willful - Türkisch Englisch Wörterbuch

willful

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "willful" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 15 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
willful adj. kasıtlı
These factors then motivate the willful action.
Bu faktörler daha sonra kasıtlı eylemi motive eder.

More Sentences
willful adj. inatçı
Teenagers have a tendency to be willful.
Gençlerin inatçı davranma huyları vardır.

More Sentences
willful adj. düşüncesinde inat eden
willful adj. çok bencil bir şekilde inatçı
willful adj. mahsus yapılan
willful adj. isteğinde inat eden
willful adj. gönüllü
willful adj. kasti
willful adj. direngen
willful adj. bilerek yapılan
willful adj. taammüden
willful adj. bile bile
Law
willful adj. taammüden
willful adj. kasti
willful adj. kasıtlı

Bedeutungen, die der Begriff "willful" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 31 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
willful destruction n. istemli yıkım
willful neglect n. umursamazlık
willful neglect n. kasti ihmal
willful neglect n. ihmalkarlık
willful neglect n. kasti kayıtsızlık
willful [obsolete] adj. isteyerek yapılan
willful [obsolete] adj. itaat eden
willful [obsolete] adj. baş eğen
willful [obsolete] adj. boyun eğen
willful [obsolete] adj. iradeyle yapılan
willful [obsolete] adj. razı olan
Idioms
willful ignorance n. bilerek göz ardı etme
willful ignorance n. bile bile lades
willful ignorance n. kasıtlı cehalet
willful ignorance n. bilinçli cahillik
Trade/Economic
willful misconduct n. kötü niyetli hareket
Law
willful homicide n. kasıtlı adam öldürme
willful murder n. taammüden adam öldürme
willful murder n. kasten adam öldürme
willful homicide n. taammüden cinayet
willful homicide n. taammüden adam öldürme
willful murder n. taammüden cinayet
willful homicide n. kasten adam öldürme
willful murder n. kasıtlı adam öldürme
willful misconduct n. bilerek isteyerek görevi kötüye kullanma
willful misconduct n. kasıtlı suistimal
willful murder n. kasten öldürme
willful injury n. kasten yaralama
willful and malicious injury n. kasten yaralama
willful misconduct n. pervasızca hareket
willful desertion n. eşlerden birinin diğerini geri dönmemek ve evlilik bağına son vermek niyetiyle terk etmesi