müdahil

Bedeutungen von dem Begriff "müdahil" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 10 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	müdahil	involved adj.
Nevertheless, they would prefer another protagonist such as the European Union to be more involved. Bununla birlikte Avrupa Birliği gibi başka bir aktörün daha fazla müdahil olmasını tercih ederler. More Sentences
2	General	müdahil	trialist n.
3	General	müdahil	intervening adj.
4	General	müdahil	interfering adj.
5	General	müdahil	meddling adj.
Idioms
6	Idioms	müdahil	down and dirty adj.
Law
7	Law	müdahil	intervenor n.
8	Law	müdahil	intervener n.
9	Law	müdahil	intervening party n.
10	Law	müdahil	intervening adj.

Bedeutungen, die der Begriff "müdahil" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 44 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	müdahil olmak	get involved v.
When matters become serious, people get involved in them. Meseleler ciddileştiğinde insanlar bu meselelere müdahil olurlar. More Sentences
Phrasals
2	Phrasals	(bir şeye) müdahil olmak	involve in (something) v.
The United States and Russia are involved in the region for economic reasons. ABD ve Rusya bölgeye ekonomik nedenlerle müdahil olmaktadır. More Sentences
General
3	General	rahatsız edecek şekilde müdahil olma	intrusiveness n.
4	General	müdahil olma	obtrusion n.
5	General	müdahil olmak	take part in v.
6	General	kanunen müdahil olmak	disturb v.
7	General	şahsen müdahil olan	engaged adj.
8	General	büsbütün müdahil	knee-deep adj.
Phrasals
9	Phrasals	müdahil olmak	jump in v.
10	Phrasals	müdahil olmak	leap in v.
11	Phrasals	(birini/bir şeyi) müdahil etmek	involve with (someone or something) v.
12	Phrasals	(bir şeye) müdahil etmek	involve in (something) v.
Colloquial
13	Colloquial	şirket devrinde niyetini açıkça belli etmeden karşı teklifte bulunan bir müdahil	grey knight n.
14	Colloquial	bir şeye müdahil olmak istememek	want none of it v.
15	Colloquial	bir şeye müdahil olmayı reddetmek/istememek	want none of it/that v.
16	Colloquial	bir şeye müdahil olmayı reddetmek/istememek	have none of it/that v.
17	Colloquial	bir şeye müdahil olmak istememek	want none of that v.
18	Colloquial	bir şeye müdahil olmayı reddetmek	have none of it/that v.
19	Colloquial	bir şeye müdahil olmayı istememek	want none of it/that v.
20	Colloquial	(bir şeye) müdahil olmayı reddetmek/istememek	want none of (something) v.
21	Colloquial	tamamen müdahil	down-and-dirty adj.
Idioms
22	Idioms	herkesin müdahil olduğu sorun/durum	a free-for-all n.
23	Idioms	müdahil olmak	step into something v.
24	Idioms	müdahil taraflardan biri olmak	party to something v.
25	Idioms	müdahil olmamak	stay on the sidelines v.
26	Idioms	konuşarak bir şeye bulaşmak/müdahil olmak	talk one's way into something v.
27	Idioms	müdahil olmadan taraflar arasındaki soruna çözüm aramak	hold the ring v.
28	Idioms	müdahil olmadan taraflar arasındaki soruna çözüm aramak	hold the ring v.
29	Idioms	(bir şeye) müdahil olmak	be (a) party to (something) v.
30	Idioms	bir şeye müdahil olmak	be party to something v.
31	Idioms	konuşup ikna ederek bir şeye müdahil olmak/bir yere girmek	talk (one's) way into (something or some place) v.
32	Idioms	'-e müdahil	involved with adj.
33	Idioms	müdahil olmadan	on the sidelines expr.
Law
34	Law	müdahil avukat	intervening lawyer n.
35	Law	müdahil avukat	joint attorney n.
36	Law	müdahil kişi	intervening person n.
37	Law	yasadışı şekilde dışarıdan davaya müdahil olarak kazanma halinde dava gelirinden pay alma	champerty n.
38	Law	davaya müdahil olmak	intervene v.
Politics
39	Politics	müdahil taraf	intervening party n.
40	Politics	savaşa müdahil olmayan ülke	nonbelligerent n.
41	Politics	savaşa müdahil olmayan kimse	nonbelligerent n.
42	Politics	başka devletlerin işlerine müdahil olmama	noninvolvement n.
Chemistry
43	Chemistry	(reaksiyona, işleme) müdahil olmak	inhibit v.
Modern Slang
44	Modern Slang	anında müdahil olma	all over it like a monkey on a cupcake expr.