bağlamak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

bağlamak



Bedeutungen von dem Begriff "bağlamak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 166 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
bağlamak link v.
bağlamak attach v.
bağlamak connect v.
bağlamak tie v.
bağlamak bind v.
bağlamak fasten v.
General
bağlamak concatenate v.
bağlamak grapple v.
bağlamak join v.
bağlamak fix v.
bağlamak do up v.
bağlamak strap v.
bağlamak fixate v.
bağlamak end up v.
bağlamak conjoin v.
bağlamak guy v.
bağlamak truss v.
bağlamak tether v.
bağlamak yoke v.
bağlamak mediatize v.
bağlamak hook up v.
bağlamak lock v.
bağlamak rivet v.
bağlamak enthrall v.
bağlamak brace v.
bağlamak make secure v.
bağlamak copulate v.
bağlamak fasten up v.
bağlamak engage v.
bağlamak invest v.
bağlamak hitch v.
bağlamak truss up v.
bağlamak band v.
bağlamak constrain v.
bağlamak restrict v.
bağlamak switch to v.
bağlamak unite v.
bağlamak lash v.
bağlamak knot v.
bağlamak enthral v.
bağlamak fetter v.
bağlamak link up v.
bağlamak inthral v.
bağlamak knit together v.
bağlamak string v.
bağlamak involve v.
bağlamak pinion v.
bağlamak tie down v.
bağlamak leash v.
bağlamak affix v.
bağlamak braid v.
bağlamak conclude v.
bağlamak bend v.
bağlamak buckle up v.
bağlamak knit v.
bağlamak bandage v.
bağlamak put somebody through v.
bağlamak lace v.
bağlamak lace up v.
bağlamak lash down v.
bağlamak hook on v.
bağlamak plumb in v.
bağlamak fasten on v.
bağlamak tie up v.
bağlamak stint v.
bağlamak wed v.
bağlamak clasp v.
bağlamak cord v.
bağlamak assign v.
bağlamak ligature v.
bağlamak arrange v.
bağlamak knit up v.
bağlamak tap v.
bağlamak interconnect v.
bağlamak span v.
bağlamak interlink v.
bağlamak subordinate v.
bağlamak rope v.
bağlamak colligate v.
bağlamak hook v.
bağlamak infix v.
bağlamak bond v.
bağlamak mount v.
bağlamak interdigitate v.
bağlamak lock up v.
bağlamak base v.
bağlamak connect v.
bağlamak couple v.
bağlamak loop v.
bağlamak obligate v.
bağlamak pin v.
bağlamak pin down v.
bağlamak mediatise v.
bağlamak connex v.
bağlamak tap v.
bağlamak affix v.
bağlamak accredit v.
bağlamak yoke v.
bağlamak embound v.
bağlamak embread [obsolete] v.
bağlamak entrain v.
bağlamak uptie v.
bağlamak mail v.
bağlamak hold v.
bağlamak hook v.
bağlamak moor v.
bağlamak revolve [obsolete] v.
bağlamak attribute v.
bağlamak obligate [obsolete] v.
bağlamak obsess [obsolete] v.
bağlamak commit [obsolete] v.
bağlamak infibulate v.
bağlamak distrain [obsolete] v.
bağlamak context [obsolete] v.
bağlamak fast [obsolete] v.
bağlamak inknot v.
bağlamak involve v.
bağlamak cojoin v.
bağlamak score v.
bağlamak snib [scotland] v.
bağlamak span v.
bağlamak spancel v.
bağlamak spang v.
bağlamak strapple v.
bağlamak suppose v.
bağlamak harness v.
Phrasals
bağlamak hitch up v.
bağlamak knit up v.
bağlamak buckle up v.
bağlamak buckle down v.
bağlamak buckle someone or something down v.
bağlamak connect up v.
bağlamak couple something on v.
bağlamak coop in v.
bağlamak coop up v.
bağlamak couple something on to something v.
bağlamak couple something onto something v.
bağlamak tie on v.
bağlamak fasten down v.
