grapple - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

grapple

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "grapple" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 43 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
grapple v. kavgaya tutuşmak
grapple v. boğuşmak
General
grapple n. kanca
grapple n. sarılma
grapple n. çengel
grapple n. filika demiri
grapple n. tutma
grapple n. yakalama
grapple n. kancalı kıskaç
grapple n. kavrama
grapple n. yakalanma
grapple n. göğüs göğse mücadele
grapple n. üstünlük mücadelesi
grapple n. galibiyet yarışı
grapple n. üç veya daha çok çenesi olan kepçe
grapple n. kavrama (güreş)
grapple n. zapt etme (güreş)
grapple v. kavramak
grapple v. tutmak
grapple v. uğraşmak
grapple v. cebelleşmek
grapple v. sarmak
grapple v. kanca ile tutunmak
grapple v. sarılmak
grapple v. bağlamak
grapple v. pençeleşmek
grapple v. yakalamak
grapple v. kucaklamak
grapple v. cedelleşmek
grapple v. filika demiri gemiyi bağlamak
grapple v. dövüşmeye başlamak
grapple v. göğüs göğse kavga etmek
grapple v. sıcak çatışmaya girmek
grapple v. elle yoklamak
grapple v. el yordamıyla aramak
grapple v. işe eğilmek
grapple v. üstesinden gelmeye çalışmak
grapple v. çengelli demir kullanmak (arama sırasında)
Technical
grapple n. çengel
grapple n. çengelli demir
grapple n. kıskaç
Marine
grapple n. borda kancası
grapple n. filika demiri

Bedeutungen, die der Begriff "grapple" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 31 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
grapple with v. boğuş
grapple with v. pençeleşmek
grapple with v. ile boğuşmak
grapple with difficulties v. zorluklarla mücadele etmek
Phrasals
grapple (with someone) (for something) v. (biriyle bir şey için) kavga etmek
grapple (with someone) (for something) v. (biriyle bir şeyi almak/ele geçirmek için) boğuşmak/cebelleşmek
grapple (with someone) (for something) v. (bir şeyi almak için biriyle) mücadele etmek/vermek
grapple for (something) v. (bir şey için) kavga etmek
grapple for (something) v. (bir şeyi almak/ele geçirmek için) boğuşmak/cebelleşmek
grapple for (something) v. (bir şeyi almak için) mücadele etmek/vermek
grapple with something v. bir şeyle boğuşmak
grapple with something v. bir şeyle cebelleşmek
grapple with something v. bir şeyle mücadele etmek
grapple with something v. bir şeyle uğraşmak
grapple with something v. bir şeyle baş etmek
grapple with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) kavga etmek
grapple with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle bir şeyi bir şeyi almak/ele geçirmek için) boğuşmak/cebelleşmek
grapple with (someone or something) v. (bir şeyi almak için biriyle/bir şeyle) mücadele etmek/vermek
grapple with (something) v. (bir şeyle )boğuşmak
grapple with (something) v. (bir şeyle) cebelleşmek
grapple with (something) v. (bir şeyle) mücadele etmek
grapple with (something) v. (bir şeyle) uğraşmak
grapple with (something) v. (bir şeyle) baş etmek
Technical
grapple dredger n. çift çeneli kovalı tarak
timber grapple n. tomruk tutucu
hay grapple fork n. saman kıskacı
Marine
grapple shot n. can kurtaranların kullandığı, fırlatıldığında bir şeyi yakalayabilecek kancaları olan bir cisim
Botanic
grapple plant (harpagophytum procumbens) n. şeytan pençesi
grapple plant (harpagophytum procumbens) n. dikenli odunsu meyveleri olan bir güney afrika otu
grapple plant (uncarina leptocarpa) n. güney afrika'ya özgü olup odunsu meyveler veren bir ot
Forestry
grapple-type log loader n. kancalı tip odun yükleyicisi