rope - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

rope

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "rope" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 57 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
rope n. halat
rope n. ip
General
rope n. urgan
rope n. kement
rope n. dizi
rope n. hareket serbestliği
rope n. hareket özgürlüğü
rope n. içeceğin yapışkan oluşumu
rope n. ipe dizilmiş şeyler
rope n. idam
rope n. ip
rope n. sicim
rope n. kement aracı
rope n. dezavantajlı kişiye yardım eden durum
rope n. aracı
rope n. ip gibi bükülüp örülen şey
rope n. uzun, ince ve gergin şey
rope n. (zarar verme ihtimali yüksekken) hareket özgürlüğü
rope n. birbirine bağlı şeyler dizisi
rope n. (seramik) kalıpla veya elle şekillendirilmiş uzun ince bir yumuşak kil parçası
rope n. en az 1 metre uzunluğunda kolye
rope v. kementle yakalamak
rope v. iple bağlamak
rope v. kementle tutmak
rope v. halatla bağlamak
rope v. bağlamak
rope v. iple bölüp ayırmak
rope v. ip şeklini almak
rope v. ip gibi bükmek
rope v. (bir şeyin) etrafına kement atmak
rope v. ip gibi ve yapışkan olmak
rope v. kementle yakalamak
rope v. kement atmak
Colloquial
rope n. özel prosedürler
rope n. özel ayrıntılar
Law
rope n. ipe çekilme cezası
rope n. idam
Technical
rope n. halat
rope n. ip
rope n. sicim
rope n. urgan
rope n. bir uzunluk birimi
rope n. çeyrek akre
Computer
rope n. sicime benzeyen bir veri yapısı
Aeronautic
rope n. düşman radarını yanıltmak için genellikle uçaktan atılan bir tür cihaz
Marine
rope n. çıma
rope n. halat
rope n. yoma
Food Engineering
rope n. sünme
Religious
rope n. (jainizm'de) saniyede on milyon mil hızında uçan bir tanrının altı ayda kat ettiği mesafeye eşdeğer bir mesafe birimi
Sport
rope n. boks veya güreş ringini çevreleyen üç halattan her biri
rope n. güvenlik için aralıklı bir şekilde tek bir ipe bağlanan birkaç dağcı
Baseball
rope n. sert atış
Card
rope n. dizi
rope n. sıra
Slang
rope n. flunitrazepam
rope n. flunitrazepan

Bedeutungen, die der Begriff "rope" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
steel rope n. çelik halat
package rope n. paket ipi
package rope n. ambalaj ipi
General
unit of 2.54 cm for rope thickness n. burgata
leading rope n. kılavuz halatı
coil of rope n. roda
net rope n. ağ ipi
rope wire n. halat teli
drag rope n. çekme halatı
tow rope n. yedek ip
ridge rope n. dağcı ipi
coir rope n. gomba
rope ladder n. ip merdiven
rope breakage n. halat kopması
rope dancer n. ip cambazı
the rope n. ip
drag rope n. çekme ipi
rope railway n. teleferik
a rope n. sardun
manila rope n. halat
rope pulley n. halat makarası
tow rope n. permeçe
rope maker n. halatçı
haulage rope n. çekme ipi
skipping rope n. ip atlama
rope jumping n. ip atlama
jumping rope n. ip atlama
skip rope n. ip atlama
skipping-rope n. atlama ipi
hemp rope n. kenevir halat
hemp rope n. kenevir ip
jute rope n. jüt halat
manila rope n. manila keneviri halat
manilla rope n. halat
nylon rope n. naylon halat
lasso rope n. kement
breaking of the rope n. ip kopması
breaking of the rope n. ipin kopması
rope game n. ip oyunu
rope handle n. ipten kapı/pencere sapı
rope handle n. ipten çanta sapı
rope handle n. ipten yapılmış çanta askısı/sapı/tutacağı
rope handle n. ipten kapı sapı
rope bridge n. halat köprü
rope bridge n. ip köprü
braided rope n. örülmüş ip
bell rope n. çan ipi
elastic rope n. elastik halat
elastic rope n. elastik ip
thick rope n. kalın halat
netted rope n. ağ halat
chinese jump rope n. çin usulü ip atlama oynu
jump-rope n. ip atlama
jump rope n. ip atlama oyunu
jump rope n. ip atlama
jump rope n. atlama ipi
jump rope n. ip atlama oyunu
jump rope n. iki yanında tutma yerleri olan atlama ipi
skip rope n. iki yanında tutma yerleri olan atlama ipi