Colloquial
bağlamak knot up v.
Trade/Economic
bağlamak attach v.
bağlamak bind v.
Law
bağlamak article v.
bağlamak entrust v.
bağlamak bind v.
Technical
bağlamak couple v.
bağlamak mate v.
bağlamak secure v.
bağlamak bind v.
bağlamak interlock v.
bağlamak wire up v.
bağlamak tie v.
bağlamak fasten v.
Computer
bağlamak connect v.
bağlamak attach hardware v.
bağlamak hit v.
Telecom
bağlamak connect v.
bağlamak bind v.
Mechanic
bağlamak throw in gear v.
Marine
bağlamak belay v.
bağlamak belace v.
Biochemistry
bağlamak ligate v.
Archaic
bağlamak entrail v.
bağlamak lime v.
bağlamak compaginate v.
bağlamak contex v.

Bedeutungen, die der Begriff "bağlamak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
telle bağlamak wire v.
General
bağlamak için kullanılan şey binder n.
atı yönlendirip bağlamak için veya düğümlü dizgin olarak kullanılan at kılından yapılmış halat mecate [dialect] n.
cüppeyi bağlamak için kullanılan toka morse n.
cüppeyi bağlamak için kullanılan iğne morse n.
iki tazıyı birbirine bağlamak için zincirle birleştirilen tasmalar couple n.
peruğun örgüsünü bağlamak için kullanılan ince yün kurdele shalloon n.
bağcıklarını bağlamak tie shoe laces v.
aylık bağlamak put somebody on salary v.
umudunu bağlamak stake v.
bel bağlamak trust to v.
elini kolunu bağlamak hogtie v.
birbirine bağlamak concatenate v.
bohçasını bağlamak pack up one's belongings v.
iple bağlamak fasten with a string v.
ağzını bağlamak muzzle v.
aylık bağlamak salary v.
ip bağlamak tie up v.
sırımla bağlamak thong v.
birbirine bağlamak twist together v.
kök bağlamak take root v.
sıkı sıkıya bağlamak knit v.
bağlamak (nafaka) settle v.
gözlerini bağlamak blindfold v.
sağlam kazığa bağlamak make safe v.
et bağlamak gain weight v.
telle bağlamak wire v.
çengelle bağlamak fasten v.
sıkıca bağlamak truss v.
kabuk bağlamak crust v.
hükme bağlamak give judgement v.
sözleşmeyle bağlamak article v.
taksite bağlamak split (the payment/debt) into installments v.
bel bağlamak look to v.
tokalı bir şeyi bağlamak buckle v.
yağ bağlamak fatten v.
halatla bağlamak moor v.
nasır bağlamak become calloused v.
anlaşmaya bağlamak come to an agreement v.
telefon bağlamak put through v.
elini kolunu bağlamak tie somebody's hands v.
küf bağlamak become mouldy v.
sağlama bağlamak make sure v.
palamarla bağlamak moor v.
telefon bağlamak transfer call to v.
sağlama bağlamak confirm v.
bel bağlamak reckon upon v.
bağlamak (umudu/geleceği/hayatı birine/bir şeye) stake on v.
toka ile bağlamak buckle v.
göbek bağlamak become paunchy v.
iple bağlamak truss up v.
iple bağlamak cord v.
birbirine bağlamak interlock v.
senetle bağlamak indenture v.
imza ile kontrata bağlamak sign away v.
bağlamak (kablo vb) cord v.
küf bağlamak mold v.
kazığa bağlamak picket v.
başını bağlamak marry v.
kemerle bağlamak belt v.
iple birbirine bağlamak lash together v.
kendine bağlamak enchain v.
başını bağlamak marry off v.
elini kolunu bağlamak shackle v.
halatla bağlamak rope v.
kancayla bağlamak hook up v.
yazı tura atarak bir şeyi karara bağlamak toss for v.
başak bağlamak come into ear v.
birini kayışla bağlamak strap someone in v.
zincirle bağlamak chain v.
kuşakla bağlamak belt v.
tatlıya bağlamak heal v.
programa bağlamak program v.
kazığa bağlamak stake v.
sağlama bağlamak firm up v.
kravat bağlamak tie up v.
merkeze bağlamak centralize v.
kaymak bağlamak cream v.
bel bağlamak rely on v.
bağlamak (ayakkabı) lace up v.
kayışla bağlamak (birşeyi) (bir yere) strap something to v.
elini ayağını bağlamak fetter v.
