nerede

Bedeutungen von dem Begriff "nerede" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	nerede	where adv.
Where is the logic in that, if that is not purely arbitrary? Eğer bu tamamen keyfi değilse bunun mantığı nerede? More Sentences
General
2	General	nerede	whereabouts adv.
The first concerns the whereabouts of Aung San Suu Kyi. Bunlardan ilki Aung San Suu Kyi'nin nerede olduğuyla ilgilidir. More Sentences
3	General	nerede	where adv.
Where is the logic in that, if that is not purely arbitrary? Eğer bu tamamen keyfi değilse, bunun mantığı nerede? More Sentences
4	General	nerede	wherever adv.
As always, we condemn the death penalty wherever it is practised. Her zaman olduğu gibi, nerede uygulanırsa uygulansın ölüm cezasını kınıyoruz. More Sentences
5	General	nerede	faur [scotland] adj.
6	General	nerede	everwhere [us] adv.
7	General	nerede	whaur [scotland] adv.
8	General	nerede	whereas [obsolete] adv.
9	General	nerede	whereby adv.
10	General	nerede	far [dialect] [uk] adv.
Colloquial
11	Colloquial	nerede	quo expr.

Bedeutungen, die der Begriff "nerede" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 302 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	nerede?	where? adv.
General
2	General	nerede olduğuna bakmaksızın	regardless of where prep.
Anyone can participate in the study, regardless of where the user is. Kullanıcının nerede olduğuna bakılmaksızın, çalışmaya herkes katılabilir. More Sentences
3	General	nerede olursa	wherever conj.
Our citizens have a right to receive equal legal protection wherever they are in the European Union. Vatandaşlarımız Avrupa Birliği'nin neresinde olurlarsa olsunlar eşit yasal koruma alma hakkına sahiptir. More Sentences
Phrases
4	Phrases	nerede kalınır	where to stay expr.
Where to stay on koh phi phi? Koh Phi Phi'de nerede kalınır? More Sentences
Colloquial
5	Colloquial	çantam nerede?	where's my bag? expr.
Where's my bag? Çantam nerede? More Sentences
6	Colloquial	gerisi nerede?	where's the rest? expr.
Where's the rest? Gerisi nerede? More Sentences
7	Colloquial	aklın nerede?	where's your head? expr.
Where's your head at? Aklın nerede senin? More Sentences
Speaking
8	Speaking	o nerede?	where is she? expr.
Where was she at that moment? O sırada o neredeydi? More Sentences
9	Speaking	nerede?	where is it? expr.
Once again, one is forced to conclude that such action is required, but where is it? Bir kez daha böyle bir eylemin gerekli olduğu sonucuna varmak zorunda kalıyoruz; ama nerede? More Sentences
10	Speaking	nerede kalmıştık?	where were we? expr.
Where were we? Nerede kalmıştık? More Sentences
11	Speaking	babam nerede?	where's my father? expr.
To be honest with you, I do not know where my father is. Dürüst olmak gerekirse babamın nerede olduğunu bilmiyorum. More Sentences