skipping rope n. iki yanında tutma yerleri olan atlama ipi
leg rope n. hayvanı zapt etmek için arka ayağına takılan ip
hangmans rope n. cellat urganı
hangman's rope n. cellatlık
rope [dated] n. kesintisiz akış
rope [dialect] [uk] n. iç organ
rope [dialect] [uk] n. bağırsak
rope [obsolete] n. gergin ip
rope [obsolete] n. gerili ip
rope burn n. (elde, ciltte) ip sürtünmesinden kaynaklanan aşınma
rope burn n. (elde, ciltte) ip sürtünmesinden kaynaklanan sıyrık
rope mat n. halattan yapılmış hasır
rope mat n. eski iplerden örülmüş hasır
rope pump n. iple çalışan pompa
rope yarn n. iplik
rope yarn n. sağ elle gevşekçe bükülen iplikler
rope yarn n. değersiz şey
rope yarn n. küçük şey
rope yarn n. önemsiz şey
rope yarn n. ıvır zıvır
rope-yarn n. iplik
rope-yarn n. sağ elle gevşekçe bükülen iplikler
rope-yarn n. değersiz şey
rope-yarn n. küçük şey
rope-yarn n. önemsiz şey
rope-yarn n. ıvır zıvır
give someone rope v. birini serbest bırakmak
hold the rope at both ends v. kendini helak etmek
skip rope v. ip atlamak
rope in v. kafeslemek
be at the end of one's rope v. çaresiz kalmak
jump rope v. ip atlamak
rope in v. kandırmak
rope off v. iple ayırarak girişi engellemek
rope off v. iple kesmek
rope in v. kementle yakalamak
give someone rope v. birini kendi haline bırakmak
push on a rope v. boşa uğraşmak
be at the end of one's rope v. sabrı taşmak
rope in v. güvenlik çemberi oluşturmak
rope off v. güvenlik çemberi kurmak
rope in v. güvenlik çemberi kurmak
rope off v. güvenlik çemberi oluşturmak
rope an animal v. bir hayvanı bağlamak
pull a rope v. halat çekmek
rope an animal up v. bir hayvanı iple bağlamak
tie an animal up with a rope v. bir hayvanı iple bağlamak
pull rope v. ip çekmek
draw rope v. ip çekmek
skip a rope v. ip atlamak
leg-rope v. (hayvanı) ayak bağıyla zapt etmek
having a rope adj. halatlı
without a rope adj. ipsiz
rope-a-dope adj. uygun an gelene kadar pasif veya az saldırgan davranılan (taktik)
Phrasals
rope someone into something v. birini bir yere/olaya çekmek
rope someone in v. birini bir yere/olaya çekmek
rope something together v. bir şeyleri ip ile bağlamak/tutturmak
rope down v. İple aşağı inmek
rope together v. bir araya getirip iple bağlamak
rope together v. iple biri birine bağlamak
rope together v. aralarını iple bağlamak
rope together v. bir araya getirmek
rope together v. bir araya toplamak
rope into v. kandırmak
rope into v. kafeslemek
rope into v. ikna etmek
rope into v. aklını çelmek
rope into doing v. yapması için kandırmak
rope into doing v. yapmaya ikna etmek
rope into doing v. yapması için aklını çelmek
rope up v. iple bağlamak
rope up v. elini kolunu iple bağlamak
rope down v. (bir şeyi) iple alçaltmak
rope down v. (bir şeyi) iple indirmek
rope in v. iple bölmek
rope in v. iple ayırmak
rope up v. iple bağlamak
rope up v. halatla bağlamak
rope up v. kendini bir ipe bağlamak
rope up v. kendini bir halata bağlamak
Proverb
give them enough rope to hang themselves sen eline ipi ver o kendini asar
give them enough rope to hang themselves bırak kendi kuyusunu kazsın
give him enough rope and he'll hang himself sen eline ipi ver o kendini asar
give him enough rope and he'll hang himself bırak kendi kuyusunu kazsın
give someone enough rope and he'll hang himself bırak kendi kuyusunu kazsın
give somebody enough rope to hang themselves bırak kendi kuyusunu kazsın
give somebody enough rope bırak kendi kuyusunu kazsın
give a man enough rope and he will hang himself sen eline ipi ver o kendini asar
give a man enough rope and he will hang himself bırak kendi kuyusunu kazsın
you'd complain if you were hung with a new rope her şeyden şikayet ediyorsun
you'd complain if you were hung with a new rope şikayet etmediğin şey yok
you'd complain if you were hung with a new rope sürekli/her şeyde şikayet edebilecek bir şey buluyorsun