ödenek bağlamak subsidize v.
gelir bağlamak endow v.
tatlıya bağlamak smooth over v.
bel bağlamak place reliance in v.
cebire ile bağlamak splint v.
kabuk bağlamak scab v.
sıkı ve sağlam bir biçimde birbirine bağlamak knit v.
bel bağlamak bargain on v.
düğümle bağlamak knot v.
iple bağlamak leash v.
sağlama bağlamak assure v.
para bağlamak tie up money v.
birini kayışla bağlamak strap someone down v.
ip bağlamak do up v.
ispalyaya bağlamak stake v.
kabuk bağlamak scab over v.
bel bağlamak build v.
birbirine bağlamak leash v.
bazı ipuçlarını kullanarak (bir olayı) (belirli bir nedene) bağlamak trace to v.
bir işi sağlam kazığa bağlamak sew something up v.
konuşmaları gizlice dinlemek için telefon hattına tel bağlamak wiretap v.
anlaşmaya bağlamak make a deal v.
ayakkabının bağını bağlamak tie v.
kabuk bağlamak (yara) scab v.
anlaşmaya bağlamak do a deal v.
düğümle bağlamak knit v.
ip ile bağlamak hitch v.
telefonu bağlamak (birisine) transfer one's call to someone v.
sağlama bağlamak clinch v.
kayışla bağlamak strap v.
bel bağlamak place reliance on v.
aylık bağlamak enpension v.
karara bağlamak resolve v.
sağlama bağlamak make safe v.
sıkı sıkı bağlamak nail v.
kabuk bağlamak cake v.
ümit bağlamak pin one's hopes on v.
elini kolunu bağlamak hog tie v.
kasa çeliği ile bağlamak toggle v.
bir noktada bağlamak conflate v.
palamarla bağlamak berth v.
sonuca bağlamak turn the scales v.
bel bağlamak reckon on v.
şarta bağlamak tie up v.
kabuk bağlamak form a scab v.
kabuk bağlamak form a crust v.
dinlemek amacıyla birinin telefon hattına tel bağlamak tap v.
bağlamak (ayakkabının bağını) tie v.
zincir ile bağlamak enchain v.
birbirine bağlamak (iki ucu) splice v.
bel bağlamak rely upon v.
maaş bağlamak put on a salary v.
bağlamak (kravat) tie v.
karneye bağlamak ration v.
şarta bağlamak make conditional on v.
tatlıya bağlamak settle a matter amicably v.
iple bağlamak rope v.
karara bağlamak make a decision about v.
su tesisatı bağlamak plum in v.
ümit bağlamak pin hope on v.
rahatsıza bağlamak go hog wild v.
karalar bağlamak wear mourning v.
sağlama bağlamak secure v.
sırığa bağlamak stake v.
bir şeyi telle bağlamak wire something together v.
yağ bağlamak put on fat v.
sağlama bağlamak anchor v.
sağlam kazığa bağlamak make sure v.
telefona bağlamak put through v.
gönül bağlamak set one's heart on v.
rutine bağlamak go through the motions v.
karara bağlamak hold v.
bağlamak (para) lock v.
kablo ile bağlamak cable v.
ip ile bağlamak lash v.
bağlamak (hayvan) tether v.
