Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
a head
a head
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
History
Sentences
Meanings of
"a head"
in Turkish English Dictionary : 1 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
a head
adv.
kişi başına
Meanings of
"a head"
with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)
Category
English
Turkish
Colloquial
1
Colloquial
a head start
v.
avantajlı başlamak
Tom got
a head start.
Tom
avantajlı başladı.
More Sentences
Idioms
2
Idioms
a sore head
n.
(özellikle akşamdan kalmalık yüzünden hissedilen) baş ağrısı
I have
a sore head.
Başım ağrıyor.
More Sentences
General
3
General
office of a head clerk
n.
başkatiplik
4
General
a roof over one's head
n.
başını sokacak bir yer
5
General
head of a boil
n.
çıban başı
6
General
head official of a district
n.
kaymakam
7
General
razor with a movable (shaving) head
n.
oynar başlıklı
8
General
a roof over one's head
n.
başını sokacak bir dam
9
General
a head-on collision
n.
kafa kafaya çarpışma
10
General
a buck of the first head
n.
olgunluğa ulaşmış beş yaşında geyik boynuzu
11
General
head on a spike
n.
kazığa oturtulmuş kelle
12
General
head on a spike
n.
kazığa oturtulmuş kafa
13
General
come to a head
v.
doruğa ulaşmak
14
General
set a price on someone's head
v.
aranılan bir kimsenin kellesine fiyat biçmek
15
General
come to a head
v.
çıkmak
16
General
come to a head
v.
baş vermek
17
General
suffer from a swollen head
v.
küçük dağları ben yarattım demek
18
General
have a swollen head
v.
burnu büyümek
19
General
not to touch a hair of someone's head
v.
kılına dokunmamak
20
General
bring to a head
v.
karar noktasına getirmek
21
General
have a good head on one's shoulders
v.
çok zeki olmak
22
General
have a good head on one's shoulders
v.
aklı başında biri olmak
23
General
come to a head
v.
son noktaya varmak
24
General
come to a head
v.
dönüm noktasına varmak
25
General
come to a head
v.
sona ermek
26
General
put a price on somebody's head
v.
başına ödül koymak
27
General
bring matters to a head
v.
çıbanın başını koparmak
28
General
have a good head on one's shoulders
v.
sağduyu sahibi olmak
29
General
give a head start
v.
avantaj vermek
30
General
win by a head
v.
bir baş farkı ile kazanmak
31
General
win by a head
v.
bir baş farkıyla kazanmak
32
General
come to a head
v.
doruk noktasına ulaşmak
33
General
come to a head
v.
son haddine varmak
34
General
(not) harm a hair of somebody's head
v.
birinin kılına bile dokunmamak
35
General
throw a hood over one’s head
v.
kafasına çuval geçirmek
36
General
throw a hood over one’s head
v.
başına çuval geçirmek
37
General
hold a gun against one's head
v.
birinin kafasına silah dayamak
38
General
reah a head
v.
iyice kızışmak
39
General
reah a head
v.
doruk noktasına gelmek/ulaşmak
40
General
be in a head-on collision
v.
bir araçla kafa kafaya çarpışmak
41
General
hold a gun to somebody's head
v.
birinin kafasına tabanca dayamak
42
General
put a gun to somebody's head
v.
birinin kafasına tabanca dayamak
43
General
go over the head of a person
v.
üst makamdan birine itiraz etmek
44
General
wearing a head scarf
adj.
başörtülü
45
General
having a round head
adj.
toplu
Proverb
46
Proverb
he wears a ten dollar hat on a five cent head
eşeğe altın semer vursan yine eşektir
47
Proverb
he wears a ten dollar hat on a five cent head
kel başa şimşir tarak
48
Proverb
better be the head of a dog than the tail of a lion
ata kuyruk olmaktansa fareye baş olmak yeğdir
49
Proverb
uneasy lies the head that wears a crown
büyük başın derdi büyük olur
50
Proverb
still tongue makes a wise head
az konuş öz konuş
51
Proverb
still tongue makes a wise head
söz gümüşse sükut altındır
52
Proverb
a fish rots from the head down
balık baştan kokar
53
Proverb
heavy hangs the head that wears a crown
büyük başın derdi büyük olur
54
Proverb
better be the head of a dog than the tail of a lion
öküz ayağı olmaktansa buzağı başı olmak yeğdir
55
Proverb
better be the head of a dog than the tail of a lion
bir boğanın kuyruğu olmaktansa bir tavuğun başı ol
56
Proverb
better be the head of a dog than the tail of a lion
daha mütevazı da olsa kendi işinin patronu olmak, başkasının yanında çalışmaktan daha iyidir
57
Proverb
you can't put a wise head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin deneyimini bekleyemezsin
58
Proverb
you can't put a wise head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin görmüş geçirmiş tavrını bekleyemezsin
59
Proverb
you can't put a wise head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin yapacağı sağduyulu muhakemeyi bekleyemezsin
60
Proverb
a still tongue makes a wise head
az konuş öz konuş
61
Proverb
a still tongue makes a wise head
söz gümüşse sükut altındır
62
Proverb
a fish stinks from the head down
balık baştan kokar
63
Proverb
he wears a $10 hat on a five-cent head
kel başa şimşir tarak
64
Proverb
he wears a $10 hat on a five-cent head
eşeğe altın semer vursan yine eşektir
65
Proverb
uneasy is the head that wears a crown
büyük başın derdi büyük olur
Colloquial
66
Colloquial
a bone in your leg (or head)
n.
