hitch - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

hitch

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "hitch" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 78 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
hitch n. aksilik
General
hitch n. adi düğüm
hitch n. engel
hitch n. mani
hitch n. bağ
hitch n. ilişme
hitch n. terslik
hitch n. aksama
hitch n. pürüz
hitch n. çekiş
hitch n. volta
hitch n. topallama
hitch n. çekme
hitch n. bağlantı parçası
hitch n. ani çekiş
hitch n. çaparız
hitch n. çekiverme
hitch n. aksaklık
hitch n. arıza
hitch n. ani çekme
hitch n. düğüm
hitch n. otostop
hitch n. gecikme
hitch n. rötar
hitch n. tutturma
hitch n. geçici olarak bağlama
hitch n. aniden durma
hitch n. tutturma
hitch n. araç ve lokomotif arasındaki bağlantı
hitch n. hayatta belirli bir dönem
hitch n. bir soy isim
hitch v. iliştirmek
hitch v. sıyırmak
hitch v. takmak
hitch v. ilişmek
hitch v. takılmak
hitch v. çekelemek
hitch v. çekiştirmek
hitch v. çekmek
hitch v. yakalanmak
hitch v. evlenmek
hitch v. bağlamak
hitch v. ip ile bağlamak
hitch v. arabaya koşmak
hitch v. topallamak
hitch v. bağlanmak
hitch v. aksamak
hitch v. otostop yapmak
hitch v. sarsılarak hareket etmek
hitch v. koşum takmak
hitch v. (pantolonu, eteği) yukarı çekmek
hitch v. dolaştırmak
hitch v. sarsarak hareket ettirmek
hitch v. engellemek
hitch v. takılıp kalmak
hitch v. çıkamamak
hitch v. zıplamak
hitch v. araca bağlamak
hitch v. yakalamak
hitch v. tutturmak
hitch v. araca bağlamak
hitch v. enstrümana bağlamak
hitch v. bağlantılı olmak
hitch v. (hayvanı) bir araca koşmak
Colloquial
hitch n. ücretsiz kara yolu yolculuğu
hitch n. otostopla yolculuk
hitch v. otostopla bir yere bırakılmak
Technical
hitch n. (madencilik veya tünel operasyonlarında) kaya girintisi
Automotive
hitch n. çeki demiri
hitch v. römork bağlamak
Marine
hitch n. bağ
hitch n. volta
hitch v. iple bağlamak
Mining
hitch n. çentik
Military
hitch n. hizmet süresi
hitch n. askerlik süresi
hitch n. askeri hizmet süresi
Slang
hitch v. evlendirmek