12	Speaking	gerisi nerede?	where's the rest? expr.
Where's the rest of it? Gerisi nerede? More Sentences
13	Speaking	arkadaşın nerede?	where's your friend? expr.
Where's your friend? Arkadaşın nerede? More Sentences
General
14	General	nerede olduğu açıklanamayan malzeme	material unaccounted for n.
15	General	nerede olsa yatan kimse	dosser n.
16	General	bir tür kim kiminle nerede oyunu	mad-libs n.
17	General	nerede olduğu bilinmeyen ve aranmakta olan kimse	missing person n.
18	General	kendinin tam olarak nerede bulunduğunu saptamak	orient oneself v.
19	General	sorunun cevabını nerede bulacağını bilmek	know where to go to find out v.
20	General	olay gecesi nerede olduğunu ispatlamak	prove his whereabouts on the night in question v.
21	General	bir şeyin nerede olduğunu bilmek	know where something is at v.
22	General	her nerede olsa	where then adv.
23	General	nerede ise	almost adv.
24	General	nerede ise	nearly adv.
25	General	nerede ise	soon adv.
26	General	nerede?	where? adv.
27	General	nerede olursa olsun	anywhere adv.
28	General	nerede ise	about adv.
29	General	her nerede olsa	when there adv.
30	General	nerede ise	before long adv.
31	General	nerede mümkünse	where possible adv.
32	General	nerede ve ne zaman	where and when adv.
33	General	nerede olursa olsun	owher [obsolete] adv.
34	General	nerede olursa olsun	oughwhere [obsolete] adv.
35	General	nerede e bakmayarak	regardless where prep.
36	General	her nerede	wherever conj.
37	General	her nerede	wheresoever conj.
38	General	nerede olursa	wheresoever conj.
Phrases
39	Phrases	daha ne/nerede olduğunu anlamadan/fark etmeden	before you know where you are adv.
40	Phrases	daha ne/nerede olduğunu anlamadan/fark etmeden	before you know it adv.
41	Phrases	nerede olduğunu bilmiyoruz	we don't know his whereabouts expr.
42	Phrases	nerede durduğunuz nerede oturduğunuza bağlıdır	where you stand depends on where you sit expr.
43	Phrases	nerede birlik orada dirlik	teamwork makes the dream work expr.
Proverb
44	Proverb	nerede çokluk orada bokluk	too many cooks spoil the stew
45	Proverb	nerede çokluk orada bokluk	too many cooks spoil the broth
46	Proverb	nerede beleş oraya yerleş	why buy a cow when you can get milk for free
47	Proverb	nerede beleş oraya yerleş	why buy a cow when milk is so cheap
48	Proverb	nerede çokluk orda bokluk	too many cooks spoil the broth
49	Proverb	nerede çokluk orada bokluk	too many cooks spoil the soup
50	Proverb	kişi nerede yaşıyorsa orası evidir	home is where you hang your hat
51	Proverb	komik/esprili olmak adına nerede duracağını unutmamak gerekir	an ounce of discretion is worth a pound of wit
52	Proverb	nerede susacağını bilmek esprili olmaktan daha önemlidir	an ounce of discretion is worth a pound of wit
Colloquial
53	Colloquial	5n soruları (ne, nerede, ne zaman, nasıl, kim)	the w5 questions n.
54	Colloquial	nerede olduğunu bilmek	know where is at v.
55	Colloquial	daha ne/nerede olduğunu anlamadan/fark etmeden	before you know it adv.
56	Colloquial	daha ne/nerede olduğunu anlamadan/fark etmeden	before you know where you are adv.
57	Colloquial	cesaretiniz nerede sizin?	where's your courage? expr.
58	Colloquial	bazı insanlar nerede/ne zaman duracağını bilmiyorlar/bilmezler	some people just don't know when to stop expr.
59	Colloquial	bazı insanlar nerede/ne zaman duracağını bilmiyorlar/bilmezler	some people just don't know when to give up expr.
60	Colloquial	nerede kalmıştım?	now where was I?, where were we?, where was I? expr.
61	Colloquial	aklınız nerede?	where's your head? expr.
62	Colloquial	nerede olduğunu bilmiyorum	four-oh-four (404) expr.
63	Colloquial	gerçek (birisi) nerede?	would the real (someone) please stand up expr.
64	Colloquial	gerçek (birisi) nerede?	will the real (someone) please stand up expr.
65	Colloquial	gerçek ... nerede?	will the real - please stand up expr.
66	Colloquial	bazı insanlar nerede/ne zaman duracağını bilmiyorlar/bilmezler	some people don't know when to quit expr.
67	Colloquial	(tuvaletin/lavabonun nerede olduğunu sorarken) elimi yüzümü nerede yıkayabilirim?	where can I can wash up? expr.
68	Colloquial	şu an nerede çalışıyorsun?	where you at? [us] expr.
69	Colloquial	(tuvaletin/lavabonun nerede olduğunu sorarken) elini yüzünü nerede yıkayabilir?	where (one) can wash up expr.
