upstream - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

upstream

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "upstream" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 29 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
upstream n. kaynak yönü
upstream n. yukarı akıntı
upstream adj. ırmağın yukarısındaki
upstream adj. nehrin yukarısındaki
upstream adv. akış yukarı
upstream adv. ırmağın yukarı kısmına doğru
upstream adv. yukarı yönde
upstream adv. akıntıya karşı
Trade/Economic
upstream adj. üretime dönük
Law
upstream adj. yukarı kıyıdaş
Industry
upstream adj. (üretim sürecinde) ilk aşamalarda olan
upstream adj. (tedarik zincirinde) ilk aşamalarda olan
upstream adv. (üretim sürecinde) ilk aşamalarda
upstream adv. (tedarik zincirinde) ilk aşamalarda
Technical
upstream n. sistem girişi
upstream n. yukarı akım
upstream n. yukarı akıntı
upstream adj. yukarı yönde
Computer
upstream adj. aboneden yukarı yönde
Informatics
upstream adj. yukarı yönde
Telecom
upstream n. alt sistemden ana sisteme doğru veri akışı
Automotive
upstream n. giriş
Marine
upstream n. memba tarafı
Petrol
upstream n. arama ve üretim faaliyetlerini kapsayan grup
upstream adj. petrol üretiminden önceki aşamalara ait
upstream adj. petrol üretiminden önceki aşamalar için
Food Engineering
upstream n. işlem öncesi
Biology
upstream adj. dna, rna veya protein molekülünün kayıt yazım, kalıt okuma veya sentez yönünün tersine olan
Marine Biology
upstream n. akıntıya karşı

Bedeutungen, die der Begriff "upstream" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 39 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
upstream face n. memba yüzü
Idioms
swim upstream v. akıntıya karşı yüzmek
swim upstream v. çoğunluğa uymamak
swim upstream v. çoğunluğa ters hareket etmek
swim upstream v. ters gitmek
swim upstream v. sürüye uymamak
like trying to swim upstream expr. deveye hendek atlatmak kadar zor
like trying to swim upstream expr. akıntıya karşı kürek çekmek gibi
Trade/Economic
upstream transactions n. ortaklarla işlemler
upstream transactions n. yukarıya yönelik işlemler
Law
upstream market n. üst pazar
Technical
upstream measuring section n. akış yukarı ölçüm kesiti
upstream slope n. akışyukarı eğim
upstream pressure n. giriş basıncı
upstream cofferdam n. kaynak yönü çevirme bendi
upstream face n. kaynak yönü yüzü
upstream batter n. kaynak yönü yüzü eğimi
upstream cofferdam n. memba yönü çevirme bendi
upstream measuring section n. memba ölçüm kesiti
upstream batter n. memba yüzü eğimi
upstream elevation n. memba görünüşü
upstream cofferdam n. memba batardosu
upstream fill n. memba dolgusu
upstream blanket n. memba blanketi
upstream slope n. memba şevi
upstream face n. memba yüzü
upstream measuring section n. sugelim ölçüm kesiti
upstream pressure n. yukarı yönde basınç
Computer
upstream service provider n. üst servis sağlayıcı
Construction
upstream coffer dam n. memba batardosu
upstream conveyor n. yukarı giden konveyör
Automotive
upstream heated oxygen sensor n. giriş tarafı ısıtılmış oksijen sensörü
upstream emissions n. kullanım öncesi emisyonlar
Marine
quadratic upstream interpolation for convective kinematics n. devri  daim hareket için ikinci derece yukarıdan interpolasyon
Petrol
upstream activities n. petrol, doğal gaz gibi kaynakların yer altından çıkarılması faaliyetleri
upstream industry n. üretime dönük endüstri/sanayi (petrol çıkarma vb.)
upstream markets n. yukarı pazarlar
Medical
upstream theraphy n. hastalığın/komplikasyonun gelişimini önleyici tedavi
Biology
upstream processing n. hedef mikroorganizma için besin kaynağı olarak kullanılacak ham maddenin hazırlanması