on bir - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

on bir



Bedeutungen von dem Begriff "on bir" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
on bir eleven n.
General
on bir enleven [obsolete] n.
Idioms
on bir a banker's dozen n.
on bir a banker's dozen n.

Bedeutungen, die der Begriff "on bir" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 219 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
on, on bir ve on ikinci sınıfların karşılığı olan okul, lise senior high school n.
mısraları bir kısa bir uzun on ikişer heceli şiir alexandrine n.
on üçte bir thirteenth n.
on bir sayısı (11, XI) eleven n.
on beş günde bir olan hafif gelgit neap n.
bir tabakanın on sekiz yaprak olmak üzere katlanmasından meydana gelen forma veya kitap eighteenmo n.
on ikide bir twelfth n.
on bir yaşındaki her çocuğun vermesi gereken bir tür baraj sınavı eleven-plus n.
iki bin beş yüz on bir two thousand five hundred eleven n.
londra'da on sekizinci yüzyılda kurulmuş olan büyük bir at pazarı tattersall's n.
londra'da on sekizinci yüzyılda kurulmuş olan büyük bir at pazarı tattersall's n.
londra'da on sekizinci yüzyılda kurulmuş olan büyük bir at pazarı tattersall's n.
bir serinin on ikinci eleman L n.
bir sıranın ya da serinin on beşinci elemanı o n.
on yedinci yüzyılda çocuklara takılan, çene altından bağlanan bir başlık biggon n.
on sekizinci yüzyılda ingiltere'de kullanılan deri bir maşrapa bombard n.
özellikle on sekizinci yüzyılda kullanılan, üstü kapalı bir at arabası booby hutch n.
1793'den bu yana stoke-on-trent' de üretilen yüksek kalite bir porselen minton n.
on iki buçuk sente eşdeğer bir para birimi levy n.
on dokuzuncu yüzyılda erkek çocuklarının giydiği resmi bir giysi fauntleroy suit n.
100 kg'ın on binde birine eşdeğer bir ağırlık ölçüsü myriagram n.
on bin ar'a veya bir milyon metre kare'ye eşdeğer bir ölçü birimi myriare n.
amerika'da on dokuzuncu yıla özgü, sarıdan pembeye renk geçişli opak bir cam eşyası burmese n.
ofsetleri ölçmede kullanılan genellikle on çubuk uzunluğundaki bir ölçü çubuğu offset staff n.
on altıda bir one-sixteenth n.
on binde bir one-ten-thousandth n.
on ikide bir one-twelfth n.
çanların peş peşe ahenkli bir şekilde on kez çalınması royal n.
rus imparatorluğu'na ait on ruble değerinde bir altın madeni para imperial n.
ilk olarak on altıncı yüzyılda ortaya çıkan bir maya destanı popol vuh n.
on dokuzuncu yüzyılın ortasında ispanya'da ortaya çıkan bir mimari tarzı isabellino style n.
laiklik meselelerinin yönetildiği toplam on bir yüksek kademeli zerdüşt din adamından oluşan parsi konseyi panchayat n.
laiklik meselelerinin yönetildiği toplam on bir yüksek kademeli zerdüşt din adamından oluşan parsi konseyi panchayet n.
laiklik meselelerinin yönetildiği toplam on bir yüksek kademeli zerdüşt din adamından oluşan parsi konseyi punchayet n.
sayılabilir bir dizideki on beş numaralı eleman fifteenth n.
on beş eş parçaya bölünmüş bir birimin her bir parçası fifteenth n.
kara cisim yüzeyinin bir santimetre karelik aydınlanma şiddetinin on altıda birine denk bir ölçü birimi standard candle n.
on gün almak (bir şeyi yapması vb) take ten days v.
on beşte bir fifteenth adj.
on yedide bir seventeenth adj.
on dokuzda bir nineteenth adj.
on ikide bir kısım duodenary adj.
on altıda bir sixteenth adj.
on birde bir eleventh adj.
