stake - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

stake

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "stake" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 64 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
stake n. kazık
General
stake n. örs
stake n. kelpe
stake n. çıkar
stake n. dayak
stake n. ispalya (bitki için)
stake n. bitki desteği
stake n. herek
stake n. bitki sırığı
stake n. kazığa bağayarak öldürme
stake n. menfaat
stake n. işkence direği
stake n. hayvanların bağlandığı kazık
stake n. miza
stake n. bahsolunan şey
stake n. sırık
stake n. kazık
stake n. bitkiyi dik tutan çubuk
stake n. destek
stake n. kazığa bağlayarak öldürme
stake n. direk
stake n. bahse konan para
stake n. (yarışmada) ödül
stake n. t biçimli bir çatı kaplama aleti
stake n. (taş veya ahşaptan) ok atma platformu
stake n. bahis
stake v. desteklemek
stake v. kazıklarla belirlemek
stake v. umudunu bağlamak
stake v. ispalyaya bağlamak
stake v. rest çekmek
stake v. kazığa bağlamak
stake v. riske atmak
stake v. sırığa bağlamak
stake v. (sınırları) kazık yerleştirerek işaretlemek
stake v. (keşiflerden pay sözü vermesi karşılığında bir madenciye) ödenek sunmak
stake v. (bir madenciye) avans vermek
stake v. (sopayla, kazıkla) desteklemek
stake v. kazıklarla çevirmek
stake v. risk almak
stake v. tüm parasını yatırmak
Trade/Economic
stake n. hisse
stake n. pay
Technical
stake n. belgi kazığı
stake n. herek
stake n. kelpe
stake n. perçin örsü
stake n. saatçi örsü
stake n. bir maden arayıcısına keşiflerden pay sözü vermesi karşılığı sunulan ödenek
stake n. madenciye ödenen avans
stake v. (derileri) açkı makinesinde işlemek
stake v. (deriyi) esnetmek
Automotive
stake n. ahşap kasa
Religious
stake n. (gönüllü başkanlık yönetimi altında) latter-day saint church yetkisinde bulunan özel bölge
Sport
stake n. ödüllü yarış
stake n. ödüllü yarışma
stake n. ödüllü at yarışı
Card
stake v. (pokerde oyuna girmek için) para yedirmek
Wagering
stake n. at yarışına yatırılan para
stake n. at yarışında yatırılan para
stake n. ortaya konan para
stake n. pot
stake v. bahis yapmak
stake v. bahse koymak

Bedeutungen, die der Begriff "stake" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 172 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
burning at the stake n. yakarak idam etme
nail stake n. çivi kazık (çadır kazığı)
tent stake n. çadır kazığı
stake in v. kontrol altında tutmak
stake all one's money on one gamble v. rest çekmek
put a stake in the ground v. ilk adımı atmak
drive in a stake v. kazık çakmak
stake out a claim v. hak iddia etmek
put a stake in the ground v. ilk çiviyi çakmak
lose one's stake v. kumarda koyduğu parayı kaybetmek
stake off v. kazıklamak
stake on v. kumarda birşey üzerine para koymak
stake off v. kazıklarla (bir yerin) sınırlarını belirtmek
stake in v. gözünü ayırmamak
stake out v. belirlemek
stake out v. kazıklarla belirlemek
stake off v. kazıklarla belirlemek
stake out a claim v. sahip çıkmak
stake on v. bağlamak (umudu/geleceği/hayatı birine/bir şeye)
get one’s stake on v. iki ayağını bir pabuca sokmak
stake a claim v. hak talebinde bulunmak
be at stake v. tehlikede bulunmak
take stake v. hissesini almak
at stake adj. değişime açık
at stake adv. tehlikede
Phrasals
stake (one) to (something) v. (birine bir şey) vermek
stake (one) to (something) v. (birine bir hediye) vermek
stake (one) to (something) v. (birine bir şey) ödünç vermek
stake (one) to (something) v. (birine) borç vermek
stake (one) to (something) v. (birine) para vermek
stake (one) to (something) v. (birine bir şey vererek) destek atmak/olmak