şarta bağlamak condition v.
bel bağlamak go on v.
evine bağlamak domesticate v.
kaymak bağlamak form cream v.
kabuk bağlamak scar over v.
kravat bağlamak do up v.
kabuk bağlamak slough v.
haraca bağlamak force somebody to pay money v.
söz vererek bağlamak commit v.
kabuk bağlamak heal over v.
kazığa bağlamak tie on a pile v.
altını bağlamak diaper v.
emniyet kemeri bağlamak wear a seat belt v.
kemerle bağlamak gird v.
telefonu bağlamak put through v.
kabuk bağlamak skin over v.
gözünü bağlamak mesmerize v.
bel bağlamak repose in v.
bağlamak (anlaşma) oblige v.
buz bağlamak freeze v.
karara bağlamak decree v.
bel bağlamak base oneself on v.
müzakere ederek sonuca bağlamak negotiate v.
şarta bağlamak entail v.
gözlerini bağlamak hoodwink v.
aylık bağlamak pension v.
karara bağlamak be decisive of v.
kabuk bağlamak encrust v.
krankla bağlamak crank v.
bel bağlamak bank on v.
kabuk bağlamak incrust v.
bağlamak (birini eve/yatağa) (bir hastalık) confine to v.
bağlamak (bir nedene) attribute to v.
bel bağlamak count on v.
bir sisteme bağlamak codify v.
sisteme bağlamak codify v.
mandal ile bağlamak latch v.
elini kolunu bağlamak chain v.
karara bağlamak determine v.
sicimle bağlamak tie up v.
kayışla bağlamak (bir şeyi) strap something on v.
elini kolunu bağlamak clip somebody's wings v.
bağlamak (para) lock up v.
koşula bağlamak stipulate v.
şartına bağlamak condition v.
şarta bağlamak stipulate v.
şartına bağlamak stipulate v.
koşula bağlamak condition v.
şartına bağlamak bind someone to a specific or a certain requirement v.
şarta bağlamak bind someone to a specific or a certain requirement v.
şartına bağlamak bind someone to a specific or a certain condition v.
şarta bağlamak bind someone to a specific or a certain condition v.
şartına bağlamak be stipulated v.
şartına bağlamak be conditioned v.
haraca bağlamak force pay protection money v.
büyük umutlar bağlamak have high hopes for v.
büyük umutlar bağlamak have great expectations (for) v.
hayvanın ayaklarını bağlamak hopple v.
bel bağlamak trust v.
bel bağlamak place dependence on somebody's words v.
bel bağlamak depend on v.
bel bağlamak give faith something v.
bel bağlamak place dependence on v.
bel bağlamak be contingent upon v.
haraca bağlamak shake down v.
emniyet kemeri bağlamak buckle up v.
maaş bağlamak put (someone) on a salary v.
maaş bağlamak salary v.
maaşa bağlamak put someone on the payroll v.
saçı arkadan bağlamak tie hair back v.
saçını bağlamak tie hair v.
saçını arkadan bağlamak tie one's hair back v.
saç bağlamak tie hair v.
(anlaşma vb) bağlamak oblige v.
boru bağlamak connect pipe v.
emekli maaşı bağlamak entitle someone to the state pension v.
bel bağlamak place reliance v.
karara bağlamak finalize v.
hükme bağlamak judge v.
hükme bağlamak adjudge v.
hükme bağlamak decree v.
hükme bağlamak rule v.
hükme bağlamak pass sentence v.
hükme bağlamak adjudicate v.
hükme bağlamak arrive at a decision or opinion v.
hükme bağlamak decide v.
hükme bağlamak sentence v.
buz bağlamak be covered with ice v.
ümit bağlamak grasp at v.
yeniden bağlamak reattach v.
tekrar bağlamak reattach v.
örümcek bağlamak be covered with cobwebs v.
örümcek bağlamak not to have been used for a long time v.
kemer bağlamak belt v.
bel bağlamak count upon v.
seri bağlamak connect in series v.
bel bağlamak depend v.
toprağa bağlamak earth v.
sımsıkı bağlamak truss v.
-e bağlamak attribute to v.
-e bel bağlamak bank on v.
elini kolunu bağlamak hog-tie v.
