|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
(bir şeyi) hatırlamak için gösterilen özel çaba |
mental note n.
|
|
2 |
General |
labirentte gidilen yolu hatırlamak için kullanılan ipucu nesne |
clue [rare] n.
|
|
3 |
General |
yanlış hatırlamak |
misremember v.
|
|
4 |
General |
bir şeyi hatırlamak |
ring a bell v.
|
|
5 |
General |
birini bir yerden hatırlamak |
remember someone from somewhere v.
|
|
6 |
General |
yanlış hatırlamak |
remember wrong v.
|
|
7 |
General |
yüzünü hatırlamak |
remember one's face v.
|
|
8 |
General |
geçmişi hatırlamak |
remember the past v.
|
|
9 |
General |
adını hatırlamak |
recall someone's name v.
|
|
10 |
General |
adını hatırlamak |
remember someone's name v.
|
|
11 |
General |
ismini hatırlamak |
recall someone's name v.
|
|
12 |
General |
ismini hatırlamak |
remember someone's name v.
|
|
13 |
General |
keyifle hatırlamak |
cherish v.
|
|
14 |
General |
dualarda hatırlamak |
mind [obsolete] v.
|
|
15 |
General |
(geçmişe ait nesneyi) hatırlamak |
represent v.
|
|
Phrasals |
|
16 |
Phrasals |
hatırlamak istememek |
blot out v.
|
|
17 |
Phrasals |
birini bir yerden hatırlamak/anımsamak |
recall someone from something v.
|
|
18 |
Phrasals |
birini bir yerden hatırlamak/anımsamak |
remember someone from some place v.
|
|
19 |
Phrasals |
geçmişi düşünmek/hatırlamak |
reflect back on something v.
|
|
20 |
Phrasals |
geçmişi düşünmek/hatırlamak |
reflect back upon something v.
|
|
21 |
Phrasals |
kolayca/ezberden hatırlamak |
soak up something v.
|
|
22 |
Phrasals |
kolayca/ezberden hatırlamak |
soak something up v.
|
|
23 |
Phrasals |
...olarak hatırlamak |
remember someone as something v.
|
|
24 |
Phrasals |
bir şeylerin yardımıyla bir hikayeyi anımsamak/hatırlamak |
reconstruct something from something v.
|
|
25 |
Phrasals |
birini (bir yerden/bir şeyden) hatırlamak |
recall from (something) v.
|
|
26 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi biri/bir şey) olarak hatırlamak |
recognize (someone or something) as (someone or something) v.
|
|
27 |
Phrasals |
birinin/bir şeyin bir şey olduğunu hatırlamak |
recognize someone or something for something v.
|
|
28 |
Phrasals |
birinin/bir şeyin ne çeşit biri/bir şey olduğunu hatırlamak |
recognize someone or something for something v.
|
|
29 |
Phrasals |
yaşadığı (bir şeyi) canlı bir şekilde tekrar hatırlamak |
live (something) over again v.
|
|
30 |
Phrasals |
yaşadığı (bir şeyi) canlı bir şekilde tekrar hatırlamak |
play (something) over v.
|
|
31 |
Phrasals |
-i tekrar hatırlamak |
rub up on v.
|
|
32 |
Phrasals |
birini/bir şeyi hatırlamak |
reflect (back) upon someone or something v.
|
|
33 |
Phrasals |
birini/bir şeyi hatırlamak |
reflect (back) on someone or something v.
|
|
|
34 |
Phrasals |
(geçmişten birini/bir şeyi) hatırlamak/anımsamak |
flash back (to someone or something) v.
|
|
35 |
Phrasals |
yaşadığı (bir şeyi) canlı bir şekilde tekrar hatırlamak |
play over v.
|
|
36 |
Phrasals |
-den hatırlamak/anımsamak |
recall from v.
|
|
37 |
Phrasals |
olarak hatırlamak |
recognize as v.
|
|
38 |
Phrasals |
(bir şey) olduğunu hatırlamak |
recognize for v.
