Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
dab
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"dab"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 62 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
dab
n.
hafif vuruş
2
General
dab
n.
parmak izi
3
General
dab
n.
dokunma
4
General
dab
n.
erbap
5
General
dab
n.
hafif kompres
6
General
dab
n.
usta
7
General
dab
n.
hafif dokunuş
8
General
dab
n.
dürtme
9
General
dab
n.
iteleme
10
General
dab
n.
kışkırtma
11
General
dab
n.
gagalama
12
General
dab
n.
leke
13
General
dab
n.
çamur
14
General
dab
n.
harç
15
General
dab
n.
sıva
16
General
dab
n.
küçük miktar
17
General
dab
n.
az miktar
18
General
dab
n.
küçük porsiyon
19
General
dab
n.
az porsiyon
20
General
dab
n.
delgeç
21
General
dab
v.
hafif hafif vurmak
22
General
dab
v.
hafifçe dokunmak
23
General
dab
v.
dokunmak
24
General
dab
v.
hafifçe vurmak
25
General
dab
v.
kurulamak
26
General
dab
v.
klişe yapmak
27
General
dab
v.
hafifçe sürmek
28
General
dab
v.
tıklamak
29
General
dab
v.
çarptırmak
30
General
dab
v.
vurdurmak
31
General
dab
v.
(ip, halat) bağlamak için atmak
32
General
dab
v.
(baskı yüzeyine) mürekkep sürmek
33
General
dab
v.
(baskı yüzeyine) mürekkep uygulamak
34
General
dab
v.
hafifçe silmek
35
General
dab
v.
uğraşmak
36
General
dab
v.
oyalanmak
37
General
dab
v.
ısıtılmış kenevir özü yağının buharını soluyarak (kenevir) tüketmek
38
General
dab
v.
(bir şeyi) bir yere hafifçe bastırmak
39
General
dab
v.
hafif darbelerle fırçalamak
40
General
dab
v.
hafif darbelerle çıkarmak
41
General
dab
v.
hafif darbelerle kazımak
42
General
dab
adj.
uzman
Technical
43
Technical
dab
v.
(taşı) sıvamak
44
Technical
dab
v.
(taşı) kaplamak
45
Technical
dab
v.
(oyma baskıda) yüzeye mürekkep vurma aracı kullanmak
46
Technical
dab
v.
sıvamak
47
Technical
dab
v.
sıva vurmak
Automotive
48
Automotive
dab
v.
tıklamak
Pharmaceutics
49
Pharmaceutics
dab
n.
bir doz kenevir özü yağı
Marine Biology
50
Marine Biology
dab
n.
çeşitli küçük dil balıklarına verilen ad
51
Marine Biology
dab
n.
yeni zelanda'ya özgü bir dil balığı
52
Marine Biology
dab
n.
pisi balığı
Music
53
Music
dab
n.
tek kolu tüfek gibi havaya kaldırırken başı diğer kola gömerek yapılan bir dans hareketi
Archaic
54
Archaic
dab
n.
ıslak bez
55
Archaic
dab
n.
kirli bez
56
Archaic
dab
v.
aniden vurmak
57
Archaic
dab
v.
saplamak
58
Archaic
dab
v.
bıçaklamak
59
Archaic
dab
v.
batırmak
60
Archaic
dab
v.
delmek
61
Archaic
dab
v.
gagalamak
Reptiles
62
Reptiles
dab
n.
arabistan, mısır ve kuzey afrika'ya özgü uzun, dikenli kuyruklu bir kaya kertenkelesi
Bedeutungen, die der Begriff
"dab"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 112 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
be a dab hand
v.
erbabı olmak
2
General
be a dab hand at something
v.
erbabı olmak
3
General
be a dab hand
v.
uzmanı olmak
4
General
be a dab hand
v.
ustası olmak
5
General
be a dab hand at something
v.
uzmanı olmak
6
General
dab on perfume
v.
koku sıkmak
7
General
dab on perfume
v.
parfüm sıkmak
8
General
dab [dialect]
v.
atmak
9
General
dab [dialect]
v.
fırlatmak
10
General
dab [dialect]
v.
itmek
11
General
dab [dialect]
v.
dayamak
12
General
dab [dialect]
v.
batırmak
13
General
a dab of
adj.
azıcık
14
General
smack-dab
adv.
tam
Phrasals
15
Phrasals
dab something onto one's face
v.
yüzüne (krem vb) sürmek
16
Phrasals
dab something on one's face
v.
yüzüne (krem vb) sürmek
17
Phrasals
dab (something) off of (something)
v.
