uçucu - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

uçucu



Bedeutungen von dem Begriff "uçucu" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 21 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
uçucu volatile adj.
General
uçucu pilot n.
uçucu feather n.
uçucu flyer n.
uçucu aviator n.
uçucu aeroplanist n.
uçucu fugacious adj.
uçucu volitant adj.
uçucu flying adj.
uçucu volatile adj.
uçucu ignescent adj.
uçucu temperamental adj.
uçucu light adj.
uçucu ethereous adj.
uçucu light-winged adj.
Technical
uçucu volatilizable adj.
uçucu volatile adj.
uçucu evaporative adj.
uçucu volatilisable adj.
Automotive
uçucu volatile adj.
Food Engineering
uçucu volatile adj.

Bedeutungen, die der Begriff "uçucu" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 248 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
uçucu yakıt aerial fuel n.
durağan gazı uçucu bir sıvının buharı yardımıyla doygun hale getiren alet saturator n.
bitkilerden elde edilen uçucu yağ essential oil n.
uçucu maddelerin kötüye kullanımı volatile substance abuse n.
uçucu organik bileşikler volatile organic compounds n.
uçucu koku volatile smell n.
uçucu madde volatile substance n.
uçucu bitki yağı essential oil n.
uçucu zerreler flying particles n.
uçucu kül fly ash n.
uçucu gaz volatile gas n.
uçucu madde volatile n.
zufa otundan elde edilip içkilerde kullanılan bir uçucu yağ hyssop oil n.
hindistan'da yetişen, andropogon gibi cinslere mensup çimlerden elde edilen hoş kokulu uçucu bir yağ grass oil n.
hindistan'da yetişen, andropogon gibi cinslere mensup çimlerden elde edilen hoş kokulu uçucu bir yağ ginger grass oil n.
(yangın söndürmek için kullanılan) uçucu kimyasallar içeren ve atıldığında patlayan cam şişe grenade n.
uçucu madde ignescent n.
parfümlerde kullanılmak üzere uçucu yağlardan ayrılan kimyasal bileşik isolate n.
uçucu hale getirmek volatilize v.
uçucu hale getirmek volatilise v.
uçucu hale getirilmiş volatilized adj.
uçucu (madde) volatile adj.
uçucu olmayan non-volatile adj.
uçucu olmayan nonvolatile adj.
uçucu hale getirilmiş volatilised adj.
uçucu olmayan nonvolatilisable adj.
uçucu olmayan nonvolatilizable adj.
Phrasals
bir çözeltiden uçucu bir kimyasalı kaynatarak buharlaştırmak boil something away v.
Colloquial
belirli çam ağaçlarının buhar ile damıtılması ile elde edilen uçucu yağ turps [brit] n.
Law
uçucu madde kullanımı volatile substance abuse n.
Politics
uçucu maddeler volatile substances n.
Technical
soluk sarı-kahverengi renkli uçucu yağ amber oil n.
reçinenin kuru damıtılmasıyla elde edilen hafif ve uçucu yağ amber oil n.
analiz numunesinde uçucu madde tayini determination of the volatile matter in the analysis sample n.
havada bulunan uçucu organik bileşikler volatile organic compounds in air n.
konsantre uçucu yağ asidi sayısının tayini concentrate determination of volatile fatty acid number n.
rutubet ve uçucu madde muhtevası moisture and volatile matter content n.
uçucu yağın katılaşmayan kısmı elaeoptene n.
uçucu alevlenebilir bileşenler volatile flammable ingredients n.
uçucu dosya volatile file n.
uçucu ürünler volatile products n.
uçucu olmayan madde nonvolatile vehicle n.
uçucu bellek volatile storage n.
uçucu madde tayini determination of volatile matter n.
uçucu küllü çimento fly ash cement n.
uçucu olmayan bellek nonvolatile memory n.
uçucu halojenli hidrokarbonlar volatile halogenated hydrocarbons n.
uçucu organik kükürt bileşikleri volatile organic sulphur compounds n.
uçucu yağ volatile oil n.
uçucu özdek volatile matter n.