70	Colloquial	(biri) seni nerede bulabilir?	where can (one) find you? expr.
71	Colloquial	nerede kalmıştın?	you were saying? expr.
72	Colloquial	nerede o günler!	I wish! exclam.
73	Colloquial	nerede!	I wish! exclam.
Idioms
74	Idioms	nerede ne yapacağı belli olmayan çevresine zarar veren kimse	loose cannon on rolling deck n.
75	Idioms	nerede ne yapacağı belli olmayan çevresine zarar veren kimse	loose cannon n.
76	Idioms	nerede ise	a few ticks n.
77	Idioms	neyin nerede başlayıp bittiğini bilememek	not be able to tell one end (of something) from the other v.
78	Idioms	neyin nerede başlayıp bittiğini bilememek	not know one end (of something) from another v.
79	Idioms	nereye gideceğini/nerede olduğunu bulmak	find (one's) bearings v.
80	Idioms	nereye gideceğini/nerede olduğunu bulmak	get your bearings v.
81	Idioms	nereye gideceğini/nerede olduğunu bulmak	find your bearings v.
82	Idioms	neyi nerede arayacağını bilmek	hunt where the ducks are v.
83	Idioms	tam olarak nerede olduğunu bulmak/anlamak	find/get your bearings v.
84	Idioms	birinin gözünde/nazarında nerede durduğunu bilmek	know where (one) stands v.
85	Idioms	(birinin) bir konuda nerede durduğunu bilmek	know where (one) stands v.
86	Idioms	nerede yaşıyor?	what planet is somebody on? v.
87	Idioms	(birinin bir konuda) nerede durduğunu bilmek	know where (one) stands on (something) v.
88	Idioms	nerede durduğunu bilmek	know where stands v.
89	Idioms	nerede ise	in a few ticks adv.
90	Idioms	nerede çokluk orda bokluk	too many cooks spoil the broth expr.
91	Idioms	bunun eti nerede? (ne anladım bu işten ben şimdi)	where's the beef? expr.
92	Idioms	nerede (bende o şans)	no such luck expr.
93	Idioms	tuvaletiniz nerede?	where is your powder room? expr.
94	Idioms	nerede yaşıyorsun?	what planet are you on? expr.
95	Idioms	(birinin) aklı nerede?	what planet is (someone) from? expr.
96	Idioms	(biri) nerede duracağını bilmiyor	(someone) (just) doesn't know when to quit expr.
97	Idioms	biri nerede yaşıyor?	what planet is somebody on? expr.
98	Idioms	nerede o yıllar?	where are the snows of yesteryear? expr.
99	Idioms	nerede o günler?	where are the snows of yesteryear? expr.
100	Idioms	nerede o zamanlar?	where are the snows of yesteryear? expr.
Speaking
101	Speaking	bazı insanlar nerede/ne zaman duracağını bilmiyorlar/bilmezler	some people just don't know when to quit n.
102	Speaking	araba nerede?	where is the car? n.
103	Speaking	nerede oturuyorsun	where are you living expr.
104	Speaking	nerede yaşıyorsun?	where do you stay? expr.
105	Speaking	nerede kalıyorsunuz?	where are you staying? expr.
106	Speaking	nerede bulabilirim?	where can I find? expr.
107	Speaking	nerede alabilirim?	where can I get? expr.
108	Speaking	nerede yaşıyorsun?	where do you live? expr.
109	Speaking	okulun nerede?	where is your school? expr.
110	Speaking	nerede buluşalım?	where shall we meet? expr.
111	Speaking	nerede kaldın?	where have you been? expr.
112	Speaking	senin kız kardeşin nerede	where is your sister expr.
113	Speaking	onlar nerede yaşar	where do they live expr.
114	Speaking	nerede buluşalım	where will we meet expr.
115	Speaking	ingilizceyi nerede öğrendin	where did you learn english expr.
116	Speaking	nerede buluşalım?	where shall we meet? expr.
117	Speaking	nerede yaşıyorsunuz?	where do you live? expr.
118	Speaking	nerede görüşelim?	where shall we meet? expr.
119	Speaking	siparişler nerede kaldı	what happened to my order expr.
120	Speaking	sen nerede yaşıyorsun?	where do you live? expr.
121	Speaking	nerede görüşelim	where will we meet expr.
122	Speaking	çocuklar nerede yaşıyor	where do the children live expr.
123	Speaking	sen nerede oturuyorsun?	where do you stay? expr.
124	Speaking	nerede yaşıyor o?	where does she live? expr.
125	Speaking	annen nerede	where is your mother expr.
126	Speaking	baban nerede?	where is your father? expr.
127	Speaking	nerede doğdunuz?	where were you born? expr.
128	Speaking	nerede doğdun?	where were you born? expr.
129	Speaking	ben nerede yanlış yaptım?	where did I do wrong? expr.
130	Speaking	nerede o eski günler	those were the days expr.
131	Speaking	banka nerede?	where is the bank? expr.
132	Speaking	kitap nerede?	where is the book? expr.
