Verlauf

trees

Bedeutungen von dem Begriff "trees" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	trees n.	ağaçlar
Slang
2	Slang	trees n.	esrar
3	Slang	trees n.	ot

Bedeutungen, die der Begriff "trees" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 80 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	ornamental trees n.	süs ağaçları
2	General	citrus trees n.	narenciye
3	General	coniferous trees n.	kozalaklı ağaçlar
4	General	money doesn't grow on trees n.	para kolay kazanılmıyor
5	General	money doesn't grow on trees n.	para ağaçta yetişmez
6	General	planting trees n.	ağaç dikimi
7	General	palm trees n.	palmiye ağaçları
8	General	various trees n.	çeşitli ağaçlar
9	General	fell trees v.	ağaç kesmek
10	General	grow on trees v.	bol olmak
11	General	cut trees v.	ağaç kesmek
12	General	plant trees v.	ağaçlar dikmek
13	General	can't see the woods for the trees v.	ayrıntılara takılıp kaldığı için durumu bir bütün olarak görememek
14	General	knock down the trees v.	ağaçları devirmek
15	General	rub up against the trees v.	ağaçlara sürtünmek
16	General	plant trees everywhere v.	heryere ağaç dikmek
17	General	plant new trees v.	yeni ağaçlar dikmek
18	General	plant a lot of trees v.	birçok ağaç dikmek
19	General	covered with trees adj.	ormanlık
20	General	full of trees adj.	ağaçlık
21	General	full of trees adj.	ağaçlarla dolu
Phrases
22	Phrases	don't cut the trees expr.	ağaçları kesmeyin
Proverb
23	Proverb	money does not grow on trees	para kolay kazanılmaz
24	Proverb	money does not grow on trees	para ağaçta yetişmez
25	Proverb	money does not grow on trees	para kolay kazanılmıyor
Idioms
26	Idioms	not able to see the wood for the trees v.	ayrıntılara takılıp genel çerçeveden bakamamak/görememek
27	Idioms	not able to see the wood for the trees v.	ayrıntılara takılıp büyük resmi görememek
28	Idioms	not able to see the wood for the trees v.	ayrıntılara takılıp olayın bütününü görememek
29	Idioms	cannot see the forest for the trees v.	ayrıntılar içinde boğulmak
30	Idioms	can't see the wood for the trees v.	ayrıntılar içinde boğulmak
31	Idioms	not able to see the forest for the trees v.	ayrıntılar içinde boğulmak
32	Idioms	can't see the forest for the trees v.	ayrıntılar içinde boğulmak
33	Idioms	cannot see the wood for the trees v.	ayrıntılar içinde boğulmak
34	Idioms	not able to see the forest for the trees v.	ayrıntılarla uğraşıp büyük resmi görememek
35	Idioms	cannot see the forest for the trees v.	ayrıntılarla uğraşıp büyük resmi görememek
36	Idioms	cannot see the wood for the trees v.	ayrıntılarla uğraşıp büyük resmi görememek
37	Idioms	can't see the wood for the trees v.	ayrıntılarla uğraşıp büyük resmi görememek
38	Idioms	can't see the forest for the trees v.	ayrıntılarla uğraşıp büyük resmi görememek
39	Idioms	grow on trees v.	bol bol olmak
40	Idioms	grow on trees v.	kolay bulunmak
41	Idioms	can't see the forest for the trees v.	ayrıntılar içinde boğulmak
42	Idioms	can't see the forest for the trees v.	ayrıntılarla uğraşıp büyük resmi görememek/kaçırmak
43	Idioms	can't see the woods for the trees v.	ayrıntılar içinde boğulmak
44	Idioms	can't see the woods for the trees v.	ayrıntılarla uğraşıp büyük resmi görememek/kaçırmak
45	Idioms	can't see the wood for the trees v.	ayrıntılar içinde boğulmak
46	Idioms	can't see the wood for the trees v.	ayrıntılarla uğraşıp büyük resmi görememek/kaçırmak
47	Idioms	not grow on trees v.	ağaçta yetişmemek
48	Idioms	not grow on trees v.	bedavadan olmamak/gelmemek
49	Idioms	not grow on trees v.	kolay elde edilmemek
50	Idioms	not grow on trees v.	zor elde edilmek/kazanılmak
51	Idioms	not grow on trees v.	ucuz olmamak
52	Idioms	not see the wood for the trees [uk] v.	ayrıntılara takılıp olayın bütününü görmemek
53	Idioms	not see the wood for the trees [uk] v.	ayrıntılara takılıp genel çerçeveden bakmamak/görmemek
54	Idioms	not see the wood for the trees [uk] v.	ayrıntılara takılıp büyük resmi görmemek
55	Idioms	not see the forest for the trees [us] v.	ayrıntılara takılıp olayın bütününü görmemek
56	Idioms	not see the forest for the trees [us] v.	ayrıntılara takılıp genel çerçeveden bakmamak/görmemek
57	Idioms	not see the forest for the trees [us] v.	ayrıntılara takılıp büyük resmi görmemek
58	Idioms	as trees walking adv.	net bir tanım olmaksızın
59	Idioms	as trees walking adv.	net bir çerçeve çizilmeden
60	Idioms	as trees walking adv.	belirsiz bir şekilde
61	Idioms	money doesn't grow on trees expr.	ekmek aslanın ağzında
Speaking
62	Speaking	look at the trees n.	ağaçlara bak
63	Speaking	the trees are the lungs of the earth expr.	ağaçlar dünyanın akciğerleridir
64	Speaking	leave the trees alone expr.	ağaçları rahat bırak
65	Speaking	what type of trees are those? expr.	bunlar ne ağacı?
66	Speaking	there are trees in the garden expr.	bahçede ağaçlar var
67	Speaking	there's a house in the trees expr.	ağaçların içinde bir ev var
Trade/Economic
68	Trade/Economic	structure trees n.	yapı ağaçları
Marine
69	Marine	cross trees n.	geminin küçük direğinin tepesinde ana direği destekleyen bir çift yatay kereste
70	Marine	cross trees n.	gurceta
Statistics
71	Statistics	classification and regression trees n.	sınıflandırma ve regresyon ağaçları
Botanic
72	Botanic	broad-leaved trees n.	yayvan yapraklı ağaçlar
73	Botanic	deciduous trees n.	yapraklarını döken ağaçlar
74	Botanic	broad leaf trees n.	yayvan yapraklı ağaçlar
Agriculture
75	Agriculture	prune trees v.	ağaç budamak
76	Agriculture	prune trees v.	budamak
Forestry
77	Forestry	movement of trees n.	ağaçların hareketi
78	Forestry	neighbor-joining trees n.	yakın bağlantı ağaçları
79	Forestry	close-set trees n.	yoğun ağaç kümesi
80	Forestry	close-set trees n.	sık ormanlık alan