replenish

Bedeutungen von dem Begriff "replenish" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 18 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	replenish v.	doldurmak
On the contrary, they serve to replenish the war chest of the Khartoum government. Aksine, Hartum hükümetinin savaş sandığını doldurmaya hizmet ediyorlar. More Sentences
2	General	replenish v.	tazelemek
The waiter said, 'Let me replenish your glass.' Garson, "Bardağınızı tazeleyeyim." dedi. More Sentences
Trade/Economic
3	Trade/Economic	replenish v.	yenilemek
This means that the limited budget that we have must be replenished. Bu, sahip olduğumuz sınırlı bütçenin yenilenmesi gerektiği anlamına gelmektedir. More Sentences
Technical
4	Technical	replenish v.	takviye etmek (yakıt/yağ)
On the contrary, they serve to replenish the war chest of the Khartoum government. Aksine, Hartum hükümetinin savaşa ayırdığı bütçenin takviye edilmesine hizmet ediyorlar. More Sentences
General
5	General	replenish v.	yeniden doldurmak
6	General	replenish v.	ikmal yapmak
7	General	replenish v.	ikmal etmek
8	General	replenish v.	türü azalmış canlıları türetmek
Trade/Economic
9	Trade/Economic	replenish v.	tekrar dolmak
10	Trade/Economic	replenish v.	tekrar doldurmak
Technical
11	Technical	replenish v.	tekrar doldurmak
Construction
12	Construction	replenish v.	yeniden imar etmek
13	Construction	replenish v.	yeniden kurmak
14	Construction	replenish v.	onarmak
15	Construction	replenish v.	bakım yapmak
16	Construction	replenish v.	restore etmek
Social Sciences
17	Social Sciences	replenish v.	yeniden insan yerleştirmek
18	Social Sciences	replenish v.	yeniden iskan etmek

Bedeutungen, die der Begriff "replenish" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 19 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Phrasals
1	Phrasals	replenish something with something v.	bir şeyi bir şeyle yenilemek
2	Phrasals	replenish something with something v.	bir şeyi bir şeyle tekrar doldurmak
3	Phrasals	replenish (someone or something) with (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyle) desteklemek
4	Phrasals	replenish (someone or something) with (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyle) teşvik etmek
5	Phrasals	replenish (someone or something) with (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyle) beslemek
6	Phrasals	replenish (someone or something) with (something) v.	(birine/bir şeye bir şeyle) ilham vermek
7	Phrasals	replenish (someone or something) with (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyle) canlandırmak
8	Phrasals	replenish something with something v.	bir şeyi bir şeyle takviye etmek
9	Phrasals	replenish (someone or something) with (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyle) tazelemek
10	Phrasals	replenish with v.	ile takviye etmek
11	Phrasals	replenish with v.	ile desteklemek
12	Phrasals	replenish with v.	ile beslemek
13	Phrasals	replenish with v.	ile tazelemek
14	Phrasals	replenish with v.	ile teşvik etmek
15	Phrasals	replenish with v.	ile ilham vermek
16	Phrasals	replenish with v.	ile canlandırmak
17	Phrasals	replenish with v.	ile yenilemek
18	Phrasals	replenish with v.	ile tekrar doldurmak
Trade/Economic
19	Trade/Economic	replenish one's stock v.	stokunu yenilemek