orders - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

orders

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "orders" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
orders n. siparişler
Religious
orders n. (kısaca) papazlık
orders n. (kısaca) ruhban sınıfında piskopos, rahip ve diyakozu içeren üç yüksek rütbe
orders n. (kısaca) papazlıkta kapı görevlisini, şeytan kovucuyu, vaizi ve rahip yardımcısını içeren en düşük dört rütbe

Bedeutungen, die der Begriff "orders" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 173 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
sailing orders n. sefer talimatı
standing orders n. içtüzük
sealed orders n. denize çıktıktan sonra açılmak üzere kaptana verilen kapalı zarf içindeki emir
standing orders n. içtüzüğün kuralları
clerk in holy orders n. papaz
holy orders n. papazlık
clerk in holy orders n. rahip
standing orders n. yönetmelik
standing orders n. hastanedeki hastalar için geçerli olan kurallar
holy orders n. takdis merasimi
further orders n. yeni emirler
received orders n. gelen siparişler
incoming orders n. gelen siparişler
mendicant orders n. dilenci tarikatları
clerk in holy orders n. rahip
clerk in holy orders n. papaz
take orders v. direktif almak
give somebody his marching orders v. tezkeresini eline vermek
receive orders v. emir almak
give orders v. direktif vermek
carry out the orders v. emirleri yerine getirmek
enforce the orders v. emirleri uygulamak
enforce one's orders v. emirlerini uygulatmak
come under starter's orders v. çıkışa hazır olmak
come under starter's orders v. (at yarışında) starta hazır olmak
follow orders v. talimatları izlemek
follow orders v. emirleri yerine getirmek
follow orders v. emirleri uygulamak
defy orders v. emirlere karşı gelmek
till further orders adv. başka emir gelinceye kadar
Colloquial
doctor's orders something n. şiddetle/kuvvetle önerilen (şey)
marching orders n. kovulma duyurusu
marching orders n. işten çıkarılma duyurusu
marching orders n. göreve başlama talimatı
doctor's orders n. doktor talimatı
doctor's orders n. doktorun talimatları
orders are orders expr. emri emirdir
Idioms
(one's) marching orders n. ilerleme talimatı
(one's) marching orders n. başlama talimatı
(one's) marching orders n. devam etme talimatı
(one's) marching orders n. yol alma talimatı
(one's) marching orders n. (birinin) kovulması
(one's) marching orders n. (birinin) işten çıkarılması/atılması
(one's) marching orders n. (birine) yol verilmesi
(one's) marching orders n. (birinin) kapının önüne koyulması
(one's) marching orders n. (birinin) tezkeresi
superior orders n. üstten gelen/alınan emirler
superior orders n. kendi iradesiyle değil başkasının emirleriyle suç işlediğini ve suçlu bulunmaması gerektiğini belirten savunma
superior orders n. müdafinin eylemlerini sadece üstlerinden aldığı emirleri yerine getirdiğini söyleyerek savunması
be in holy orders v. rahip olmak
take holy orders v. rahip olmak
be in holy orders v. kendini din adamlığına adamak
take holy orders v. kendini din adamlığına adamak
get one's marching orders v. bir işe/göreve başlama talimatı almak
give somebody their marching orders v. birine yol vermek
give someone his/her marching orders v. birine yol vermek
get one's marching orders v. işten atılmak
give somebody their marching orders v. kapının önüne koymak
get one's marching orders v. yol verilmek
take orders v. emir altında olmak
be in orders v. emir altında olmak
be in (holy) orders v. rahip olmak
be in (holy) orders v. kendini din adamlığına adamak
take (holy) orders v. rahip olmak
take (holy) orders v. kendini din adamlığına adamak
be under orders v. emir altında olmak
be under orders v. komuta altında olmak
be under orders v. emirleri yerine getiriyor/takip ediyor olmak
be under orders v. emri almak
be under orders (to do something) v. (bir şey yapmak için) emir almak
be under orders (to do something) v. (bir şey yapma) emri altında olmak
be under orders (to do something) v. (bir şey yapması) emredilmek
get your marching orders [uk] v. işten atılmak
get your marching orders [uk] v. yol verilmek
give (one) (one's) marching orders v. (birini) işten kovmak
give (one) (one's) marching orders v. (birine) yol vermek
give (one) (one's) marching orders v. (birini) kapının önüne koymak
give (one) (one's) marching orders v. (birini) kovmak
give someone their marching orders [uk] v. birine yol vermek
give someone their marching orders [uk] v. birini kapının önüne koymak
under starter's orders expr. starta hazır
under starter's orders expr. başlama çizgisinde
under starter's orders expr. çıkışa hazır
Speaking
I'm not taking orders from you anymore expr. artık senden emir almayacağım
we were under orders expr. emirleri yerine getiriyorduk