|
|
39 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi bir şey) olarak hatırlamak/anımsamak |
remember (someone or something) as (something) v.
|
|
40 |
Phrasals |
olarak hatırlamak/anımsamak |
remember as v.
|
|
41 |
Phrasals |
(biri/bir şey) hakkındaki anılarını hatırlamak |
reminisce about (someone or something) v.
|
|
42 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi) hatırlamak |
think about (someone or something) v.
|
|
43 |
Phrasals |
geçmişe ait bir anıyı hatırlamak |
flash back v.
|
|
Phrases |
|
44 |
Phrases |
bir matematik denklemini hesaplarken izlenecek yolu (paretheses (parantezler), exponents (kuvvetler), multiplication (çarpma) ve division (bölme), addidition (toplama) ve subtraction (çıkartma)) hatırlamak için uydurulmuş anımsatıcı bir cümle |
please excuse my dear aunt sally expr.
|
|
Colloquial |
|
45 |
Colloquial |
sol anahtarındaki notaları hatırlamak için kullanılan bir ipucu (f, a, c ve e) |
face n.
|
|
46 |
Colloquial |
birini hemen hatırlamak |
remember someone right away v.
|
|
47 |
Colloquial |
birini görür görmez hatırlamak |
remember someone right away v.
|
|
48 |
Colloquial |
bir anda hatırlamak |
flash on something v.
|
|
49 |
Colloquial |
şıp diye hatırlamak |
flash on something v.
|
|
50 |
Colloquial |
bir anda hatırlamak |
hit v.
|
|
Idioms |
|
51 |
Idioms |
insanın hatırlamak istemediği kötü özelliği |
a home truth n.
|
|
52 |
Idioms |
hatırlamak için uğraşmak |
wrack (one's) brain v.
|
|
53 |
Idioms |
hatırlamak için uğraşmak |
wrack (one's) brains v.
|
|
54 |
Idioms |
hatırlamak için uğraşmak |
rack one's brains v.
|
|
55 |
Idioms |
anıları hatırlamak |
trip down memory lane v.
|
|
56 |
Idioms |
anıları hatırlamak |
take a stroll down memory lane v.
|
|
57 |
Idioms |
birdenbire hatırlamak |
come to mind v.
|
|
58 |
Idioms |
birdenbire hatırlamak |
spring to mind v.
|
|
59 |
Idioms |
geçmişi hatırlamak |
take a stroll down memory lane v.
|
|
60 |
Idioms |
geçmişi hatırlamak |
go down memory lane v.
|
|
61 |
Idioms |
geçmişi hatırlamak |
trip down memory lane v.
|
|
62 |
Idioms |
kimsenin hatırlamak istemediği konulardan bahsetmek |
rake over the coals v.
|
|
63 |
Idioms |
kötü hatırlamak |
leave a bad taste in someone's mouth v.
|
|
64 |
Idioms |
(birdenbire) hatırlamak |
spring to mind v.
|
|
65 |
Idioms |
(birdenbire) hatırlamak |
leap to mind v.
|
|
66 |
Idioms |
eski günleri hatırlamak/yad etmek |
take a walk down memory lane v.
|
|
67 |
Idioms |
eski günleri hatırlamak/yad etmek |
walk down memory lane v.
|
|
68 |
Idioms |
uzun zaman önce olan şeyleri hatırlamak |
have a long memory v.
|
|
69 |
Idioms |
(bir şeyi) hatırlamak |
keep sight of (something) v.
|
|
70 |
Idioms |
bir şeyi hatırlamak |
keep something in sight v.
|
|
71 |
Idioms |
bir şeyi olumlu olarak düşünmek/hatırlamak |
mark something with a white stone v.
|
|
72 |
Idioms |
bir şeyi şanslı olarak düşünmek/hatırlamak |
mark something with a white stone v.
|
|
73 |
Idioms |
bir şeyi hoş/güzel hatırlamak |
mark something with a white stone v.