uydurma gerekçe
67
Colloquial
a bone in your leg (or head)
n.
bahane
68
Colloquial
a bone in your leg (or head)
n.
uydurma mazeret
69
Colloquial
a swelled head
n.
burnu büyümüş
70
Colloquial
a swelled head
n.
burnu büyük
71
Colloquial
a head start
n.
daha avantajlı başlama
72
Colloquial
a head start
n.
diğerlerinden daha iyi başlama
73
Colloquial
a swelled head
n.
kibirli
74
Colloquial
a big head
n.
havalara girmiş
75
Colloquial
a big head
n.
götü kalkmış
76
Colloquial
a big head
n.
kendini bir şey sanan
77
Colloquial
a big head
n.
burnu havada
78
Colloquial
a big head
n.
kibirli
79
Colloquial
a big head
n.
burnu büyük
80
Colloquial
give someone a big head
v.
birinin havalarına girmesine neden olmak
81
Colloquial
give someone a big head
v.
birini aşırı şekilde havalara sokmak
82
Colloquial
give someone a big head
v.
birine aşırı biçimde yalakalık yapmak
83
Colloquial
give someone a big head
v.
birinin götünü kaldırmak
84
Colloquial
a head start
v.
bir sıfır önde başlamak
85
Colloquial
keep a level head
v.
mantıklı kararlar vermek
86
Colloquial
keep a level head
v.
mantıklı olmak
87
Colloquial
keep a level head
v.
ne yapacağını bilmek
88
Colloquial
keep a level head
v.
sakin olmak
89
Colloquial
keep a level head
v.
soğukkanlı olmak
90
Colloquial
keep a level head
v.
soğukkanlılığını muhafaza etmek
91
Colloquial
like a bear with a sore head
expr.
aksi
92
Colloquial
keep your head on a swivel
expr.
gözünü dört aç
93
Colloquial
like a bear with a sore head
expr.
huysuz
94
Colloquial
like a bear with a sore head
expr.
huzursuz
95
Colloquial
like a bear with a sore head
expr.
sol tarafından kalkmış
96
Colloquial
like a bear with a sore head
expr.
sinirli
Idioms
97
Idioms
a bean head
n.
mankafa
98
Idioms
a bone in your leg (or head)
n.
üşengeçlik yüzünden uydurulan anlamsız bahane
99
Idioms
a light bulb goes off in (one's) head
n.
kafada şimşek çakması
100
Idioms
a light bulb goes on in (one's) head
n.
kafada şimşek çakması
101
Idioms
a bean head
n.
budala
102
Idioms
a bone in your leg (or head)
n.
uydurma mazeret
103
Idioms
a light bulb goes off in (one's) head
n.
aklına birden fikir gelmesi
104
Idioms
a light bulb goes on in (one's) head
n.
aklına birden fikir gelmesi
105
Idioms
a sore head
n.
kafası nal gibi olma
106
Idioms
a bean head
n.
ahmak
107
Idioms
a sore head
n.
başının içinde fillerin tepişmesi
108
Idioms
a bean head
n.
kalın kafalı
109
Idioms
a sore head
n.
humar
110
Idioms
a bean head
n.
hapçı
111
Idioms
a bean head
n.
müptezel
112
Idioms
a sword of damocles hangs over somebody's head
n.
başının üstünde demokles'in kılıcının sallanması
113
Idioms
a roof over your head
n.
başını sokacak bir ev
114
Idioms
a big-head
n.
bilmiş
115
Idioms
a sudden rush of blood to the head
n.
beyne kan sıçraması
116
Idioms
a rush of blood to the head
n.
beyne kan sıçraması
117
Idioms
a head of steam
n.
iş yapma arzusu veya hevesi
118
Idioms
a bald head and boxwood comb do not go together
n.
kel başa şimşir tarak
119
Idioms
a cool head
n.
sakin kafa
120
Idioms
a cool head
n.
soğunkanlılık
121
Idioms
a big-head
n.
ukala
122
Idioms
a head of steam
n.
(bir işin yapılması için gerekli olan) enerji
123
Idioms
a hard head
n.
inatçı kimse
124
Idioms
a hard head
n.
esnek olmayan kimse
125
Idioms
a hard head
n.
söz dinlemeyen kimse
126
Idioms
a hard head
n.
kafasının dikine giden kimse
127
Idioms
a (sudden) rush of blood (to the head)
n.
(bir anda) tepesi atma
128
Idioms
a (sudden) rush of blood (to the head)
n.