Colloquial
jump rope n. ip atlama
give me some rope expr. fazla yüklenme bana
give me some rope expr. fazla üstüme gelme
Idioms
rope of sand n. çakma
a rope of sand n. koftiden/yalandan/çakma güvenlik
rope of sand n. kof çıkan/kofti
a rope of sand n. koftiden/yalandan/çakma tutarlılık
rope of sand n. yalan/sahte/numara
rope of sand n. kumdan kale gibi olan şey
money for old rope n. beleş para
money for old rope n. havadan gelen para
money for old rope n. kolay kazanılan para
money for old rope n. kolay para
money for old rope n. kolay yapılan iş/meslek
the end of (one's) rope n. (birinin) sabrının sonu
the end of (one's) rope n. (birinin) sabrının tükendiği nokta
the end of (one's) rope n. (birinin) sınırlarının sonu
the end of (one's) rope n. (birinin) enerjisinin sonu
the end of (one's) rope n. (birinin) sabrının sınırı
back a rope v. önleyici almak
dance on a rope v. asılı olmak
give one rope v. özgürlük tanımak
give one rope v. gitmesine müsaade etmek
carry a rope in (one's) pocket v. (kağıt oyunlarında) şanslı olmak
carry a rope in (one's) pocket v. (kağıt oyunlarında) ballı olmak
rope someone into doing something v. aklını çelmek
rope someone in v. birini aldatmak
rope someone into v. birinin başına dolamak
rope someone into doing something v. birini bir şey yapmaya ikna etmek
be at the end of your rope v. canına tak etmek
rope in v. çevresini kuşatmak
be at the end of one's rope v. canına tak etmek
be at the end of one's rope v. dayanma gücünün sonunda olmak
hold the rope at both ends v. dur durak bilmeden çalışmak
rope off v. çevresini kuşatmak
rope off v. güvenlik çemberi oluşturmak
rope in v. güvenlik çemberi oluşturmak
rope in v. kordon altında almak
hold the rope at both ends v. kendisini paralamak
hold the rope at both ends v. kendisini helak etmek
rope off v. kordon altında almak
reach the end of one's rope v. sabrı taşmak
be at the end of one's rope v. sabrı tükenmek
be at the end of one's rope v. sabrın sınırında olmak
reach the end of one's rope v. sabır taşı çatlamak
reach the end of one's rope v. sabrının sonuna gelmek
be at the end of one's rope v. sabrının sınırında olmak
be at the end of one's rope v. sabır taşı çatlamak
be at the end of one's rope v. sabrının sonunda olmak
be at the end of your rope v. sabrı tükenmek
reach the end of one's rope v. sabredecek gücü kalmamak
be at the end of one's rope v. sabrının sonuna gelmek
be at the end of your rope v. sabrı taşmak
be at the end of one's rope v. sabredecek gücü kalmamak
be at the end of one's rope v. sabrı taşmak
put a rope to the eye of a needle v. iğne deliğinden halat geçirmeye çalışmak
put a rope to the eye of a needle v. beyhude bir işle uğraşmak
put a rope to the eye of a needle v. boşuna uğraşmak
jump rope v. durmadan ip atlamak
jump rope v. ip atlama egzersizi yapmak
jump rope v. ip atlama oyunu oynamak
come to the end of one's rope/tether v. elinde avucunda ne varsa tüketmek
come to the end of one's rope/tether v. yolun sonuna gelmek
come to the end of one's rope/tether v. her şeyin sonuna gelmek
come to the end of one's rope/tether v. sınırlarının sonuna gelmek
come to the end of one's rope/tether v. bıçak kemiğe dayanmak
come to the end of one's rope/tether v. imkanlarının sonuna gelmek
come to the end of one's rope/tether v. son sınıra/noktaya gelmek
be at the end of one's rope/tether v. elinde avucunda ne varsa tüketmek
be at the end of one's rope/tether v. yolun sonuna gelmek
be at the end of one's rope/tether v. her şeyin sonuna gelmek
be at the end of one's rope/tether v. sınırlarının sonuna gelmek
be at the end of one's rope/tether v. bıçak kemiğe dayanmak
be at the end of one's rope/tether v. imkanlarının sonuna gelmek
be at the end of one's rope/tether v. son sınıra/noktaya gelmek
