ulaşan - Türkisch Englisch Wörterbuch

ulaşan

Bedeutungen von dem Begriff "ulaşan" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ulaşan attainer n.
ulaşan arriving adj.

Bedeutungen, die der Begriff "ulaşan" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 62 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Colloquial
(belli bir standarda/beklentiye) ulaşan up to (something) expr.
The rest, which brings it up to 14%, is inflation.
Geriye kalan ve %14'e ulaşan kısım ise enflasyondur.

More Sentences
General
erişen/ulaşan kimse reacher n.
yeniden (sonuca) ulaşan kimse rediscoverer n.
ulaşan kimse arriver n.
ulaşan kimse arrival n.
hızlı bir şekilde başarıya ulaşan kimse boomer n.
hızlı bir şekilde başarıya ulaşan şey boomer n.
amacına ulaşan şey bell ringer n.
başarıya ulaşan şey successful adj.
günümüze ulaşan extant adj.
toprak ve sudan ulaşan terraqueous adj.
sırasıyla iki kişi vasıtasıyla ulaşan thirdhand adj.
mesafenin yarısına ulaşan half adj.
hedeflenen işarete ulaşan home adj.
hedeflenen yere ulaşan home adj.
tek seferde başarıya ulaşan one-shot adj.
tek seferde başarıya ulaşan one-shot adj.
kıyıdan kıyıya ulaşan coast-to-coast adj.
açık fikirli ve çevresindekilere ulaşan outward-looking adj.
hızla maksimumuma ulaşan (grafik veya trend) spiked adj.
Colloquial
beklenmedik bir şekilde başarıya ulaşan yapım sleeper hit n.
Idioms
hedefe ilk ulaşan kimse first past the post [uk] n.
...ulaşan kazanır (the) best of (an odd number) expr.
üçe/beşe vs. ulaşan kazanır the best of three, five, etc. expr.
Speaking
elimize henüz ulaşan bilgilere göre we now have reports indicating that expr.
Computer
bir petaflops'a ulaşan ilk süper bilgisayar roadrunner n.
Marine
varış limanına ulaşan malların alıcıya ulaştıran taşımacı delivering carrier n.
Medical
ortabeynin ön kısmından başlayıp retinanın ön yüzeyine ulaşan ve retinadan beyne görsel uyarım iletimini sağlayan, kafatası sinirlerinin ikinci çiftinden her biri optic n.
Anatomy
lateral genikulattan görme merkezine ulaşan sinir yolu optic radiation n.
(kalamarda) böbrekten geçerek brankial kalbe ulaşan damar precava n.
(kalamarda) böbrekten geçerek brankial kalbe ulaşan damara ait veya ilgili precaval adj.
Mental Health
pornografi gibi görsel uyarıcılardan cinsel doyuma ulaşan scopophiliac adj.
pornografi gibi görsel uyarıcılardan cinsel doyuma ulaşan scopophilic adj.
Optics
gözdeki retinaya ulaşan ışık miktarını ölçmekte kullanılan bir ışık yoğunluğu birimi troland n.
Biology
henüz larva aşamasındayken cinsel olgunluğa ulaşan neotenic adj.
larva aşamasındayken cinsel olgunluğa ulaşan neotenous adj.
Marine Biology
henüz larva aşamasındayken cinsel olgunluğa ulaşan bir semender cinsi typhlomolge n.
ohio vadisi'ndeki akarsulara özgü, uzunluğu 45 cm'ye kadar ulaşan büyük ve obur bir su semenderi mud devil n.
Botanic
lobları karşılıklı çiftler halinde bulunup aralarındaki yarıkları orta damara kadar ulaşan (yaprak) pinnatipartite adj.
Breeding
toynağın yarısına ulaşan kısa at nalı tip n.
Literature
devasa bir boyuta ulaşan, hareket edebilen ve insanları öldürebilen kurgusal bitki triffid n.
Religious
nirvana'ya ulaşan budist arhant n.
nirvana'ya ulaşan budist lohan n.
nirvana'ya ulaşan budist arhat n.
nirvana'ya ulaşan kimse buddha n.
budalığa ulaşan kimse buddha n.
(roma katolik kilisesi'nde) azizlik mertebesinin ilk aşamasına ulaşan venerable adj.
Environment
dünya yüzeyine ulaşan güneş ışını miktarındaki artış global brightening n.
dünya yüzeyine ulaşan güneş radyasyonunu azaltma global dimming n.
Geography
zambiya ve kongo demokratik cumhuriyeti sınırından doğarak orta zambiya'ya ulaşan bir nehir kafue n.
gobi çölünden hazar denizine ulaşan, orta asya'da bulunan geniş bir bölge russian turkestan n.
iskoçya sınırına kadar ulaşan uzun bir patika pennine way n.
roma'dan galya alpleri'ne ulaşan eski roma yolu flaminian way n.
denize ulaşan ve buzulları çözünen tidal adj.
Sport
bitiş çizgisine ilk ulaşan yarışmacıların çok gerisinde kalan yarışmacı grubu ruck n.
bitiş çizgisine ulaşan ilk kişinin kazandığı yarış türü scratch race n.
Baseball
(ikinci veya üçüncü kaleye ulaşan vuruş) vurucunun kaleye gitmesini sağlayan stand-up adj.
Wagering
(at yarışında) bitiş çizgisine ilk ulaşan olma win n.
(at yarışında) bitiş direğine ilk ulaşan olma win n.
Art
(sanatsal performansta) form, zarafet veya vizyonda mükemmelliğe ulaşan victorious adj.
Photography
fotoğraf makinesindeki hassas filme ulaşan ve görüntü oluşturmayan ışık flare n.
Librarianship
ilk basılan kitapların günümüze ulaşan nüshaları cunabula n.