(bir anda) sigortaları atma
129
Idioms
a head start (on something)
n.
(bir şeye) önceden başlama
130
Idioms
a head start (on something)
n.
(bir şeye) diğerlerinden önce başlama
131
Idioms
a head start (on something)
n.
(bir şeye) erken başlama
132
Idioms
a head start (on something)
n.
(bir şeye) diğerlerinden erken başlama
133
Idioms
a head start (on/over somebody)
n.
(birine karşı) bir sıfır önde başlama
134
Idioms
a head start (on/over somebody)
n.
(birine karşı) avantajlı başlama
135
Idioms
a head-scratcher
n.
muamma
136
Idioms
a head-scratcher
n.
kafa karıştırıcı şey
137
Idioms
a head-scratcher
n.
çok karmaşık şey
138
Idioms
a head-scratcher
n.
zor bir sorun/bulmaca/bilmece/gizem
139
Idioms
a price on (one's) head
n.
(birinin) başına koyulan ödül
140
Idioms
a price on (one's) head
n.
(birinin) kellesine biçilen fiyat
141
Idioms
a price on head
n.
başına koyulan ödül
142
Idioms
a price on head
n.
kellesine biçilen fiyat
143
Idioms
a price on someone's head
n.
birinin başına koyulan ödül
144
Idioms
a price on someone's head
n.
birinin kellesine biçilen fiyat
145
Idioms
a roof over your head
n.
başını sokacak bir yer
146
Idioms
a roof over your head
n.
başını sokacak bir dam/çatı
147
Idioms
a roof over your head
n.
barınabilecek bir yer
148
Idioms
a rush of blood to the head
n.
galeyana gelme
149
Idioms
a rush of blood to the head
n.
gaza gelme
150
Idioms
a thick head
n.
başı ağrıma
151
Idioms
a thick head
n.
kafası taş gibi olma
152
Idioms
a thick head
n.
başında/kafasında bir ağırlık olma
153
Idioms
a thick head
n.
kafası sersem gibi olma
154
Idioms
a thick head
n.
akşamdan kalma veya hasta olmaktan dolayı başı ağrıma/sersem gibi olma
155
Idioms
draw to a head
v.
olgunlaştırmak
156
Idioms
have a bee in the head
v.
sinirli olmak
157
Idioms
have a long head
v.
akıllı olmak
158
Idioms
have a bee in the head
v.
aceleci olmak
159
Idioms
have a long head
v.
mantıklı olmak
160
Idioms
draw to a head
v.
olgunlaşmak
161
Idioms
have a bee in the head
v.
hafif deli olmak
162
Idioms
draw to a head
v.
kemale ermek
163
Idioms
draw to a head
v.
zirveye ulaşmak
164
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
hiç ihtiyacı/gereği olmamak
165
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
166
Idioms
have a big head
v.
burnu havada olmak
167
Idioms
have a big head
v.
küstah olmak
168
Idioms
have a big head
v.
kibirli olmak
169
Idioms
have a big head
v.
övüngen olmak
170
Idioms
have a big head
v.
yaptıklarını abartmak
171
Idioms
be/stay one jump a head (of somebody/something)
v.
(hep) bir adım önünde/ilerisinde olmak
172
Idioms
be/stay one jump a head (of somebody/something)
v.
(hep) bir basamak üstünde olmak
173
Idioms
be/stay one jump a head (of somebody/something)
v.
avantajlı durumda olmak
174
Idioms
be/stay one jump a head (of somebody/something)
v.
avantajlı durumunu korumak
175
Idioms
a light bulb goes on in (one's) head
v.
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
176
Idioms
a light bulb goes on in (one's) head
v.
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
177
Idioms
a light bulb goes off in (one's) head
v.
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
178
Idioms
a light bulb goes off in (one's) head
v.
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
179
Idioms
have a light bulb go on (in (one's) head)
v.
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
180
Idioms
have a light bulb go on (in (one's) head)
v.
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
181
Idioms
have a light bulb go off (in (one's) head)
v.
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
182
Idioms
have a light bulb go off (in (one's) head)
v.
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
183
Idioms
win by a short head
v.
kıl payı kazanmak
184
Idioms
win by a short head
v.
burun farkıyla/ucu ucuna kazanmak
185
Idioms
win by a short head
v.
küçük bir farkla/az bir farkla kazanmak
186
Idioms
lose by a short head
v.
kıl payı kaybetmek
187
Idioms
lose by a short head
v.
burun farkıyla/ucu ucuna kaybetmek
188
Idioms
lose by a short head
v.
küçük bir farkla/az bir farkla kaybetmek
189
Idioms
have a clear head
v.
aklı başında olmak
190
Idioms
have a clear head
v.
sağlıklı düşünebiliyor olmak
191
Idioms
have a clear head
v.
açık seçik görüyor olmak
192
Idioms
have a clear head
v.
net düşünebilmek
193
Idioms
keep a clear head
v.
aklı başında olmak
194
Idioms
keep a clear head
v.
