English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | bring back v. | geri getirmek | ||
How can anybody have any control over what they do or what they bring back? Ne yaptıkları ya da neyi geri getirdikleri üzerinde nasıl kontrol sahibi olabilirler? More Sentences |
||||
General | bring back v. | hatırlatmak | ||
The smell brought back memories of a night some years before. Koku, yıllar önceki bir gecenin anılarını hatırlattı. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Phrasals | bring back v. | hatırlamak | ||
Whenever Tom hears that song, it brings back memories of his days in Boston. Tom ne zaman bu şarkıyı duysa, Boston'daki günlerini hatırlıyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | bring back v. | hayata döndürmek | ||
General | bring back v. | yaşama döndürmek | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | bring back v. | eski haline getirmek | ||
Phrasals | bring back v. | ödünç alındığı gibi geri vermek | ||
Phrasals | bring back v. | akla getirmek | ||
Phrasals | bring back v. | geri gelmek | ||
Phrasals | bring back v. | geriye dönmek | ||
Phrasals | bring back v. | eski konumuna geri dönmek | ||
Phrasals | bring back v. | geri dönmek | ||
Phrasals | bring back v. | eski konumuna geri gelmek | ||
Phrasals | bring back v. | eskiye dönmek | ||
Phrasals | bring back v. | geri bırakmak | ||
Phrasals | bring back v. | geri getirip bırakmak | ||
Idioms | ||||
Idioms | bring back v. | ayıltmak | ||
Idioms | bring back v. | tekrar hatırlatmak (kötü anı vb) | ||
Law | ||||
Law | bring back v. | eski bir yasayı tekrar yürürlüğe koymak |