Bedeutungen, die der Begriff "hitch" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 127 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
timber hitch n. sal
hitch hiker n. otostopçu
half hitch n. dülger bağı
half hitch n. sade ilmik
legal hitch n. yasal engel
half-hitch n. yarım düğüm
hitch hike n. otostop yapma
hitch hike n. otostopla yolculuk etme
hitch hike n. otostop çekme
clove hitch n. kazık bağı
hitch knot n. (dağcılık) tam kazık düğümü
harness hitch n. kolan halkası
hitch [dialect] n. kasılma
hitch [dialect] n. tutulma
rolling hitch n. çok ilmekli düğüm
encounter a hitch v. bir aksilikle karşılaşmak
hitch the horses to a carriage v. arabaya koşmak
have a hitch v. aksamak
hitch up v. yukarı çekmek
hitch up v. evlenmek
hitch up to v. koşmak (atı)
hitch up one's skirt v. eteğini yukarı çekmek
hitch on to v. -e bağlamak
hitch up v. (pantolon) yukarı çekmek
have a hitch v. aksilik yaşamak
Phrasals
hitch up v. sabitlemek
hitch up v. bağlamak
hitch up v. (at) koşmak
hitch up v. koşum takarak hızlandırmak
hitch someone up to something v. birini bir yere/şeye bağlamak
hitch up v. koşum takımını takmak
hitch up v. aniden kaldırmak
Phrases
there's a hitch somewhere expr. bir yerde bir aksaklık var
Proverb
hitch your wagon to a star her zaman en tepeyi hedefle
Colloquial
hitch a lift v. otostop çekmek
hitch a lift v. biri tarafından araçla gideceği yere bırakılmak
hitch a lift v. birinin arabasında gitmek
Idioms
hitch one's wagon to a star v. gözü yükseklerde olmak
have a hitch in one's giddy-up v. kendini iyi hissetmemek
have a hitch in one's giddy-up v. kendini kötü hissetmek
have a hitch in one's gittie-up v. kendini kötü hissetmek
hitch a ride v. otostop çekmek
have a hitch in one's gittie-up v. kendini iyi hissetmemek
have a hitch in one's gitalong v. sekerek yürümek
have a hitch in gitalong v. sekerek yürümek
have a hitch in gitalong v. topallamak/aksamak
have a hitch in one's gitalong v. topallamak
have a hitch in gitalong v. topallamak
hitch one's wagon to a star v. yüksek bir ideal peşinden koşmak
hitch (one's) horses together v. güçlerini birleştirmek
hitch (one's) horses together v. kafa kafaya vermek
hitch (one's) horses together v. ortak olmak
hitch (one's) horses together v. birlikte çalışmak
hitch (one's) wagon to (someone or something) v. (birine/bir şeye) bel bağlamak
hitch (one's) wagon to (someone or something) v. birinin başarısından/potansiyelinden yararlanmak için ona yakın durmak
hitch (one's) wagon to (someone or something) v. birinin başarısından/potansiyelinden yararlanmak için yakın ilişki kurmak
hitch horses together [us] v. iyi geçinmek
hitch horses together [us] v. uyumlu olmak/hareket etmek
hitch horses together [us] v. iyi anlaşmak
go off without a hitch v. pürüzsüz işlemek
go off without a hitch v. aksilik olmadan ilerlemek
go off without a hitch v. problemsiz olmak/ilerlemek
go off without a hitch v. aksamdan ilerlemek/gerçekleşmek
go off without a hitch v. arızasız gerçekleşmek
hitch a ride v. biri tarafından araçla gideceği yere bırakılmak
hitch a ride v. birinin arabasında gitmek
hitch your wagon to someone/something v. birine/bir şeye bel bağlamak
hitch your wagon to someone/something v. birinin/bir şeyin başarısından/potansiyelinden yararlanmak için yakın ilişki kurmak
hitch your wagon to someone/something v. birinin/bir şeyin başarısından/potansiyelinden yararlanmak için ona yakın durmak
without a hitch adj. pürüzsüz
without a hitch expr. aksamadan
without a hitch expr. arızasız
without a hitch expr. bir aksilik olmadan
Technical
timber hitch n. çifte ilmek
timber hitch n. ayarlanabilir kirişin alt kısmını oluşturan ahşap benzeri düğüm
rear hitch n. arka bağlama tertibatı
hitch pins n. bağlantı pimleri
hitch hook n. çeki kancası
tow hitch n. çekme aksamı
hitch ring n. çekme halkası
towing hitch ball n. çekme bağlama tertibatı
trailer hitch n. çekme kancası bağlantısı
hitch ring n. çeki halkası
blackwall hitch n. halat düğümü
trailer hitch n. römork bağlama çatalı
oscilating hitch n. salınımlı mafsal
oscilating hitch n. süspansiyonlu mafsal
scillating hitch n. süspansiyonlu mafsal
tow hitch n. taşıma aksamı
weaver's hitch n. bir ipi geçici olarak başka bir ipin ortasına bağlamak için kullanılan bir düğüm
Woodworking
half hitch n. dülger bağı
Automotive
hitch mount bike rack n. özel uzatmalı tip arka bisiklet taşıma aparatı
dead-weight hitch n. ağırlık dağıtıcı çeki demiri
weight carrying hitch n. ağırlık taşıyıcı çeki demiri
fifth wheel hitch n. beşinci teker çeki demiri
hitch receiver n. çeki demiri adaptör yuvası
hitch adapter n. çeki demiri adaptörü
hitch insert n. çeki demiri geçme aksesuar
hitch pin n. çeki demiri güvenlik pimi
hitch ball mount n. çeki demiri topuzu
quick hitch n. ekskavator vb iş makinalarında ön ataşmanların bağlandıgı parça
quick hitch n. hızlı bağlantı aparatı
gooseneck hitch n. kaz boynu çeki demiri
hitch class ii n. sınıf ii çeki demiri
hitch class iii n. sınıf ııı çeki demiri
hitch class iv n. sınıf ıv çeki demiri
hitch class i n. sınıf ı çeki demiri
frame mount hitch n. şasi çeki demiri
bumper hitch n. tampon çeki demiri
universal hitch n. üniversal çeki demiri
hitch pin clips n. yaylı r firkete
Marine
stopper hitch n. barbarişka
rolling hitch n. beden bağı
timber hitch n. direk bağı
swab hitch n. johnson bağı
clove hitch n. ıskalarya bağı
bowline hitch n. izbarço bağı
cow hitch n. kötü kazık bağı
bowline hitch n. leş bağı
magnus hitch n. dönel kazık bağı
magnus hitch n. ekstra bir ilmikle yapılan ıskalarya bağı
Marine Biology
hitch (lavinia exilicauda) n. san francisco ve monterey'de yaşayan, yanları gümüşi ve arkası koyu renkli olan küçük bir balık
Agriculture
three-point hitch n. üç nokta bağlantı
three-point hitch n. üç nokta askı düzeni
three-point hitch n. üç nokta bağlantı düzeni
three-point hitch n. üç nokta askı sistemi
Slang
hitch [us/canada] n. hapiste, orduda geçirilen süre