli mamüller factory-made wood fibre products n.
karışık lifli melez intraply hybrid n.
kısa lifli talk ürünleri loomite n.
kesik lifli iplikler staple fibre yarns n.
kuvars lifli manometre quartz-fiber manometer n.
lifli sürekli takviye edici maddeli seramik matriks bileşenler ceramic matrix composites with fibrous continuous reinforcement n.
lifli püskürtme beton fibrous sprayed concrete n.
lifli yalıtılmış mıknatıs teli fibrous insulated magnet wire n.
lifli kırılma fibrious fracture n.
lifli kırılma yüzeyi fibrious fracture surface n.
lifli çimento ile imal edilmiş boru fibre-cement pipes n.
lifli yapı fibrous structure n.
lifli mağnezyum minerali palygorskite n.
lifli turba fibrous peat n.
lifli kalsit satin spar n.
lifli refrakter karma yalıtımı fibrous refractory composite insulation n.
metal anayapılı lifli karmalar metal matrix-fibre composites n.
mineral lifli ısı yalıtım malzemesi mineral fiber insulating material n.
organik lifli keçe organic-fibre felt n.
seramik lifli ürünler için deney metotları methods of test for ceramic fibre products n.
seramik lifli mamuller ceramic fibre products n.
tek lifli çıkarma deneyi single-fiber pullout test n.
üzeri örgülü esnek lifli ateşleme fitili flexible fibrous-overbraided detonating cord n.
üzeri örgülü esnek lifli infilaklı fitil flexible fibrous-overbraided detonating cord n.
yosundan elde edilen lifli kıvam arttırıcı katkı maddesi carrageenan n.
kağıdı veya lifli maddeyi kağıt hamuruna dönüştürmeye yarayan bir cihaz macerater n.
kısa lifli short-fibred adj.
sisal lifli sisal adj.
Telecom
çok lifli kablo montajı multifiber cable assembly n.
iki lifli kablo duplex cable n.
lifli kanal fiber channel n.
lifli kanal protokolü fiber channel protocol n.
lifli kanal-kararlaştırılmış döngü fiber channel-arbitrated loop n.
lifli düğüm fiber node n.
lifli bağlantı fiber connection n.
lifli optik birleştirme sonlandırması fiber optic splice closure n.
tek lifli kablo simplex cable n.
çok lifli multithreaded adj.
Electric
tek-lifli optik kablo single-fibre optical cable n.
Textile
devamlı lifli naylon iplik continuous filament nylon yarn n.
eğirilmiş kesik lifli iplik spun-staple yarn n.
lifli malzeme wool n.
kısa lifli bir tür pamuk broach n.
çok keçeleşmiş yün ürünlerden ve atıklardan geri dönüştürülen düşük kaliteli ve çok kısa lifli yün mongoe n.
uzun lifli pamuk long-staple cotton n.
tarak makinesinde, özellikle kamgarn kumaş yapımında, kullanılan uzun iplikçikli ve güçlü lifli bir yün combing n.
tarak makinesinde, özellikle kamgarn kumaş yapımında, kullanılan uzun iplikçikli ve güçlü lifli bir yün combing wool n.
düşük kaliteli ve kısa lifli yün downright n.
(yün) düz lifli olup esnek olmayan broad adj.
dolgun, sıkı ve esnek lifli olan (kumaş) lofty adj.
uzun lifli long-staple adj.
Construction
lifli çimentodan yapılmış boru fibre cement pipe n.
Woodworking
ağaç lifli beton pano wood fiber concrete panel n.
fabrika yapımı odun lifli mamuller factory-made wood fibre products n.
Automotive
sürekli lifli cam elyaf keçe continuous filament mat n.
Mining
maden ve taş ocaklarının duvarlarında sıklıkla bulunan beyaz renkli lifli bir mineral alunogen n.
maden ve taş ocaklarının duvarlarında sıklıkla bulunan beyaz renkli lifli bir mineral hair salt n.
maden ve taş ocaklarının duvarlarında sıklıkla bulunan beyaz renkli lifli bir mineral feather alum n.
lifli epsom tuzu hair-salt n.
maden ve taş ocaklarının duvarlarında sıklıkla bulunan beyaz lifli bir mineral halotrichite n.
mavi veya mor lifli bir fluorspar çeşidi blue john n.
