Verlauf

the deep

Bedeutungen von dem Begriff "the deep" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	the deep n.	okyanus
2	General	the deep n.	deniz
Literature
3	Literature	the deep n.	(bir şeyin, durumun) ortası

Bedeutungen, die der Begriff "the deep" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 160 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	go off the deep end v.	öfkelenmek
2	General	go off the deep end v.	ağzını açıp gözünü yummak
3	General	go off the deep end v.	ayranı kabarmak
4	General	go deep into the v.	derine inmek
5	General	follow the developments with deep concern v.	gelişmeleri kaygıyla takip etmek
6	General	watch the developments with deep concern v.	gelişmeleri kaygıyla izlemek
7	General	watch the developments with deep concern v.	gelişmeleri kaygıyla takip etmek
8	General	follow the developments with deep concern v.	gelişmeleri kaygıyla izlemek
9	General	go off the deep end v.	kan beynine sıçramak
10	General	go off the deep end v.	havuzun derin tarafına atlamak/girmek
11	General	go off the deep end v.	havuzun boyunu geçen derinlikteki yerine atlamak/girmek
12	General	go off the deep end v.	havuzun zeminine ayak basamayacak derinlikteki yerine atlamak/girmek
13	General	jump off the deep end v.	havuzun derin tarafına atlamak/girmek
14	General	jump off the deep end v.	havuzun boyunu geçen derinlikteki yerine atlamak/girmek
15	General	jump off the deep end v.	havuzun zeminine ayak basamayacak derinlikteki yerine atlamak/girmek
16	General	deep into the past adj.	geçmişin derinlerine
17	General	deep in the past adj.	geçmişin derinlerinde
18	General	deep into the past adj.	çok uzun zaman önceye
19	General	deep in the past adj.	çok uzun zaman önce
20	General	in the deep of winter adv.	kara kışta
21	General	deep into the night adv.	gecenin ilerlemiş saatlerinde
22	General	in at the deep end adv.	havuzun derin tarafında
23	General	in at the deep end adv.	derin bir suyun içinde
Phrases
24	Phrases	caught between the devil and the deep blue sea expr.	aşağı tükürsen bıyık yukarı tükürsen sakal
25	Phrases	caught between the devil and the deep blue sea expr.	iki ucu boklu değnek
26	Phrases	caught between the devil and the deep blue sea expr.	iki arada bir derede
Colloquial
27	Colloquial	the deep end n.	zor iş
Idioms
28	Idioms	go off the deep end v.	ağzını açıp gözünü yummak
29	Idioms	go off the deep end v.	aşırı öfkelenmek
30	Idioms	go off the deep end v.	aşırı sinirlenmek
31	Idioms	jump in at the deep end v.	balıklama atlamak
32	Idioms	jump in at the deep end v.	bir şeye hazırlık yapmadan başlamak
33	Idioms	jump off the deep end over someone v.	birine tutulmak
34	Idioms	throw somebody in at the deep end v.	birine zor bir iş vererek onu zor durumda bırakmak
35	Idioms	jump off the deep end over someone v.	birine abayı yakmak
36	Idioms	go off the deep end v.	balatayı sıyırmak
37	Idioms	throw somebody in at the deep end v.	birine zor bir görev vermek
38	Idioms	go off the deep end v.	balatayı yakmak
39	Idioms	go off the deep end v.	birine abayı yakmak
40	Idioms	go off the deep end v.	dinden imandan çıkmak
41	Idioms	go off the deep end v.	çok sinirlenmek
42	Idioms	go off the deep end v.	gözü kapalı girişmek
43	Idioms	jump off the deep end v.	gözü kapalı girişmek
44	Idioms	between the devil and the deep blue sea v.	iki ucu boklu değnek
45	Idioms	go off the deep end v.	öfkelenmek
46	Idioms	go off the deep end v.	kendini fena halde kaptırmak
47	Idioms	go off the deep end v.	kendini zora sokmak
48	Idioms	go off the deep end v.	kontrolünü kaybetmek