on dörtte bir fourteenth adj.
on beş günde bir oluşan (gelgit) neap adj.
on yılda bir olan decennial adj.
on bir kenarlı eleven-sided adj.
on bir kenarı olan eleven-sided adj.
on bir yılda bir olan undecennary adj.
on bir yılda bir olan undecennial adj.
bir şeyin on binde birini oluşturan myriadth adj.
on dörtten bir sayı fazla olan fifteen adj.
her on dört günde bir görünen fortnightly adj.
on dört günde bir olan fortnightly adj.
on yılda bir decennially adv.
her on yılda bir gerçekleşerek decennially adv.
on günde bir once every ten days adv.
on günde bir every ten days adv.
on bir yılda bir every eleventh year adv.
on dört günde bir fortnightly adv.
on beş günde bir hafta sonu every other weekend adv.
on beş günde bir every 15 days adv.
(bir şeylerin, birilerinin) on üçü thirteen pron.
(bir şeylerin, birilerinin) on ikisi twelve pron.
on bin anlamına gelen bir ön ek myria- pref.
Phrases
bir on gün daha for another ten days adv.
Proverb
miras kalan on dolardansa kazandığın bir dolar yeğdir better a dollar earned than ten inherited
Colloquial
on numara biri/bir şey a real dilly n.
incecik bir on sent thin dime [dated] [us] n.
briçte bir oyunda on üç elin hepsini kazanma grand slam n.
on altıda bir steenth adj.
Idioms
on numara bir şey/deneyim stone groove n.
bire on iddiaya varım ki bir şey olmak be dollars to doughnuts that something happens v.
bire on iddiaya girerim ki bir şey olmak be dollars to doughnuts that something happens v.
Speaking
bir yılda on iki ay var there are twelve months in a year expr.
Trade/Economic
1792'de basılan on sentlik bir abd sikkesi disme n.
bir doların on altıda biri fippenny bit [obsolete] n.
bir doların on altıda birine denk ispanyol reali fippenny bit [obsolete] n.
ispanyol dolarının on altıda birine denk bir gümüş sikke fourpence n.
(orta çağ avrupası'nda) on iki denariusa denk bir para birimi solidus n.
Law
(eskiden ingiltere'de) on aileden oluşan bir idari bölgenin başkanı boroughholder n.
(eskiden ingiltere'de) on aileden oluşan bir idari bölgenin başkanı borough-holder n.
on aileden oluşan bir idari birimin başkanı borsholder n.
belirli bir temyiz mahkemesinin görev alanına giren on iki abd eyalet bölgesinden biri circuit n.
abd anayasasının on üçüncü düzenlemesi ile teminat altına alınan bir vatandaşlık hakkı freedom from involuntary servitude n.
Politics
birleşik krallık'ın bir parçasını oluşturmayan ancak hakimiyeti altında bulunan on dört bağlı toprak uk overseas territory n.
on kişiden oluşan bir yönetim organının üyesi decemvir n.
(britanya'da) 1976'da çıkarılan ırk ilişkilileri yasası'nın uygulanması için oluşturulmuş, üyelerini içişleri bakanı'nın atadığı on dört kişilik bir komisyon commission for racial equality (cre) n.
Technical
on bir kenarlı undecagon n.
on iki mile eşit bir burman ölçüsü uzema n.
on sekizinci yüzyıla ait yumuşak macunlu bir tür porselen bristol n.
on sekizinci yüzyıla ait yumuşak macunlu bir tür porselen bristol porcelain n.
eskiden abd kolonisi new south wales'te kullanılan ve üzerinde on beş peni yazan küçük bir gümüş para dump n.
uzunluğu on iki inç, genişliği bir inç olan yüzey ölçü birimi part n.
her on yılda bir olan decennial adj.
on beş yılda bir olan quindecennial adj.
on ikide bir duodecimal adj.
Textile
on yedinci yüzyıla ait çok geniş bir giysi yakası band n.
on yedinci yüzyılda moda olan uzun bir çorap boothose n.