|
|
74 |
Idioms |
(birini/bir şeyi) hatırlamak |
bear (someone or something) in mind v.
|
|
75 |
Idioms |
birini/bir şeyi hatırlamak |
keep somebody/something in mind v.
|
|
76 |
Idioms |
birini/bir şeyi hatırlamak |
bear somebody/something in mind v.
|
|
77 |
Idioms |
anıları hatırlamak |
go down memory lane v.
|
|
78 |
Idioms |
(bir şeyi) hatırlamak/kendine hatırlatmak |
keep (something) in sight v.
|
|
79 |
Idioms |
birini/bir şeyi hatırlamak |
keep sight of somebody/something v.
|
|
80 |
Idioms |
birini/bir şeyi hatırlamak |
keep somebody/something in sight v.
|
|
81 |
Idioms |
(birinin) kim olduğunu çıkarmak/hatırlamak |
place (someone) v.
|
|
82 |
Idioms |
(bir şeyi) tam olarak tespit etmek/hatırlamak/anımsamak |
put (one's) finger on (something) v.
|
|
83 |
Idioms |
adını/ismini hatırlamak |
put a name to v.
|
|
84 |
Idioms |
(birinin/bir şeyin) adını/ismini hatırlamak |
put a name to (someone or something) v.
|
|
85 |
Idioms |
dikey veya yatay olmayan bir çizginin eğiminin nasıl hesaplanacağını hatırlamak için kullanılan anımsatıcı ifade |
rise over run v.
|
|
86 |
Idioms |
anıları hatırlamak |
stroll down memory lane v.
|
|
87 |
Idioms |
geçmişi hatırlamak |
stroll down memory lane v.
|
|
88 |
Idioms |
bir matematik denkleminin bir tarafından çıkartılan bir değerin denklemin diğer tarafına eklenmesi gerektiğini hatırlamak için kullanılan bir hatırlatıcı ip ucu |
change sides, change signs expr.
|
|
89 |
Idioms |
baş harflerinden sol anahtarındaki notaları hatırlamak için uydurulmuş bir ipucu (e, g, b, d, f) |
every good boy deserves favor expr.
|
|
90 |
Idioms |
baş harflerinden sol anahtarındaki notaları hatırlamak için uydurulmuş bir ipucu (e, g, b, d, f) |
every good boy deserves food expr.
|
|
91 |
Idioms |
baş harflerinden sol anahtarındaki notaları hatırlamak için uydurulmuş bir ipucu (e, g, b, d, f) |
every good boy deserves fudge expr.
|
|
92 |
Idioms |
baş harflerinden sol anahtarındaki notaları hatırlamak için uydurulmuş bir ipucu (e, g, b, d, f) |
every good boy does fine expr.
|
|
93 |
Idioms |
yaz saati uygulamasında saatlerin ne zaman ileri ne zaman geri alındığını hatırlamak için kullanılan bir ifade |
spring forward, fall back expr.
|
|
94 |
Idioms |
matematikte bir ifadenin çözümündeki işlem sırasını hatırlamak için kullanılan bir anımsatıcı ifade |
bedmas (brackets, exponents, division and multiplication, addition and subtraction) abrev.
|
|
Psychology |
|
95 |
Psychology |
eski olayları hatırlamak ancak yenilerini unutma durumu |
ecmnesia n.
|
|
Social Sciences |
|
96 |
Social Sciences |
bazı avustralya ve afrika topluluklarında görülen, elçilerin mesajlarını hatırlamak ve kimliklerini tanıtmak amacıyla taşıdıkları oymalı çubuk |
message stick n.
|
|
Archaic |
|
97 |
Archaic |
(eski tatsız mevzuları) hatırlamak |
rip v.
|
|
Slang |
|
98 |
Slang |
deniz piyadesi olmanın üç şartı (sarhoş olmak, seks yapmak ve bu deneyimi hatırlamak için dövme yaptırmak) |
stewed, screwed, and tattooed expr.
|
|