tablo - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

tablo



Bedeutungen von dem Begriff "tablo" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 26 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
tablo painting n.
tablo table n.
General
tablo scene n.
tablo schedule n.
tablo picture n.
tablo tableaux n.
tablo board n.
tablo view n.
tablo table n.
tablo chart n.
tablo panel n.
tablo tableau n.
tablo tab. n.
Trade/Economic
tablo table n.
tablo statement n.
tablo schedule n.
Technical
tablo tableau n.
tablo board n.
tablo chart n.
tablo table n.
Computer
tablo sheet n.
Mechanic
tablo panel n.
Dyeing
tablo painting n.
Food Engineering
tablo table n.
Math
tablo table n.
Art
tablo scene n.

Bedeutungen, die der Begriff "tablo" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 359 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
periyodik tablo periodic table n.
taramalı tablo look up table n.
tuvale yapılmış tablo canvas n.
üç parçalı tablo triptych n.
sinoptik tablo synoptic table n.
tablo altı şiirleri ut pictura poesis n.
canlı tablo living picture n.
sosyometrik tablo sociomatrix n.
iki kanatlı tablo diptych n.
çapraz tablo crosstab n.
tablo öznitelikleri tabular attributes n.
sütunlu tablo spread sheet n.
ilgili tablo related table n.
tablo çizme table drawing n.
yağlıboya tablo oil painting n.
yağlı boya tablo oil painting n.
rulo/bez afiş veya tablo wall scroll n.
isa'nın doğumunu simgeleyen/gösteren tablo crib n.
isa'nın doğumunu simgeleyen/gösteren tablo crèche n.
isa'nın doğumunu simgeleyen/gösteren tablo nativity scene n.
tablo sayfası table sheet n.
televizyonda konuşmacıya metni gösteren tablo autocue n.
üst tablo upper table n.
tablo tahtası board n.
canlı tablo tableau vivant n.
tablo haline getirilmiş bilgi tabular matter n.
çizelge, cetvel, tablo haline getirme tabularization n.
dünyanın çeşitli yerlerinde standart zamanları gösteren tablo time chart n.
açıklayıcı ve basitleştirilmiş tablo analytical table n.
açıklayıcı ve basitleştirilmiş tablo key n.
tablo şeklinde oynanan bir tür japon zeka oyunu kakuro n.
(tablo yüzeyindeki) çok ince çatlak hairline n.
oval veya dairesel bir çerçeveye konmuş tablo veya gravür medallion n.
şöminenin üstüne asılan tablo chimneypiece [obsolete] n.
büyük ustaya ait tablo great master n.
tarihi tablo history [obsolete] n.
üç parçalı tablo paneli panel n.
taslak, tablo veya listedeki az ve öz ifade scheme n.
(fotoğraf, tablo) temsili form shape [dialect] n.
mihrabın arkasındaki heykel/tablo altar piece n.
umut verici bir tablo çizmek paint a promising picture v.
duvara tablo asmak hang a picture on a wall v.
duvara tablo asmak hang a painting on a wall v.
tablo haline getirmek tabularize v.
tablo haline getirmek tabularise v.
tablo asmak hang a painting v.
kolayca başvurulacak (tablo, liste benzeri) bir forma getirmek reference v.
çizelge/tablo/liste halinde olan tabular adj.
tablo halinde tabular adj.
tablo gibi picturesque adj.
gerçek dışı ve tablo gibi görünen toytown adj.
tablo gibi olmayan unpicturesque adj.
poz verilmemiş (fotoğraf, tablo) unposed adj.
tablo gibi olan postcard adj.
tablo ya da liste halinde olan tablewise adv.
Phrasals
dizmeden önce tablo halinde düzenlemek cast up v.
(birinin/bir şeyin) aleyhinde bir tablo çizmek speak against (someone or something) v.