sağlıklı düşünebiliyor olmak
195
Idioms
keep a clear head
v.
açık seçik görüyor olmak
196
Idioms
keep a clear head
v.
net düşünebilmek
197
Idioms
a light bulb goes on in someone's head
v.
kafasında ampul yanmak
198
Idioms
a light bulb goes on in someone's head
v.
aklına parlak bir fikir gelmek
199
Idioms
a light bulb goes off in someone's head
v.
kafasında ampul yanmak
200
Idioms
a light bulb goes off in someone's head
v.
aklına parlak bir fikir gelmek
201
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
202
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
203
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
204
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
205
Idioms
have a head on one's shoulders
v.
akıllı olmak
206
Idioms
have a good head on one's shoulders
v.
akıllı olmak
207
Idioms
bang one's head against a (brick) wall
v.
akıntıya karşı kürek çekmek
208
Idioms
beat one's head against a brick wall
v.
akıntıya karşı kürek çekmek
209
Idioms
bang one's head against a brick wall
v.
akıntıya kürek çekmek
210
Idioms
beat one's head against a brick wall
v.
akıntıya kürek çekmek
211
Idioms
bang one's head against a (brick) wall
v.
akıntıya kürek çekmek
212
Idioms
have a (big) head
v.
akşamdan kalmak
213
Idioms
get a (big) head
v.
akşamdan kalmak
214
Idioms
have a head start
v.
avantajlı olmak
215
Idioms
have a head start on something
v.
bir şeye avantajlı başlamak
216
Idioms
want somebody's head on a platter
v.
birinin kellesini istemek
217
Idioms
knock one's head against a brick wall
v.
boşa kürek çekmek
218
Idioms
get a head start on something
v.
bir şeye önde başlamak
219
Idioms
run one's head against a brick wall
v.
boşa kürek çekmek
220
Idioms
run one's head against or into a brick wall
v.
boş yere çabalamak
221
Idioms
bang one's head against a brick wall
v.
boşa kürek sallamak
222
Idioms
be banging one's head against a brick wall
v.
boşa kürek sallamak
223
Idioms
put a price on someone's head
v.
birinin başına ödül koymak
224
Idioms
knock one's head against a brick wall
v.
boşa uğraşmak
225
Idioms
bang one's head against a brick wall
v.
boş yere çabalamak
226
Idioms
knock one's head against a brick wall
v.
boşa yorulmak
227
Idioms
run around like a chicken with its head cut off
v.
başı kesik tavuk gibi etrafta dolanmak
228
Idioms
bash one's head against a brick wall
v.
boşa kürek çekmek
229
Idioms
want somebody's head on a plate
v.
birinin cezalandırılmasını istemek
230
Idioms
have a head for
v.
bir alanda yeteneği olmak
231
Idioms
place a price on someone's head
v.
başına ödül koymak
232
Idioms
be hitting one's head against a brick wall
v.
boşa kürek çekmek
233
Idioms
run one's head against a brick wall
v.
boşuna uğraşmak
234
Idioms
bang one's head against a brick wall
v.
boşuna uğraşmak
235
Idioms
have a good head on one's shoulders
v.
becerikli olmak
236
Idioms
get a price on one's head
v.
başına ödül konmuş olmak
237
Idioms
have a price on one's head
v.
başına ödül konmuş olmak
238
Idioms
run one's head against a brick wall
v.
boş yere çabalamak
239
Idioms
be hitting one's head against a brick wall
v.
boşa kürek sallamak
240
Idioms
put a price on someone's head
v.
başına ödül koymak
241
Idioms
want somebody's head on a plate
v.
birinin kellesini istemek
242
Idioms
run one's head against or into a brick wall
v.
boşuna uğraşmak
243
Idioms
have a head start on
v.
bir adım daha yakın olmak
244
Idioms
hold a gun to someone's head
v.
birine baskı yaptırmak
245
Idioms
get a head start on something
v.
bir şeye avantajlı başlamak
246
Idioms
have a head start on something
v.
bir şeye önde başlamak
247
Idioms
have a head on one's shoulders
v.
becerikli olmak
248
Idioms
have a roof over one's head
v.
başını sokacak bir evi olmak
249
Idioms
hit one's head against a brick wall
v.
boşa kürek çekmek
250
Idioms
bang one's head against a brick wall
v.
boşa kürek çekmek
251
Idioms
like a sword of damocles hanging over the head
v.
başında demokles'in kılıcı gibi sallanmak
252
Idioms
set a price on someone's head
v.
birinin başına ödül koymak
253
Idioms
be banging one's head against a brick wall
v.
boşa kürek çekmek
254
Idioms
want somebody's head on a platter
v.
birinin cezalandırılmasını istemek
255
Idioms
hold a gun to someone's head
v.
birini bir şey yapmaya zorlamak
256
Idioms
have a head for
v.
bir alanda beceresi olmak
257
Idioms
hit one's head against a brick wall
v.
boşa kürek sallamak
258
Idioms
come to a head
v.
doruğa ulaşmak
259
Idioms
bash one's head against a brick wall
v.
deveye hendek atlatmak
260
Idioms
hit one's head against a brick wall
v.
deveye hendek atlatmak
261
Idioms
bang one's head against a brick wall
v.
deveye hendek atlatmak
262
Idioms
knock one's head against a brick wall
v.
deveye hendek atlatmak
263
Idioms
run one's head against a brick wall
v.
deveye hendek atlatmak
264
Idioms
come to a head
v.
dananın kuyruğunu koparmak
265
Idioms
have a wise head on young shoulders
v.