Medical
travma ya da cerrahi kesiğe tepki olarak aşırı doku tamirinden kaynaklanan kabarık, kırmızı lifli doku oluşumu cheloid n.
travma ya da cerrahi kesiğe tepki olarak aşırı doku tamirinden kaynaklanan kabarık, kırmızı lifli doku oluşumu keloid n.
bilek bağ doku ve eklemini çevreleyen bölgedeki lifli dokunun burkulması veya yırtılması turf toe n.
hücre aralarındaki lifli bağdokunun artması fibrosis n.
lifli tümör fibroma n.
lifli tümör fibroid n.
lifli doku fibrous tissue n.
hem lifli hem de yağlı yapılarla ilgili fibroadipose adj.
hem lifli hem de yağlı yapılar içeren fibroadipose adj.
Anatomy
kürek kemiğinin üst kısmındaki sığ boşluğun kenarını oluşturan lifli kıkırdak halkası labrum n.
tendon ve sinir gibi lifli sert yapıların birleşme yeri communication n.
hem lifli hem de kas dokularıyla ilgili fibromuscular n.
abdominal organların femoral kanala doğru inmesini engelleyen lifli ince bağ doku katmanı septum n.
beyaz lifli dokuya benzeyen albugineous adj.
kürek kemiğinin üst kısmındaki sığ boşluğun kenarını oluşturan lifli kıkırdak halkasıyla ilgili labral adj.
kısmen lifli, kısmen kıkırdaklı ve kısmen kemikli fibrochondrosteal adj.
Gastronomy
enginar başının yenmeyen lifli orta bölümü choke n.
domuz, hindi, ördek veya kaz derisinin kızartılarak yağının lifli dokudan ayrılmasıyla kalan gevrek artık crackle n.
meyve ve sebzelerdeki sindirime yardımcı olan lifli yapılar dietary fibre n.
Biology
lifli protein fibrin n.
vücudun yumuşak dokuları arasında yer alan lifli bağ doku katmanı fascia n.
lifli bağ dokunun bir arada tuttuğu doku bütünü fascia n.
Biochemistry
yosundan elde edilen lifli kıvam artırıcı katkı maddesi carragheenan n.
yosundan elde edilen lifli kıvam artırıcı katkı maddesi carrageenin n.
saç, tüy, tırnak, toynak gibi yapıları oluşturan lifli, sert protein maddesi ceratin n.
Marine Biology
ticari amaçla kullanılan süngerlerin tümünü içeren, sert lifli iskeleti olan sünger takımı ceratospongiae n.
meksika körfezi'ne özgü sarı veya kahverengimsi renkli ve kısa lifli bir ticari sünger yellow sponge n.
meksika körfezi'ne özgü sarı veya kahverengimsi renkli ve kısa lifli bir ticari sünger spongia barbara n.
meksika körfezi'ne özgü sarı veya kahverengimsi renkli ve kısa lifli bir ticari sünger spongia officinalis barbara n.
Zoology
tatlı suda yaşayan basit ve lifli yapıdaki sarı-yeşil algleri içeren tribonemaceae familyasının tip cinsi tribonema n.
tatlı suda yaşayan basit ve lifli yapıdaki sarı-yeşil algleri içeren bir familya tribonemaceae n.
Botanic
lifli iç kabuğu olan bir avustralya servi çamı stringybark pine (callitris parlatorei) n.
bir turunçgilin lifli orta kısmı rag n.
filipinler'e özgü kaba sicim yapımında kullanılan sert lifli bitki cebu maguey (agave cantala) n.
filipinler'e özgü kaba sicim yapımında kullanılan sert lifli bitki cantala n.
filipinler'e özgü kaba sicim yapımında kullanılan sert lifli bitki manila maguey n.
açık-koyu yeşil çizgili, kalın lifli dik yapraklara sahip bir bitki türü ceylon bowstring hemp (sansevieria zeylanica) n.
lifli yaprak kılıfları ve sarımsı dikenli uzun sapı olan bir güney abd palmiyesi needle palm (rhapidophyllum hystrix) n.
lifli yaprak kılıfları ve sarımsı dikenli uzun sapı olan bir güney abd palmiyesi blue palmetto n.
lifli iç kabuğu olan avustralya servi çamlarına verilen ad tingle-tingle n.
avustralya servi çamının lifli kabuğu tingle-tingle n.