Idioms
detaylı/ayrıntılı özet tablo box score [us] n.
genel tablo grand scheme n.
kapkara bir tablo çizmek paint a black picture (of someone or something) v.
komik bir tablo çizmek cut a ridiculous figure v.
pembe tablo çizmek put a brave face on things v.
umutsuz bir tablo çizmek paint a hopeless picture v.
sağlıklı, mutlu bir tablo/resim çizmek be the picture of health, happiness v.
(bir şeyle ilgili) pembe/iyimser bir tablo çizmek put a bold face on (something) v.
(bir şeyle ilgili) pembe/iyimser bir tablo çizmek put a good face on (something) v.
(biri/bir şey hakkında) güllük gülistanlık bir tablo çizmek paint a rosy picture (of somebody/something) v.
(bir şeyle) ilgili (bir çeşit) bir tablo çizmek paint a (some kind of) picture of (something) v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) korkunç, iç karartıcı bir tablo çizmek paint a terrible, depressing, picture (of somebody/something) v.
kötümser bir tablo çizmek paint the devil on the wall v.
genel bir tablo çizmek give a general outline v.
tablo gibi (güzel) (as) pretty as a picture adj.
tablo gibi (güzel) pretty as a picture adj.
Trade/Economic
istatistiksel tablo actuarial table n.
ayrıntılı tablo detailed statement n.
bir ticari işletmenin belli bir andaki mevcutlarını, alacaklarını, borçlarını ve sermayesini gösteren tablo balance sheet n.
bireysel finansal tablo individual financial statement n.
ek tablo supplementary statement n.
ekonomik tablo economic table n.
ekli tablo attached table n.
finansal tablo statement n.
finansal tablo kullanıcıları users of financial statements n.
etkin bir portföyün verimi ile riski arasındaki ilişkiyi gösteren tablo capital market line n.
finansal tablo analizi financial statement analysis n.
geçici finansal tablo interim statement n.
finansal tablo düzenleyicileri preparers n.
gelecek bir dönemde elde edilmesi planlanan ve yapılması öngörülen harcamaları gösteren tablo budget n.
hazırlık niteliğindeki finansal tablo projected financial statement n.
karşılaştırmalı tablo comparative statement n.
konsolide mali tablo consolidated account n.
mali tablo financial statement n.
mali tablo dipnotları notes on the accounts n.
mali tablo analizi financial statement analysis n.
mali tablo financial statement n.
muhasebe verilerinden hazırlanan tablo statement prepared from accounting data n.
muhasebe kayıtlarına göre hazırlanan finansal tablo accounting statemet n.
mukayeseli tablo progressive schedule n.
normal tablo normal table n.
proforma tablo giving effect statement n.
proforma tablo proforma statement n.
proforma finansal tablo projected financial statement n.
rapor şeklinde sunulan finansal tablo running form n.
rapor şeklinde sunulan finansal tablo running form statement n.
sermayedarların durumunu ve ödedikleri miktarları gösteren tablo statement of stockholder's equity n.
tahmini finansal tablo projected financial statement n.
tek yönlü tablo one-way table n.
ufrs öncesi finansal tablo verileri historical summaries n.
ufrs öncesi tarihi finansal tablo verileri historical summaries n.
uluslararası finansal raporlama sistemi öncesi tarihi finansal tablo verileri historical summaries n.
yıllık mali tablo annual account n.
yüzde ile belirtilmiş mali tablo percentage statement n.
tablo ya da çizelge halinde olan tabular adj.
tablo şeklinde tabular adj.
Technical
aramalı tablo look-up table n.
dik tablo straight switchboard n.
dikine tablo straight switchboard n.
elektronik tablo programı spreadsheet n.
kumanda tablo odası switchboard room n.
masa tipi tablo bench-type switchboard n.
peryodik tablo periodic table n.
psikrometrik tablo psychrometric chart n.
tablo yapıcı tabulator n.
tablo dosyası table file n.
taramalı tablo look-up table n.
tablo haline getirmek tabulate v.