Furniture
on yedinci yüzyıl mobilyalarında görülen büyük ters bir mobilya ayağı ball foot n.
on dokuzuncu yüzyıla ait oymalı bir mobilya tarzına ait belter n.
on dokuzuncu yüzyıla ait oymalı bir mobilya tarzını anımsatan belter n.
on sekizinci yüzyılın sonunda ingiltere ve abd'nin kırsal kesimlerinde görülen bir mobilya tarzı country chippendale n.
Automotive
bir tarafı on iki köşeli kombine anahtar combination wrench n.
on sekizinci yüzyılda popüler olan iki koltuklu, üstü kapalı bir at arabası berlin n.
taksi olarak kullanılan on altı oturma yeri bulunan bir taşıt minibus [south africa] n.
Railway
ön kısmında çift ve toplamda on tekerleği bulunan bir buhar lokomotifi consolidation n.
Marine
geçmişte açık denizde güneşle alakalı gözlem yapmakta kullanılan on beş derecelik yaya sahip eski bir alet almucanter staff n.
geçmişte açık denizde güneşle alakalı gözlem yapmakta kullanılan on beş derecelik yaya sahip eski bir alet almucantar staff n.
Medical
on iki parmak bağırsağı tarafından salgılanan bir hormon pancreozymin n.
Pharmaceutics
avrupa'da on beşinci yüzyılda görülen psikojen bir ısırma salgını biting mania n.
Math
on binde bir ten-thousandth n.
on ikide bir twal [scottish] n.
bir değerden o değerin on katına kadar olan büyüklük aralığı order n.
on bir anlamı veren ön ek hendeca- pref.
Geometry
on bir kenarlı çokgen endecagon n.
Physics
on bir boyutlu süper yerçekimi teorisi m-theory n.
on sayısının fiziksel dünyada karşılığı olmayan çok büyük bir kuvveti googolplex n.
on üzeri eksi elli iki metre kareye eşdeğer olan eski bir çekirdek kesit alanı birimi shed n.
Chemistry
(yüz on dört atom numaralı) yapay bir radyoaktif element flerovium n.
Zoology
(karidesleri, yengeçleri, ıstakozları, sülükayaklıları, su pirelerini ve on bacaklıları içine alan) bir eklem bacaklı sınıfı class crustacea n.
Botanic
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi american agave (agave americana) n.
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi sentry plant n.
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi american aloe n.
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi agave n.
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi century plant n.
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi maguey n.
(eski sınıflandırmalarda) on ikiden fazla çiçek cinsine sahip bir bitki sınıfı polygynia n.
linne sistemine göre on iki tane boyuncuğu olan bir bitki takımı dodecagynia n.
linne sistemine göre on iki ila on dokuz arasında erkek organına sahip olan bir bitki sınıfı dodecandria n.
linne sistemine göre on iki ila on dokuz arasında stamene sahip olan bir bitki sınıfı dodecandria n.
on bir pistilli endecagynous adj.
on bir yaprakçıklı endecaphyllous adj.
on bir veya on iki pistili bulunan (bitki) dodecagynian adj.
on bir veya on iki pistili bulunan (bitki) dodecagynous adj.
Social Sciences
on altı yaş altı çocukların kendi bedenleri üzerindeki tıbbi uygulama ve tedavilere onay verip veremeyeceğini belirlemek üzere ingiltere’de oluşturulmuş bir kanun gillick competence n.
on aileden oluşan idari bölgede her bir erkeğin diğerlerinin iyi ahlakından sorumlu olduğu bir anglo sakson sistemi friborg [uk] n.
Education
(ingiltere ve galler'de) on altı yaş üzeri öğrencileri a-level sınavlarına hazırlayan bir okul sixth-form college n.
