unlawful - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

unlawful

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "unlawful" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 21 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
unlawful adj. yasadışı
unlawful adj. kanunsuz
General
unlawful adj. illegal
unlawful adj. yolsuz
unlawful adj. hukuka aykırı
unlawful adj. haram
unlawful adj. gayri meşru
unlawful adj. kanuna aykırı
unlawful adj. hukuksuz
unlawful adj. yasalara aykırı
unlawful adj. usulsüz
Trade/Economic
unlawful n. kanuna aykırı
unlawful adj. kanunsuz
unlawful adj. yasaya aykırı
Law
unlawful n. kanuna aykırı
unlawful adj. gayrikanuni
unlawful adj. hukuka aykırı
unlawful adj. haksız
unlawful adj. gayrimeşru
unlawful adj. kanunsuz
Politics
unlawful adj. hukuk dışı

Bedeutungen, die der Begriff "unlawful" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 57 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
unlawful entry n. gayrimenkul işgali
unlawful carnal knowledge n. yasadışı cinsel ilişki
unlawful carnal knowledge n. yasaklanmış veya tabu olan cinsel ilişki
declare unlawful v. yasadışı ilan etmek
free from collusion and unlawful conduct adj. muvazaadan ari
Trade/Economic
unlawful price n. fahiş fiyat
unlawful profit n. haksız kazanç
unlawful profits n. haksız kazanç
unlawful means n. yasal olmayan yollar
unlawful business n. yasadışı işler
Law
unlawful killing n. adam öldürme
unlawful means n. gayrimeşru yollar
unlawful profit n. gayrimeşru kazanç
unlawful cohabitation n. gayrimeşru birleşme
unlawful wearing n. gasp
unlawful cohabitation n. evlenmeden beraber yaşama
unlawful cohabitation n. gayrimeşru beraberlik
unlawful detainer n. fuzuli işgal
unlawful measure n. gayrimeşru ölçü
unlawful profit n. haksız kazanç
unlawful interference n. haksız müdahale
unlawful acts n. hukuka aykırı fiiller
unlawful search n. haksız arama
unlawful entry n. haksız giriş
unlawful detainer n. haksız işgal
unlawful request n. hukuka aykırı talep
unlawful eavesdropping n. izinsiz telefon dinlemesi
unlawful eavesdropping n. izinsiz dinleme
unlawful entry n. kanunsuz işgal
unlawful possession n. kanuni olmayan zilyetlik
unlawful assembly n. kanuna aykırı toplantı
unlawful contract n. kanuna aykırı akit
unlawful condition n. kanuna aykırı şart
unlawful interference n. kanunsuz girişim
unlawful search n. kanunsuz araştırma
unlawful entry n. kanunsuz giriş
unlawful possession n. kanuna aykırı zilyetlik
unlawful means n. kanunsuz yollar
unlawful contract n. kanunu aykırı sözleşme
unlawful killing n. katletme
unlawful killing n. yasadışı öldürme
unlawful eavesdropping n. yasa dışı telefon dinlemesi
unlawful means n. yasal olmayan yollar
unlawful assembly n. yasa dışı toplantı
unlawful eavesdropping n. yasadışı dinleme
unlawful means n. yasa dışı yollar
unlawful eavesdropping n. yasa dışı dinleme
unlawful practice n. yasadışı uygulama
Politics
unlawful interference n. fuzuli müdahale
unlawful interference n. kanunsuz müdahale
unlawful interference n. yasadışı müdahale
unlawful combination n. yasadışı birlik
unlawful combination n. yasadışı birleşme
unlawful combatant n. yasadışı savaşçı
unlawful combatant n. savaşçı devletin belirlediği kriterlere uymadığı için ele geçirildiğinde savaş tutsağı sayılmayan, savaşa katılmış siviller
declare a concentration unlawful v. bir yoğunlaşmanın hukuka aykırı olduğunu açıklamak
Informatics
unlawful restraint n. yasa dışı engelleme