consider - English Turkish Sentences
English Turkish
consider düşünmek v.
  • Her success isn't a surprise if you consider her an excellent upbringing.
  • Mükemmel bir terbiye aldığını düşünürseniz başarısı sürpriz değil.
  • We do not consider that meeting the requirements of the ERRF should be the "absolute priority" for defence procurement.
  • ERRF'nin gerekliliklerini karşılamanın savunma tedariki için "mutlak öncelik" olması gerektiğini düşünmüyoruz.
  • I should like to comment on three points in the report which I consider extremely important.
  • Raporda yer alan ve son derece önemli olduğunu düşündüğüm üç nokta hakkında yorum yapmak istiyorum.
Show More (520)
consider görmek v.
  • I consider her my good friend.
  • Onu iyi bir arkadaşım olarak görüyorum.
  • The President-in-Office of the Council does not consider it appropriate to reply to the following question.
  • Konsey Dönem Başkanı aşağıdaki soruya cevap vermeyi uygun görmemektedir.
  • I would like to know from the Commission why it considers this undesirable now, after almost twenty years?
  • Komisyon'un neredeyse yirmi yıl sonra neden şimdi bunu istenmeyen bir durum olarak gördüğünü öğrenmek istiyorum.
Show More (226)
consider göz önünde bulundurmak v.
  • The jury will consider all the facts before they make a judgment.
  • Jüri bir karara varmadan önce tüm gerçekleri göz önünde bulunduracaktır.
  • But, clearly, we have to consider the role of other actors too.
  • Ancak diğer aktörlerin rolünü de göz önünde bulundurmamız gerektiği açıktır.
  • Thirdly, should we consider the interests of small businesses?
  • Üçüncü olarak, küçük işletmelerin çıkarlarını göz önünde bulundurmalı mıyız?
Show More (80)
consider dikkate almak v.
  • Consider your Mom's opinion before you marry that man.
  • O adamla evlenmeden önce annenin görüşünü dikkate al.
  • It is also important, however, to consider the principle of subsidiarity.
  • Bununla birlikte, ikincillik ilkesinin dikkate alınması da önemlidir.
  • Let us consider it, for we have tried everything.
  • Her şeyi denediğimiz için bunu dikkate alalım.
Show More (51)
consider kabul etmek v.
  • That only works, however, if all the institutions consider the model binding.
  • Ancak bu sadece tüm kurumlar modeli bağlayıcı olarak kabul ederse işe yarar.
  • This is something which is yet to reach a point which I consider acceptable.
  • Bu, henüz kabul edilebilir olduğunu düşündüğüm bir noktaya ulaşmamış bir şeydir.
  • I consider these comments from the chairman of the Convention unacceptable and inappropriate.
  • Konvansiyon başkanının bu yorumlarını kabul edilemez ve uygunsuz buluyorum.
Show More (19)
consider saymak v.
  • Let us consider this issue closed.
  • Bu konuyu kapanmış sayalım.
  • Consider yourself relieved of your order, kid.
  • Kendini emirden azat edilmiş say, evlat.
  • Tom and I consider ourselves fortunate.
  • Tom ve ben kendimizi şanslı sayıyoruz.
Show More (10)
consider göz önüne almak v.
  • If we consider the situation today, it has completely changed.
  • Bugünkü durumu göz önüne alırsak, tamamen değişmiştir.
  • It is surprising, considering what is happening today in Belgium, to hear so much criticism of the Commission proposal.
  • Bugün Belçika'da yaşananlar göz önüne alındığında, Komisyon teklifine yönelik bu kadar çok eleştiri duymak şaşırtıcıdır.
  • If one considers the struggles one faces in the course of the budgetary procedure, he appears to be right.
  • Bütçe prosedürü sırasında karşılaşılan mücadeleler göz önüne alındığında haklı olduğu görülmektedir.
Show More (9)
consider üzerinde düşünmek v.
  • It is critical that this plan should be considered and not rushed.
  • Bu planın üzerinde düşünülmesi ve aceleye getirilmemesi kritik önem taşımaktadır.
  • It is worth considering the meaning of the terms 'growth' and 'stability'.
  • Büyüme' ve 'istikrar' terimlerinin ne anlama geldiği üzerinde düşünmeye değer.
  • It is worth considering the meaning of the terms 'growth' and 'stability'.
  • "Büyüme" ve "istikrar" terimlerinin ne anlama geldiği üzerinde düşünmeye değer.
Show More (2)
consider hesaba katmak v.
  • Let's be calm and consider the situation.
  • Hadi sakin olalım ve durumu hesaba katalım.
  • That's a lot to consider.
  • O hesaba katmak için çok fazla.
  • We can consider that.
  • Onu hesaba katabiliriz.
Show More (1)
consider incelemek v.
  • We can see that from the report that we are considering.
  • Bunu incelemekte olduğumuz rapordan da görebiliriz.
  • We can see that from the report that we are considering.
  • Bunu incelemekte olduğumuz rapordan da görebiliyoruz.
  • He considered her plan carefully.
  • O planını dikkatle inceledi.
Show More (0)
consider durumu değerlendirmek v.
  • They considered it.
  • Durumu değerlendirdiler.
  • Let's be calm and consider the situation.
  • Sakin olalım ve durumu değerlendirelim.
Show More (-1)
consider değerlendirmek v.
  • We will have to consider your offer.
  • Teklifinizi değerlendirmemiz gerekecek.
Show More (-2)
consider dikkatle değerlendirmek v.
  • Liza will consider the artwork with an eagle eye.
  • Liza sanat eserini dikkatle değerlendirecek.
Show More (-2)
consider gözüyle bakmak v.
  • I've always considered you a friend.
  • Sana her zaman bir arkadaş gözüyle baktım.
Show More (-2)
consider düşünüp taşınmak v.
  • I have an idea I'd like you to consider.
  • Düşünüp taşınmanı istediğim bir fikrim var.
Show More (-2)
consider bilmek v.
  • How many languages do you consider yourself fluent in?
  • Kaç dil bildiğinizi düşünüyorsunuz?
Show More (-2)
consider sanmak v.
  • Do you consider yourself wise, Caty?
  • Kendini bilge mi sanıyorsun, Caty?
Show More (-2)