Literature
mısraları bir kısa bir uzun on ikişer heceli şiir alexandrian n.
eski fransız şiirinde her biri on bir dizelik beş bent ve bir de kıta içeren şiir ambrosian chant n.
on bir heceden oluşan mısra hendecasyllable n.
on bir heceden oluşan dize hendecasyllable n.
on bir heceden oluşan kelime hendecasyllable n.
on dört dizeli bir şiirin ilk sekiz dizesi octet n.
on iki heceli bir sözcük dodecasyllabic n.
on iki hecelik bir mısra dodecasyllabic n.
mısraları bir kısa bir uzun olmak üzere on ikişer heceli şiir ölçüsüne göre yazılmış alexandrian adj.
mısraları bir kısa bir uzun olmak üzere on ikişer heceli şiir ölçüsüne göre yazılmış alexandrine adj.
on bir heceli hendecasyllabic adj.
on bir heceli dizelerden oluşan hendecasyllabic adj.
History
on altıncı yüzyılda askeri bir unvan adelantado n.
ortaçağ ingiltere'sinde taşınırların veya yıllık kira bedelinin on üçüncü payını içeren bir vergi thirteenth n.
on altıncı yüzyıla ait göbeği kapatan bir tür ceket belly doublet n.
on dokuzuncu yüzyılda ispanya'da faaliyet gösteren anarşist bir örgüt black hand n.
on altı ve on yedinci yüzyıla özgü bir baltalı kargı brown bill n.
müslümanlarca kullanılıp on iki kameri aydan oluşan bir takvim mohammedan year n.
(on dokuzuncu yüzyılın başlarında siyasi protestan bir örgüte karşı kurulan) irlanda'da bulunan bir topluluk ribbon society n.
(on beş ila on yedinci yüzyıllarda kullanılan) büyük bir top serpent n.
on aileden oluşan idari bölgedeki her bir erkeğin diğerlerinin iyi ahlakından sorumlu olduğu bir anglo sakson sistemi free-borough men n.
Archaeology
as'ın beşte on ikisi değerindeki bronz bir antik roma sikkesi quincunx n.
Religious
anglikan piskoposlarının on yılda bir düzenlediği konferans lambeth conference n.
uzun bir vaazda on dokuzuncu madde nineteenthly n.
musevilerin yılbaşı kabul ettikleri günden itibaren on gün boyunca tövbe ettikleri dönem için kullanılan bir isim high holidays n.
noel'den on iki gün sonra kutlanan bir yortu jan 6 n.
(hinduizm'de) her on iki yılda bir, dört kutsal yerden birinde düzenlenen, banyo yaparak günahtan arınmanın önemsendiği bir bayram kumbh mela n.
üzerinde on iki havarinin adlarının yazılı olduğu bir rahip pelerini vakass n.
on beşinci yüzyılda kurulan bir protestan hristiyanlık mezhebi bohemian brethren n.
on beşinci yüzyılda kurulan bir protestan hristiyanlık mezhebi unitas fratrem n.
on yedinci yüzyıldan beri azizlerin yaşamını inceleyen bir cemiyet üyesi bollandist n.
(musevilik) en yüksek rahibin giydiği on iki değerli taşla bezenmiş bir giysi breastplate n.
muharrem ayı'nın ilk on gününde kutlanan bir müslüman bayramı moharram n.
muharrem ayı'nın ilk on gününde kutlanan bir müslüman bayramı muharram n.
muharrem ayı'nın ilk on gününde kutlanan bir müslüman bayramı mohurrum n.
muharrem ayı'nın ilk on gününde düzenlenen bir müslüman bayramı muharram n.
muharrem ayı'nın ilk on gününde düzenlenen bir müslüman bayramı muharrum n.
(jainizm'de) saniyede on milyon mil hızında uçan bir tanrının altı ayda kat ettiği mesafeye eşdeğer bir mesafe birimi rope n.
(yahudilikte) on üç yaşına gelmiş bir erkek çocuğunu tüm dini yükümlülüklerden mesul saymak bar mitzvah v.
(yahudi bir kız çocuğu) on iki yaşına gelip dini olgunluğa erişmiş olan bathmizvah adj.