be money for old rope [uk] v. kolay para olmak
be money for old rope [uk] v. beleş para olmak
be money for old rope [uk] v. kolay kazanılan para olmak
be money for old rope [uk] v. havadan gelen para olmak
give (someone) enough rope v. bırak kendi kuyusunu kazsın
give (someone) enough rope v. sen eline ipi ver o kendini asar
give (one) enough rope v. bırak kendi kuyusunu kazsın
give (one) enough rope v. sen eline ipi ver o kendini asar
two acrobats cannot dance on the same rope expr. iki cambaz bir ipte oynamaz
money for old rope expr. kolay yoldan para kazandıran (iş)
at the end of one's rope expr. sabrın sonu
at the end of one's rope expr. sabrın sınırı
at the end of one's rope expr. zurnanın zırt dediği yer
at the end of (one's) rope expr. dayanma gücünün sonunda
at the end of (one's) rope expr. sabrının sonunda/sınırında
at the end of (one's) rope expr. sabrının taşma noktasında
at the end of (one's) rope expr. enerjisinin sonunda
at the end of (one's) rope expr. yolun sonunda
at the end of (one's) rope expr. sınırlarının sonunda
at the end of (one's) rope expr. usanmış
at the end of (one's) rope expr. bıkmış
at the end of (one's) rope expr. bezmiş
at the end of rope expr. dayanma gücünün sonunda
at the end of rope expr. sabrının sonunda
at the end of rope expr. tahammülünün sonunda/sınırında
at the end of rope expr. çözümlerin tükenmiş
at the end of rope expr. tahammülünün sınırına gelmiş
at the end of rope expr. bıkmış
at the end of rope expr. usanmış
at the end of rope expr. canına tak etmiş
at the end of rope expr. sabrı tükenmiş/taşmış
at the end of rope expr. enerjisinin sonunda
at the end of rope expr. yolun sonunda
at the end of rope expr. sınırlarının sonunda
at the end of rope expr. zurnanın zırt
at the end of rope expr. enerjisinin sonunda
at the end of rope expr. yolun sonunda
at the end of rope expr. sınırlarının sonunda
at the end of rope expr. zurnanın zırt dediği yerde
give somebody enough rope (and he'll/she'll hang himself/herself) expr. bırak kendi kuyusunu kazsın
give somebody enough rope (and he'll/she'll hang himself/herself) expr. sen eline ipi ver o kendini asar
give (one) enough rope to hang (oneself) expr. bırak kendi kuyusunu kazsın
give (one) enough rope to hang (oneself) expr. sen eline ipi ver o kendini asar
give enough rope and he'll hang himself expr. sen eline ipi ver o kendini asar
give enough rope and he'll hang himself expr. bırak kendi kuyusunu kazsın
give somebody enough rope expr. bırak kendi kuyusunu kazsın
give somebody enough rope expr. sen eline ipi ver o kendini asar
give someone enough rope expr. bırak kendi kuyusunu kazsın
give someone enough rope expr. sen eline ipi ver o kendini asar
give someone plenty of rope expr. bırak kendi kuyusunu kazsın
give someone plenty of rope expr. sen eline ipi ver o kendini asar
give someone enough rope to hang themselves expr. bırak kendi kuyusunu kazsın
give someone enough rope to hang themselves expr. sen eline ipi ver o kendini asar
give someone just enough rope to hang themselves expr. bırak kendi kuyusunu kazsın
give someone just enough rope to hang themselves expr. sen eline ipi ver o kendini asar
Institutes
industrial rope access trade association (irata) n. endüstriyel iple erişim ticaret birliği
Industry
rope walk n. ip üretiminde işçilerin iplikleri taşıyıp serdiği bant
rope walk n. halat yapım bandı
rope walk n. iplik serilen bandın bulunduğu tesis binası
rope yard n. ip üretiminde işçilerin iplikleri taşıyıp serdiği bant
rope yard n. halat yapım bandı
rope yard n. iplik serilen bandın bulunduğu tesis binası
Technical
cart rope n. yükü araca sabitlemek için kullanılan sağlam ip
cart rope n. ağır bir yükü çekmeye yetecek güçte halat
steel wire rope n. çelik telli halat
