|
- There have been complaints about an odd smell in the gym.
- Spor salonunda tuhaf bir koku olduğundan şikayet edenler var.
- I have a formal complaint to make, and I could just as easily do that in the form of a point of order.
- Resmi bir şikâyette bulunacağım ve bunu bir emirname şeklinde de kolayca yapabilirim.
- These reports concern two fundamental rights - the right of petition and the right of complaint - of European citizens.
- Bu raporlar Avrupa vatandaşlarının iki temel hakkını - dilekçe ve şikayet hakkı - ilgilendirmektedir.
- I would like to add that this complaint is insignificant compared to the original complaint submitted to the Commission.
- Bu şikayetin Komisyon'a sunulan asıl şikayetle kıyaslandığında önemsiz olduğunu da eklemek isterim.
- However, a frequent complaint is that objections were raised, but nothing happened.
- Bununla birlikte, sıkça dile getirilen bir şikayet, itirazların yapıldığı ancak hiçbir şeyin gerçekleşmediği yönündedir.
- In particular, those categories of ships which will also be the subject of the complaint to the WTO must be included.
- Özellikle DTÖ'ye yapılacak şikayete de konu olacak gemi kategorileri dahil edilmelidir.
- This then resulted in a complaint.
- Bunun üzerine bir şikâyette bulunulmuştur.
- I think that your comments, which were also a complaint, should be carefully considered.
- Aynı zamanda bir şikayet niteliği de taşıyan yorumlarınızın dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
- Reduced mobility does not necessary depend on some form of medical complaint.
- Azalmış hareketlilik bir tür tıbbi şikayete bağlı olmak zorunda değildir.
- Our complaint is that this is to be regulated in the form of a technical annex.
- Bizim şikayetimiz bunun teknik bir ek şeklinde düzenlenmesi yönündedir.
- Insufficient and inadequate information was also the most common cause of the complaint.
- Yetersiz ve eksik bilgilendirme de en yaygın şikayet nedeni olmuştur.
- All of the parties have been informed that proceedings have been closed and the complaint has been withdrawn.
- Tüm taraflar, işlemlerin kapatıldığı ve şikâyetin geri çekildiği konusunda bilgilendirilmiştir.
- I would ask you to forward this complaint to Parliament's Presidency.
- Bu şikayeti TBMM Başkanlığına iletmenizi rica ederim.
- This then resulted in a complaint.
- Bu durum daha sonra bir şikâyetle sonuçlandı.
- I do not think there is any cause for complaint.
- Şikayet için herhangi bir neden olduğunu düşünmüyorum.
- I would be happy if we could vote for it, and then we would no longer need the complaint and the appeal.
- Eğer bu yönde oy kullanabilirsek çok mutlu olurum ve o zaman şikayet ve temyize de gerek kalmaz.
- I think that your comments, which were also a complaint, should be carefully considered.
- Aynı zamanda bir şikâyet olan yorumlarınızın dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
- We shall certainly take note of your complaint.
- Şikâyetinizi kesinlikle dikkate alacağız.
- This is a request and complaint that consumers are always making.
- Bu, tüketicilerin her zaman dile getirdiği bir talep ve şikâyettir.
- The complaint is that we are experts in devaluing important debates.
- Şikâyetler, bizim önemli tartışmaların değerini düşürme konusunda uzman olduğumuz yönünde.
- Of course we will follow up the complaint we have received.
- Elbette bize ulaşan şikâyetin takipçisi olacağız.
- I do not think there is any cause for complaint.
- Şikayet için bir neden olduğunu düşünmüyorum.
- The wheels of the complaint procedure turn very slowly, but meanwhile Europe's shipbuilding sector is dying.
- Şikayet prosedürünün çarkları çok yavaş dönüyor ama bu arada Avrupa'nın gemi inşa sektörü ölüyor.
- I would be happy if we could vote for it, and then we would no longer need the complaint and the appeal.
- Bu yönde oy kullanabilirsek çok mutlu olurum ve o zaman şikayet ve temyize de gerek kalmaz.
- We shall therefore pass on your complaint to all those responsible for this incident to prevent it from happening again.
- Bu nedenle bir daha yaşanmaması için şikayetinizi bu olaydan sorumlu olan herkese ileteceğiz.
- The why behind this common complaint might surprise you.
- Bu yaygın şikayetin ardındaki sebep sizi şaşırtabilir.
- The why behind this common complaint might surprise you.
- Bu yaygın şikayetin arkasındaki neden sizi şaşırtabilir.
- The why behind this common complaint might surprise you.
- Bu yaygın şikayetin ardındaki neden sizi şaşırtabilir.
- We aim to process any complaint or objection within one month.
