be alive - English Turkish Sentences
English Turkish
be alive hayatta olmak v.
  • Tom certainly is lucky to be alive.
  • Tom kesinlikle hayatta olduğu için şanslı.
  • I'm glad to be alive.
  • Hayatta olduğum için mutluyum.
  • Tom checked Mary's pulse to see whether she was alive or not.
  • Tom hayatta olup olmadığını anlamak için Mary'nin nabzını kontrol etti.
Show More (118)