49	Idioms	go off the deep end v.	küplere binmek
50	Idioms	jump off the deep end v.	küplere binmek
51	Idioms	jump off the deep end v.	kendini fena halde kaptırmak
52	Idioms	go off the deep end v.	öfkeden deliye dönmek
53	Idioms	go off the deep end v.	sinirden deliye dönmek
54	Idioms	go off the deep end v.	şalteri atmak
55	Idioms	go off the deep end v.	tepesinin tası atmak
56	Idioms	go off the deep end v.	tepesi atmak
57	Idioms	be thrown in at the deep end v.	zor bir işin içine hazırlıksız (yaka paça) atılmak
58	Idioms	be thrown in at the deep end v.	zor bir işi başına sarmak
59	Idioms	leap off the deep end v.	kafayı yemek
60	Idioms	leap off the deep end v.	balatayı sıyırmak
61	Idioms	leap off the deep end v.	keçileri kaçırmak
62	Idioms	leap off the deep end v.	çıldırmak
63	Idioms	leap off the deep end v.	deliye dönmek
64	Idioms	leap off the deep end v.	kafayı üşütmek
65	Idioms	leap off the deep end v.	önünü arkasını düşünmeden bir işe atılmak
66	Idioms	leap off the deep end v.	ye herrü ya merrü diye başlamak
67	Idioms	go off the deep end v.	deliye dönmek
68	Idioms	go off the deep end v.	aklını kaçırmak
69	Idioms	go off the deep end v.	aklını kaybetmek
70	Idioms	go off the deep end v.	çıldırmak
71	Idioms	go off the deep end v.	cinnet getirmek/geçirmek
72	Idioms	go off the deep end v.	aklını oynatmak
73	Idioms	go off the deep end v.	çılgına dönmek
74	Idioms	go off the deep end v.	şalteri/sigortası atmak
75	Idioms	jump off the deep end v.	deliye dönmek
76	Idioms	jump off the deep end v.	aklını kaçırmak, aklını kaybetmek
77	Idioms	jump off the deep end v.	çıldırmak
78	Idioms	jump off the deep end v.	cinnet getirmek/geçirmek
79	Idioms	jump off the deep end v.	aklını oynatmak
80	Idioms	jump off the deep end v.	çılgına dönmek
81	Idioms	jump off the deep end v.	şalteri/sigortası atmak
82	Idioms	jump off the deep end v.	abayı yakmak
83	Idioms	jump off the deep end v.	kendini bir şeyin içinde bulmak
84	Idioms	jump off the deep end v.	hazırlıksızken bir anda aşık olmak
85	Idioms	go in off the deep end v.	aniden öfkeye kapılmak
86	Idioms	go in off the deep end v.	birden deliye dönmek
87	Idioms	go in off the deep end v.	aklını kaçırmak
88	Idioms	go in off the deep end v.	aklını kaybetmek
89	Idioms	go in off the deep end v.	çıldırmak
90	Idioms	go in off the deep end v.	cinnet getirmek/geçirmek
91	Idioms	go in off the deep end v.	aklını oynatmak
92	Idioms	go in off the deep end v.	çılgına dönmek
93	Idioms	go in off the deep end v.	şalteri/sigortası atmak
94	Idioms	leap off the deep end v.	deliye dönmek
95	Idioms	leap off the deep end v.	çıldırmak
96	Idioms	leap off the deep end v.	aklını kaçırmak
97	Idioms	leap off the deep end v.	öfkelenmek
98	Idioms	leap off the deep end v.	kendini/aklını kaybetmek
99	Idioms	leap off the deep end v.	çılgına dönmek
100	Idioms	leap off the deep end v.	şalteri/sigortası atmak
101	Idioms	leap off the deep end v.	kan beynine sıçramak
102	Idioms	leap off the deep end v.	sinirleri zıplamak
103	Idioms	leap off the deep end v.	karmaşık/zor bir işe bodoslama girmek/dalmak
104	Idioms	leap off the deep end v.	karmaşık/zor bir işin altına düşünmeden girmek
105	Idioms	leap off the deep end v.	karmaşık/zor bir işe hemen dalmak
106	Idioms	leap off the deep end v.	karmaşık/zor bir işe tek başına atlamak
107	Idioms	jump off the deep end v.	karmaşık, yabancı, yoğun bir şeye girişmek
108	Idioms	jump off the deep end v.	karmaşık, yabancı, yoğun bir şeyin içine dalmak
109	Idioms	jump off the deep end v.	karmaşık, yabancı, yoğun bir şeye gözü kapalı girişmek