uçucu yanıcı madde volatile combustible matter (vcm) n.
uçucu sülfür volatile sulphide n.
uçucu yapıştırıcı evaporative adhesive n.
uçucu toplama dizgesi foul gas collecting system n.
uçucu gaz nonpersistent gas n.
uçucu olmayan maddelerin klasik metotla tayini conventional determination of non-volatile matters n.
uçucu örgensel bileşik volatile organic compound n.
uçucu yağ asitleri volatile fatty acids n.
uçucu olmayan safsızlıklar non-volatile impurities n.
uçucu kül bunkeri fly ash hopper n.
uçucu madde muhtevasının tayini determination of the volatile content n.
uçucu miktarı volatile content n.
uçucu bellek volatile memory n.
uçucu organik bileşik emisyonlarının tayini determination of the emission of volatile organic compounds n.
uçucu organik flotasyon reaktifleri volatile organic flotation reagents n.
uçucu olmayan eter ekstraktı non-volatile ether extract n.
uçucu tuzlar volatile salts n.
uçucu sıvının buhar geçiş hızı transmission rate of volatile liquid n.
uçucu kül fly ash n.
uçucu model dökümü evaporative-pattern casting n.
uçucu kül bağlayıcılı karışımlar fly ash bound mixtures n.
uçucu organik karbon volatile organic carbon n.
uçucu katı maddeler volatile solids n.
uçucu kül geri beslemesi fly ash return n.
uçucu olmayan madde non-volatile matter n.
uçucu olmayan madde nonvolatile matter n.
uçucu kütük volatile file n.
uçucu madde volatile matter n.
uçucu maddeleri yoğuşturup toplayan damıtma aygıtı rectifier n.
uçucu sıvı volatile liquid n.
uçucu olmayan bellek nonvolatile storage n.
meksika çay bitkilerinden elde edilen kokusu ve tadı kötü ve toksik uçucu yağ american wormseed oil n.
meksika çay bitkilerinden elde edilen kokusu ve tadı kötü ve toksik uçucu yağ chenopodium oil n.
costus bitkisinin kökünden elde edilip parfümlerde kullanılan uçucu bir esansiyel yağ costus oil n.
kaplama malzemelerinde maliyeti düşürmek için çözücülerle birlikte kullanılan uçucu bir sıvı diluent n.
uçucu madde gidermek devolatilize v.
uçucu madde gidermek devolatilise v.
uçucu olmayan nonvolatile adj.
yarı uçucu semivolatile adj.
uçucu olmayan non-volatile adj.
Computer
uçucu olmayan bellek non-volatile storage n.
uçucu olmayan bellek nonvolatile storage n.
uçucu kütük volatile file n.
uçucu bellek volatile storage n.
uçucu bellek volatile memory n.
uçucu dosya volatile file n.
uçucu olmayan bellek non-volatile memory n.
uçucu olmayan bellek nonvolatile memory n.
Informatics
uçucu olmayan bellek nonvolatile memory n.
Telecom
uçucu bellek volatile memory n.
uçucu olmayan artıklar nonvolatile residues n.
Construction
c sınıfı uçucu kül class c fly ash n.
uçucu toz flue dust n.
uçucu kül fly ash n.
uçucu küllü çimento fly-ash cement n.
Lighting
aydınlatma amaçlı kullanılan uçucu bir hidrokarbon gasogen n.
Woodworking
boswellia cinsi ağaçlardan elde edilen ve uçucu yağ içeren zamk-reçine karışımı indian frankincense n.
Dyeing
uçucu boya fugitive dye n.
Automotive
uçucu katı maddeler volatile solids n.
uçucu organik bileşikler volatile organic compounds n.
uçucu organik fraksiyon volatile organic fraction n.
Aeronautic
uluslararası hava nakil vasıtalarında uçucu personel olarak görev yapanlara shgm tarafından tanzim edilen ve görevleri süresince hava hudut kapılarından giriş ve çıkışlarını sağlayan pasaport yerine geçerli belge landing card n.
uçucu sağlığı araştırma ve eğitim merkezi aircrew health research and training center n.
uçucu personel flight personel n.
Marine
uçucu kül katkılı çimento fly ash cement n.
Petrol
uçucu çözücü volatile solvent n.
tiner veya vernik olarak kullanılan, petrolden elde edilen uçucu bir damıtma ürünü mineral spirits n.
(benzin) az uçucu ve yüksek kaynama noktalı low-test adj.
Mining
uçucu kül fly-ash n.
Medical
inhalasyon yolu ile uçucu madde kullanımı volatile substance abuse by inhalation n.
uçucu volatil sülfür içerikleri volatile sulphur compounds n.
uçucu yağ essential oil n.
uçucu madde bağımlılığı volatile substance addiction n.
uçucu madde spirit n.
uçucu safsızlık volatile impurity n.
aromatik bitki özleri ve uçucu yağların banyo veya masajlarda tedavi amaçlı kullanımı aromatherapy n.
eskiden inhalasyon anestetiği olarak kullanılan renksiz, uçucu ve yanıcı bir sıvı divinyl ether n.
Psychology
intoksikatif uçucu maddelerin dumanını solumaya olan bağımlılık solvent abuse n.
Pharmaceutics
petrolden elde edilen ve lokal anestezik olarak kullanılan uçucu bir sıvı rhigolene n.
Food Engineering
rutubet ve uçucu madde tayini determination of moisture and volatile matter n.
rutubet ve uçucu madde tayini determination of moisture and volatile matter content n.
uçucu yağlar volatile oils n.
uçucu organik bulaşan volatile organic contaminant n.
uçucu madde volatile matter n.
uçucu olmayan eter ekstraktı non-volatile ether extract n.
uçucu kükürt bileşikleri volatile sulfur compounds n.
uçucu bileşikler volatile compounds n.
damıtma işleminde en uçucu kısım forerun n.
Chemistry
kauçuğun damıtılmasıyla elde edilen yanıcı, yağlı, uçucu, sıvı hidrokarbon caoutchin n.
kauçuğun damıtılmasıyla elde edilen yanıcı, yağlı, uçucu, sıvı hidrokarbon caoutchoucin n.
eski zamanlarda unları ağartmak ve yaşlandırmak için kullanılan sarı, keskin ve uçucu bir yağ nitrogen trichloride n.
bitkilerin uçucu yağlarında ve yağlı reçinelerinde bulunan çeşitli doymamış hidrokarbonlara verilen ad terpene n.
bitkilerin uçucu yağlarında ve yağlı reçinelerinde bulunan çeşitli doymamış hidrokarbonların oksijenli türevlerine verilen ad terpene n.
birçok uçucu yağda bulunan kokulu bir sıvı ester terpinyl acetate n.
odun yağlarından elde edilen ve esas olarak organik sentezlerde kullanılan, renksiz, uçucu, heterosiklik bir organik bileşik tetraphenol n.
odun yağlarından elde edilen ve esas olarak organik sentezlerde kullanılan, renksiz, uçucu, heterosiklik bir organik bileşik furfuran n.
odun yağlarından elde edilen ve esas olarak organik sentezlerde kullanılan, renksiz, uçucu, heterosiklik bir organik bileşik furan n.
mazı ağacının yaprak ve dallarından elde edilen kokulu ve uçucu yağ thuja oil n.
klorun yüksek sıcaklıkta titanyum veya titanyum dioksit ile etkimeye girmesi ile meydana gelen uçucu sıvı bir bileşik titanium tetrachloride n.
uçucu bir sıvı karışımın en başta damıtılan kısmı top n.
geçmişte anestezik olarak kullanılan uçucu bir sıvı trichloromethane n.
geçmişte anestezik olarak kullanılan uçucu bir sıvı chloroform n.
diboran ve amonyağın ısıtılmasıyla meydana gelen renksiz ve uçucu bir sıvı bileşik triborine triamine n.
diboran ve amonyağın ısıtılmasıyla meydana gelen renksiz ve uçucu bir sıvı bileşik borazole n.
diboran ve amonyağın ısıtılmasıyla meydana gelen renksiz ve uçucu bir sıvı bileşik borazine n.