Computer
ana tablo basic table n.
al özet tablo get pivot table n.
acpı tablo verisi acpi table data n.
bağlı tablo linked table n.
benzersiz tablo unique table n.
başlık ve tablo title and table n.
biçimlendirilmiş tablo formatted table n.
bozuk tablo sütunu bad table column n.
çizelge tablo table n.
değişken boyutlu dizey veya tablo variable-size matrix or table n.
diğer bir özet tablo another pivottable n.
elektronik tablo cell values n.
elektronik tablo spreadsheet n.
hesaplanan özet tablo calculating pivottable n.
hedef tablo destination table n.
html tablo adı html table name n.
herhangi bir tablo any tables n.
ilgili tablo related query n.
microsoft access tablo kısayolu microsoft access table shortcut n.
microsoft access tablo kısayolları microsoft access table shortcuts n.
normal tablo table normal n.
önceki tablo previous table n.
özet tablo listesi pivottable list n.
otomatik tablo biçimi table autoformat n.
özet tablo seçenekleri pivottable options n.
özet tablo adı pivottable name n.
özet tablo başlangıç hücresi pivottable starting cell n.
özet tablo pivottable n.
özet tablo görünümü pivottable view n.
özet tablo sihirbazı pivottable wizard n.
özet tablo menüsü pivottable menu n.
özet tablo spreadsheet n.
özet tablo formu pivottable form n.
özet tablo alanı pivottable field n.
sol tablo adı left table name n.
seçili tablo selected table n.
sonraki tablo next table n.
sütunlar/tablo columns/table n.
tablo/sorgu table/query n.
tablo durumu table mode n.
tablolama programıyla hazırlanan tablo spreadsheet n.
tablo yapıcı tabulator n.
tablo yapma sorgusu make-table query n.
tüm tablo whole table n.
tablo taşıma/boyutlandırma table move/size n.
tablo basit table simple n.
tablo menüsü table menu n.
tablo başlıkları table headings n.
tablo hücresi table cell n.
tablo sayısı number of tables n.
tablo hücresinin genel hatları table cell outline n.
tablo tasarımı table design n.
tablo dengesi table balance n.
tablo eşanlamlılar sözlüğü table thesaurus n.
tablo liste table list n.
tablo metni table text n.
tablo veri sayfası table datasheet n.
tablo girdi alanları table entry fields n.
tablo görünümü table view n.
tablo stilleri table styles n.
tablo alanları table fields n.
tablo dosyası table file n.
tablo ızgara çizgileri table gridlines n.
tablo sihirbazı table wizard n.
tablo seçenekleri table options n.
tablo örneği sheet sample n.
tablo sarma table wrapping n.
tablo gözesi table cell n.
tablo hücre imi table cell marker n.
tüm tablo entire table n.
tablo kılavuzu table grid n.
tablo metni text to table n.
tablo satırı table row n.
tablo stili table style n.
tablo tanıtıcısı table identifier n.
tablo listeleri table lists n.
tablo özellikleri table properties n.
tablo adları table names n.
tablo ızgara kalemi table gridline pen n.
tablo üstbilgisi table header n.
tablo resimleri table pictures n.
tablo kenarlığı table border n.
tablo fonksiyonu table function n.
tablo boyutu table size n.
tablo durumu table mode n.
tablo kaydırma table scrolling n.
tablo dizinleri table indexes n.
tablo çerçevesi table frame n.
tablo teması table theme n.
tablo çözümleyicisi table analyzer n.
tablo hücreleri table cells n.
tablo kılavuz çizgileri table gridlines n.
tablo çizgileri table gridlines n.
tablo veya sorgu table or query n.
tablo aralığı range of table n.
tablo içi öğe entry in a table n.
tablo otomatik biçimi table autoformat n.
tablo sütunlar table columns n.
tablo yönü table direction n.
tablo biçimi table format n.
tablo listesi list of tables n.
tablo adı table name n.
tablo yapma sorgusu make table query n.
varsayılan tablo table default n.
yeni tablo new table n.
yeni küçük tablo new small table n.
yeni tablo in a new table n.
yeni tablo new chart n.
yinelenen tablo replicable table n.
yinelenen tablo yapma sorgusu replicable make table query n.
iki tabloyu birleştirerek üçüncü bir tablo oluşturmak join n.
tablo alt başlık table subtitle n.
tablo şeklinde depolanan verilere dayalı relational adj.
böyle tablo yok no such table expr.
eski tablo özellikleri dönüştürülüyor converting old table properties expr.
