corridor - English Turkish Sentences
English Turkish
corridor koridor n.
  • The border region served as a corridor between the two countries.
  • Sınır bölgesi iki ülke arasında bir koridor görevi görüyordu.
  • The hotel had a long corridor with doors leading to different rooms.
  • Otelde kapıları farklı odalara açılan uzun bir koridor vardı.
  • If a corridor is not quickly created, an unparalleled humanitarian disaster threatens.
  • Bir koridorun hızla oluşturulmaması halinde, benzeri görülmemiş bir insani felaket tehdidi ortaya çıkacaktır.
Show More (26)