uncertain - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

uncertain

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "uncertain" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 24 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
uncertain adj. belirsiz
General
uncertain adj. bilinmez
uncertain adj. şüpheli
uncertain adj. bellisiz
uncertain adj. tereddütlü
uncertain adj. değişken
uncertain adj. kararsız
uncertain adj. emin olmayan
uncertain adj. güvenilmez
uncertain adj. dönek
uncertain adj. belirsiz
uncertain adj. kuşkulu
uncertain adj. düzensiz yanıp sönen
uncertain adj. tesadüfi
Trade/Economic
uncertain adj. belli olmayan
uncertain adj. belli değil
uncertain adj. belirsiz
uncertain adj. bilinmeyen
uncertain adj. malum olmayan
uncertain adj. kuşkulu
uncertain adj. şüphe uyandıran
Technical
uncertain adj. belirsiz
uncertain adj. kesin olmayan
Geography
uncertain n. teksas eyaletinde şehir

Bedeutungen, die der Begriff "uncertain" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 23 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
an uncertain world n. şüphelerle dolu bir dünya
an uncertain world n. belirsizliklerle dolu bir dünya
uncertain environment n. harekat ortamı
uncertain environment n. ordunun işleyişini ve birlik komutanının kararlarını etkileyen koşullar ve durumlar
uncertain environment n. belirsiz ortam
be uncertain v. kararsız olmak
be uncertain v. kesin olmamak
become uncertain v. belirsiz bir hal almak
become uncertain v. belirsizleşmek
remain uncertain v. belirsizliğini korumak
Phrases
in no uncertain terms expr. kesin bir şekilde
in no uncertain terms expr. kesin bir dille
in no uncertain manner expr. kesin bir şekilde
in no uncertain manner expr. kesin bir dille
Idioms
in no uncertain terms adv. hiçbir belirsizliğe yer bırakmaksızın
in no uncertain terms adv. hiçbir hususta tereddüte mahal vermeksizin
in no uncertain terms expr. açıkça/çok net bir şekilde
in no uncertain terms expr. sert ve açık bir şekilde
in no uncertain terms expr. yanlış anlamaya mahal vermeden
in no uncertain terms expr. yanlış anlamaya meydan vermeden
Speaking
it remains uncertain expr. belirsizliğini koruyor
Trade/Economic
uncertain event n. belirsiz olay
uncertain event n. kesin olmayan olay