stake (one) to (something) v. (birine bir şey) ısmarlamak
stake (one) to (something) v. (birini) kazıklarla (bir şeye) bağlamak
stake (one) to (something) v. (birini) kazıkla (bir şeye) çakmak
stake someone to something v. birine bir şey vermek
stake someone to something v. birine bir şey ödünç vermek
stake someone to something v. birine borç vermek
stake someone to something v. birine borç para vermek
stake someone to something v. birine borç vererek destek atmak/olmak
stake someone to something v. birine bir şey alması için borç vermek
stake someone to something v. birine bir şey alması için para vermek
stake someone to something v. birine bir şey ısmarlamak
stake someone to something v. birine bir şey ikram etmek
stake out v. sınırlarını belirlemek
stake out v. kazık çakarak sınırlarını belirlemek/sınır oluşturmak
stake out v. bir şeyde/alanda hak iddia etmek
stake out v. bir şeyi/alanı kendine ayırmak
stake out v. sıkı incelemeye almak
stake out v. yakın takibe almak
stake out v. gözetim altına almak
stake someone or something out v. birini/bir şeyi gözlem altına almak
stake someone or something out v. birini bir şeyi/birini gözlemleyebileceği bir yere dikmek
stake someone or something out v. birini bir şeyi/birini gözlemleyebileceği bir yere koymak
stake someone or something out v. birinin/bir şeyin başına adam dikmek
stake someone or something out v. bir yere adam dikmek
stake out v. polis gözetiminde tutmak
stake out v. gözetimde tutması için birini görevlendirmek
stake out v. bir yere/birinin başına adam dikmek
stake out v. kapmak
stake off v. yer ayırmak
stake off v. yer tutmak
stake (something) on (something) v. bahise para yatırmak/basmak
stake (something) on (something) v. (bir şey) için (bir şeyi) riske atmak
stake (something) on (something) v. (bir şey) uğruna (bir şeyi) riske atmak
stake someone/something out v. birini/bir şeyi yakın takibe almak
stake someone/something out v. birini/bir şeyi gözetim altına almak
stake someone/something out v. birini/bir şeyi sıkı incelemeye almak
stake someone/something out v. birinin/bir şeyin başına adam dikmek
stake someone/something out v. birini/bir şeyi gözetimde tutması için birini görevlendirmek
stake to v. -e vermek
stake to v. -e ödünç/hediye vermek
stake to v. -e borç vermek
stake to v. '-e para vermek
stake to v. '-e bir şey ısmarlamak
stake to v. -i kazıkla bağlamak/çakmak
Colloquial
I have too much at stake expr. kaybedecek çok şeyim var
I’d stake my life expr. kalıbımı basarım
Idioms
stake one's reputation on someone v. birisi için itibarını/ününü riske atmak
burn someone at the stake v. birisini haşlamak
stake one's reputation on someone v. biri için ün/şöhret/namını tehlikeye atmak
put his life at stake v. canını hiçe saymak
stake out a claim on something v. hak iddia etmek
put his life at stake v. hayatını riske atmak
stake a claim to something v. hak iddia etmek
stake out a claim to something v. hak iddia etmek
stake a claim on something v. hak iddia etmek
be burned at the stake v. kazığa bağlanarak yakılmak
have a stake in v. riske atmak
stake a claim to something v. sahip çıkmak
be at stake v. söz konusu olmak
stake one's claim v. sahiplenmek
have a stake in something v. riske atmak
stake a claim on something v. sahip çıkmak
go to the stake v. riske girmek
go to the stake v. topun ağzına gelmek
burn someone at the stake v. yakarak öldürmek
have a stake in something v. (şirkette vb.) payı olmak
stake one's claim v. üzerinde hak iddia etmek
have a stake in v. (şirkette vb.) payı olmak
stake your life v. (çok emin olmak) kalıbını basmak