(bir şeyi bir şeyden) hafifçe dokunarak temizlemek
18
Phrasals
dab (something) onto (something)
v.
(bir şeyi bir şeye) hafifçe sürmek
19
Phrasals
dab at (something)
v.
(bir şeye) hafifçe dokunmak
20
Phrasals
dab at (something)
v.
dikkatlice dokunmak
21
Phrasals
dab at (something)
v.
hafifçe vurmak
22
Phrasals
dab at (something)
v.
okşamak
23
Phrasals
dab off
v.
bir şeyi hafifçe temizlemek
24
Phrasals
dab off
v.
dikkatli dokunuşlarla silmek
25
Phrasals
dab on
v.
bir şeyi hafifçe sürmek
26
Phrasals
dab on
v.
dikkatli dokunuşlarla uygulamak
27
Phrasals
dab at something
v.
(bir şeye) hafifçe dokunmak
28
Phrasals
dab at something
v.
dikkatlice dokunmak
29
Phrasals
dab at something
v.
hafifçe vurmak
30
Phrasals
dab at something
v.
okşamak
31
Phrasals
dab something off (of) something
v.
(bir şeyi bir şeyden) hafifçe dokunarak temizlemek
32
Phrasals
dab something on something
v.
(bir şeyi bir şeye) hafifçe sürmek
33
Phrasals
dab something to something
v.
(bir şeyi bir şeye) hafifçe sürmek
34
Phrasals
dab something on
v.
(bir şeyi bir şeye) hafifçe sürmek
35
Phrasals
dab at something
v.
bir şeye hafif hafif dokunmak
36
Phrasals
dab at something
v.
bir şeye hafif dokunuşlar yapmak
37
Phrasals
dab at something
v.
bir yeri hafif dokunuşlarla silmek/temizlemek
38
Phrasals
dab at something
v.
bir yere hafif dokunuşlarla sürmek/yaymak
39
Phrasals
dab at
v.
-e hafifçe dokunmak
40
Phrasals
dab at
v.
'-e dikkatlice dokunmak
41
Phrasals
dab at
v.
'-i okşamak
42
Phrasals
dab at
v.
'-e hafifçe vurmak
43
Phrasals
dab at
v.
'-e hafif hafif dokunmak
44
Phrasals
dab at
v.
'-e hafif dokunuşlar yapmak
45
Phrasals
dab at
v.
'-e hafif dokunuşlarla sürmek/yaymak
Colloquial
46
Colloquial
dab hand
n.
becerikli
47
Colloquial
a dab hand
n.
işin ustası
48
Colloquial
a dab hand
n.
işin uzmanı
49
Colloquial
a dab hand
n.
işin ehli
50
Colloquial
dab hand
n.
uzman
51
Colloquial
smack-dab in the middle
expr.
tam merkezinde
52
Colloquial
smack-dab in the middle
expr.
tam ortasında
53
Colloquial
slap-dab
expr.
gümbürtüyle
54
Colloquial
slap-dab
expr.
patır kütür
55
Colloquial
slap-dab
expr.
güm diye
56
Colloquial
slap-dab
expr.
şiddetlice
57
Colloquial
slap-dab
expr.
büyük bir gürültü kopararak
58
Colloquial
slap-dab
expr.
gümbür gümbür
59
Colloquial
slap-dab
expr.
doğrudan
60
Colloquial
slap-dab
expr.
tam
61
Colloquial
slap-dab
expr.
tümüyle
62
Colloquial
slap-dab
expr.
tam olarak
63
Colloquial
slap-dab
expr.
tam anlamıyla
64
Colloquial
a little dab will do you [us]
expr.
azıcık kafi
65
Colloquial
a little dab will do you [us]
expr.
azıcık yeterli
66
Colloquial
a little dab will do you [us]
expr.
bir tutam yeterli
67
Colloquial
a little dab will do you [us]
expr.
bir gıdım kafi
68
Colloquial
a little dab will do you [us]
expr.
bir damla yeterli
69
Colloquial
a little dab will do you [us]
expr.
bir tutam kafi
70
Colloquial
a little dab will do you [us]
expr.
bir çimdik yeterli
Idioms
71
Idioms
smack-dab in the middle of somewhere
n.
bir yerin tam ortası
72
Idioms
smack-dab
n.
bir yerin tam merkezi
73
Idioms
dab on them folks
n.
dab hareketi çağrısı
74
Idioms
dab on them folks
n.
hadi millet gösterin onlara
75
Idioms
dab on them folks
n.
dab yaparak alay etme çağrısı
76
Idioms
be a dab hand
v.
bir şeyde çok iyi olmak
77
Idioms
be a dab at
v.
bir işin erbabı olmak
78
Idioms
be a dab hand
v.
bir şeye eli çok yatkın olmak
79
Idioms
be a dab hand at
v.
-de usta olmak
80
Idioms
be a dab hand at
v.
'-in erbabı olmak
81
Idioms
be a dab hand at
v.
'-in uzmanı olmak
82
Idioms
be a dab hand at
v.
'-de usta bir el olmak
83
Idioms
be a dab hand at something/at doing something [uk]
v.
bir şeyde/bir şeyi yapmakta usta olmak
84
Idioms
be a dab hand at something/at doing something [uk]
v.
bir şeyde/bir şeyi yapmakta çok iyi olmak
85
Idioms
be a dab hand at something/at doing something [uk]
v.
bir şeyin/işin erbabı olmak
86
Idioms
be a dab hand at something/at doing something [uk]
v.
bir şeyin/işin ustası olmak
87
Idioms
smack-dab in the middle of somewhere
expr.
bir yerin tam ortasında
88
Idioms
smack dab in the middle
expr.
tam ortasında
Politics
89
Politics
dab (democratic alliance for the betterment of hong kong)
abrev.
hong kong'da çin destekçisi olan bir siyasi parti
Media
90
Media
dab (digital audio broadcasting)
abrev.
dijital ses yayını
Gastronomy
91
Gastronomy
corn dab
n.
kızarmış mısır ekmeği hamuru
92
Gastronomy
corn dab
n.
mısır ekmeği keki
Marine Biology
93
Marine Biology
sand dab
n.
bir tür dil balığı
94
Marine Biology
sand dab
n.
bir tür yassı balık
95
Marine Biology
long rough dab
n.
amerikan pisibalığı
96
Marine Biology
long rough dab
n.
atlantik'in kuzey kıyılarında bulunan küçük ve kahverengimsi bir pisi balığı
97
Marine Biology
mud dab
n.
limanda cinsinden olan birçok dil balığına verilen ad
98
Marine Biology
rough dab
n.
avrupa sularında görülen bir pisi balığı
99
Marine Biology
mud dab
n.
pisi balığı
100
Marine Biology
common dab
n.
pisi balığı
101
Marine Biology
smear dab (microstomus microcephalus)
n.
kuzey avrupa ve izlanda kıyılarında görülen kahverengi benekli değerli bir sofralık balık
102
Marine Biology
smear dab
n.
yassı balık
Social Sciences
103
Social Sciences
dab [dialect]
n.
(afro-amerikalı ingilizcesi) selamlaşırken veya onay verirken hafif yumruklaşma
104
Social Sciences
dab [dialect]
n.
(afro-amerikalı ingilizcesi) yumruk yumruğa çak yapma
Librarianship
105
Librarianship
dab (dictionary of american biography)
abrev.
ünlü amerikalı kişilerin biyografilerini içeren bir sözlük
Slang
106
Slang
dab [uk]
n.
parmak izi
107
Slang
dab [uk]
adj.
becerikli
British Slang
108
British Slang
sherbet (dab) (rhyming slang on cab)
n.
taksi
109
British Slang
have a dab at something
v.
bir yere girmeyi denemek
110
British Slang
have a dab at something
v.
bir işe girişmek
111
British Slang
have a dab at something
v.
bir şey denemek
112
British Slang
have a dab on
v.
sırılsıklam olmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dab
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy