Verlauf

buckle

Bedeutungen von dem Begriff "buckle" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 58 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	buckle n.	toka
General
2	General	buckle n.	eğilme
3	General	buckle n.	saç buklesi
4	General	buckle n.	bukleli olma
5	General	buckle n.	yüz buruşturma
6	General	buckle v.	tokalı bir şeyi bağlamak
7	General	buckle v.	toka ile bağlamak
8	General	buckle v.	boyun eğmek
9	General	buckle v.	bükmek
10	General	buckle v.	iliştirmek
11	General	buckle v.	yer yer kabarmak
12	General	buckle v.	eğmek
13	General	buckle v.	eğilmek
14	General	buckle v.	toka ile tutturmak
15	General	buckle v.	çökmeye başlamak
16	General	buckle v.	bükülmek
17	General	buckle v.	ısı veya basınçla büzüştürmek
18	General	buckle v.	kıvırmak
19	General	buckle v.	harekete hazırlamak
20	General	buckle v.	yoğun ve kuvvetle uygulamak
21	General	buckle v.	(saç) bukle yapmak
22	General	buckle v.	kavgaya tutuşmak
23	General	buckle v.	mücadeleye girmek
24	General	buckle v.	dört elle sarılmak
Technical
25	Technical	buckle n.	buruş
26	Technical	buckle n.	flambaj
27	Technical	buckle n.	karın verme
28	Technical	buckle n.	kemer tokası
29	Technical	buckle n.	kopça
30	Technical	buckle n.	ondüle
31	Technical	buckle n.	toka
32	Technical	buckle n.	beyaz kurşun üretiminde karbon diokside maruz bırakılan ince kurşun levha
33	Technical	buckle n.	kalıp arızası nedeniyle döküm yüzeyinde oluşan çöküntü veya kusur
34	Technical	buckle v.	bükülmek
35	Technical	buckle v.	bel vermek
36	Technical	buckle v.	burkulmak
37	Technical	buckle v.	basınç ile eğilmek
38	Technical	buckle v.	çarpılmak
39	Technical	buckle v.	eğilmek
40	Technical	buckle v.	kopçalamak
41	Technical	buckle v.	şeklini değiştirmek
42	Technical	buckle v.	tokalamak
43	Technical	buckle v.	(toka/kopça ile) tutturmak
44	Technical	buckle expr.	birleştirmek (toka ile)
Textile
45	Textile	buckle n.	kemer tokası
Construction
46	Construction	buckle n.	çatı elemanının yukarı doğru yer değiştirmesi
Automotive
47	Automotive	buckle n.	katlama
48	Automotive	buckle n.	toka
49	Automotive	buckle v.	bükülmek
50	Automotive	buckle v.	tokayla bağlamak
Gastronomy
51	Gastronomy	buckle n.	kahve yanında servis edilen bir tür kek
Biology
52	Biology	buckle n.	bazidyomiset mantarlarda görülen çıkıntı şeklinde hif fazlalığı
Geography
53	Geography	buckle n.	karadaki küçük kıvrım
Sport
54	Sport	buckle v.	bükülmek
Bookbindery
55	Bookbindery	buckle n.	katlama sırasında kitapların üst kenarında oluşan kıvrım
Printery
56	Printery	buckle n.	basılı kağıt yapraklarını katlamak için kullanılan makine
Archaic
57	Archaic	buckle n.	saç kıvırcıklığı
58	Archaic	buckle n.	kıvırcık olma

Bedeutungen, die der Begriff "buckle" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 115 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	belt buckle n.	kemer tokası
General
2	General	belt buckle n.	toka
3	General	buckle sandal n.	tokalı sandalet
4	General	gold buckle n.	altın toka
5	General	shoe-buckle n.	atkı
6	General	shoe buckle n.	ayakkabı tokası
7	General	buckle [canada] n.	bir hanedanlık arması işareti
8	General	buckle down to something v.	koyulmak
9	General	buckle on v.	iliştirmek
10	General	buckle up v.	bağlamak
11	General	buckle under v.	boyun eğmek
12	General	buckle on v.	toka ile tutturmak
13	General	buckle up v.	iliştirmek
14	General	buckle under v.	teslim olmak
15	General	buckle down v.	sıkı çalışmak
16	General	buckle up v.	emniyet kemeri bağlamak
17	General	buckle the leg v.	ayak burkmak
18	General	fasten buckle v.	toka takmak
19	General	undo the buckle v.	tokayı çıkarmak
20	General	do up the buckle v.	toka takmak
21	General	unfasten the buckle v.	tokayı çıkarmak
22	General	unfasten the buckle v.	toka çıkarmak
23	General	undo the buckle v.	toka çıkarmak
24	General	(one's) knees buckle v.	dizleri çözülmek
25	General	buckle the seat belt v.	emniyet kemerini takmak
26	General	buckle (with) [obsolete] v.	savaşa katılmak
27	General	buckle (with) [obsolete] v.	çarpışmak
28	General	buckle (with) [obsolete] v.	boğuşmak
29	General	buckle [dialect] [uk] v.	hizmetkar hale gelmek
30	General	buckle [dialect] [uk] v.	hizmetkar olmak
31	General	buckle [dialect] [uk] v.	sinmek
32	General	buckle [scotland] v.	evlendirmek
Phrasals
33	Phrasals	buckle up v.	kilitlemek
34	Phrasals	buckle up v.	bağlamak
35	Phrasals	buckle up v.	emniyet altına almak
36	Phrasals	buckle up v.	emniyet kemerini takmak/bağlamak
37	Phrasals	buckle up v.	emniyet kemerini takmak/bağlamak
38	Phrasals	buckle up v.	emniyet kemerini bağlanmak
39	Phrasals	buckle up v.	belden eğilmek
40	Phrasals	buckle up v.	bacaklarını kırmadan eğilmek
41	Phrasals	buckle up v.	öne doğru eğilmek
42	Phrasals	buckle up v.	beli bükülmek
43	Phrasals	buckle up v.	iki büklüm olmak
44	Phrasals	buckle up v.	tehlikeye/belaya karşı hazırlıklı olmak
45	Phrasals	buckle up v.	tehlikeye/belaya karşı önlemini almak
46	Phrasals	buckle down v.	kilitlemek
47	Phrasals	buckle down v.	bağlamak
48	Phrasals	buckle down v.	emniyet altına almak
49	Phrasals	buckle down v.	emniyet kemerini takmak/bağlamak
50	Phrasals	buckle down v.	dört elle sarılmak/yapışmak
51	Phrasals	buckle down v.	tüm gücüyle/canla başla koyulmak/başlamak
52	Phrasals	buckle down v.	var gücüyle girişmek/koyulmak
53	Phrasals	buckle down v.	sıkı çalışmak
54	Phrasals	buckle in v.	emniyet kemerini takmak/bağlamak
55	Phrasals	buckle under v.	ağırlığına dayanamayarak yıkılmak/çökmek
56	Phrasals	buckle under v.	ağırlığına dayanamayarak göçmek
57	Phrasals	buckle under v.	iki büklüm olmak
58	Phrasals	buckle under v.	baskıya/strese dayanamamak
59	Phrasals	buckle under v.	ağır/zor gelmek
60	Phrasals	buckle someone in v.	emniyet kemerini takmak/bağlamak
61	Phrasals	buckle someone or something down v.	kilitlemek
62	Phrasals	buckle someone or something down v.	bağlamak
63	Phrasals	buckle someone or something down v.	emniyet altına almak
64	Phrasals	buckle someone or something down v.	emniyet kemerini takmak/bağlamak
65	Phrasals	buckle down to v.	ciddiyetle bir işe girişmek
66	Phrasals	buckle down to v.	dört elle sarılmak
67	Phrasals	buckle down to v.	dört elle girişmek
68	Phrasals	buckle down to v.	hevesle girişmek
69	Phrasals	buckle down to v.	işe canla başla sarılmak
70	Phrasals	buckle someone or something up v.	birini/bir şeyi sıkıca bağlamak
71	Phrasals	buckle someone or something up v.	birinin/bir şeyin emniyet kemerini takmak/bağlamak
72	Phrasals	buckle under something v.	bir şeyin altında yıkılmak
73	Phrasals	buckle under something v.	bir şeyin altında çökmek/göçmek
74	Phrasals	buckle under something v.	bir şeyin altında paramparça olmak
75	Phrasals	buckle under something v.	bir şeyin altında dağılmak
76	Phrasals	buckle under v.	altında yıkılmak
77	Phrasals	buckle under v.	altında paramparça olmak
78	Phrasals	buckle (up) v.	parçalanmak
79	Phrasals	buckle (up) v.	ufalanmak
80	Phrasals	buckle up v.	bir araçta ya da uçakta emniyet kemerini bağlamak
Phrases
81	Phrases	rear passengers buckle up! expr.	arka koltukdaki yolcular kemerlerinizi bağlayın!
Colloquial
82	Colloquial	buckle up! expr.	sıkı tutun!
Idioms
83	Idioms	make buckle and tongue meet v.	ucu ucuna geçinmek
84	Idioms	make buckle and tongue meet v.	kıt kanaat geçinmek
85	Idioms	make buckle and tongue meet v.	iki yakası bir araya gelmek
86	Idioms	buckle down to something v.	bir işe dört elle sarılmak
87	Idioms	buckle to v.	canla başla çalışmak
88	Idioms	buckle to v.	güç birliği etmek
89	Idioms	make buckle and tongue meet v.	geçinecek kadar parası olmak
Technical
90	Technical	adjuster buckle n.	ayarlayıcı toka
91	Technical	buckle formation n.	buruş oluşumu
92	Technical	safety belt buckle n.	emniyet kemer tokası
93	Technical	turn buckle n.	fırdöndü çektirme
94	Technical	turn buckle n.	gerdirme
95	Technical	turn buckle n.	germe donanımı
96	Technical	turn buckle n.	kurbağacık
97	Technical	sand buckle n.	kumlu çıkıntı
98	Technical	turn buckle n.	liftin uskuru
99	Technical	recess for spring buckle n.	susta kasası meme yuvası
100	Technical	attached buckle n.	takılıp çıkartılabilir toka
101	Technical	conway buckle n.	deri kayışın ucunda ilmek yapmak için koşum takımına takılan özel tasarımlı metal toka
Textile
102	Textile	trouser buckle n.	pantolon tokası
103	Textile	buckle tacking n.	toka dikimi
Automotive
104	Automotive	brake pull rod turn buckle n.	boş çubuğu germe kovanı
105	Automotive	twin buckle n.	çift toka
106	Automotive	twin buckle n.	çift halka
107	Automotive	seat belt buckle n.	emniyet kemeri tokası
108	Automotive	buckle of seat belt n.	emniyet kemeri tokası (dil yuvası)
Marine
109	Marine	turn buckle n.	germe donanımı
110	Marine	turn buckle n.	liftin uskuru
Optics
111	Optics	scleral buckle n.	skleral eğilme
Biology
112	Biology	buckle joint n.	bazidyomiset mantarlarda görülen çıkıntı şeklinde bir hif fazlalığı
Geography
113	Geography	bell buckle n.	tennessee eyaletinde yerleşim yeri
Geology
114	Geology	buckle folding n.	bukle kıvrımlanma
115	Geology	buckle folding n.	flambaj kıvrımlanma