determine - Türkisch Englisch Wörterbuch

determine

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "determine" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 51 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
determine v. kararlaştırmak
We haven't been able to determine that.
Biz onu henüz kararlaştırmadık.

More Sentences
determine v. belirlemek
How hard the athletes work now will determine how they perform in the competition.
Sporcuların bundan böyle ne kadar sıkı çalışacakları, yarışmada nasıl performans göstereceklerini belirleyecektir.

More Sentences
determine v. saptamak
However, we cannot determine a certain space for their existence.
Ancak onların varlığı için belli bir mekan saptayamıyoruz.

More Sentences
determine v. azmetmek
General
determine v. tespit etmek
Investigators are still trying to determine the cause of the accident.
Müfettişler halen kazanın nedenini tespit etmeye çalışıyor.

More Sentences
determine v. tayin etmek
However, we cannot determine a certain space for their existence.
Ancak onların mevcudiyeti için belirli bir mekân tayin edemeyiz.

More Sentences
determine v. belirlemek
The criteria used to determine the lists are defined in the first phrase of the fifth recital of the regulation.
Listeleri belirlemek için kullanılan kriterler yönetmeliğin beşinci resitalinin ilk cümlesinde tanımlanmıştır.

More Sentences
determine v. karar vermek
For all other roads, the Member States can determine themselves whether they wish to introduce driving bans.
Diğer tüm yollar için, Üye Devletler sürüş yasağı getirip getirmeyeceklerine kendileri karar verebilirler.

More Sentences
determine v. göstermek
The placebo tests will determine which vaccine works.
Plasebo testleri hangi aşının işe yaradığını gösterecektir.

More Sentences
Trade/Economic
determine v. karar vermek
How do you determine what you will wear that day?
O gün ne giyeceğinize nasıl karar veriyorsunuz?

More Sentences
Law
determine v. karar vermek
How did you determine that?
Buna nasıl karar verdin?

More Sentences
General
determine v. amaçlamak
determine v. kesmek
determine v. bitirmek
determine v. saptamak
determine v. sabitleştirmek
determine v. tanımlamak
determine v. kararlaştırmak
determine v. bulmak
determine v. sınırlamak
determine v. niyetlenmek
determine v. belirtmek
determine v. neden olmak
determine v. karara varmak
determine v. ortaya çıkarmak
determine v. karara bağlamak
determine v. tespitte bulunmak
determine v. saptamada bulunmak
determine v. tespit olunmak
determine v. kesinlemek
determine v. bir şeyin formunu veya yapısını önceden belirlemek
determine v. takdir etmek
determine v. önceden takdir etmek
determine v. sona erdirmek
determine v. sonuna getirmek
determine v. sonlandırmak
determine v. bir şeyin karakteri, konumu, büyüklüğü veya miktarı ile ilgili kesin ve doğrudan bilgi edinmek
determine v. (bitki veya hayvanın) taksonomik konumunu keşfetmek
determine v. (bir şeyin) genel ve özel isimlerini bulmak
determine v. tükenmek
determine v. bitmek
determine v. süresi dolmak
determine v. zamanı geçmek
determine v. geçersiz olmak
determine v. son bulmak
determine v. (bir kimsenin) karar vermesini sağlamak
Law
determine v. tayin etmek
Technical
determine v. saptamak
Geometry
determine v. (bir şeyin) konumunu saptamak
Biology
determine v. (henüz farklılaşmamış embriyo dokusunun) gelecekteki durumunu belirlemek
Education
determine v. (eskiden bazı avrupa üniversitelerinde lisans derecesini aldıktan sonra) bir soruyu tartışmak veya bir tezi savunmak

Bedeutungen, die der Begriff "determine" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 55 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
determine the direction v. yönünü belirlemek
This will determine the direction of the design.
Bu, tasarımın yönünü belirleyecektir.

More Sentences
determine the level v. seviye belirlemek
The number of points a building receives determines the level of certification.
Bir binanın aldığı puan sayısı sertifikasyon seviyesini belirler.

More Sentences
determine the costs v. maliyetleri belirlemek
Determine the cost of living in your new city.
Yeni şehrinizde yaşamanın maliyetini belirleyin.

More Sentences
determine one's own destiny v. kendi kaderini tayin etmek
determine the tare v. darasını almak
determine a date v. tarih belirlemek
determine (to do something) v. azmetmek
determine the situation of v. durum tespiti yapmak
determine the state of v. durum tespiti yapmak
determine one's own future v. kendi geleceğini belirlemek
determine one's future v. geleceğini belirlemek
determine the framework v. çerçeveyi belirlemek
determine a candidate v. aday belirlemek
determine a framework v. çerçevesini belirlemek
determine a policy v. politika belirlemek
determine the tare of v. darasını almak
determine a policy v. politika saptamak
determine criteria v. kriter belirlemek
determine according to v. -e göre belirlemek
determine a vision v. vizyon belirlemek
determine the problem v. sorunu saptamak
determine the problem v. sorunu belirlemek
determine the ID of v. kimliğini tespit etmek
determine a road map v. yol haritası belirlemek
determine a style v. bir stil belirlemek
determine a style v. bir tarz belirlemek
determine the date of v. tarihini belirlemek
determine the date of v. tarihini tespit etmek
determine a price v. fiyat belirlemek
determine a need v. ihtiyaç belirlemek
determine a need v. gereksinim belirlemek
determine a requirement v. gereksinim belirlemek
determine a requirement v. ihtiyaç belirlemek
determine the pay raises v. maaş zamlarını belirlemek
determine [obsolete] v. meyletmek
determine [obsolete] v. (bir sona doğru) gidişat göstermek
Idioms
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin kaynağını bulmak
determine the root of the problem v. sorunun /meselenin asıl çıkış noktasını öğrenmek
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin nedenini öğrenmek
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin nedenini saptamak
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin kaynağını belirlemek
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin nedenini anlamak
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin nedenini belirlemek
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin kökünü bulmak
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin kaynağını saptamak
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin nedenini bulmak
Speaking
as you determine expr. belirttiğiniz gibi
Trade/Economic
determine the interest rates v. faiz oranlarını belirlemek
Law
impossible to determine n. tayini mümkün olmayan
impossible to determine n. tayini mümkün değil
Politics
determine by negotiations v. müzakereler yolu ile saptamak
Technical
detailed procedure to determine the flame spread of vertically-oriented specimens n. düşey konumdaki feney numunelerinde alevin yayılma hızının detaylı tayin yöntemi
sampling to determine average quality n. ortalama kalite tayini için numune alma
Textile
detailed procedure to determine the burning behaviour of fabrics for apparel n. elbise imalinde kullanılan kumaşların yanma özelliklerinin tayini için detaylı deney yöntemi
Ottoman Turkish
formerly person attached to a mosque whose chief duty was to determine the time for ezan n. muvakkit