çok deneyimli olmak
266
Idioms
have a wise head on young shoulders
v.
çok görüp geçirmek
267
Idioms
run around like a chicken with its head cut off
v.
deli dana gibi dolanmak
268
Idioms
a sword of damocles hangs over somebody's head
v.
demokles'in kılıcı gibi sallanmak
269
Idioms
have a head for
v.
çok iyi bilmek
270
Idioms
run one's head against or into a brick wall
v.
havanda su dövmek
271
Idioms
come to a head
v.
en yüksek noktaya gelmek
272
Idioms
have a wise head on young shoulders
v.
genç yaşına rağmen yılların birikimine sahip olmak
273
Idioms
come to a head
v.
en üst noktaya ulaşmak
274
Idioms
be hitting one's head against a brick wall
v.
havanda su dövmek
275
Idioms
hit one's head against a brick wall
v.
havanda su dövmek
276
Idioms
get up a full head of steam
v.
güç kazanmak
277
Idioms
bang one's head against a brick wall
v.
havanda su dövmek
278
Idioms
need like a hole in the head
v.
hiçbir şekilde ihtiyaç duymamak
279
Idioms
get up a full head of steam
v.
harekete hazır hale gelmek
280
Idioms
be banging one's head against a brick wall
v.
havanda su dövmek
281
Idioms
have a wise head on young shoulders
v.
görmüş geçirmiş olmak
282
Idioms
knock one's head against a brick wall
v.
iğneyle kuyu kazmak
283
Idioms
bang one's head against a brick wall
v.
iğneyle kuyu kazmak
284
Idioms
run one's head against a brick wall
v.
iğneyle kuyu kazmak
285
Idioms
get up a full head of steam
v.
ısınmak
286
Idioms
hit one's head against a brick wall
v.
iğneyle kuyu kazmak
287
Idioms
bash one's head against a brick wall
v.
iğneyle kuyu kazmak
288
Idioms
get up a full head of steam
v.
kendini/enerjisini toplamak
289
Idioms
suffer from a swollen head
v.
küçük dağları ben yarattım demek
290
Idioms
would not harm a hair on somebody's head
v.
kılına bile zarar vermemek
291
Idioms
have a thick head
v.
kalın kafalı olmak
292
Idioms
have a head for
v.
kafası çalışmak
293
Idioms
not harm a hair on somebody's head
v.
kılına zarar vermemek
294
Idioms
have a good head on one's shoulders
v.
kültürlü olmak
295
Idioms
put a gun to somebody's head
v.
kafasına silah dayamak
296
Idioms
keep a cool head
v.
kontrolünü kaybetmemek
297
Idioms
have a head on one's shoulders
v.
kafası çalışmak
298
Idioms
run around like a chicken with its head cut off
v.
ne yapacağını bilmez şekilde bir oraya bir buraya koşuşturmak
299
Idioms
put one's head in a noose
v.
kendini tehlikeli bir duruma sokmak
300
Idioms
place one's head in a noose
v.
kendini tehlikeli bir duruma sokmak
301
Idioms
place one's head in a noose
v.
kendi sonunu hazırlamak
302
Idioms
put one's head in a noose
v.
kendi sonunu hazırlamak
303
Idioms
stick one's head in a noose
v.
kendini tehlikeli bir duruma sokmak
304
Idioms
stick one's head in a noose
v.
kendi sonunu hazırlamak
305
Idioms
would not harm a hair on somebody's head
v.
kılına zarar vermemek
306
Idioms
keep a civil tongue in one's head
v.
kibar davranmak
307
Idioms
be like a bear with a sore head
v.
küplere binmek
308
Idioms
build up a head of steam
v.
kendinde bir şeyi yapacak enerjiyi bulmak/toplamak
309
Idioms
not harm a hair on somebody's head
v.
kılına bile zarar vermemek
310
Idioms
work up a head of steam
v.
kendinde bir şeyi yapacak enerjiyi bulmak/toplamak
311
Idioms
have a head start
v.
