1 |
backup |
yedek |
n., adj. |
|
- Tom and Mary are John's backup singers.
- Tom ve Mary, John'un yedek şarkıcıları.
- Do you have a backup?
- Yedeği var mı sende?
- I try to always have a backup plan.
- Her zaman yedek bir plan yapmaya çalışıyorum.
- Sami hired Layla as a backup dancer.
- Sami, Layla'yı yedek dansçı olarak işe aldı.
- Tom and Mary are John's backup singers.
- Tom ve Mary, John'un yedek şarkıcılarıdır.
- Did they have a backup plan?
- Yedek bir planları var mıydı?
- Luckily, I had a backup plan.
- Neyse ki yedek bir planım vardı.
- Sami hired Layla as a backup dancer.
- Sami Leyla'yı yedek dansçı olarak çağırdı.
- Did they have a backup plan?
- Onların yedek bir planı var mıydı?
- Do you have a backup?
- Yedeğin var mı?
- Sami hired Layla as a backup dancer.
- Sami Leyla'yı yedek rakkase olarak çağırdı.
- Tom and Mary were my backup singers back when I used to perform.
- Tom ve Mary eskiden sahne aldığım zamanlarda yedek vokalistlerimdi.
- Do you have a backup plan?
- Yedek bir planın var mı?
- Sami hired Layla as a backup dancer.
- Sami, Layla'yı yedek dansçı olarak tuttu.
- Do you have a backup?
- Yedek almış mıydın?
- Do you have a backup?
- Senin yedeğin var mı?
- I try to always have a backup plan.
- Her zaman yedek bir planım olsun diye uğraşırım.
Show More (14)
|
2 |
backup |
destek |
adj., n. |
|
- A glance at history shows us that every currency union lacking the backup of political union failed.
- Tarihe baktığımızda, siyasi birliğin desteğinden yoksun her para birliğinin başarısız olduğunu görüyoruz.
- The lone police officer called for backup.
- Yalnız polis memuru destek istedi.
- The police officer called for backup.
- Polis memuru destek çağırdı.
- I'm going to need some backup.
- Biraz desteğe ihtiyacım olacak.
- Tom called for backup.
- Tom destek çağırdı.
- Bring backup.
- Destek getirin.
Show More (3)
|
3 |
backup |
yedekleme |
n. |
|
- Only sections that have changed since the last backup are backed up again.
- Yalnızca son yedeklemeden bu yana değişen bölümler yeniden yedeklenir.
- Only sections that have changed since the last backup are backed up again.
- Sadece son yedeklemeden bu yana değişen bölümler tekrar yedeklenir.
- Only sections that have changed since the last backup are backed up again.
- Yalnızca son yedeklemenin ardından değiştirilen bölümler yeniden yedeklenir.
- I chose Cloud storage for my backup data.
- Verilerimi yedeklemede bulut depolamayı seçtim.
- I chose Cloud storage for my backup data.
- Yedekleme verilerim için Bulut depolamayı seçtim.
- Tom called for backup.
- Tom yedekleme için çağrıda bulundu.
Show More (3)
|
4 |
backup |
yedek plan |
n. |
|
- Do you have a backup plan?
- Bir yedek planın var mı?
- Luckily, I had a backup plan.
- Neyse ki bir yedek planım vardı.
- I have no backup plan.
- Yedek planım yok.
- Tom always has a backup plan.
- Tom'un her zaman bir yedek planı vardır.
- I have no backup plan.
- Benim yedek planım yok.
- I had no backup plan.
- Yedek planım yoktu.
Show More (3)
|