-e bağlamak hitch on to v.
-e bel bağlamak rely on v.
çemberle bağlamak hoop v.
köpük bağlamak scum v.
(telefon) bağlamak get through (to) v.
birbirine bağlamak interconnect v.
bir şeyle bağlamak blindfold v.
kendine bağlamak bewitch v.
elini kolunu bağlamak pinion v.
birini telefonda bağlamak put somebody through v.
harçla bağlamak mortar v.
(telefon) bağlamak put through v.
tel ile bağlamak wire v.
(hayvanı) iple bağlamak tether v.
şerit ile bağlamak tape v.
olayları birbirine bağlamak connect with v.
hatları bağlamak connect with v.
umudunu bağlamak lay hopes on v.
bel bağlamak lay hopes on v.
iğneyle bağlamak fasten with pins v.
çıkacak yasaya bel bağlamak rely on the law to be enacted v.
parayı bağlamak tie one's money up in v.
para bağlamak tie one's money up in v.
rutine bağlamak routinise v.
rutine bağlamak routinize v.
sermaye bağlamak invest capital v.
kapital bağlamak invest capital v.
ödenek bağlamak subsidise v.
yasal olarak bağlamak bind legally v.
yasal olarak bağlamak bind v.
ayakkabı bağlamak tie shoelace v.
ayakkabı bağlamak do up shoelace v.
saçını bağlamak tie one's hair v.
standarda bağlamak set standards for something v.
göbek bağlamak become bloated v.
göbek bağlamak get paunchy v.
yaptırıma bağlamak impose sanction v.
bebeğin bezini bağlamak fasten the nappy at both sides v.
bebeğin bezini bağlamak tie the nappy v.
bebeğin bezini bağlamak fasten the diaper v.
bebek bezi bağlamak fasten the nappy at both sides v.
bebek bezi bağlamak tie the nappy v.
bebek bezi bağlamak fasten the diaper v.
bir arada bağlamak bind together v.
bir hayvanı bağlamak rope an animal v.
bileklerini bağlamak bound one’s wrists v.
birinin ellerini bağlamak tie someone's hands v.
birini yatağa bağlamak tie someone to the bed v.
sorunu antrenman eksikliğine bağlamak lay the problem to the inadequacy of training v.
birini bir ağaca bağlamak tie someone to a tree v.
birini bir sandalyeye bağlamak tie someone to a chair v.
karalar bağlamak go into mourning v.
arabayı bağlamak impound the car v.
(polis vb) arabayı bağlamak tow the car to the impound lot v.
perçin ile bağlamak/tutuşturmak rivet something on to something v.
perçin ile bağlamak/tutuşturmak rivet something on v.
bir hayvanı iple bağlamak rope an animal up v.
bir hayvanı iple bağlamak tie an animal up with a rope v.
karara bağlamak settle v.
programa bağlamak programme v.
gözünü bağlamak mesmerise v.
karara bağlamak finalise v.
merkeze bağlamak centralise v.
küf bağlamak mould v.
köpeğe tasma takmak/bağlamak put the dog on a leash v.
bağlamak (ağı) network v.
konuyu bağlamak summarize/recap/conclude the topic v.
birinin sözüne/vaadine güvenmek/bel bağlamak place dependence on somebody's words v.
bir nehri bağlamak span a river (bridge) v.
bağlamak (artık kullanılmayan anlam) annex v.
(telefona) (birini) bağlamak get v.
alıkoyacak şekilde bağlamak abligate v.
kuyruk ile bağlamak tail v.
(kendine/bir kuruma) bağlamak affiliate v.
bağlamak (artık kullanılmayan anlam) adject v.
gözlerini bağlamak capoch v.
gözlerini bağlamak capouch v.
yeniden bağlamak rebrace v.
yeniden bağlamak re-brace v.
yeniden bağlamak reclasp v.
yeniden bağlamak reconjoin v.
sımsıkı bağlamak chain v.
yeniden gelir bağlamak reendow v.
yeniden gelir bağlamak re-endow v.
