blade - English Turkish Sentences
English Turkish
blade bıçak n.
  • This is one interpretation of how those small back blades might have been mounted.
  • Bu, o küçük arka bıçakların nasıl monte edilmiş olabileceğine dair bir yorum.
  • Sami grabbed the blade in his hands.
  • Sami bıçağı eline aldı.
  • The blade was very sharp.
  • Bıçak çok keskindi.
Show More (1)
blade bıçak ağzı n.
  • The blade of my knife is very sharp.
  • Bıçağımın ağzı çok keskindir.
  • The blade of my knife is very keen.
  • Bıçağımın ağzı çok keskindir.
  • The blade of my knife is very sharp.
  • Bıçağımın ağzı çok keskin.
Show More (0)
blade kılıç n.
  • We'd have to paint the blade of the sword in order to change the color.
  • Rengini değiştirmek için kılıcın ağzını boyamamız gerekecek.
  • We'd have to paint the blade of the sword in order to change the color.
  • Rengi değiştirmek için kılıcın bıçağını boyamamız gerekecek.
Show More (-1)
blade kanat n.
  • Why do wind turbines have three blades?
  • Rüzgar türbinlerinin neden üç kanadı vardır?
  • Why do wind turbines have three blades?
  • Rüzgar türbinlerinin neden üç kanadı var?
Show More (-1)
blade ağız n.
  • I received a knife with a sharp blade.
  • Keskin ağızlı bir bıçak aldım.
Show More (-2)