önde başlamak
312
Idioms
have a level head
v.
mantıklı kararlar vermek
313
Idioms
have a head for
v.
kafası olmak
314
Idioms
have a good head on one's shoulders
v.
kafası çalışmak
315
Idioms
hold a gun to somebody's head
v.
kafasına silah dayamak
316
Idioms
get a swelled head
v.
ne oldum delisi olmak
317
Idioms
come to a head
v.
olgunlaşmak
318
Idioms
get up a head of steam
v.
kendinde bir şeyi yapacak enerjiyi bulmak/toplamak
319
Idioms
run around like a chicken with its head cut off
v.
ne yapacağını bilmez şekilde dolanmak
320
Idioms
have a level head
v.
ne yapacağını bilmek
321
Idioms
wouldn't harm a hair on somebody's head
v.
kılına bile zarar vermemek
322
Idioms
wouldn't harm a hair on somebody's head
v.
kılına zarar vermemek
323
Idioms
keep a civil tongue in one's head
v.
kibar konuşmak
324
Idioms
get up a full head of steam
v.
kendine gelmek
325
Idioms
have a level head
v.
mantıklı olmak
326
Idioms
get a swelled head
v.
kendini bir şey sanmak
327
Idioms
hold a gun to someone's head
v.
silah zoruyla yaptırmak
328
Idioms
have a level head
v.
soğukkanlılığını muhafaza etmek
329
Idioms
have a level head
v.
soğukkanlı olmak
330
Idioms
have a good head on one's shoulders
v.
sağduyu sahibi olmak
331
Idioms
be like a bear with a sore head
v.
sinirlenmek
332
Idioms
keep a cool head
v.
sakin olmak
333
Idioms
keep a cool head
v.
sakin kalmak
334
Idioms
have a level head
v.
sakin olmak
335
Idioms
keep a cool head
v.
panik yapmamak
336
Idioms
get up a full head of steam
v.
tam formuna gelmek
337
Idioms
get up a full head of steam
v.
toparlanmak
338
Idioms
have a head on one's shoulders
v.
yetenekli olmak
339
Idioms
work up a head of steam
v.
(bir işi/görevi yapmak için) enerjisi/isteği/arzusu olmak
340
Idioms
have a good head on one's shoulders
v.
yetenekli olmak
341
Idioms
have a wise head on young shoulders
v.
yılların birikimine sahip olmak
342
Idioms
build up a head of steam
v.
(bir işi/görevi yapmak için) enerjisi/isteği/arzusu olmak
343
Idioms
come to a head
v.
zirveye ulaşmak
344
Idioms
have a head for figures
v.
sayısal zekası yüksek olmak
345
Idioms
have a head for figures
v.
matematik zekası/yeteneği yüksek olmak
346
Idioms
have a head for figures
v.
istisnai bir sayısal zekaya sahip olmak
347
Idioms
have a head for figures
v.
olağanüstü bir matematik zekasına sahip olmak
348
Idioms
have a head for figures
v.
sayılarla arası çok iyi olmak
349
Idioms
have a head for figures
v.
sayılara kafası çok iyi basmak
350
Idioms
have a head for heights
v.
yükseklik korkusu olmamak
351
Idioms
have a head for heights
v.
yükseklikten rahatsızlık duymamak
352
Idioms
have a head for heights
v.
yüksekte kendini rahat hissetmek
353
Idioms
have a head for heights
v.
yükseklikle arası iyi olmak
354
Idioms
have a (good) head for figures
v.
hesap yapmakta iyi olmak
355
Idioms
have a (good) head for figures
v.
hesap yapmayla arası iyi olmak
356
Idioms
have a (good) head for figures
v.
sayılarla arası iyi olmak
357
Idioms
have a (good) head for figures
v.
sayısal zekası iyi olmak
358
Idioms
have a (good) head for figures
v.
kafası hesap işlerine basmak
359
Idioms
have a (good) head for heights
v.
yükseklik korkusu olmamak
360
Idioms
have a (good) head for heights
v.
yükseklikten rahatsızlık duymamak
361
Idioms
have a (good) head for heights
v.
yüksekte kendini rahat hissetmek
362
Idioms
have a (good) head for heights
v.
yükseklikle arası iyi olmak
363
Idioms
have a (good) head for heights
v.
yükseklikle ilgili bir problemi olmamak
364
Idioms
have a (good) head for heights
v.
yükseklikten etkilenmemek
365
Idioms
have a gun to (one's) head
v.
(birinin) kafasına silah dayamak
366
Idioms
have a gun to (one's) head
v.
(birine) silah zoruyla bir şey yaptırmaya çalışmak
367
Idioms
have a gun to (one's) head
v.
(birini) bir şey yapmaya zorlamak
368
Idioms
have a gun to (one's) head
v.
(birine) bir şey yapması için baskı yapmak
369
Idioms
have a gun to your head
v.
istemediğin bir şeyi yapmaya zorlanmak
370
Idioms
have a gun to your head
v.
kafasına silah dayalı olmak
371
Idioms
hold a pistol to (one's) head
v.
(birinin) kafasına silah dayamak
372
Idioms
hold a pistol to (one's) head
v.
(birine) silah zoruyla bir şey yaptırmaya çalışmak
373
Idioms
hold a pistol to (one's) head
v.
(birini) bir şey yapmaya zorlamak
374
Idioms
hold a pistol to (one's) head
v.
