tanecik - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

tanecik



Bedeutungen von dem Begriff "tanecik" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 23 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
tanecik grain n.
tanecik particle n.
General
tanecik mote n.
tanecik quark n.
tanecik flake n.
tanecik granule n.
tanecik corpuscle n.
tanecik pellet n.
tanecik granum n.
tanecik fleak n.
tanecik stim n.
tanecik stime n.
Technical
tanecik granule n.
tanecik subgrain n.
tanecik grain n.
tanecik fleck n.
Construction
tanecik micelle n.
Mining
tanecik run n.
Medical
tanecik subgrain n.
tanecik particle n.
Food Engineering
tanecik granule n.
Chemistry
tanecik granul- pref.
Marine Biology
tanecik particule n.

Bedeutungen, die der Begriff "tanecik" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 65 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tanecik hızlandırıcı particle accelerator n.
ince tanecik fine grain n.
ışık hızından daha büyük hızlarla hareket eden teorik bir tanecik tachyon n.
sert tanecik solid particle n.
tanecik oluşumu granulation n.
küçük tanecik granule n.
yapraksı tanecik flaky particle n.
mümkün olan en küçük tanecik minim n.
tanecik miktarı granularity n.
küçük tanecik pea n.
kumaş üzerine tanecik basmak grain v.
(toz) parmakların arasında tutulduğunda tanecik hissi vermeyecek derecede ince impalpable adj.
Industry
levhalara tanecik basan makine grainer n.
Technical
aşındırıcı tanecik abrasive grain n.
aşındırıcı tanecik büyüklüğü abrasive grit size n.
bir atomun çekirdeğinde yığılan tanecik ya da partiküller nuclear packing n.
cam tanecik glass grain n.
eleme ile tanecik boyutu dağılımının belirlenmesi determination of particle size distribution by sieving n.
gözenekli asfalt numunede tanecik kaybı particles loss of porous asphalt specimen n.
hızlandırılmış tanecik accelerated particle n.
havadaki tanecik derişimlerinin ölçülmesinde kullanılan cihazların performanslarının değerlendirilmesi assessment of the performance of instruments used for the measurement of airborne particle concentrations n.
ışığın tanecik teorisi particle theory of light n.
kaba tanecik kontrolü coarse grain control n.
kirlilik ve yabancı tanecik sayısı number of impurities and foreign particles n.
kenar çentiklenmesi (tanecik kopması) edge chipping n.
kaskat tanecik cascade particle n.
köşeli tanecik angular particle n.
küçük tanecik ölçer eriometer n.
tanecik yapısı subgrain structure n.
tanecik büyüklüğü dağılımının belirlenmesi determination of particle size distribution n.
yabancı tanecik foreign particle n.
yuvarlatılmış tanecik rounded particle n.
tanecik yumuşatma ve pürüzsüzleştirmede kullanılan bir alet pommel n.
Electric
tanecik hızlandırıcı particle accelerator n.
Construction
tanecik veya foton çarptığında parıldayan madde scintillator n.
Marine
karışık tanecik büyüklüğü mixed grain size n.
su tanecik hızı water particle velocity n.
tanecik büyüklüğü grain size n.
Mining
aktif kömür tanecik dağılımı activated carbon particle size distribution n.
Food Engineering
elektronik tanecik sayıcı yöntem electronic particle counter method n.
tanecik boyutu granule size n.
tanecik boyut dağılımı particle size distribution n.
Physics
bağımsız tanecik modeli independent particle model n.
kaskat tanecik cascade particle n.
tanecik akı yoğunluğu particle flux density n.
tek tanecik modeli one-particle model n.
tanecik simetrisi particle symmetry n.
tanecik yörüngesi particle orbit n.
tanecik enerjisi particle energy n.
tanecik hızı particle velocity n.
(radyasyon veya tanecik) yaymak emit v.
aşırı ağır (tanecik) ultraheavy adj.
kütleli (tanecik) massive adj.
Chemistry
nano tanecik nanopowder n.
nano tanecik nanocrystal n.
nano tanecik nanoparticle n.
nano tanecik nanocluster n.
yassı tanecik platelet n.
Biology
canlı hücrelerin göze sıvılarında damlacık ya da tanecik halinde bulunan cansız madde eleidin n.
çekirdekçiğin içindeki tanecik entosthoblast n.
Biochemistry
galon başına tanecik grains per gallon n.
Agriculture
tanecik boyutu granular size n.
ahududu gibi meyvelerde küçük tanecik grain n.
Environment
tanecik/buhar karışımının solunabilir hava kaynaklı kütle derişimi inhalable airborne mass concentration of particle/vapor mixture n.
Geology
kalsiyum karbonat, silika veya dolomitten oluşan küçük ve yuvarlak tanecik ooid n.