behaviour - English Turkish Sentences
English Turkish
behaviour davranış n.
  • You must be careful of your behaviour towards children.
  • Çocuklara karşı davranışlarınıza dikkat etmelisiniz.
  • They are studying the behaviour of nerve cells.
  • Sinir hücrelerinin davranışını inceliyorlar.
  • My queries relate in particular to internal behaviour.
  • Sorguladıklarım özellikle dahili davranışlarla ilgilidir.
Show More (136)
behaviour tutum n.
  • The Council's behaviour also goes against the Barcelona decisions.
  • Konsey'in tutumu Barselona kararlarına da aykırıdır.
  • The behaviour of the Member States and the Council in all of this has been quite appalling.
  • Tüm bunlar olurken Üye Devletlerin ve Konseyin tutumu oldukça dehşet vericiydi.
  • This partisan behaviour of our President should be criticised most firmly.
  • Cumhurbaşkanımızın bu partizan tutumu en sert şekilde eleştirilmelidir.
Show More (1)