özet tablo'nun kullanacağı veri create pivottable from data in expr.
özet tablo ekle pivottable add expr.
tablo numaralandır table numbering expr.
tablo kaydediliyor saving table expr.
tablo göster show table expr.
tablo kullanımda table is in use expr.
tablo boş table is empty expr.
tablo ver export tables expr.
tablo göster show table expr.
tablo değiştir change table expr.
tablo adlarını göster show table names expr.
tablo grubunu çöz ungroup sheets expr.
tablo yapıştır paste table expr.
tablo zarif table elegant expr.
tablo biçimlendir format table expr.
tablo klasik table classic expr.
tablo üzerinde on sheet expr.
tablo sonu ekle add table break expr.
tablo böl split table expr.
tablo sil delete table expr.
tablo seç select table expr.
tablo seç select sheet expr.
tablo kilitli table is locked expr.
tablo yok no tables expr.
tablo yap make table expr.
tablo oluştur create table expr.
tablo olarak kaydet save as table expr.
tablo'ya göre gözat browse by table expr.
tablo ekle add table expr.
tablo ver export table expr.
tablo iliştir attach tables expr.
tablo yazdır print table expr.
tablo çözümle analyze table expr.
tablo iliştir attach table expr.
tablo birleştir table merge expr.
tablo görüntüle view tables expr.
tablo kaldır remove table expr.
tablo numarasını girin enter table number expr.
tablo çiz draw table expr.
tablo bağla link table expr.
tablo ekle table insert expr.
tablo gizle hide table expr.
tablo korumasını kaldır unprotect sheet expr.
tablo olarak as tables expr.
tablo tasarla design table expr.
tablo al import table expr.
yeni tablo yarat create new table expr.
veriyi tablo düzeniyle kaydet save data with table layout expr.
yeni tablo yap make new table expr.
Informatics
anahtarlı tablo hash table n.
tablo başlığı table header n.
tablo gözesi table cell n.
tablo hücreleri arasındaki fark tabular difference n.
tablo biçiminde tabular adj.
Construction
duvar tipi tablo wall type switchboard n.
Aeronautic
gidiş uçuş bilgilerini gösteren tablo/ekran departure board n.
çıkarma araçlarına ve amfibi araçlara atanan personel ve malzemeyi gösteren tablo landing craft and amphibious vehicle assignment table n.
Marine
derinliklerde kalınacak süreleri gerekli dekompresyon duraklarıyla birlikte gösteren grafik tablo tables n.
Medical
benzer klinik tablo clinically similar picture n.
biyokimyasal parametreler ve klinik tablo biochemical parameters and clinical profile n.
klinik tablo clinical picture n.
klinik tablo manifestation n.
nadir görülen klinik bir tablo a rare clinical picture n.
nadir bir klinik tablo a rare clinical presentation n.
nadir görülen klinik bir tablo an uncommon clinical picture n.
torakotomi sonrası görülen klinik tablo postthoracotomy syndrome n.
yaşamı tehdit eden bir tablo a life threatening clinical entity n.
Printing
tablo basımında kullanılan kısa bir cetvel çeşidi space rule n.
Food Engineering
periyodik tablo periodic table n.
Logic
tablo semantik semantic tableau n.
Statistics
basit tablo simple table n.
karmaşık tablo complex table n.
farklı yaşlardaki hayatta kalma yüzdelerini gösteren tablo lifetable n.
satır ve sütunlarında farklı değişkenlere ait sıklık dağılımlarını içeren ve böylece değişkenler arasındaki olağanlığı veya ilişkiyi gösteren tablo contingency table n.