(halatı) makaraya dolayıp bağlamak reeve v.
yeniden bağlamak refasten v.
(at) dizginlerle bağlamak rein [obsolete] v.
(kordonla,şeritle) bağlamak lace v.
(bir şeyi) zamana bağlamak temporalize v.
(bir şeyi) zamana bağlamak temporalise v.
sıkı bağlamak thrap [dialect] v.
bel bağlamak zorunda kalmak throw back v.
(bir durum) elini kolunu bağlamak tie v.
antlaşma ile resmen bağlamak tie [obsolete] v.
eti yuvarlak biçimde sarıp pişirmeden önce iple bağlamak collar beef v.
kementle bağlamak twitchel [dialect] v.
(bir şeyi) başka bir şeye bağlamak alligate v.
şarta bağlamak bargain v.
koşula bağlamak bargain v.
alttan bağlamak underbind v.
alttan bağlamak underbrace v.
zincir ile bağlamak enfetter v.
kabuk bağlamak barken [scotland] v.
kendini bir yere bağlamak barnacle v.
sonuca bağlamak uptie v.
kontrata bağlamak let v.
sözleşmeye bağlamak let v.
dış etmenlere bağlamak externalize v.
dış etmenlere bağlamak externalise v.
kementle bağlamak lariat v.
sağlam kazığa bağlamak safe [obsolete] v.
bel bağlamak lite [dialect] v.
(sevgi) birbirine bağlamak bind v.
birbirine bağlamak bland [dialect] [uk] v.
gözünü bağlamak bluff [obsolete] v.
(atı) direğe bağlamak hang up [australia] v.
(kolay taşımak için ölü tavşanın) bir ayağını diğerine bağlamak harl v.
(kolay taşımak için ölü tavşanın) bir ayağını diğerine bağlamak harle v.
birbirine bağlamak harness v.
(bir şeyi) daha büyük veya önemli bir şeye bağlamak bootstrap v.
haraca bağlamak highjack v.
haraca bağlamak hijack v.
birbirine bağlamak hook up v.
araca yük hayvanı bağlamak hook up v.
umudunu yanlış olasılığa bağlamak misplace v.
sıkıca bağlamak mortice v.
tekrar bağlamak rewed v.
sıkıca bağlamak yerk [dialect] v.
sıkıca bağlamak yot v.
gözlerini bağlamak muffle [obsolete] v.
birbirine bağlamak glutinate v.
bazı eylemleri bağlamak obligate v.
sosyal veya ahlaki bir bağla bağlamak obligate [north america/scotland] v.
kurdele ile bağlamak ribbon v.
(bir şeye) bağlamak rig v.
kabuk bağlamak occrustate v.
bir şeyi bir şeye bağlamak hook something into something v.
(ip, halat) bağlamak için atmak dab v.
(kimyasal birimi) ana moleküler zincire bağlamak graft v.
filika demiri gemiyi bağlamak grapple v.
kavrayarak bağlamak grip v.
örme halkalarla bağlamak grommet v.
arka ayağından bağlamak heel v.
tarihselciliğe bağlamak historicize v.
tarihselciliğe bağlamak historicise v.
araca bağlamak hitch v.
araca bağlamak hitch v.
enstrümana bağlamak hitch v.
birbirine bağlamak oop v.
iple bağlamak oop [scotland] v.
kordonla bağlamak oop [scotland] v.
aşırı bel bağlamak overplay v.
birbirine bağlamak imbound v.
yağ bağlamak impinguate v.
birbirine bağlamak conjugate v.
şarta bağlamak dispose [obsolete] v.
(kirişle) bağlamak insinew v.
birbirine bağlamak coapt v.
karara bağlamak compone v.
özenle bağlamak double-lock v.
yas göstergesi olarak (bayrak direğine) siyah bez bağlamak drape v.
kabuk bağlamak incrustate v.
(hizmetliyi veya çırağı) çalışma sözleşmesiyle birine bağlamak indent v.
çırağı sözleşmeyle ustaya bağlamak indenture v.
sıkıca bağlamak constrain v.
kaplinle bağlamak couple v.
çapraz bağlarla bağlamak cross-link v.
şansa bel bağlamak crowd v.
(yola veya köprüye) kanal bağlamak culvert v.
yağ bağlamak fat v.
(gemi inşaatında) sıkıca bağlamak fay v.
birbirine bağlamak inosculate v.
birbirine bağlamak intertex [obsolete] v.
birbirine bağlamak intricate v.
elektrik bağlamak power v.
ayakkabı klipsiyle bağlamak sandal v.
kuşakla bağlamak sash v.
(köleleri) birbirine bağlamak coffle v.
ip bağlamak cordon v.
zincirle birbirine bağlamak fetter v.
(hayvanı) ön ayaklarından bağlamak forefoot [us] v.
önceden bağlamak prebind v.
ön sözleşme ile bağlamak precontract v.
ön anlaşma ile bağlamak precontract v.
bir şeyi koşula bağlamak premise v.
bir şeyi koşula bağlamak premiss v.
kabuk bağlamak scarify v.
çok sıkı bağlamak screw v.
elini kolunu bağlamak secure v.
(birinin zihnini) tamamen ele geçirmek ince bir şeyle bağlamak seize v.
sicimle bağlamak seize v.
hükme bağlamak shape [obsolete] v.
toplayıp deste halinde bağlamak sheaf v.
yosun bağlamak foul v.
(kıç istralyaları) birbirine bağlamak snake v.
halat ile bağlamak span v.
(yük hayvanını) araca bağlamak span v.
(ineği) tasma ile bağlamak stanchion v.
kemer ile bağlamak strapple v.
kayış ile bağlamak strapple v.
alttan bağlamak subnect v.
alta bağlamak subnect v.
aşağıya bağlamak subnect v.
aşağıdan bağlamak subnect v.
alttan bağlamak subnex v.
alta bağlamak subnex v.
aşağıya bağlamak subnex v.
aşağıdan bağlamak subnex v.
sıkıca bağlamak secure v.
Phrasals
sağlama bağlamak nail down v.
kendine bağlamak throw back v.
düğüm atarak bağlamak tie off v.
bel bağlamak trust in v.
bel bağlamak lot on [dialect] v.
bel bağlamak lot upon [dialect] v.
sıkıca bağlamak do up v.
birini ya da bir nesneyi bir şeyle bağlamak bind someone or something up (in something) v.
sıkıca bağlamak bolt down v.
sıkıca bağlamak bolt something down v.
emniyet kemerini takmak/bağlamak buckle up v.
emniyet kemerini takmak/bağlamak buckle up v.
emniyet kemerini takmak/bağlamak buckle down v.
emniyet kemerini takmak/bağlamak buckle in v.
emniyet kemerini takmak/bağlamak buckle someone in v.
emniyet kemerini takmak/bağlamak buckle someone or something down v.
uçkurunu bağlamak cinch up v.
sımsıkı bağlamak cinch up v.
(yara, çizik) kabuk bağlamak close up v.
bir şeyleri birbirine bağlamak connect up v.
(birine bir şeyi) bağlamak accredit (something) to (someone) v.
(bir şeyi bir şeye) bağlamak affix (something) to (something) v.
(bir şeyi bir şeye) eklemek/bağlamak affix (something) to (something) v.
(bir şeyi birine veya bir şeye) bağlamak affix something to someone or something v.
(bir şeyi birine veya bir şeye) eklemek/bağlamak affix something to someone or something v.
birine bel bağlamak rely on someone v.
birine bel bağlamak count on someone v.
bir şeyleri ip ile bağlamak/tutturmak rope something together v.
bir kimseyi bir şeye katmak/dahil etmek/bağlamak wed someone to something v.
bir şeyleri birbirine bağlamak lash something together v.
buz bağlamak ice over v.