stake one's life v. (çok emin olmak) kalıbını basmak
burn at the stake v. sert biçimde cezalandırmak
burn at the stake v. çırasını yakmak
burn at the stake v. (birini) haşlamak
go to the stake for v. için her şeyi yapmak
go to the stake for v. için her yolu denemek
go to the stake for v. (inançları/düşünceleri/biri uğruna) her şeyi yapmak
go to the stake for (something) v. (bir şey) için her şeyi yapmak
go to the stake for (something) v. (bir şey) için her yolu denemek
go to the stake for (something) v. (inandığı şeyi savunmak için/inançları uğruna) her şeyi yapmak
stake (one's) reputation on (someone or something) v. (biri/bir şey) için itibarını/ününü riske atmak
stake (one's) reputation on (someone or something) v. (biri/bir şey) uğruna ün/şöhret/namını tehlikeye atmak
stake a claim to v. hak iddia etmek
stake a claim to v. sahip çıkmak
stake (out) a claim to somebody/something v. biri/bir şey üzerinde hak iddia etmek
stake (out) a claim to somebody/something v. birine/bir şeye sahip çıkmak
stake (out) your claim to somebody/something v. biri/bir şey üzerinde hak iddia etmek
stake (out) your claim to somebody/something v. birine/bir şeye sahip çıkmak
stake a claim to someone or something v. biri/bir şey üzerinde hak iddia etmek
stake a claim to someone or something v. birine/bir şeye sahip çıkmak
stake out (one's) claim v. hak iddia etmek
stake out (one's) claim v. kendine ayırmak
stake out (one's) claim v. sahip çıkmak
stake out (one's) claim on (something) v. (bir şey) üzerinde hak iddia etmek
stake out (one's) claim on (something) v. (bir şeyi) kendine ayırmak
stake out (one's) claim on (something) v. (bir şeye) sahip çıkmak
stake out (one's) claim to (something) v. (bir şey) üzerinde hak iddia etmek
stake out (one's) claim to (something) v. (bir şeyi) kendine ayırmak
stake out (one's) claim to (something) v. (bir şeye) sahip çıkmak
stake out a claim to v. üzerinde hak iddia etmek
stake out a claim to v. -i kendine ayırmak
stake out a claim to v. -e sahip çıkmak
stake reputation on v. için itibarını/ününü riske atmak
stake reputation on v. uğruna ün/şöhret/namını tehlikeye atmak
have a stake in something v. çıkarı olmak
at stake expr. sözkonusu/mevzubahis
Speaking
what's at stake? expr. bu işten ne kazanırız?
what's at stake? expr. bu işte ne kaybederiz?
my marriage is at stake expr. evliliğim söz konusu burada
Trade/Economic
minority stake n. azınlık hissesi
majority stake n. çoğunluk hissesi
value at stake n. maliyet-yarar değişim değeri
equity stake-holder n. özsermaye hissedarı
equity stake n. özsermaye hissesi
Technical
surveyor's stake n. çarıklı kazık
guard stake n. işaret kazığı
stake construction n. kazık inşaatı
stake screen n. kazık perde
stake man n. kazıkçı
guard stake n. muhafaza kazığı
surveyor's stake n. pilot kazık
reference stake n. referans kazığı
slope stake n. şev kazığı
surveyor's stake n. topograf kazığı
slope stake n. yamaç kazığı
off-set stake n. yan kazık
bolster stake n. vagon destek kazığı
Construction
grade stake n. nivelman kazığı
Automotive
stake body n. korkuluklu kasa (kamyon)
History
burn at the stake v. yakılarak öldürülmek
Meteorology
snow stake n. kar sopası
Military
safety stake n. emniyet kazığı
base stake n. esas şahıs
safety stake n. emniyet çubuğu
base stake n. kazık
base stake n. nişan çubuğu
aiming stake n. nişan şahısı
aiming stake n. nişan çubuğu
grade stake n. tesviye kazığı
Sport
stake race n. ödüllü at yarışı
Ornithology
stake driver n. amerikan balaban kuşu
stake-driver (botaurus lentiginosus) n. amerika'ya özgü bir balaban kuşu