sırık - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

sırık



Bedeutungen von dem Begriff "sırık" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sırık pole n.
sırık stake n.
sırık rod n.
sırık trellis n.
sırık stab n.
Colloquial
sırık lofty adj.
Technical
sırık bar n.
sırık pole n.
Textile
sırık bar n.
Chemistry
sırık stick n.
Agriculture
sırık stick n.
British Slang
sırık lanky streak of piss n.

Bedeutungen, die der Begriff "sırık" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 48 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sırık (tahta parmaklıktaki yatay) rail n.
sırık (tahta parmaklıktaki yatay) railing n.
sırık gibi kimse beanpole n.
sırık (hamalların kullandığı) yoke n.
çengelli uzun sırık boat hook n.
hamalların kullandığı sırık yoke n.
sırık ile yürütülen altı düz sandal punt n.
bent ve su yolu gibi yapıları erozyondan koruma amacıyla kullanılan, çalılık, sırık gibi malzemelerden örülmüş hasır dutch mattress n.
bir ucunda paçavralar bulunan, ekmek fırınını temizlemek için kullanılan sırık maukin [uk] n.
bir ucunda paçavralar bulunan, ekmek fırınını temizlemek için kullanılan sırık mawkin [dialect] n.
1 mayıs kutlamaları kapsamında yürütülen spor faaliyetlerinin yapıldığı açık alanın tam ortasına konulan, çiçeklerle kaplanmış uzun sırık may pole n.
sırık gibi kimse gangrel [scotland] n.
sırık gibi kimse gangerel [scotland] n.
sırık gibi tip skyscraper n.
sırık kullanan kimse sticker n.
sırık kullanan sporcu sticker n.
sırık gibi kimse stretch n.
sırık gibi lank adj.
sırık gibi tall and thin adj.
sırık gibi rangy adj.
sırık gibi lanky adj.
sırık gibi gangling adj.
sırık ile ilgili pole adj.
sırık tabanlı pole adj.
sırık ucunda bulunan pole adj.
sırık gibi bir biçimde lankily adv.
Idioms
sırık gibi a tall drink of water n.
sırık gibi uzun a tall drink of water n.
sırık gibi uzun big drink of water n.
sırık gibi uzun tall enough to hunt geese with a rake expr.
sırık kadar uzun as tall as a maypole expr.
sırık gibi as tall as a maypole expr.
sırık gibi big drink of water expr.
Construction
sürende kullanılmak üzere bir ucu keskinleştirilmiş sırık lath n.
Marine
sandalı sırık ile iten kimse poler n.
sırık ile sandal çeken şey poler n.
Botanic
sırık fasulyesi runner bean n.
(bitkileri) sırık ile desteklemek pole v.
Tobacco
tütün ambarında tütün çubuklarının asıldığı yatay sırık tier pole n.
Military
sırık imla hakkı pole charge n.
Sport
sırık üzerinden atlayış pole vault n.
sırık üzerinden atlamak pole vault v.
Slang
sırık gibi kimse string bean n.
boyu sırık aklı yılık dumb ox n.
sırık gibi erkek cornstalk [australia] n.
British Slang
sırık gibi uzun ve ince kimse long streak of piss n.
sırık gibi tipi olan kimse lanky streak of piss n.
Star Wars
sırık yılanı pole-snake n.