cooperation - English Turkish Sentences
English Turkish
cooperation işbirliği n.
  • This video was made in cooperation with the Health Council.
  • Bu video Sağlık Konseyi ile işbirliği içinde hazırlanmıştır.
  • The Danish Presidency feels duty-bound to step up EU-Ukraine cooperation.
  • Danimarka Dönem Başkanlığı, AB-Ukrayna işbirliğini artırma yükümlülüğü hissediyor.
  • We now look forward to the strengthening of our cooperation with Australia.
  • Şimdi Avustralya ile işbirliğimizin güçlendirilmesini dört gözle bekliyoruz.
Show More (646)
cooperation iş birliği n.
  • Finally, I wish to give thanks once again for the cooperation of the Commission and of the Council.
  • Son olarak Komisyon ve Konseyin iş birliği için bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.
  • Now already, there is a spectrum of bodies and associations engaging in regional cooperation and dialogue.
  • Halihazırda bölgesel iş birliği ve diyalogla ilgilenen bir dizi kurum ve kuruluş bulunmaktadır.
  • Finally, allow me to thank Parliament as a whole for the sound cooperation.
  • Son olarak sağlam iş birliği için Parlamentoya bir bütün olarak teşekkür etmeme izin verin.
Show More (136)
cooperation işbirliği yapma n.
  • Higher education institutions will thereby be encouraged to establish cooperation with third-country universities.
  • Böylece yüksek öğretim kurumları üçüncü dünya ülkelerindeki üniversitelerle işbirliği yapmaya teşvik edilecektir.
  • That is to say, provided that all parties provide their cooperation to the letter and spirit of the agreement.
  • Yani tüm tarafların anlaşmanın lafzına ve ruhuna uygun olarak işbirliği yapmaları koşuluyla.
  • In fact, cooperation with the Member States will also be required.
  • Aslında Üye Devletlerle de işbirliği yapılması gerekecektir.
Show More (1)
cooperation destek n.
  • They gave the police their full cooperation and assistance.
  • Polise tam bir destek ve yardım sağladılar.
  • If I hadn't had your cooperation, I couldn't have finished the work in time.
  • Eğer senin desteğini almasaydım, işi zamanında bitiremezdim.
Show More (-1)
cooperation ortak çalışma n.
  • Through EU cooperation, the common work in favour of a cleaner Baltic Sea will be intensified.
  • AB işbirliği sayesinde daha temiz bir Baltık Denizi için ortak çalışmalar yoğunlaştırılacaktır.
Show More (-2)
cooperation birlikte çalışma n.
  • We need cooperation and interoperability to create a market which can convince the consumers.
  • Tüketicileri ikna edebilecek bir pazar yaratmak için işbirliğine ve birlikte çalışabilirliğe ihtiyacımız var.
Show More (-2)