110	Idioms	jump off the deep end v.	karmaşık, yabancı, yoğun bir şeye başlamaya cesaret etmek
111	Idioms	jump off the deep end v.	karmaşık, yabancı, yoğun bir şeye hazırlıksız/bodoslama dalmak
112	Idioms	jump off the deep end v.	karmaşık, yabancı, yoğun bir şeye düşünmeden dalmak
113	Idioms	be thrown in the deep end v.	karmaşık/bilmediği bir işin içine atılmak
114	Idioms	be thrown in the deep end v.	kendini karmaşık/bilmediği bir şeyin içinde/ortasında bulmak
115	Idioms	give it the deep six v.	başından atmak
116	Idioms	give it the deep six v.	yakayı sıyırmak
117	Idioms	give it the deep six v.	kurtulmak
118	Idioms	go in off the deep end v.	kendini kaptırmak
119	Idioms	go in off the deep end v.	gaza gelmek
120	Idioms	go in off the deep end v.	kendini kaybetmek
121	Idioms	go in off the deep end v.	kontrolünü kaybetmek
122	Idioms	off the deep end adj.	kan beynine sıçramış
123	Idioms	off the deep end adj.	sinirden deliye dönmüş
124	Idioms	off the deep end adj.	çıldırmış
125	Idioms	off the deep end adj.	aşırı öfkelenmiş
126	Idioms	off the deep end adj.	dinden imandan çıkmış
127	Idioms	off the deep end adj.	küplere binmiş
128	Idioms	off the deep end adj.	şalteri atmış
129	Idioms	off the deep end adj.	tepesinin tası atmış
130	Idioms	off the deep end adj.	kafayı yemiş
131	Idioms	caught between the devil and the deep blue sea adv.	iki ateş arasında
132	Idioms	caught between the devil and the deep blue sea adv.	kendini iki ateş arasında bulmuş
133	Idioms	caught between the devil and the deep blue sea adv.	aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık
134	Idioms	caught between the devil and the deep blue sea adv.	iki ucu boklu değnek
135	Idioms	caught between the devil and the deep blue sea adv.	iki arada bir derede kalma
136	Idioms	between the devil and the deep blue sea expr.	aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık
137	Idioms	(deep) in the weeds expr.	bütün yoğunluğunu bir işe vermiş
138	Idioms	(deep) into the weeds expr.	bütün yoğunluğunu bir işe vermiş
139	Idioms	between the devil and the deep sea expr.	iki arada bir derede
140	Idioms	between the devil and the deep blue sea expr.	iki arada bir derede
141	Idioms	(deep) into the weeds expr.	sorunlarla boğuşan
142	Idioms	(deep) in the weeds expr.	sorunlarla boğuşan
143	Idioms	(deep) in the weeds expr.	zorluklarla boğuşan
144	Idioms	(deep) into the weeds expr.	zorluklarla boğuşan
145	Idioms	(deep) in the weeds expr.	(garson/komi) çok yoğun
146	Idioms	(deep) into the weeds expr.	(garson/komi) çok yoğun
147	Idioms	caught between the devil and the deep blue sea expr.	aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık
148	Idioms	in at the deep end expr.	sıkıntıda
149	Idioms	in at the deep end expr.	zor durumda
150	Idioms	in at the deep end expr.	zor/tehlikeli bir durumda
151	Idioms	in at the deep end expr.	sıkıntılı bir durumda
152	Idioms	in at the deep end expr.	zor/tehlikeli bir durumun içinde
153	Idioms	in at the deep end expr.	sıkıntılı bir durumun içine girmiş
Politics
154	Politics	wipe out the deep state v.	derin devleti temizlemek
155	Politics	eradicate the deep state v.	derin devleti temizlemek
Marine
156	Marine	deep of the sea n.	denizin derinliği
Pathology
157	Pathology	deep phlebothrombosis in the puerperium n.	lohusalıkta derin trombofilebit
Slang
158	Slang	go off the deep end v.	abayı yakmak
159	Slang	go off the deep end v.	kendini bir şeyin içinde bulmak
160	Slang	go off the deep end v.	hazırlıksızken bir anda aşık olmak