seeing - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

seeing

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "seeing" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
seeing n. görme
seeing n. sezme yetisi
seeing n. öngörü gücü
seeing adj. sezgili
seeing adj. önsezi gücü olan
Astronomy
seeing n. teleskopik olarak gözlemlenen gök cisimlerinin görüntü kalitesi

Bedeutungen, die der Begriff "seeing" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 95 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
seeing red n. çok öfkelenme
price for seeing the bride’s face n. yüz görümlüğü
seeing red n. öfkelenerek
seeing eye dog n. gözleri görmeyen birine rehberlik eden köpek
sight seeing n. gezme
seeing eye dog n. rehber köpek
seeing red n. öfkelenme
sight-seeing n. turistik yerleri gezme
all-seeing eye of god n. tanrının her şeyi gören gözü
crystal-seeing n. kristal küreyle fal bakma
seeing eye® n. bir rehber köpek markası
seeing-eye dog [us] n. rehber köpek
die without seeing somebody v. hasret gitmek
understand by seeing v. görerek anlamak
keep on seeing someone v. görüşmeye devam etmek
sign the death certificate without seeing the body v. ölüm belgesini cesedi görmeden imzalamak
start seeing his/her ex again v. eski sevgiliyle yeniden görüşmeye başlamak
start seeing his/her ex again v. eski sevgilisi ile yeniden görüşmeye başlamak
cannot stand seeing blood v. kan görmeye dayanamamak
look forward to seeing v. görmek icin sabırsızlanmak
worth seeing adj. görülmeye değer
all-seeing adj. her şeyi gören
far-seeing adj. durendiş
worth-seeing adj. görülmeye değer
worth-seeing adj. görmeye değer
far-seeing adj. ileri görüşlü
clear-seeing adj. net görüşlü
clear-seeing adj. net algılayan
clear-seeing adj. net bir anlayışa sahip
sight-seeing adj. turistik yerleri gören
sight-seeing adj. turistik yerleri gösteren
sight-seeing adj. turistik yerleri gezmede kullanılan
sight-seeing adj. gezip görülecek yerleri gören
sight-seeing adj. görülecek yerleri gösteren
without seeing adv. görmeden
seeing that conj. için
seeing that conj. mademki
seeing that conj. hazır…
seeing that conj. madem
seeing that conj. -diğine göre
seeing that conj. -diği için
seeing that conj. -e göre
seeing that conj. -eceğine göre
seeing (that) conj. göz önünde bulundurarak
seeing (that) conj. mademki
seeing (that) conj. ele alındığında
seeing (as) conj. göz önünde bulundurarak
seeing (as) conj. mademki
seeing (as) conj. ele alındığında
Phrases
seeing is believing expr. görmek inanmaktır
all the better for seeing you expr. sizi gördüğüme sevindim
Proverb
seeing is believing gözümle görmeden inanmam
seeing is believing gördüğün şeye inan
Colloquial
bcnu (be seeing you) interj. görüşmek üzere
bcnu (be seeing you) interj. görüşürüz
(I'll) be seeing ya expr. görüşürüz
fancy seeing you here! expr. kimleri görüyorum!
seeing as/that... expr. -eceğine göre
seeing as/that... expr. -diğine göre
seeing as/that... expr. -diği için
seeing as/that... expr. -den dolayı
seeing as/that... expr. nedeniyle
you're seeing things expr. halüsinasyon görüyorsun
you're seeing things expr. sanrılar görüyorsun
you're seeing things expr. gerçekte olmayan şeyler görüyorsun
you're seeing things expr. hayal görüyorsun
Idioms
stop seeing things in black and white v. at gözlüğünü çıkarmak
be seeing things v. halüsinasyon görmek
be seeing things v. sanrılar görmek
be seeing things v. gerçekte olmayan şeyler görmek
be seeing things v. hayal görmek
seeing pink elephants expr. sarhoş
seeing pink spiders expr. sarhoş
seeing snakes expr. sarhoş
Speaking
you've been seeing a lot of her lately expr. anladığım kadarıyla son zamanlarda onunla çok sık görüşüyorsunuz
you've been seeing a lot of him lately expr. anladığım kadarıyla son zamanlarda onunla çok sık görüşüyorsunuz
are you excited about seeing your mom? expr. anneni göreceğin için heyecanlı mısın?
I've been seeing someone expr. biriyle birlikteyim
I've been seeing someone expr. biriyle görüşüyorum
is there anything in this area worth seeing? expr. bu bölgede görülmeye değer bir yer var mı?
are you seeing someone else? expr. beni aldatıyor musun?
are you seeing someone else? expr. başka birisiyle mi görüşüyorsun?
I'll be seeing you expr. görüşürüz
I'm sure we'll be seeing each other real soon expr. eminim çok yakın bir zamanda görüşeceğiz
nice seeing you expr. seni görmek güzel
looking forward to seeing you expr. seni görmek için sabırsızlanıyorum
you've been seeing a lot of him lately expr. son zamanlarda onunla çok sık görüşüyorsun
I'm not seeing anyone other than you expr. senden başkasıyla görüşmüyorum
I don't like seeing you sad expr. seni üzgün görmeyi sevmiyorum
seeing you like this expr. seni böyle görmek
I hope you didn't get the wrong idea about seeing me with him expr. umarım beni onunla gördüğünde yanlış bir fikre kapılmamışsındır
Tourism
sight seeing tour n. gezip görme turu
Cinema
be seeing you expr. görüşmek üzere
Modern Slang
all-seeing eye n. her şeyi gören göz
Star Wars
seeing stone n. görüş taşı