varoluş - Türkisch Englisch Wörterbuch

varoluş

Bedeutungen von dem Begriff "varoluş" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
varoluş existence n.
One aspect of a secure existence is a life free from terror.
Güvenli bir varoluşun bir yönü de terörden uzak bir yaşamdır.

More Sentences
General
varoluş existence n.
If we fail to do so, we will have lost some of the justification for our own existence.
Eğer bunu başaramazsak, kendi varoluş gerekçelerimizin bir kısmını kaybetmiş olacağız.

More Sentences
varoluş being n.
It's a more powerful way of being in the long run.
Bu uzun vadede daha güçlü bir varoluş biçimidir.

More Sentences
varoluş entity n.
varoluş subsistence n.
varoluş presence n.
varoluş dasein n.
varoluş extancy [obsolete] n.
Philosophy
varoluş esse n.

Bedeutungen, die der Begriff "varoluş" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 42 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
varoluş mücadelesi struggle for existence n.
We are dealing here with a struggle for existence between two peoples.
Burada iki halk arasındaki bir varoluş mücadelesiyle karşı karşıyayız.

More Sentences
varoluş felsefesi existential philosophy n.
bir arada varoluş coexistence n.
büyük varoluş zinciri great chain of being n.
varoluş nedeni raison d'être (reason for being) n.
varoluş sebebi raison d'être (reason for being) n.
varoluş sorunu existence problem n.
varoluş problemi existence problem n.
varoluş acısı world pain n.
varoluş acısı weltschmerz n.
gizil varoluş virtuality n.
aldatıcı varoluş deceptive existence n.
somutlaşmış varoluş embodied presence n.
müteakip varoluş postexistence n.
önceden varoluş preexistency [obsolete] n.
varoluş alanı sphere n.
Idioms
münzevi varoluş spartan existence n.
ruhsal varoluş ghostly presence n.
birinin varoluş nedeni one's raison d'être n.
Trade/Economic
başlıbaşına varoluş entity n.
Psychology
bireyin bedensel varoluş farkındalığı cenesthesis n.
bireyin bedensel varoluş farkındalığı cenesthesia n.
bireyin bedensel varoluş farkındalığı coenesthesis n.
bireyin bedensel varoluş farkındalığı coenesthesia n.
yaşam enerjisinden yoksun, yaşamdan kopuk varoluş biçimi nonlife n.
varoluş krizi existential crisis n.
varoluş sancısı existential crisis n.
Linguistics
tek bir varoluş biçimi bulunan monopersonal adj.
Philosophy
varoluş endişesi existential angst n.
varoluş endişesi existential anxiety n.
varoluş endişesi existential dread n.
bazı filozoflara göre yaşam, zihin, tanrı gibi daha yüksek varoluş seviyelerinin ortaya çıkmasında rol oynayan bir ilke nisus n.
gerçek ve nesnel varoluş nature n.
gerçek varoluş thereness n.
(kartezyen felsefesinde) iki temel varoluş biçiminden biri mind n.
teosofide varoluş alanı plane n.
bağımsız varoluş perseity n.
gerçek varoluş açısından ontically adv.
varoluş anlamı veren ön ek onto- pref.
varoluş özden önce gelir existence precedes essence expr.
Art
alternatif varoluş düzlemi dimension n.
Archaic
gelecekteki varoluş futurition n.