reçineye ve uçucu yağa ek olarak benzoik veya sinnamik asit içeren reçineli maddelere verilen ad true balsam n.
reçineye ve uçucu yağa ek olarak benzoik veya sinnamik asit içeren reçineli maddelere verilen ad balsam n.
belirli çam ağaçlarının buhar ile damıtılması ile elde edilen uçucu yağ turpentine n.
belirli çam ağaçlarının buhar ile damıtılması ile elde edilen uçucu yağ spirits of turpentine n.
belirli çam ağaçlarının buhar ile damıtılması ile elde edilen uçucu yağ oil of turpentine n.
belirli çam ağaçlarının buhar ile damıtılması ile elde edilen uçucu yağ gum spirits n.
belirli çam ağaçlarının buhar ile damıtılması ile elde edilen uçucu yağ gum turpentine n.
propilenin yüksek sıcaklıkta klorlanması ile elde edilen uçucu keskin kokulu toksik ve yanıcı bir sıvı allyl chloride n.
bir tür uçucu alkolit capsicine n.
toplam uçucu organik klorür total volatile organic chloride n.
uçucu madde volatile substance n.
uçucu olmayan asitler non-volatile acids n.
uçucu yağ asit konsantrasyonu volatile fatty acid concentration n.
uçucu organik bileşik volatile organic compound n.
uçucu su volatile water n.
uçucu alkol volatile alcohol n.
uçucu azotlu bazlar volatile nitrogenous bases n.
uçucu klorür volatile chloride n.
uçucu yağ asidi sayısı volatile fatty acid number n.
uçucu baz volatile base n.
uçucu çözücü volatile solvent n.
anason ve rezene benzeri bitkilerin uçucu yağlarından oluşan bir madde anethol n.
anason ve rezene benzeri bitkilerin uçucu yağlarından oluşan bir madde anise camphor n.
uçucu yağın sıvı kısmı elaoptene n.
uçucu yağ ethereal oil n.
uçucu yağ ethereous oil n.
uçucu bir sıvı hidrokarbon valylene n.
asetondaki bazı suçekerlerden elde edilen nane kokulu uçucu bir sıvı mesityl n.
asetondaki bazı suçekerlerden elde edilen nane kokulu uçucu bir sıvı dumasin n.
metil alkolün eterleştirilmesiyle elde edilen hafif, uçucu bir eter methyl oxide n.
acı bademe benzer tadı olan uçucu bir sıvı veya oldukça zehirli bir gaz hydrogen cyanide n.
kokarcanınkine benzer güçlü kokusu olan uçucu bir sıvı butyl mercaptan n.
uçucu yağlarda bulunan yüksek kaynama noktalı bir sıvı aldehit decanal n.
uçucu yağlarda bulunan yüksek kaynama noktalı bir sıvı aldehit apric aldehyde n.
uçucu yağlarda bulunan yüksek kaynama noktalı bir sıvı aldehit decylaldehyde n.
uçucu yağlarda bulunan yüksek kaynama noktalı bir sıvı aldehit capraldehyde n.
birtakım alil türevlerinden yapay olarak elde edilen uçucu ve acı bir sıvı dipropargyl n.
uçucu kimyasal ice n.
kükürdün bezir yağı ile kaynatılmasıyla elde edilen bir uçucu sıvı odmyl n.
acı bademin maserasyon ve distilasyonuyla elde edilen zehirli bir uçucu gaz oil of bitter almonds n.
doğal uçucu yağın soğukta kısmen katılaşan sıvı kısmı oleoptene n.
iki alil radikalinden oluşan uçucu ve keskin bir sıvı hidrokarbon diallyl n.
klor ile etilenin birleşiminden oluşan renksiz ve uçucu bir sıvı dutch liquid n.
klor ile etilenin birleşiminden oluşan renksiz ve uçucu bir sıvı dutch oil n.
uçucu ve yanıcı normal hidrokarbon sıvısı pentane n.
uçucu ve yanıcı normal hidrokarbon sıvısı normal pentane n.
uçucu ve yanıcı normal hidrokarbon sıvısı n-pentane n.
bazı kemiklerin damıtılmasıyla elde edilen katı ve uçucu bir amonyak karbonatı salt of hartshorn n.
uçucu olmayan cisimler fixed bodies n.
uçucu olmayan yağ fixed oil n.
uçucu olmayan yağlı maddeler fixed oils n.
uçucu yağın yanması veya parlaması için gereken miktarda buharlaştığı derece flashing point n.
en kararlı osmiyum bileşiği olan beyaz, uçucu ve kristalli bir madde osmic tetroxide n.