(birine) bir şey yapması için baskı yapmak
375
Idioms
put a pistol to (one's) head
v.
(birinin) kafasına silah dayamak
376
Idioms
put a pistol to (one's) head
v.
(birine) silah zoruyla bir şey yaptırmaya çalışmak
377
Idioms
put a pistol to (one's) head
v.
(birini) bir şey yapmaya zorlamak
378
Idioms
put a pistol to (one's) head
v.
(birine) bir şey yapması için baskı yapmak
379
Idioms
have a hard head
v.
inatçı olmak
380
Idioms
have a hard head
v.
esnek olmamak
381
Idioms
have a hard head
v.
söz dinlemez olmak
382
Idioms
have a hard head
v.
kafasının dikine gitmek
383
Idioms
have a hard head
v.
objektif olmak
384
Idioms
have a hard head
v.
gerçekçi olmak
385
Idioms
have a hard head
v.
akıllı olmak
386
Idioms
have a hard head
v.
işini bilmek
387
Idioms
have a hard head
v.
zeki olmak
388
Idioms
have a hard head
v.
gözü açık olmak
389
Idioms
have a hard head
v.
duygulardan etkilenmemek
390
Idioms
have a hard head
v.
duygusal karar vermemek
391
Idioms
have a hard head
v.
beyinsiz olmak
392
Idioms
have a hard head
v.
salak olmak
393
Idioms
have a hard head
v.
alık olmak
394
Idioms
have a hard head
v.
kalın kafalı olmak
395
Idioms
have a hard head
v.
yavaş öğrenen biri olmak
396
Idioms
have a hard head
v.
kafası/kafa tası sağlam olmak
397
Idioms
keep a clear head
v.
kafası ayık olmak
398
Idioms
keep a clear head
v.
alkollü olmamak
399
Idioms
keep a clear head
v.
mantıklı düşünebiliyor olmak
400
Idioms
have a swelled head
v.
ne oldum delisi olmak
401
Idioms
have a swelled head
v.
kendini bir şey sanmak
402
Idioms
have a swelled head
v.
burnu büyük olmak
403
Idioms
have a swelled head
v.
kendini beğenmiş olmak
404
Idioms
have a swelled head
v.
burnu havada olmak
405
Idioms
have a swelled head
v.
kibirli olmak
406
Idioms
have a swelled head
v.
küstah olmak
407
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeye) hiç ihtiyacı olmamak
408
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/istek/lüzum duymamak
409
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeyi) zerre kadar istememek
410
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeye) hiçbir şekilde gereksinim duymamak
411
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeyin) en ufak eksikliğini çekmemek
412
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeye) kesinlikle lüzum/istek duymamak
413
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeye) karşı hiç istek duymamak
414
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeyi) hiç ama hiç istememek
415
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şey) istediği/ihtiyaç duyduğu en son şey olmak
416
Idioms
have a head for
v.
tolere edebilmek
417
Idioms
have a head for
v.
dayanıklılık göstermek
418
Idioms
have a head for
v.
'-e karşı dayanıklı olmak
419
Idioms
have a head for
v.
kafası basmak
420
Idioms
have a good head for
v.
tolere edebilmek
421
Idioms
have a good head for
v.
dayanıklılık göstermek
422
Idioms
have a good head for
v.
'-e karşı dayanıklı olmak
423
Idioms
have a good head for
v.
kafası basmak
424
Idioms
have a strong head for
v.
tolere edebilmek
425
Idioms
have a strong head for
v.
dayanıklılık göstermek
426
Idioms
have a strong head for
v.
'-e karşı dayanıklı olmak
427
Idioms
have a strong head for
v.
kafası basmak
428
Idioms
have a thick head
v.
beyinsiz olmak
429
Idioms
have a thick head
v.
geç öğrenmek
430
Idioms
have a thick head
v.
geç algılamak
431
Idioms
have a thick head
v.
alık olmak
432
Idioms
have a thick head
v.
inatçı olmak
433
Idioms
have a thick head
v.
katı olmak
434
Idioms
have a thick head
v.
dik kafalı olmak
435
Idioms
have a thick head
v.
laf anlamaz olmak
436
Idioms
have a thick head
v.
başına buyruk olmak
437
Idioms
have a thick head
v.
kafa tası güçlü olmak
438
Idioms
have a thick head
v.
kafası taş gibi olmak
439
Idioms
have a thick head [uk]
v.
başı çok ağrımak
440
Idioms
have a thick head [uk]
v.
başında bir ağırlık olmak
441
Idioms
have a thick head [uk]
v.
kafası sersem gibi olmak
442
Idioms
have a thick head [uk]
v.
akşamdan kalma veya hasta olmaktan dolayı başı ağrımak/sersem gibi olmak
443
Idioms
be one jump a head (of somebody/something)
v.
(birinin ya da bir şeyin) önüne geçmek
444
Idioms
be one jump a head (of somebody/something)
v.
(birini ya da bir şeyi) geride bırakmak
445
Idioms
be one jump a head (of somebody/something)
v.
