channel - English Turkish Sentences
English Turkish
channel kanal n.
  • We are pursuing the feasibility study on the Europe channel.
  • Avrupa kanalıyla ilgili fizibilite çalışmasını sürdürüyoruz.
  • We must therefore consider whether we should create a European Union TV channel dealing with European Union politics.
  • Bu nedenle Avrupa Birliği siyasetiyle ilgilenen bir Avrupa Birliği TV kanalı oluşturup oluşturmamayı değerlendirmeliyiz.
  • For many years, we ourselves have had to pay for being able to watch a Danish TV channel.
  • Uzun yıllar boyunca Danimarka'da bir TV kanalını izleyebilmek için para ödemek zorunda kaldık.
Show More (50)
channel televizyon kanalı n.
  • I don't trust the government channel.
  • Devlet televizyon kanalına güvenmiyorum.
  • I don't trust the government channel.
  • Hükûmetin televizyon kanalına güvenmiyorum.
Show More (-1)
channel yönlendirmek v.
  • I would add that it is a tragedy and a real disease into which we must channel all our energies.
  • Bunun bir trajedi ve tüm enerjimizi yönlendirmemiz gereken gerçek bir hastalık olduğunu da eklemek isterim.
Show More (-2)