hook on - Türkisch Englisch Wörterbuch

hook on

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "hook on" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
hook on v. kancayı takmak
hook on v. bağlamak
Phrasals
hook on v. asmak
hook on v. kanca ile tutturmak
hook on v. -e bağımlı hale gelmek
hook on v. '-e bağımlı olmak
hook on v. '-e alışmak
hook on v. benimsemek
hook on v. edinmek

Bedeutungen, die der Begriff "hook on" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 58 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
on-hook dial n. ahize kaldırmadan arama
be on the hook v. zor durumda olmak
on-hook adj. (telefon) kapalı
on the hook adj. tedarikle yükümlü
on the hook adj. zor veya tehlikeli duruma yakalanmış
on the hook adj. borçlu
on the hook adj. ödemekle yükümlü
on the hook adj. mesul
on the hook adj. suçlanmış
on the hook adj. mükellef
on the hook adj. suçlanan
on my own hook adv. kendi başıma
on my own hook adv. kendi kendime
on one's own hook adv. kendi başına (yapmak)
on one's own hook adv. kendi kendine
on one's own hook adv. kendi kendine (yapmak)
on one's own hook adv. bağımsız olarak
Phrasals
hook someone on something v. birini bir şeye bağımlı hale getirmek
hook something on (to someone or something) v. bir şeyi (birine/bir şeye) kancayla takmak/kancalamak
hook something on (to someone or something) v. bir şeyi (birine/bir şeye) asmak
hook something on (to someone or something) v. bir şeyi (birine/bir şeye) takmak/iliştirmek
hook something on (to someone or something) v. bir şeyi (birine/bir şeye) çengelle tutmak
Colloquial
on one's own hook expr. kendi başına
on one's own hook expr. kendi girişimiyle
on one's own hook expr. kendi kendine
on the hook for [uk] expr. -den sorumlu
Idioms
be on the hook v. zor durumda olmak
be on the hook v. güç durumda olmak
be on the hook v. zor duruma düşmek
hook someone on something v. birini uyuşturucuya veya alkole alıştırmak
hook oneself on someone v. birine bağlanmak
hook oneself on someone v. birine abayı yakmak
be on the hook v. başı dertte olmak
get somebody on the hook v. oltaya getirmek
be on the hook v. uzatılan/geciktirilen bir durumun içinde olmak
be on the hook v. uzun uzadıya tutulmak
be on the hook v. sürüncemede bırakılmak
be on the hook v. sürekli ertelenmek
hook oneself on v. -e abayı yakmak
hook oneself on v. '-e bağlanmak
on his own hook expr. kendi başına
on own hook expr. kendi kendine
on own hook expr. kendi başına
on own hook expr. tek başına
on own hook expr. başkasından yardım görmeden
on own hook expr. kendi girişimiyle
on own hook expr. bağımsız olarak
on your own hook [us] expr. bağımsız olarak
on your own hook [us] expr. kendi kendine
on your own hook [us] expr. kendi başına
on your own hook [us] expr. kendi girişimiyle
Technical
on-hook signal n. konuşmanın bitimi sinyali
hook-on type fork arms n. kancalı tip çatal kollar
Computer
on hook adj. kapalı
Telecom
on-hook signal n. ahize kapalı işaret
on-hook n. kapalı telefon
on-hook adj. telefon hattı kullanımda değil
handset on hook expr. ahize kaldırılmış