(birini) geçmek
446
Idioms
stay one jump a head (of somebody/something)
v.
(birinin ya da bir şeyin) önüne geçmek
447
Idioms
stay one jump a head (of somebody/something)
v.
(birini ya da bir şeyi) geride bırakmak
448
Idioms
stay one jump a head (of somebody/something)
v.
(birini) geçmek
449
Idioms
a sword of damocles hangs over (one's) head
v.
(birinin) başının üstünde demokles'in kılıcı gibi sallanmak
450
Idioms
bang your head against a brick wall
v.
akıntıya karşı kürek çekmek
451
Idioms
bang your head against a brick wall
v.
akıntıya kürek çekmek
452
Idioms
bang your head against a brick wall
v.
boş yere çabalamak
453
Idioms
bang your head against a brick wall
v.
boşa kürek sallamak
454
Idioms
bang your head against a brick wall
v.
boşuna uğraşmak
455
Idioms
bang your head against a brick wall
v.
deveye hendek atlatmak
456
Idioms
bang your head against a brick wall
v.
havanda su dövmek
457
Idioms
bang your head against a brick wall
v.
iğneyle kuyu kazmak
458
Idioms
knock your head against a brick wall
v.
akıntıya karşı kürek çekmek
459
Idioms
knock your head against a brick wall
v.
akıntıya kürek çekmek
460
Idioms
knock your head against a brick wall
v.
boş yere çabalamak
461
Idioms
knock your head against a brick wall
v.
boşa kürek sallamak
462
Idioms
knock your head against a brick wall
v.
boşuna uğraşmak
463
Idioms
knock your head against a brick wall
v.
deveye hendek atlatmak
464
Idioms
knock your head against a brick wall
v.
havanda su dövmek
465
Idioms
knock your head against a brick wall
v.
iğneyle kuyu kazmak
466
Idioms
bang (one's) head against a wall
v.
akıntıya karşı kürek çekmek
467
Idioms
bang (one's) head against a wall
v.
akıntıya kürek çekmek
468
Idioms
bang (one's) head against a wall
v.
boş yere çabalamak
469
Idioms
bang (one's) head against a wall
v.
boşa kürek sallamak
470
Idioms
bang (one's) head against a wall
v.
boşuna uğraşmak
471
Idioms
bang (one's) head against a wall
v.
deveye hendek atlatmak
472
Idioms
bang (one's) head against a wall
v.
havanda su dövmek
473
Idioms
bang (one's) head against a wall
v.
iğneyle kuyu kazmak
474
Idioms
bang (one's) head into a brick wall
v.
akıntıya karşı kürek çekmek
475
Idioms
bang (one's) head into a brick wall
v.
akıntıya kürek çekmek
476
Idioms
bang (one's) head into a brick wall
v.
boş yere çabalamak
477
Idioms
bang (one's) head into a brick wall
v.
boşa kürek sallamak
478
Idioms
bang (one's) head into a brick wall
v.
boşuna uğraşmak
479
Idioms
bang (one's) head into a brick wall
v.
deveye hendek atlatmak
480
Idioms
bang (one's) head into a brick wall
v.
havanda su dövmek
481
Idioms
bang (one's) head into a brick wall
v.
iğneyle kuyu kazmak
482
Idioms
bang your head against a brick wall
v.
akıntıya karşı kürek çekmek
483
Idioms
bang your head against a brick wall
v.
akıntıya kürek çekmek
484
Idioms
bang your head against a brick wall
v.
boş yere çabalamak
485
Idioms
bang your head against a brick wall
v.
boşa kürek sallamak
486
Idioms
bang your head against a brick wall
v.
boşuna uğraşmak
487
Idioms
bang your head against a brick wall
v.
deveye hendek atlatmak
488
Idioms
bang your head against a brick wall
v.
havanda su dövmek
489
Idioms
bang your head against a brick wall
v.
iğneyle kuyu kazmak
490
Idioms
be banging your head against a brick wall [uk]
v.
akıntıya karşı kürek çekmek
491
Idioms
be banging your head against a brick wall [uk]
v.
akıntıya kürek çekmek
492
Idioms
be banging your head against a brick wall [uk]
v.
boş yere çabalamak
493
Idioms
be banging your head against a brick wall [uk]
v.
boşa kürek sallamak
494
Idioms
be banging your head against a brick wall [uk]
v.
boşuna uğraşmak
495
Idioms
be banging your head against a brick wall [uk]
v.
deveye hendek atlatmak
496
Idioms
be banging your head against a brick wall [uk]
v.
havanda su dövmek
497
Idioms
be banging your head against a brick wall [uk]
v.
iğneyle kuyu kazmak
498
Idioms
be banging your head against a wall [us]
v.
akıntıya karşı kürek çekmek
499
Idioms
be banging your head against a wall [us]
v.
akıntıya kürek çekmek
500
Idioms
be banging your head against a wall [us]
v.
boş yere çabalamak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of a head
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy