Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
sıralar
sıralar
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"sıralar"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Computer
1
Computer
sıralar
sorts
n.
2
Computer
sıralar
queues
n.
Bedeutungen, die der Begriff
"sıralar"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 47 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
şu sıralar
recently
adv.
I've been spending a lot of time studying for IT certifications
recently.
Şu sıralar
BT sertifikasyonlarına çalışmaya çok vakit harcıyorum.
More Sentences
2
General
bu sıralar
nowadays
n.
3
General
sıralar arası yol
aisle
n.
4
General
derece derece yükselen sıralar
gradine
n.
5
General
üst sıralar
top spots
n.
6
General
üst sıralar
top places
n.
7
General
kilise apsisinde yükselen sıralar halinde yer alan din görevlilerinin oturma yeri
synthronon
n.
8
General
sıralar arası yol
aisleway
n.
9
General
sıralar halinde ekim yapabilmek için toprağı işaretlemek üzere kullanılan alet veya parça
marker
n.
10
General
(tarım arazisinde) sıralar arasındaki yükselti
stitch [dialect]
n.
11
General
(tarım arazisinde) şerit sıralar arasındaki tepecik
stitch [dialect]
n.
12
General
sıralar halinde düzenlenmiş olan
tiered
adj.
13
General
sıralar halinde düzenlenmiş
multiserial
adj.
14
General
sıralar halinde dizilmiş
coursed
adj.
15
General
sıralar arası
interrow
adj.
16
General
sıralar arası
inter-row
adj.
17
General
sıralar halinde olan
ordinate
adj.
18
General
sıralar halinde
in rows
adv.
19
General
şu sıralar
at present
adv.
Phrasals
20
Phrasals
sıralar halinde çıkmak
file out
v.
Colloquial
21
Colloquial
üst sıralar
big brass
n.
22
Colloquial
bu sıralar
about this time
expr.
Idioms
23
Idioms
kiliselerde en ateşli müminlerin oturdukları sıralar
amen corner
n.
Trade/Economic
24
Trade/Economic
sıralar ortalaması
mean rank
n.
Technical
25
Technical
birbirine kenetli sıralar halinde batmış yığınlar
drift [obsolete]
n.
Computer
26
Computer
giden sıralar
outgoing queues
n.
27
Computer
kayıtları sıralar
sorts records
n.
28
Computer
özel sıralar
private queues
n.
29
Computer
dosyaları adına göre sıralar
sorts files by name
expr.
30
Computer
dosyaları boyutuna göre sıralar
sorts files by size
expr.
31
Computer
dosyaları türüne göre sıralar
sorts files by type
expr.
32
Computer
dosyaları tarihe göre sıralar
sorts files by date
expr.
Mining
33
Mining
(maden veya taş ocağı) işlenebilir yüzeyleri sıralar halinde kesmek
bench
v.
Statistics
34
Statistics
dikey sıralar
orthogonal arrays
n.
35
Statistics
kısmen dengeli sıralar
partially balanced arrays
n.
36
Statistics
spearman'ın sıralar arası fark korelasyonu
spearman's rank-order correlation
n.
37
Statistics
wilcoxon işaretli sıralar testi
wilcoxon signed ranks test
n.
Botanic
38
Botanic
sıralar halinde düzenlenmiş
multiserial
adj.
39
Botanic
sıralar halinde düzenlenmiş
multiseriate
adj.
Agriculture
40
Agriculture
tırpanın uzuna tutturulup biçilen tahılı sıralar halinde bırakmaya yarayan bükülmüş çubuk
rifle [uk]
n.
41
Agriculture
mahsulün hastalığa karşı direncini artırmak için sıralar halinde düzenlenmiş farklı genlere sahip ekin
multiline
n.
42
Agriculture
atların bitişik sıralar halinde yürüyerek bu sıraların arasının sürülmesi için tasarlanmış iki sıralı lister kültivatörü
odd-row monitor
n.
43
Agriculture
mahsulün hastalığa karşı direncini artırmak için sıralar halinde olan (ekin çeşitliliği)
multiline
adj.
Military
44
Military
kısa sıralar halinde yürüyen askerler
column
n.
45
Military
tek sıra halinde yürüyen askerlerin arkasında veya kısa sıralar halinde yürüyen askerlerin kanat kısmında bulunup hataları düzelten subay veya astsubay
file closer
n.
Ornithology
46
Ornithology
kuşun kanadındaki farklı sıralar halinde çıkan örtü tüyleri
wing covert
n.
Entomology
47
Entomology
düzenli sıralar halinde olan
ordinate
adj.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of sıralar
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy