yetkisiz - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yetkisiz



Bedeutungen von dem Begriff "yetkisiz" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 15 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
yetkisiz unauthorized adj.
General
yetkisiz unjustified adj.
yetkisiz incompetent adj.
yetkisiz vestless adj.
yetkisiz unauthorised adj.
yetkisiz warrantless adj.
yetkisiz unchartered adj.
yetkisiz unentitled adj.
yetkisiz rogue adj.
yetkisiz inauthoritative adj.
yetkisiz peanut adj.
yetkisiz without book expr.
Idioms
yetkisiz without book expr.
Technical
yetkisiz unauthorized adj.
yetkisiz unauthorised adj.

Bedeutungen, die der Begriff "yetkisiz" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 49 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yetkisiz kopya veya korsan ürün knockoff n.
yetkisiz hukuk uygulaması unauthorized practice of law n.
yetkisiz kılma disqualification n.
yetkisiz giriş unauthorized access n.
birisini yetkisiz kılma disempowering n.
yetkisiz kılma disempowerment n.
yetkisiz kullanım unauthorized use n.
yetkisiz kullanım unauthorised use n.
yetkisiz giriş unauthorized access n.
yetkisiz bırakılma disempowerment n.
birisini yetkisiz kılmak disempower v.
yetkisiz kılmak disable v.
yetkisiz kılmak overturn v.
(gizli unsurları) yetkisiz kimselere veya düşmana ifşa etmek compromise v.
yetkisiz kılınmış disqualified adj.
yetkisiz olarak incompetently adv.
Trade/Economic
yetkisiz kişi unauthorised person n.
yetkisiz yapılan sözleşme contract made without authority n.
yetkisiz tüccar interloper n.
yetkisiz kişi unauthorized person n.
Law
yetkisiz temsilcinin yaptığı işlemlere karşı zımni icazet estoppel by representation n.
yetkisiz/izinsiz izleme/gözetleme warrantless surveillance n.
yetkisiz temsil agency without authority n.
yetkisiz ele geçirme unauthorized assumption n.
yalan beyan gibi sebeplerle tanığın yetkisiz kılınması veya kabul edilmemesi gerektiğini ortaya koymak adına yapılan işlem reprobator n.
yetkisiz elde etmek accroach v.
resmen yetkisiz kılınmış disabled adj.
Politics
kaçışa veya yetkisiz girişlere karşı yüksek güvenlik önlemleriyle donatılmış top-security adj.
Insurance
yetkisiz sigorta unauthorized insurance n.
Technical
gizli ve hassas bilgilere yetkisiz erişim sağlayan sızma yöntemlerini tespit ve etkisizleştirme amaçlı önlemler technical surveillance countermeasures n.
yetkisiz açmaya direnç resistance to unauthorized opening n.
Computer
yetkisiz oturum açma sayısı grace logins n.
yetkisiz erişim unauthorized access n.
yetkisiz bir kullanıcı tarafından kötücül görevleri yerine getirmek üzere kontrol edilen internete bağlı bilgisayar zombie n.
veriye yetkisiz erişim computer intrusion n.
otomatik bilgi sistemine yetkisiz erişim computer intrusion n.
(dosya, ağ için) yetkisiz erişim elde etmek hack v.
bilgisayarlara kötü amaçlarla yetkisiz erişim sağlamak crack v.
yetkisiz oturum açmaya izin ver grace logins expr.
Informatics
yetkisiz uygulamaların yüklenmesini mümkün hale getirmek jailbreak v.
bilgisayarı yetkisiz erişimden koruyan anticrack adj.
Telecom
gizliliği yetkisiz kılma göstergesi privacy override indicator n.
yetkisiz erişim kazanma programı exploit n.
Automotive
iki veya üç tekerlekli motorlu araçların yetkisiz kullanımını önlemek amacıyla tasarlanmış koruyucu tertibatlar protective devices intended to prevent the unauthorized use of two-or three-wheel motor vehicles n.
Military
nükleer silahların güvenliği sürecinde personel, prosedür ve performans bakımından hiçbir nükleer silah kazası, yetkisiz silah patlaması ya da bozulması olmayacağının teminatı nuclear weapons surety n.
manyetik yetkisiz girişleri tespit sistemi magnetic anti-intrusion detector n.
yetkisiz madde unauthorized item n.
gizli unsurların yetkisiz birinin eline geçmesi compromise n.
Latin
yetkisiz hareket ettiğinden ötürü bir mülk için kayyım muamelesi gören kimse trustee in invitum n.