temizleyen - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

temizleyen



Bedeutungen von dem Begriff "temizleyen" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
temizleyen clearing adj.
temizleyen depurate [obsolete] adj.
temizleyen depurgatory adj.

Bedeutungen, die der Begriff "temizleyen" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 50 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
günahını temizleyen expiator n.
otları temizleyen kişi weeder n.
yemekten sonra masayı temizleyen hizmetçi voider [dialect] n.
kadınlar veya çocuklar tuvaletini temizleyen ve müşterilere yardımcı olan görevli kadın matron n.
(otel veya restoranda) tuvaletleri ve ofisleri temizleyen hizmetçi kadın matron n.
çalışma alanındaki (toprak, çakıl, taş) molozu temizleyen kimse mucker n.
kesilen bir kütükteki ağaç kabuğunu ve kıymıkları temizleyen kimse mucker n.
temizleyen kimse ridder n.
(elekten geçirerek) metal parçaları temizleyen kimse riddler n.
temizleyen kimse depurator n.
temizleyen şey depurator n.
başka bir hayvanı temizleyen hayvan groomer n.
balık temizleyen kimse dresser n.
otel veya restoranda tuvalet ve ofisleri temizleyen hizmetçi parlormaid n.
tüfek deliğini temizleyen cihaz push through n.
bir şeyi tamamen ıslatıp temizleyen sıvı miktarı soakage n.
Industry
(atölyede veya makine dairesinde) makinelerdeki kir ve yağı temizleyen işçi wiper n.
kumaş liflerinden veya metal nesnelerden çapak temizleyen işçi burrer n.
madenin yollarını temizleyen kimse roadman n.
aşındırıcı maddelerle veya temizleme sıvısıyla küçük parçaları temizleyen döner tambur gibi makinelerin operatörü rumbler n.
tabakhanede kullanılmış fıçıları temizleyen işçi pitcher n.
tekstil ürünlerini sopayla vurarak temizleyen işçi scutcher n.
tekstil ürünlerini sopayla vurarak temizleyen işçi scotcher n.
pamuk, ipek, keten gibi tekstil ürünlerini döverek temizleyen makine scutching machine n.
pamuk, ipek, keten gibi tekstil ürünlerini döverek temizleyen makine batting machine n.
Tourism
otel veya restoranda tuvalet ve ofisleri temizleyen hizmetçi parlourmaid n.
Technical
gelgit sularını topraktan temizleyen değirmen tide mill n.
gelgit sularını topraktan temizleyen değirmen tidemill n.
mikrofonda istenmeyen sesleri temizleyen gereç gobo n.
sesteki gürültüyü temizleyen cihaz dolby n.
metal gibi materyalleri aşındırıcı püskürterek temizleyen kimse sandblaster n.
taş, tuğla ve metal yapıları kum püskürterek temizleyen kimse sandblaster n.
cadde ve yol temizleyen hortumlu su fışkırtma tankı flusher n.
(buhar kazanlarında) katışkıları püskürtme yoluyla temizleyen ve su seviyesinde yer alan ventil foam cock n.
yünü düzleştirip temizleyen makine plucker n.
(metalden) demir oksit katmanı gibi pasa benzer maddeleri temizleyen kimse scaler n.
Textile
sayayı temizleyen ve kırışıklıkları ütüleyen işçi treer n.
(çırçır makinesinde) tiftiği temizleyen tekerlekli fırça gin wheel n.
üretimi tamamlanmış giysilerin defolu olup olmadığını inceleyen, sarkan ipliklerini kesen, lekeli kısımlarını temizleyen ve onları katlayan veya asan çalışan folder n.
Woodworking
kütüklerin kabuğunu soyup basınçlı su ile temizleyen kimse power barker n.
Railway
lokomotifleri temizleyen depo çalışanı wiper n.
londra metrosu tünellerindeki hatları temizleyen işçi fluffer [uk] n.
Medical
kan temizleyen hastalık depurative n.
Dermatology
özellikle nemli yüze uygulanan, kurudukça temizleyen ve sıkılaştıran bir kozmetik ürün mask n.
Agriculture
şeker pancarı tohumlarını temizleyen makine draper n.
Fishery
balığın iç organlarını temizleyen kimse giller n.
Archaic
viktorya döneminde londra kanalizasyonlarını temizleyen kimse tosher n.
Slang
bardakları ve kül tablalarını temizleyen kiş glassie n.
metalin üzerindeki pürüzleri aşındırıcı ait bileşenleriyle temizleyen kimse pickler n.
trafikte çekçek ile araba camı temizleyen kimse squeegee n.