plausible

Bedeutungen von dem Begriff "plausible" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 14 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	plausible adj.	inandırıcı
Her story sounds plausible to me. Hikayesi bana inandırıcı geliyor. More Sentences
2	General	plausible adj.	makul
In Afghanistan, the excuse is not plausible. Afganistan'da bu mazeret makul değildir. More Sentences
3	General	plausible adj.	akla yatkın
This reasoning may be superficially plausible but I find it specious. Bu gerekçe yüzeysel olarak akla yatkın olabilir ancak ben bunu aldatıcı buluyorum. More Sentences
4	General	plausible adj.	mantıklı
That's plausible. Bu mantıklı. More Sentences
5	General	plausible adj.	inandırıcı konuşan
He was a plausible liar and had no trouble scamming people. İnandırıcı konuşan bir yalancıydı ve milleti dolandırmakta hiç zorlanmıyordu. More Sentences
6	General	plausible n.	makul ifade
7	General	plausible n.	akla yatkın beyan
8	General	plausible adj.	olası
9	General	plausible adj.	akla yakın
10	General	plausible adj.	kabul edilebilir
11	General	plausible adj.	güvenilir duran
12	General	plausible adj.	adil görünen
13	General	plausible adj.	ikna edici gibi duran
14	General	plausible adj.	güven uyandıran

Bedeutungen, die der Begriff "plausible" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 11 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	plausible explanation n.	makul açıklama
2	General	sound plausible to (somebody) v.	aklına yatmak
3	General	plausible [obsolete] adj.	alkışlayıcı
4	General	plausible [obsolete] adj.	övücü
5	General	plausible [obsolete] adj.	alkışlamaya değer
Law
6	Law	plausible deniability n.	gerçekçi inkar
7	Law	plausible deniability n.	İnandırıcı yadsınırlık
8	Law	plausible deniability n.	inandırıcı yadsınabilirlik
9	Law	plausible proof n.	yaklaşık ispat
Politics
10	Politics	plausible deniability n.	makul/inandırıcı reddedilebilirlik
11	Politics	plausible deniability n.	makul inkar