lifli iç kabuğu olan avustralya servi çamlarına verilen ad stringybark n.
avustralya servi çamının lifli kabuğu stringybark n.
lifli kök adventitious root n.
lifli kök fibrous root n.
derin mavi çiçekleri ve küçük lifli kökleri olan, tek türden oluşan çok yıllık bir bitki aphyllanthes n.
malezya'da yetişen, şarap ve irmik yapımında kullanılan tatlı suyu olan yoğun lifli bir tüy palmiye sugar palm (arenga pinnata) n.
malezya'da yetişen, şarap ve irmik yapımında kullanılan tatlı suyu olan yoğun lifli bir tüy palmiye gomuti palm n.
malezya'da yetişen, şarap ve irmik yapımında kullanılan tatlı suyu olan yoğun lifli bir tüy palmiye gomuti n.
malezya'da yetişen, şarap ve irmik yapımında kullanılan tatlı suyu olan yoğun lifli bir tüy palmiye areng palm n.
malezya'da yetişen, şarap ve irmik yapımında kullanılan tatlı suyu olan yoğun lifli bir tüy palmiye aren palm n.
malezya'da yetişen, şarap ve irmik yapımında kullanılan tatlı suyu olan yoğun lifli bir tüy palmiye arengga palm n.
malezya'da yetişen, şarap ve irmik yapımında kullanılan tatlı suyu olan yoğun lifli bir tüy palmiye black sugar palm n.
malezya'da yetişen, şarap ve irmik yapımında kullanılan tatlı suyu olan yoğun lifli bir tüy palmiye kaong palm n.
sert lifli kabuğu olan bir avustralya okaliptüsü woolly butt (eucalyptus longifolia) n.
halat, hasır gibi malzemelerin yapımında kullanılan lifli bir malzeme bass n.
filipinler'e özgü kaba sicim yapımında kullanılan sert lifli bitki maguey (agave cantala) n.
bitkilerde aşırı lifli kök gelişimine sebep olan bir hastalık hairy root n.
avrasya'ya özgü geniş yuvarlak yapraklı, sarı çiçekli ve lifli köklü bir zehirli ot wolfbane n.
afrika'ya özgü, çöl bölgelerinde toprak stabilize edici görevi olup lifli yaprak sapları ip yapımında kullanılan ve zencefil aromalı meyvesi olan büyük bir ağaç gingerbread palm n.
afrika'ya özgü, çöl bölgelerinde toprak stabilize edici görevi olup lifli yaprak sapları ip yapımında kullanılan ve zencefil aromalı meyvesi olan büyük bir ağaç doom palm n.
afrika'ya özgü, çöl bölgelerinde toprak stabilize edici görevi olup lifli yaprak sapları ip yapımında kullanılan ve zencefil aromalı meyvesi olan büyük bir ağaç hyphaene thebaica n.
filipinler'e özgü, sakız ağacıgiller familyasından olup yenebilir meyvesi ve lifli kabuğu olan çok büyük bir ağaç dao n.
kuzey ve güney amerika'ya özgü, ince ve lifli kökleri olan bir orkide cinsi cleistes n.
kuzey ve güney amerika'ya özgü, ince ve lifli kökleri olan bir orkide cinsi genus cleistes n.
lifli bitkiler fiber plants n.
lifli kök fibrous root n.
lifli köklü begonya fibrous-rooted begonia n.
lifli kök secondary root n.
kısa lifli pamuk short-staple cotton n.
ananasgiller familyasına mensup çeşitli lifli bitkilere verilen ad silk grass n.
lifli keten demeti beat n.
lifli bitkinin odunsu parçasından lifini ayırmak decorticate v.
Forestry
lifli veya tüylü yüzeye sahip (kereste) woolly adj.
lifli veya tüylü yüzeye sahip (kereste) wooly adj.
Environment
havadaki kurumuş lifli yeşil alg kalıntılarından meydana gelen kağıt benzeri bir madde meteoric paper n.
Geology
ısıya ve aside dayanıklı asbest üretiminde kullanılan lifli bir mineral amosite n.
lifli yapıda asbest amianthus n.
lifli yapıda asbest eartflax [obsolete] n.
lifli yapıda asbest amianthus n.
Printery
(kağıt yapımında lifli malzemeleri) öğüterek ufalamak beat v.