Astronomy
gezegen, kuyruklu yıldız veya uyduların gelecekteki pozisyonlarını gösteren tablo ephemeris n.
History
belirli bir tarihsel dönemde birbirini izleyen önemli olayları listeleyen tablo time chart n.
belirli bir tarihsel dönemde birbirini izleyen önemli olayları listeleyen tablo time line n.
Environment
analitik tablo analytical table n.
türlerin veya diğer canlı gruplarının özelliklerinin listelendiği tablo analytical table n.
Meteorology
hava durumunu, sıcaklığını, ağırlığını, kuruluğunu, nemini, hareketini gösteren tablo veya kayıt meteorological table n.
Military
savaş yüklemesi yapılmış bir gemideki personeli ve kargo yükünü gösteren birleştirilmiş bir tablo embarkation and tonnage table n.
Sport
kriket maçında atılan topları, kaleleri ve sayıları gösteren tablo analysis n.
kriket maçında atılan topları, kaleleri ve sayıları gösteren tablo bowling analysis n.
Art
gece sahnesini tasvir eden sanat eseri veya tablo nightpiece n.
gece sahnesini tasvir eden sanat eseri veya tablo nightscape n.
ufak ve yuvarlak tablo tondino n.
ev yaşamının sefil ve alçak yönlerini yansıtan, 1950'lerde doğmuş olan realist sanat ekolünden oyun veya tablo kitchen sink n.
kiliseye adak olarak yapılan tablo, resim gibi profesyonel olmayan sanat eserlerine verilen ad ex voto n.
doğadan bir görünüşü betimleyen tablo landscape n.
(portre, tablo) çeyreği görünen yüz quarter face n.
tablo veya gravürün orta tonlu kısmı demitint n.
tablo veya gravürün orta tonlu kısmı half tint n.
yeniden boyanan tablo repaint n.
yeniden boyanan tablo bölümü repaint n.
(tablo, fotoğraf) izleyicinin dikkatini ana konuya yönlendirecek şekilde ön kısma yerleştirilmiş nesne repoussoir n.
geleneksel iç veya dış ortamlarında bir grup figürün (aile üyeleri) gösterimini içeren tablo conversation piece n.
insan figürü içeren tablo figure painting n.
Music
ölçü çizgisinde üç çeyrek nota olan basit üç zamanlı tablo three-four time n.
ölçü çizgisinde üç çeyrek nota olan basit üç zamanlı tablo three-four n.
ölçü çizgisinde üç çeyrek nota olan basit üç zamanlı tablo three-quarter time [usa&canada] n.
notaların gösterimini, uzunluğunu veya süresini gösteren tablo time-table n.
üç zamanlı tablo triple measure n.
üç zamanlı tablo triple time n.
Painting
hz. isa'nın dirilişi akabinde mezar başında mecdelli meryem ile karşılaşmasını anlatan bir tablo noli me tangere n.
hz. isa'nın dirilişi akabinde mezar başında mecdelli meryem ile karşılaşmasını anlatan bir tablo noli-me-tangere n.
ikikanatlı tablo diptych n.
ikonik tablo iconic painting n.
tablo kasnağı canvas strecther n.
tablo kasnağı stretcher of a canvas n.
yuvarlak resim/tablo tondo n.
çok küçük ölçekte yapılmış portre tablo miniature n.
renk tonları ile oynamak için tablo yüzeyine uygulanan yarı şeffaf tabaka glaze n.
renk tonları ile oynamak için tablo yüzeyini yarı şeffaf bir tabaka ile kaplamak glaze v.
Photography
tablo, resim ve fotoğrafları belli bir mesafeden iletilmesi telephotography n.
Archaic
usta elinden çıkmış tablo veya heykel master n.
tablo veya gravürün orta tonlu kısmı mezzotint n.
kanvas tablo cloth n.
Slang
pembe tablo rosy scenario n.
pembe tablo rosy picture n.