the orders have arrived expr. siparişler elime ulaştı
you can cancel my orders expr. siparişlerimi iptal edebilirsiniz
the orders have arrived expr. siparişler ulaştı
the orders have arrived expr. siparişler geldi
Trade/Economic
payments received on account of orders in so far n. alınan sipariş avansları
orders good until a specified time n. belirli bir tarihe kadar geçerli olan piyasa fiyatı ile sipariş
stock exchange orders n. borsa emirleri
negotiable orders of withdrawal now accounts n. devredilebilir para çekme hesapları
orders in progress n. devam eden siparişler
matched orders n. eşleştirilmiş emirler
orders on hand n. eldeki siparişler
call for orders n. geminin yük temin etmek için limanlara uğraması
further orders n. izleyen siparişler
employers' orders n. işverenin talepleri
special limit price orders n. özel limit fiyatlı siparişler
matched orders n. kurgulu emirler
limit price orders n. limit fiyatlı emirler
limit orders n. limitli emir
limit value orders n. limit değerli emirler
limit price orders n. limit fiyatlı emirler
limit value orders n. limit değerli emirler
odd lot orders n. küsurat emir
customer orders n. müşteri emirleri
seasonal orders n. mevsimlik siparişler
consent orders n. muvafakat emirleri
customer orders n. müşteri siparişleri
payment orders n. ödeme emirleri
further orders n. sonraki siparişler
statutory rules and orders n. tüzük ve yönetmelikler
delivery orders n. teslim ordinoları
checks drawn and money orders n. verilen çek ve ödeme emir
cheques given and payment orders n. verilen çek ve ödeme emirleri
cheques given and payment orders n. verilen çekler ve ödeme emirleri
advances given for purchase orders n. verilen sipariş avansları
unfilled orders n. yerine getirilmemiş siparişler
rush of orders n. yüklü miktarda sipariş
contracts and orders outstanding n. yerine getirilmemiş sözleşme ve siparişler
delivery orders v. siparişleri teslim etmek
fill or kill orders expr. kalanını iptal et
fill or kill orders expr. kalanını iptal et
Law
provisional orders n. geçici emirler
disobedience to orders issued by competent authorities n. salahiyettar mercilerin emirlerine itaatsizlik
disobedience to orders of competent authorities n. selahiyettar merciilerin emirlerine riayetsizlik
standing orders n. sürekli emirler
statutory rules and orders n. tüzük ve talimatnameler
statutory rules and orders n. tüzük ve yönetmelikler
Politics
handling of client orders n. müşteri emirlerinin yerine getirilmesi
orders of connecticut n. (abd'de) erkeklere oy hakkı veren ve kendi kendini yönetmeyi sağlayan ilk yazılı anayasa
Technical
initial orders n. başlangıç komutları
orders of magnitude n. büyüklük/boyut sırası
Computer
initial orders n. başlangıç komutları
view by orders n. siparişlere göre görünüm
purchase orders n. sipariş formları
Architecture
classicals orders n. mimari düzen
classicals orders n. klasik mimari stili
classicals orders n. (saçaklık ve kolon tipine göre tanımlanan) klasik mimari tarzı
Marine
sailing orders n. sefer talimatı
Medical
standing orders n. rutin talepler
standing orders n. standart talimatlar
standing orders n. düzenli talimatlar
Math
orders of magnitude n. 10'un katları
Religious
the four orders n. hristiyan inancında bir tarikat
major orders n. ruhban sınıfında piskopos, rahip ve diyakozu içeren üç yüksek derece
minor orders n. papazlıkta kapı görevlisini, şeytan kovucuyu, vaizi ve rahip yardımcısını içeren en düşük dört mevki
holy orders n. hristiyanlıkta rahiplik dereceleri
holy orders n. hristiyan papazı rütbesi
holy orders n. hristiyan papazı statüsü
holy orders n. papaz unvanı verme
holy orders n. papaz olarak atama
holy orders n. papaz olarak atanma
holy orders n. papaz unvanı verilme
Environment
emcon (emission control orders) n. yayım kontrol emirleri
Military
general orders n. genel emirler
general orders n. nöbet yönetmeliği
full respect for orders n. emirlere mutlak itaat
dissemination of orders and requests n. emir ve isteklerin dağıtımı
attention to orders! n. emre dikkat!
general court-martial orders n. genel askeri mahkeme kararları
sealed orders n. kapalı zarf emirleri
combat orders n. muharebe emirleri
sailing orders n. seyir emri
verbal orders commanding officer n. sözlü emir veren komutan
emission control orders n. yayım kontrol emirleri
emission control orders n. emisyon kontrol emirleri
emission control orders n. elektronik yayım aletinin kullanımını onaylamak, denetlemek veya yasaklamak için uygulanan emirler
marching orders n. özellikle piyade sınıfına ilerlemenin nasıl yapılacağı, varılacak konum gibi konularda verilen askeri talimatlar
Slang
figmo (fuck it, got my orders) expr. ben görevimi tamamladım
figmo (fuck it, got my orders) expr. benim askerliğim bitti