trail rope n. çeki halatı
steel rope n. çelik kablo
tow rope n. çekme halatı
wire rope sling legs n. çelik tel halat sapan kolları
haul rope n. çekme halatı
round steel wire rope n. çelik telli yuvarlak halat
wire rope cutter n. çelik tel kesici
drag rope n. çekme ipi
towing rope n. çekme halatı
wire rope n. çelik halat
drag rope n. çekme halatı
steel rope cable n. çelik halatlı çektirme
wire rope n. çelik tel halat
steel wire rope sling n. çelik tel halatlı sapan
tow rope n. çekme ipi
towing rope n. çekme ipi
double-rope tramway n. çift kablolu havai tramvay
steel wire rope n. çelik tel halat
terminations of steel wire rope n. çelik tel halat bağlantı uçları
drum-buffer-rope technique n. davul-tampon-ip tekniği
balance rope n. denge halatı
boring rope n. delme halatı
breast rope n. denizcilikte koltuk halatı
jet rope rinser n. düzeli halat yıkama makinesi
four strand shroud laid rope n. dört kollu bükülü germe halatı
rope access n. endüstriyel dağcılık
bungee rope n. elastik halat
rope access technician n. endüstriyel dağcı
bungee rope n. esnek kordon
bungee rope n. elastik kordon
emergency rope n. emniyet ipi
safety rope n. emniyet ipi
galvanized wire rope n. galvanizli tel halat
braking rope n. fren ipi
leech rope n. gradin halatı
safety rope n. güvenlik halatı
guy rope n. gergi halatı
guy rope n. gergi ipi
rope railway n. havai hat
rope drive n. halatla tahrik
rope grabber n. halat tutucu
rope breakage n. halat kopması
rope yarn n. halat ipi
pulley with a rope n. halatlı makara
rope drive n. halatla iletme
rope threaded equipment n. halat dişli ekipman
rope wire n. halat teli
rope tensioning n. halat germe
rope scutcher n. halat açıcı
rope groove n. halat oluğu
rope-hoisting n. halatlı kaldırma
rope-lifting n. halatlı kaldırma
rope factory n. halat fabrikası
rope mangle n. halat sıkma makinesi
rope reeving n. halat donanım sistemi
rope attachment n. halat şişesi
rope hook n. halat kancası
rope slipping n. halat kayması
rope padding mangle n. halat emdirme makinesi
rope reel n. halat tamburu
rope excavator n. halatlı ekskavatör
rope sag n. halat sarkması
rope selection factor n. halat seçim faktörü
rope squeezer n. halat sıkma makinesi
rope tensioning device n. halat germe aygıtı
rope hoist n. halatlı vinç
rope pulley n. halat makarası
rope tackle n. halatlı makara
rope winch n. halatlı vinç
rope soaper n. halat yıkama makinesi
rope breaking n. halat kopması
rope dyeing n. halat halinde boyama
rope opener n. halat açıcı
rope tackle n. halatlı palanga
rope reel n. halat makarası
rope wheel n. halat kasnağı
rope washer n. halat yıkama makinesi
rope wedge n. halat kaması
rope guide n. halat kılavuzu
rope access technician n. iple erişim uzmanı
rope brake n. ipli fren
rope access n. iple erişim
rope starter n. ip ile ilk hareket verici
anchor rope n. ip salvosu
rope ladder n. ip merdiven
rope clamps n. ip kenetleri
rope pulley n. kablo makarası
hoisting rope n. kaldırma halatı
rope brake n. kablolu fren
winch rope n. kaldırgaç halatı
wire rope n. kablo
hemp rope n. kenevir ip
guide rope n. kılavuz halatı
guide rope n. kılavuz ipi
hemp rope n. kenevir halat
guide rope n. kılavuz ip
tail rope n. kuyruk halatı
rope brake n. kordonlu fren
kernmantle rope n. mantolu halat
kernmantle rope n. mantolu ip
lang lay rope n. langlay çelik halat
starting rope n. motorlu teknelerdeki gibi bazı motorların çalışmasına olanak tanıyan ilk hareket ipi
stranded wire rope n. örgülü halat
stainless steel wire rope n. paslanmaz çelik tel halat
packing rope n. paketleme ipi
wire rope n. sırma
shock absorbing rope n. şok emici halat
endless rope haulage n. sonsuz halatlı taşıma
safety rope n. spanzet
grab rope n. sutura halatı
rope railway n. tel yol
wire-rope drum n. tel halat tamburu
wire rope gauge n. tel halat ölçer
(wire rope) unstranding n. tellerin açılması
wire rope n. tel halat
swnt rope n. tdnb halat
wire rope sling n. tel halat sapan
three-stranded rope n. üç iplikli halat
guess-rope n. varagel halatı
three-stranded rope n. üç iplikli urgan
flat rope n. yassı halat
drag rope n. yedek halat
lang lay rope n. yöndeş bükümlü halat
minimum breaking load of a rope n. (asansör) en küçük halat kopma yükü
guide rope n. yönetme halatı
bale rope n. balya ipi
ridge rope n. çadır ipi
ridge rope n. dağcı ipi
right-hand rope n. serilip güneşin etkisiyle bükülmüş halat
right-hand rope n. sağa bükülü halat
flat rope n. düz bir kesiti bulunan ve bükme tekniği yerine genelde örgü veya dikiş tekniği ile üretilmiş metal veya lif halat
rope transmission n. yivli makaralardan geçen halatlar aracılığıyla uzun mesafeler arasında güç aktarma yöntemi
rope in v. ikna etmek
rope in v. kandırmak
Mechanic
transmission rope n. taşıma halatı
transmission rope n. mekanik güç iletiminde kullanılan halat
Textile
four-strand shroud laid rope n. dört kollu bükülü germe halat
jet rope rinser n. düzeli halat yıkama makinesi
cordage and rope manufacturing machinery n. halat ve ip imal makineleri
rope mangle n. halat sıkma makinesi
rope washing device n. halat yıkama makinesi
rope squeezer n. halat sıkma makinesi
rope padding mangle n. halat emdirme makinesi
rope washer n. halat yıkama makinesi
rope factory n. halat fabrikası
cordage and rope manufacturing machinery n. halat ve ip üretim makineleri
rope opener n. halat açıcı
rope dyeing n. halat halinde boyama
rope scutcher n. halat açıcı
rope soaper n. halat yıkama makinesi
rope guidcr n. halat kılavuzu
rope dyeing system n. iplik boyama sistemi
selvedge rope n. kenar ipi
rope fitter n. kaytancı
eight-strand plaited rope n. sekiz kollu örgülü halat
Construction
asbestos rope n. asbest halat
fiber rope n. bitki lifi ip
galvanized wire rope n. galvanizli tel halat
guy rope n. germe halatı
asbestos rope n. kalafat ipi
cordon and rope prepare machine n. kordon ve halat hazırlama makinesi
winch rope n. vinç halatı
Automotive
trail rope n. çeki halatı
towing rope n. çekme halatı
wire rope n. çelik halat
masking rope n. köpük maskeleme bandı
rope seal n. örgü salmastra
rope-drive adj. ip ile çalıştırılan
Railway
insulating synthetic rope assemblies n. yalıtımlı sentetik halat sistemleri
Aeronautic
drag rope n. engelleme halatı
Marine
tiller rope n. bir tür halat
top-rope n. gabya direğini kaldırıp indirmekte kullanılan halat
guide rope n. açavele
anchor rope n. armatür halkası
main rope n. ana halat
mooring rope n. bağlama halatı
guide rope n. balon idare halatı
bull rope n. bağlama halatı
certificate of one coil of steel wire rope n. bir role halatın üretici tanımlama sertifikası
certificate of one coil of nylon rope n. bir role naylon halatın üretici tanımlama sertifikası
tow rope n. çekme halatı
wirw rope n. çelik halatlar
anchor rope n. çapa ipi
tiller rope n. dümen halatı
guess-rope n. filika tarafından şamandıraya götürülen gemi halatı
guy rope n. gemi direği halatı
mast rope n. gındazo
leech rope n. gradin halatı
guest rope n. geminin sabit bir şekilde çekilmesine olanak tanıyan çekme halatı
rope eyelet n. halat matafyon
hanging rope n. kaldırma halatı
eye spliced loop of a rope n. kasa
gasket rope n. kalçete halatı
leading rope n. kılavuz halatı
wire rope clips n. kerye
guide rope n. kılavuz halatı
rope ladder n. kaytan iskele
wire rope klips n. kerye
ground rope n. kurşun yaka
tail rope n. kuyruk halatı
foot rope n. marsipet
fiber rope n. lif halat
luff rope n. larmo yakası halatı
tow rope n. permeçe
chain rope n. salya fora baladı
buoy rope n. şamandıra halatı
hoisting rope n. tartı
hanging rope n. tutunma halatı
guest rope n. tonoz halatı