133	Speaking	şimdi nerede yaşıyorsun?	where do you live now? expr.
134	Speaking	ayakkabı mağazası nerede?	where is the shoe store? expr.
135	Speaking	nerede hata yaptık?	what did we do wrong? expr.
136	Speaking	nerede olduğumuzu tam olarak biliyorlar	they know exactly where we are expr.
137	Speaking	nerede kaldık?	where were we? expr.
138	Speaking	nerede olduğumun	my whereabouts expr.
139	Speaking	nerede uyuyor?	where does he sleep? expr.
140	Speaking	nerede olduğunu biliyorum	I know where it is expr.
141	Speaking	bu nerede oldu?	where did this happen? expr.
142	Speaking	siz ikiniz nerede tanışmıştınız?	where did you two meet? expr.
143	Speaking	anahtarın nerede olduğunu biliyorum	I know where the key is expr.
144	Speaking	nerede bilmiyorum	I don't know where it is expr.
145	Speaking	beni nerede bulacağını biliyorsun	you know where to find me expr.
146	Speaking	sen nerede büyüdün?	where did you grow up? expr.
147	Speaking	babam nerede?	where is my father? expr.
148	Speaking	nerede olacaksın?	where will I find you? expr.
149	Speaking	seni nerede bulurum?	where will I find you? expr.
150	Speaking	o nerede yaşıyor?	where does she live? expr.
151	Speaking	o nerede yaşıyor?	where does he live? expr.
152	Speaking	nerede çalışıyorsun?	where do you work? expr.
153	Speaking	ailen nerede?	where are your parents? expr.
154	Speaking	çocuklar nerede?	where are the children? expr.
155	Speaking	nerede olduğunu biliyor musun?	do you know where he is? expr.
156	Speaking	kimse nerede olduğumu bilmiyor	no one knows where i am expr.
157	Speaking	nerede olduğunu bilmiyorum	I don't know where she is expr.
158	Speaking	nerede olduklarını bilmiyoruz	we don't know where they are expr.
159	Speaking	nerede yaşıyor?	where does he live? expr.
160	Speaking	nerede yaşıyor?	where does she live? expr.
161	Speaking	nerede olduğuyla ilgili bir bilgin varsa	if you have any idea where he is expr.
162	Speaking	gelecekte kendini nerede görüyorsun?	what do you see for yourself in the future? expr.
163	Speaking	nerede olacaksınız?	where are you going to be? expr.
164	Speaking	nerede olacaksın?	where are you going to be? expr.
165	Speaking	nerede kalmıştık?	what were we talking about? expr.
166	Speaking	artık beni nerede bulacağını biliyorsun	now you know where to find me expr.
167	Speaking	nerede olduğunu söyledi mi?	did he say where he is? expr.
168	Speaking	nerede olduğunu söyledi mi?	did he say where she is? expr.
169	Speaking	nerede olduğumu haber veririm	I'll let you know my whereabouts expr.
170	Speaking	nerede olduğumu nasıl öğrendin?	how did you know where i was? expr.
171	Speaking	senin baban nerede?	where is your father? expr.
172	Speaking	nerede öldü?	where did she die? expr.
173	Speaking	nerede öldü	where did he die? expr.
174	Speaking	nerede ölmüş?	where did she die? expr.
175	Speaking	nerede ölmüş	where did he die? expr.
176	Speaking	nerede duracağını bilmez	it doesn't know when to stop expr.
177	Speaking	nerede yaşadığını biliyorum	I know where you live expr.
178	Speaking	nerede savaştınız	where did you fight? expr.
179	Speaking	nerede savaştın	where did you fight? expr.
180	Speaking	gözlüklerimin nerede olduğunu biliyor musun?	do you know where my glasses are at? expr.
181	Speaking	çekicin nerede olduğunu biliyor musun?	do you know where the hammer is at? expr.
182	Speaking	nerede olduğunu bilmiyordum	I didn't know where you were expr.
183	Speaking	diğerleri nerede?	where are the others? expr.
184	Speaking	beni nerede bulacağınızı biliyorsunuz	you know where to find me expr.
185	Speaking	nerede yanlış yaptım?	where did I do wrong? expr.
186	Speaking	onun nerede olduğunu bilmiyorum	I don't know where she is expr.
187	Speaking	onun nerede olduğunu bilmiyorum	I don't know where he is expr.
188	Speaking	çocuklar nerede?	where are the kids? expr.
189	Speaking	en yakın banka nerede?	where is the nearest bank? expr.
190	Speaking	onunla nerede tanıştın?	where did you meet her? expr.
191	Speaking	onunla nerede tanıştın?	where did you meet him? expr.
192	Speaking	(tuvaletin/lavabonun nerede olduğunu sorarken) elimi yüzümü nerede yıkayabilirim?	where can i wash up? expr.
