shallow - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

shallow

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "shallow" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 27 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
shallow adj. sığ
General
shallow n. sığ yer
shallow n. 18. yüzyıl sonu ve 19. yüzyıl başında erkeklerin giydiği bir şapka modeli
shallow v. düzlemek
shallow v. sığlaşmak
shallow v. derinliğini azaltmak
shallow v. sığ hale getirmek
shallow v. sığ hale gelmek
shallow adj. sığlık
shallow adj. derine inmeyen
shallow adj. üstünkörü
shallow adj. derin olmayan
shallow adj. basit
shallow adj. yüzeysel
shallow adj. sığ
shallow adj. derin olmayan (teneffüs)
shallow adj. nispeten az hava alışverişi gerçekleşen (teneffüs)
shallow adv. sığ yere doğru
shallow adv. sığ yerde
Technical
shallow v. sığlaştırmak
shallow adj. iç bükeyliği bozuk
Optics
shallow adj. hafif tümsek veya çukur (mercek)
Geology
shallow adj. kaya üzerinde ince tabaka oluşturan (toprak)
Baseball
shallow adj. koşucunun puan almak için dokunması gereken köşeye nispeten yakın olan
shallow adv. koşucunun puan almak için dokunması gereken köşeye nispeten yakın olarak
Music
shallow adj. titreşimsiz (ton)
shallow adj. rezonanssız (ton)

Bedeutungen, die der Begriff "shallow" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 93 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
shallow frying-pan n. sahan
shallow water n. sığ su
the shallow end of the pool n. havuzun sığ kenarı
shallow knowledge n. sığ bilgi
shallow foundation n. yüzeysel temel
shallow [uk] n. işportacı arabası
shallow [uk] n. seyyar satıcıların kullandığı sepet veya tepsi
shallow character n. sığ karakter
shallow character n. derinliği olmayan ve hikaye boyunca değişime uğramayan karakter
become shallow v. sığlaşmak
get shallow v. sığlaşmak
shallow increase v. ufak artış
broad and shallow adj. yayvan
shallow-brained adj. kuş beyinli
shallow-minded adj. ince düşünemeyen
shallow-minded adj. entelektüel derinliği olmayan
shallow-minded adj. yüzeysel
shallow-pated adj. kuş beyinli
shallow-pated adj. aklı kıt
Idioms
shallow-brained adj. aklı kıt
Trade/Economic
shallow market n. borsanın derinlik kazanmamış olması
shallow market n. sığ piyasa
Technical
shallow beam n. alçak kiriş
shallow beam n. basık kiriş
shallow crusted snow n. kabuk tutmuş kar
shallow well n. sığ kuyu
shallow drawing n. sığ çekme
shallow footing n. sığ temel
shallow hardenable steels n. sığ sertleşen çelikler
shallow depth n. sığ derinlik
shallow hardened steel n. sığ sertleşmiş çelik
shallow foundation n. sığ temel
shallow hardening n. sığ sertleşme
shallow hardened n. sığ sertleşme
shallow hardening steels n. sığ sertleşen çelikler
shallow foundation n. yüzeysel temel
shallow fording n. sığ yerden geçme
shallow hardenable adj. sığ sertleşen
shallow hardening adj. sığ sertleşen
Computer
given enough eyeballs, all bugs are shallow expr. bir yazılım yeterince geliştirici tarafından test edilirse, tüm açıklar su yüzüne çıkar
Construction
frost-protected shallow footing n. don korumalı sığ temel
Automotive
shallow cycling n. sığdeşarj
Marine
very shallow water waves n. çok sığ su dalgaları
shallow draft quay n. küçük tekne rıhtımı
shallow water n. sığ su
shallow sea n. sığ deniz
planning of development of fishing ground in shallow water n. sığ deniz balıkçılığını geliştirme planı
shallow water waves n. sığ su dalgaları
shallow water tide n. sığ su gel-giti
surface waves in shallow sea n. sığ suda yüzey dalgaları
shallow beach n. sığ sahil
shallow water quay n. sığ su rıhtımı
shallow fog n. sığ sis
shallow water wharf n. sığ su rıhtımı
shallow karst n. sığ karst
shallow-bodied adj. güverte altındaki kısmı orta yükseklikte olan (gemi)
shallow-draft adj. karinası su hattının fazla altında olmayan (gemi)
shallow-draught adj. karinası su hattının fazla altında olmayan (gemi)
shallow-waisted adj. silme güverteli (gemi)
shallow-waisted adj. ortasında hafif bir çukurluk bulunan (gemi)
Mining
shallow depths n. sığ derinlikler
shallow depth n. sığ derinlik
Medical
rapid shallow breathing index (rsbi) n. hızlı yüzeyel solunum endeksi
Psychology
shallow processing n. sığ işleme
Gastronomy
a shallow pan with two handles n. sahan
shallow fry v. az yağda kızarmak
shallow fry v. az yağda kızartmak
Marine Biology
shallow fresh waters n. su tatlı sular
Agriculture
shallow root system n. sığ kök yapısı
shallow root system n. sığ kök sistemi
shallow tillage n. yüzeysel toprak işleme
shallow ploughing n. yüzeysel pullukla işleme
shallow tillage equipment n. yüzey toprak işleme aletleri
Apiculture
shallow box n. yarım ballık
shallow frame n. yarım ballık çerçevesi
Education
shallow learning n. sığ öğrenme
Environment
shallow dose n. sığ doz
shallow earthquake n. sığ deprem
shallow dose equivalent n. sığ doz eşdeğeri
shallow water wave n. sığ su dalgası
Geography
shallow marine facies n. sığ deniz fasiyezi
shallow marine sediment n. sığ deniz çökeli
Meteorology
shallow fog n. hafif sis
Geology
shallow marine clastics n. sığ denizel kırıntılılar
shallow marine environment n. sığ denizel ortam
shallow s-wave truncation n. sığ s-dalgası kesitinin çıkarılması
shallow marine carbonates n. sığ denizel karbonatlar
shallow marine sediments n. sığ denizel çökeller
shallow subsurface structures n. sığ yeraltı yapıları
shallow seismic n. sığ sismik
Military
shallow fording capability n. sığ sudan geçme kabiliyeti
shallow connecting trench n. sürünme hendeği
Star Wars
shallow march supply depot n. sığ marş tedarik deposu