creature - English Turkish Sentences
English Turkish
creature yaratık n.
  • A creature this powerful must come from a long uninterrupted bloodline.
  • Bu kadar güçlü bir yaratık, uzun ve kesintisiz bir soydan gelmiş olmalı.
  • A creature this powerful must come from a long uninterrupted bloodline.
  • Bu kadar güçlü bir yaratık uzun ve kesintisiz bir soydan geliyor olmalı.
  • I mean, the human being is a complex and dangerous creature.
  • Demek istediğim, insan karmaşık ve tehlikeli bir yaratıktır.
Show More (23)
creature varlık n.
  • They are creatures made by God, for whom we have responsibility.
  • Onlar Tanrı tarafından yaratılmış ve kendilerine karşı sorumluluk taşıdığımız varlıklardır.
  • They are creatures made by God, for whom we have responsibility.
  • Onlar Tanrı tarafından yaratılmış ve bizim sorumluluğumuz altında olan varlıklardır.
  • These are powerful creatures from ancient times.
  • Bunlar, eski zamanlardan kudretli varlıklardır.
Show More (2)
creature insan n.
  • The most instinctive act of nearly every creature is to protect its young, and with humans, this response persists for a lifetime.
  • Neredeyse her canlının en içgüdüsel davranışı yavrularını korumaktır ve insanlarda bu tepki ömür boyu devam eder.
  • We're all creatures of habit.
  • Hepimiz alışkanlıklarına bağlı insanlarız.
  • I'm just a creature of habit, I guess.
  • Sanırım ben, rutinine bağlı bir insanım.
Show More (0)
creature kul n.
  • I am God's creature and of Him I am part.
  • Ben Allah'ın kuluyum ve onun parçasıyım.
Show More (-2)