193	Speaking	(tuvaletin/lavabonun nerede olduğunu sorarken) elimi yüzümü nerede yıkayabilirim?	is there some place I can wash up? expr.
194	Speaking	seni nerede bulacağımızı biliyoruz	we know where to find you expr.
195	Speaking	şapkam nerede?	where is my hat? expr.
196	Speaking	öğle yemeğini nerede yiyorsun?	where do you eat lunch? expr.
197	Speaking	öğle yemeğinizi nerede yiyorsunuz?	where do you eat lunch? expr.
198	Speaking	hikaye nerede geçiyor?	where does the story take place? expr.
199	Speaking	nerede kalmıştım?	now where was i? expr.
200	Speaking	nerede kalmıştım?	where were we? expr.
201	Speaking	nerede kalmıştım?	where was I? expr.
202	Speaking	lavabo nerede?	where is the restroom? expr.
203	Speaking	(vurgulu anlamda) nerede/nereden	where on (god's green) earth? expr.
204	Speaking	çocukların nerede?	where are your children? expr.
205	Speaking	çocuklarınız nerede?	where are your kids? expr.
206	Speaking	çocuklarınız nerede?	where are your children? expr.
207	Speaking	çocukların nerede?	where are your kids? expr.
208	Speaking	telefonum nerede?	where is my phone? expr.
209	Speaking	paranın gerisi nerede?	where is the rest of the money? expr.
210	Speaking	nerede olduğunu sanıyorsun sen?	where do you think you are? expr.
211	Speaking	nerede çalışıyorsunuz?	where do you work? expr.
212	Speaking	nerede saklıyorsun?	where are you hiding it? expr.
213	Speaking	inancın nerede?	where is your faith? expr.
214	Speaking	nerede saklanıyorsun?	where are you hiding? expr.
215	Speaking	kız nerede?	where is the girl? expr.
216	Speaking	nerede çalışıyor?	where does he work? expr.
217	Speaking	nerede bu millet?	where is everybody? expr.
218	Speaking	nerede herkes?	where is everyone? expr.
219	Speaking	nerede bu millet?	where are these folks? expr.
220	Speaking	nerede herkes?	where is everybody? expr.
221	Speaking	herkes nerede?	where is everybody? expr.
222	Speaking	nerede bu millet?	where is everyone? expr.
223	Speaking	herkes nerede?	where is everyone? expr.
224	Speaking	nerede yaşamak istediğini biliyor musun?	do you know where you want to live? expr.
225	Speaking	nerede kalacaklar?	where will they stay? expr.
226	Speaking	okulu nerede?	where's her school? expr.
227	Speaking	en azından nerede olduğunu söyleyebilir misin?	can you at least tell me where he is? expr.
228	Speaking	en azından nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?	can you at least tell me where he is? expr.