- Tüm şikayet ve itirazları bir ay içinde işleme almayı hedefliyoruz.
- What's your complaint?
- Şikâyetiniz nedir?
- The complaint was dismissed.
- Şikayet reddedildi.
- Actually, I do have one small complaint.
- Aslında, küçük bir şikayetim var.
- How often do you feel this pain or complaint each day?
- Bu ağrıyı ya da şikâyeti her gün ne sıklıkta hissediyorsun?
- The customer's complaint was about a sensitive issue.
- Müşterinin şikayeti hassas bir konuyla ilgiliydi.
- Tom's complaint wasn't the first the agency received.
- Ajansın aldığı ilk şikayet Tom'un şikayeti değildi.
- We've had a complaint.
- Bir şikayet aldık.
- The complaint is under investigation.
- Şikayet soruşturma altında.
- This company's responsiveness to my complaint is poor.
- Bu şirketin şikayetime karşı duyarlılığı zayıftır.
- If you have a complaint, why don't you tell Tom directly?
- Eğer bir şikayetin varsa, neden Tom'a doğrudan söylemiyorsun?
- My only complaint is that where I work isn't closer to my house.
- Tek şikayetim çalıştığım yerin evime yakın olmaması.
- The complaint against Apple over patent infringements was filed by Motorola, owned by Google.
- Patent ihlalleri nedeniyle Apple'a karşı yapılan şikayet, Google'ın sahibi olduğu Motorola tarafından yapıldı.
- We've had a complaint.
- Biz bir şikayet aldık.
- I have a complaint.
- Bir şikayetim var.
- Is that a complaint?
- O bir şikayet mi?
- I don't understand your complaint.
- Şikayetini anlamıyorum.
- There is no cause for complaint.
- Şikâyet için sebep yok.
- We try to follow up on every complaint.
- Her şikayeti takip etmeye çalışıyoruz.
- I don't want to hear another complaint about you.
- Senin hakkında bir şikayet daha duymak istemiyorum.
- What's your complaint?
- Şikayetin nedir?
- What's your complaint this time?
- Bu seferki şikayetin ne?
- That's not a new complaint.
- Bu yeni bir şikayet değil.
- I don't understand your complaint.
- Şikayetinizi anlamıyorum.
- I think my complaint is valid.
- Bence şikayetim geçerli.
- We've had a complaint against you, Tom.
- Senin hakkında bir şikayet aldık, Tom.
- I haven't had one complaint about Tom.
- Tom hakkında tek bir şikayetim bile olmadı.
- This company's responsiveness to my complaint is poor.
- Bu şirketin şikayetime verdiği yanıt zayıf.
- That's the biggest complaint we get.
- O aldığımız en büyük şikayet.
- We've had a complaint against you, Tom.
- Senin aleyhinde bir şikâyet aldık, Tom.
- If it annoys you so much, file a complaint.
- Bu seni o kadar rahatsız ediyorsa, şikayet et.
- I am sick of your complaint.
- Ben, şikâyetinden bıktım.
- I've got a complaint.
- Bir şikâyetim var.
- Tom wants to file a complaint.
- Tom bir şikayet oluşturmak istiyor.
- Is that a complaint?
- Bu bir şikayet mi?
- Tom's complaint wasn't the first the agency received.
- Tom'un şikayeti teşkilatın aldığı ilk şikayet değildi.
- What's your complaint this time?
- Bu defa şikayetiniz nedir?
- That was my major complaint.
- O başlıca şikayetimdi.
- I've got a complaint.
- Bir şikayetim var.
- My only complaint is that where I work isn't closer to my house.
- Benim tek şikayetim çalıştığım yerin evime yakın olmamasıdır.
- That was my major complaint.
- Benim en büyük şikayetim buydu.
- Do you have any complaint about it?
- Bu konuda bir şikâyetiniz var mı?
- That's the biggest complaint we get.
- Aldığımız en büyük şikayet bu.
- How often do you feel this pain or complaint each day?
- Bu ağrı veya şikayeti her gün ne sıklıkla hissediyorsunuz?
- That's the only complaint I've received so far.
- Şimdiye kadar aldığım tek şikayet bu.
- If you have a complaint, why don't you tell Tom directly?
- Eğer bir şikayetiniz varsa neden doğrudan Tom'a söylemiyorsunuz?
- That's the only complaint I've received so far.
- O şimdiye kadar aldığım tek şikayet.
- If it annoys you so much, file a complaint.
- Seni çok rahatsız ediyorsa, şikayet et.
- Actually, I do have one small complaint.
- Aslında, ufak bir şikayetim var.
- That's my complaint.
- Bu benim şikayetim.
Show More (75)
|