Geography
güneş takviminin ay takviminden on bir gün daha uzun olması annual epact n.
Military
on altıncı yüzyılda kullanılan hafif bir zırh türü allecret n.
(on beş ila on yedinci yüzyıllarda kullanılan) uzun bir top türü serpentine n.
Sport
on bir kişiden oluşan iki takımla çim sahada oynanan, oyuncuların kavisli sopalar yardımı ile bir topu rakibin kalesine sürmeye çalıştığı oyun field hockey n.
on kişilik takımlar ile oynanan bir softbol türü slow-pitch n.
Football
ilk on bir starting eleven n.
Chess
her hamlenin on saniye gibi çok kısa bir sürede tamamlanması gereken satranç türü rapid transit chess n.
her hamlenin on saniye gibi çok kısa bir sürede tamamlanması gereken satranç türü lightning chess n.
Card
maça kızının on üç kupa olarak sayıldığı bir kupa türü black maria n.
maça kızının on üç kupa olarak sayıldığı bir kupa türü black lady n.
maça kızının on üç kupa olarak sayıldığı bir kupa türü black widow n.
kuralları yirmi bir oyununa benzeyip sayı hedefinin on beş olduğu bir iskambil oyunu quinze n.
Wagering
on zarla oynanan bir kumar oyunu hooligan n.
Art
avrupa'da on yedinci yüzyılda kullanılan bir süsleme tarzı auricular style n.
Music
on dokuzuncu yüzyılda yaygın olan buharla çalışan bir piyano calliope n.
on dokuzuncu yüzyılda yaygın olan buharla çalışan bir piyano steam organ n.
and bölgelerine özgü on telli mandolin benzeri bir enstrüman charango n.
müzik kesitini on bir eşit parçaya bölen nota grubu undecimole n.
on beşinci yüzyıla ait bir polifoni anlayışı faburden n.
on beşinci yüzyıla ait bir polifoni anlayışı fauxbourdon n.
(on sekizinci yüzyıl italyan operasında) özellikle bas ses tonda okunan komik bir parça buffo n.
on sekizinci yüzyıl italyan operasında komik bir parça okuyan bas şarkıcı buffo bass n.
on sekizinci yüzyıl italyan operasında komik bir parça okuyan bas şarkıcı basso buffo n.
on sekizinci yüzyıla özgü bir müzik tarzı galant n.
on dokuzuncu yüzyıla özgü otomatik bir piyano çalma mekanizması piano player n.
bir notadan sonraki on dördüncü diyatonik derecede bulunan nota fifteenth n.
bir diğer notaya on üç diyatonik gam uzaklıkta olan nota fourteenth n.
(on sekiz ve on dokuzuncu yüzyıllara özgü) kare kasalı bir piyano square piano n.
on dokuzuncu yüzyıla özgü mekanik bir müzik çalar çeşidi symphonion n.
Theatre
on sekizinci yüzyıla ait bir italyan komedi operası buffa n.
on sekizinci yüzyıla ait bir italyan komedi operası opera buffa n.
on sekizinci yüzyılda ingiltere'de popüler olan müzikli, komik bir opera burletta n.
Printery
on bir puntoluk bir harf türü small pica n.
Archaic
bir on altıncı yüzyıl dansı galliard n.
Slang
on altıda bir oranında siyahi kökenli olan kimse quintroon [dated] n.
(avustralya) genelde birini övmek için söylenen süper/on numara anlamında bir söz sick cunt expr.
Modern Slang
sonra da on dolar buldum (sıkıcı/kötü/anlamsız bir hikayeyi bitirirken hikayeye ilginçlik katmak için/alay etmek için eklenen alakasız bir cümle) and then I found ten dollars! expr.
Star Wars
siyah on bir (tersane) black eleven (shipyard) n.
jonex madeni sekiz on bir b jonex mine eight eleven b n.
model on bir corellia nakliye mekiği model eleven corellian transport shuttle n.