229	Speaking	onu nerede bulabiliriz?	where can we find her? expr.
230	Speaking	onu nerede bulabiliriz?	where can we find him? expr.
231	Speaking	onu nerede gördün?	where'd you see her? expr.
232	Speaking	ona nerede olduğunu söyledin mi?	did you tell him where he is? expr.
233	Speaking	onu nerede gördün?	where'd you see him? expr.
234	Speaking	nerede yaşadığını biliyorum	I know where he lives expr.
235	Speaking	nerede kalacaksın?	where will you stay? expr.
236	Speaking	takımın geri kalanı nerede?	where's the rest of the team? expr.
237	Speaking	kızlar nerede?	where are the girls? expr.
238	Speaking	atatürk nerede doğdu?	where was atatürk born? expr.
239	Speaking	nerede yaşadığını biliyoruz	we know where you live expr.
240	Speaking	nerede yedin?	where did you eat? expr.
241	Speaking	nerede yediniz?	where did you eat? expr.
242	Speaking	cep telefonun nerede?	where's your cell phone? expr.
243	Speaking	nerede kalacağım?	where shall I stay? expr.
244	Speaking	nerede kalacağım?	where will I stay? expr.
245	Speaking	çanakkale savaşı nerede oldu?	where did battle of gallipoli take place? expr.
246	Speaking	o nerede doğdu?	where was she born? expr.
247	Speaking	o nerede doğdu?	where was he born? expr.
248	Speaking	5 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?	where do you see yourself in 5 years? expr.
249	Speaking	beş yıl sonra kendini nerede görüyorsun?	where do you see yourself in 5 years? expr.
250	Speaking	beş yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?	where do you see yourself in 5 years? expr.
251	Speaking	5 yıl sonra kendini nerede görüyorsun?	where do you see yourself in 5 years? expr.
252	Speaking	kendinizi nerede görüyorsunuz?	where do you see yourself? expr.
253	Speaking	kendini nerede görüyorsun?	where do you see yourself? expr.
254	Speaking	benimki nerede?	where's mine? expr.
255	Speaking	kedi nerede?	where is the cat? expr.
256	Speaking	bence nerede biliyor musun?	do you know where i think he is? expr.
257	Speaking	nerede olduğunu nasıl öğrendin?	how'd you know where he was? expr.
258	Speaking	dükkan nerede?	where is the shop? expr.
259	Speaking	başkan ve ailesi nerede yaşıyor?	where do the president and his family live? expr.
260	Speaking	çalışma nerede yürütülüyor?	where is the study being conducted? expr.
261	Speaking	nerede yaşıyorsun?	where are you living? expr.
262	Speaking	sence nerede bulabilirim?	where do you think I can find it? expr.
263	Speaking	ekmeği nerede saklıyorsun?	where do you keep the bread? expr.
264	Speaking	ekmeği nerede tutuyorsun?	where do you keep the bread? expr.
265	Speaking	ekmeği nerede tutuyorsunuz?	where do you keep the bread? expr.
266	Speaking	ekmeği nerede saklıyorsunuz?	where do you keep the bread? expr.
267	Speaking	nerede oynadın?	where did you play? expr.
268	Speaking	nerede olduğunu bilmiyoruz	we don't know where he/she is expr.
269	Speaking	kalem nerede?	where is the pen? expr.
270	Speaking	kalem nerede?	where is the pencil? expr.
271	Speaking	çocukların nerede doğdu?	where were your children born? expr.
272	Speaking	çocukların nerede doğdular?	where were your children born? expr.
273	Speaking	nerede oluyor?	where does it happen? expr.
274	Speaking	nerede olur?	where does it happen? expr.
275	Speaking	para nerede?	where is the monkey? expr.
276	Speaking	param nerede?	where is my money? expr.
277	Speaking	ev nerede?	where is the house? expr.
278	Speaking	param nerede?	where is my money? expr.
279	Speaking	tuvaletiniz nerede?	where is your powder room? expr.
280	Speaking	kariyerinizin sonunda kendinizi nerede görüyorsunuz?	where do you see yourself at the end of your career? expr.
281	Speaking	kariyerinin sonunda kendini nerede görüyorsun?	where do you see yourself at the end of your career? expr.
282	Speaking	etkinlik nerede?	where is the event? expr.
283	Speaking	nerede kalmıştık?	where did we leave off? expr.
284	Speaking	üniversiteyi nerede okudunuz?	where did you go to university? expr.
285	Speaking	parti nerede?	where is the party? expr.
286	Speaking	senin nerede yaşadığını biliyor mu bu herifler?	do these guys know where you live? expr.
287	Speaking	nerede olduğu belli mi?	do we know where he is? expr.
288	Speaking	nerede olduğu belli mi?	do we know his whereabouts? expr.
Media
289	Media	kim, ne, nerede, ne zaman ve neden	five ws n.
Computer
290	Computer	bilgi parçasının nerede saklandığını tanımlayan kod	reference n.
291	Computer	bilginin nerede depolandığını tanımlayan kod	computer address n.
Medical
292	Medical	taburcu edildikten sonra hastanın nerede nasıl bakılacağının düzenlenmesi	patient disposition n.
Military
293	Military	askere nerede konumlanacağına dair emir vermek	billet v.
Theatre
294	Theatre	tiyatro oyununda şarkıların ne zaman ve nerede çalacağını planlamak	block out v.
Latin
295	Latin	nerede şüphe varsa orada özgürlük vardır	ubi dubium ibi libertas expr.
296	Latin	nerede o eski günler!	o tempora! o mores! expr.
297	Latin	nerede o eski adetler!	o tempora! o mores! expr.
Archaic
298	Archaic	nerede olursa	wheresoe'er conj.
299	Archaic	her nerede	wheresoe'er conj.
Slang
300	Slang	nerede çokluk orada bokluk	too many cooks expr.
301	Slang	nerede beleş oraya yerleş?	why buy a cow when (the) milk is free? expr.
302	Slang	nerede beleş oraya yerleş	why buy the cow when you can get (the) milk for free? expr.