(sıvının) en uçucu kısmını damıtmak top v.
uçucu (çözelti) unbuffered adj.
Biochemistry
soğutucu olarak kullanılan uçucu bir tür hidrokarbon karışımı rhigolene n.
mürden elde edilen uçucu bir yağ myrrhol n.
Zoology
uçucu kuşgiller carinatae n.
Botanic
kaliforniya çam fıstığı ağacı reçinesi ve balsamından elde edilen bir tür uçucu yağ abietene n.
biyojenik uçucu organik bileşik biogenic volatile organic compound (bvoc) n.
eskiden diş ağrısını dindirmekte kullanılan uçucu yağ içeren küçük bir akdeniz bitkisi pellitory (anacyclus pyrethrum) n.
eskiden diş ağrısını dindirmekte kullanılan uçucu yağ içeren küçük bir akdeniz bitkisi pellitory-of-spain n.
taze güllerden elde edilen uçucu kokulu bir yağ attar of roses n.
güve otunun köklerinden elde edilen bir uçucu yağ vetiver n.
güve otundan elde edilen sakinleştirici ve rahatlatıcı bir uçucu yağ vetivert n.
yanıcı uçucu maddeler içeren çeşitli ağaçlara verilen ad lightwood n.
amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen, uzun aromatik yaprakları uçucu yağ, zamk ve mazı tozu açısından zengin olan çalımsı yabani bir biber matico n.
amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen, uzun aromatik yaprakları uçucu yağ, zamk ve mazı tozu açısından zengin olan çalımsı yabani bir biber piper aduncum n.
amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen, uzun aromatik yaprakları uçucu yağ, zamk ve mazı tozu açısından zengin olan çalımsı yabani bir biber piper angustifolium n.
amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen yabani bir biberin uçucu yağ, zamk ve mazı tozu açısından zengin olan, eskiden tıpta uyarıcı ve kan durdurucu olarak kullanılan uzun aromatik yaprakları matico n.
bekletilen elma ve armutların olgunlaşan dokularının yaydığı uçucu maddeler sebebiyle renklerinin bozulması scalding n.
şeytantersinin uçucu bileşenlerini içeren foetid adj.
Environment
havadaki uçucu organik bileşiklerin analizi analysis of volatile organic compounds in air n.
uçucu olmayan radyonüklidlerin alfa aktivitesinin ölçülmesi gross alpha activity of nonvolatile radionuclides n.
uçucu katılar volatile solids n.
uçucu organik bileşik volatile organic compound (voc) n.
uçucu kül fly ash n.
uçucu çökelmemiş katı madde volatile suspended solids n.
uçucu askıda katı madde konsantrasyonu volatile suspended solids concentration n.
uçucu organik bileşikler volatile organic compounds n.
uçucu alerji yapıcılar aerdallergens n.
uçucu organik bileşiklerden numune alma sampling of volatile organic compounds n.
Geology
lav yerine uçucu madde püskürten yanardağ cryovolcano n.
(kömür) uçucu madde içeriği yüksek fat adj.
Military
uçucu kimyasal harp maddesi nonpersistent agent n.
uçucu personel flight personnel n.
Archaic
uçucu olmayan close adj.
Ornithology
uçucu kuşlar carinate n.
Entomology
şekli sivrisineğe benzediği halde ısırmayan, larvalarını göllere bırakan uçucu bir sinek lake fly (chironomus) n.
Slang
uçucu madde koklama bağımlısı tollyheads n.
uçucu madde bağımlısı gluer n.
uçucu madde bağımlısı gluey n.
sarhoş olmak için uçucu madde dumanı solumak huff v.