straddle - Türkisch Englisch Wörterbuch

straddle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "straddle" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 57 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
straddle v. iki tarafı da idare etmek
His responsibility must include straddling businesses and universities.
Sorumluluğu, işletmeler ve üniversiteler kapsamında iki tarafı da idare etmeyi içermelidir.

More Sentences
straddle v. bacaklarını iyice açıp oturmak
The professor was sitting facing her while straddling the cozy velvet armchair.
Profesör, rahat kadife koltukta kadının karşısında bacaklarını iyice açıp oturmuştu.

More Sentences
straddle v. her iki tarafında bulunmak
The mountain range straddles the border between two big countries.
Dağ sırası iki büyük ülke arasındaki sınırın her iki tarafında bulunmaktadır.

More Sentences
straddle n. bacaklarını açarak durma
straddle n. bacakları ayırma
straddle n. apışma
straddle n. ata biner gibi oturma
straddle n. çift opsiyon işlemi
straddle n. (ayrık oturuşta) ayaklar arası mesafe
straddle n. bacak mesafesi
straddle n. şüpheli durum
straddle n. şaibeli durum
straddle n. belirsiz durum
straddle n. varsayım
straddle n. sanı
straddle n. sanı
straddle n. tahmin
straddle n. şüphelilik
straddle n. şaibelilik
straddle v. desteklemek (her iki tarafı)
straddle v. apışıp kalmak
straddle v. ata biner gibi oturmak
straddle v. bacaklarını açarak durmak
straddle v. iki arada bir derede kalmak
straddle v. bacaklarını ayırarak yürümek
straddle v. ata biner gibi üzerine oturmak
straddle v. üstünde ata binmiş gibi oturmak
straddle v. her iki tarafı desteklemek/kucaklamak
straddle v. her iki tarafa yakın olmak
straddle v. saçılmak
straddle v. dağılmak
straddle v. yayılmak
straddle v. serpilmek
straddle adv. ata biner gibi
straddle adv. bacaklarını ayırarak
straddle adv. bacaklarını açarak
straddle adv. ata binercesine
straddle adv. her iki tarafa da
straddle adv. at sırtında giderek
Trade/Economic
straddle n. aynı uygulama fiyatından satın alınan bir alış opsiyonu ve bir satış opsiyonu bileşimi
straddle n. çift taraflı işlem
straddle n. çift ikramiyeli işlem
straddle n. çift opsiyon işlem
straddle n. opsiyon sözleşmelerinde pergel stratejisi
straddle v. pergel stratejisi uygulamak
straddle v. bir piyasadan alıp diğer piyasada açığa satış yapmak
Mining
straddle n. (maden kuyusunda kullanılan) destek dikmesi
Military
straddle n. tamamı hedefe isabet etmeyen salvo atışları
straddle v. tanzim atışı yapmak
straddle v. (top ateşini) hedefi vurana kadar ayarlamak
straddle v. top atışı yapmak
straddle v. topçu ateşi ile vurmak
straddle v. kundak gemisi ile vurmak
straddle v. (kundak gemisi ile hedefe) top atışı isabet ettirmek
Sport
straddle n. (yüksek atlamada) straddle tekniği
Card
straddle n. (draw poker) kör bahisi ikiye katlama
straddle v. pokerde eline bakmadan potu iki katına çıkarmak

Bedeutungen, die der Begriff "straddle" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 23 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
straddle crane n. dört ayaklı portal vinç
straddle [ireland] n. (at küfelerinin yerleştirildiği) ahşap bir eyer tipi
Idioms
straddle the fence v. iki tarafı da desteklemek
straddle the fence v. iki arada bir derede kalmak
straddle the fence v. iki oynamak
straddle the fence v. tereddütte kalmak
straddle the fence v. kararsız kalmak
straddle the fence v. ikilemde kalmak
Trade/Economic
straddle ship n. apışık gemi
Technical
straddle mill n. çifte freze
straddle crane n. dört ayaklı portal vinç
straddle truck n. yük kamyonu
straddle milling n. çifte frezeleme
turbine blade with straddle root n. geçme köklü türbin kanadı
straddle-root blade n. geçme köklü kanat
Textile
flatlock/straddle stitch n. kamalı reçme
Construction
reach and straddle fork-lift trucks n. ulaştırma ve kaldırma tipli istif makinesi
straddle crane n. lastik tekerlekli portal vinç
Traffic
straddle lanes n. trafikte iki şeridin birden işgal edilmesi
Marine
straddle carrier n. liman istif taşıyıcısı
Agriculture
straddle tractor n. yüksek çatılı traktör
Military
straddle trench n. açık hela
Sport
side-straddle hop n. zıplayarak gerçekleştirilen bir ısınma hareketi